Güncel

‘Çanakkale Cephesinde Suriyeli Şehit Var mı Yok mu?’ Tartışması Belgelerle Son Buldu

Paylaş:

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, resmi kayıtlara göre Çanakkale cephesinde bin 600 Suriyelinin şehit düştüğünü söyledi.

 

Suriyelilerin Türkiye vatandaşlığına kabul edileceğinin açıklamasının ardından başlayan ‘Çanakkale cephesinde Suriyeli şehit var mı? Yok mu?’ tartışması, Çanakkaleşehitliklerinin kitabelerinde son buldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, resmi kayıtlara göre Çanakkale cephesinde bin 600 Suriyelinin şehit düştüğünü söyledi.

SURİYEDEN GELİP VATAN SAVUNMASINA KATILANLARDAN BİN 600 KİŞİ,ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNDE

Tarihin en kanlı savaşlarından birisi olan Çanakkale muharebelerinde Suriye’den gelip vatan savunmasına katılanlardan bin 600 kişi Çanakkale şehitliğinde yatıyor.

Düşmana geçit vermemek için yaklaşık bin 500 kilometre mesafeden gelip şehit düşen Suriyelilerin anısı, Çanakkale şehitliğindeki kitabelerde yaşıyor. Çanakkale savaşları sırasında, Osmanlı İmparatorluğunun 141 şehrinden olduğu gibi Suriye’den gelen askerler de Çanakkale Boğazı’nı canla başla savundu. Çanakkale şehitler abidesinin bulunduğu alanda, şehitlikler üzerindeki kitabeler, günlerdir süren ‘Suriyeliler Çanakkale’de savaştı mı?’ tartışmalarına da nokta koydu.

SURİYE CEPHESİNDEN TAKVİYE BİRLİK GÖNDERİLMİŞÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, savaş devam ettiği sırada, durgunluk yaşanan Suriye cephesinden Çanakkalecephesine takviye birlikler gönderildiğini, bu askerlerden bin 600’ünün burada şehit düştüğünü söyledi. Atabay, “Osmanlı imparatorluğu, savaş başladığı sırada yani birinci yılında 3 cephede savaştı. Özellikle Çanakkale cephesinde çok hızlı bir şekilde savaşın devam ettiği ve acımasız şekilde devam ettiğini görüyoruz. İşte bu savaş devam ederken,Suriye cephesindeki bazı birliklerin Çanakkale cephesine kaydırılması yönünde talep oldu. ve bu çerçevede, orada savaşan bazı birliklerin Çanakkale cephesinde gönderildiğini görüyoruz. Ayrıca tabi, özellikle Osmanlı İmparatorluğu, askerlerinin kıdemli olanlarının bazılarını terhis etmemişti. Onların içerisinde de Suriye’nin özellikle Halep ve Şambölgesinden gelen askerlerin Çanakkale cephesinde savaştığını biliyoruz. Çanakkalesavaşları sırasında, Suriye’nin değişik yerlerinden gelen pek çok asker hayatını kaybetti. Bunların sayısı, resmi rakamlara göre bin 600 civarında, gayri resmi açıklamalarda ise 3 bine yaklaştığı ifade edilmekte. Ama biz tabi resmi rakamları esas alıyoruz” dedi.

“BOĞAZLARA HAKİM OLAN 2 DEVLET, DOĞUDAN GELEN SALDIRILARLA YIKILDI”

Dünyada 3 tane devletin, hem Anadolu topraklarına hem de boğazlara aynı anda hakim olduklarını ve ömürlerinin de çok uzun sürdüğünü söyleyen Atabay, “Bunlardan bir tanesiRoma İmparatorluğu, biz daha çok Doğu Roma imparatorluğu olarak ifade ettiğimiz Bizans imparatorluğu, bin yıldan fazla yaşadı. İkinci imparatorluk, Osmanlı İmparatorluğudur 700 yıl yaşadı. Üçüncü devlet ise Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bu 3 devletin çok ortak özellikleri vardır. Özellikle vurgulamak lazım.

Mesela Bizans imparatorluğu, doğudan gelen saldırılar sonucunda, doğu topraklarını kaybettiği için yıkıldı.Osmanlı İmparatorluğu, doğudaki cephelerini yani Suriye-Filistin-Irak cephesini kaybettikten sonra yıkıldı ve 1918 yılında artık aslında fiili olarak tarih sahnesinden yok oldu.

“BU OYUNU İYİ GÖRMEK GEREKİYOR

Bugün Türkiye Cumhuriyetine bakıyoruz, doğu ve güney doğusunda özellikle büyük devletlerin oyunları bulunmaktadır ve beraber yüzlerce, binlerce yıl beraber yaşadığımız kardeşlerimizle Türkleri birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. O yüzden bu oyunu iyi görmek gerekiyor. Bugün Suriye’de bizim yüzlerce yıl beraber yaşadığımız kardeşlerimiz oluşturmaktadır. Bugün zorunluluktan dolayı kendi kardeşlerine sığınmak zorunda kaldılar. Biz, tasada, kıvançta, yarın başarıda birlikte olmak durumundayız. Çünkü biz komşuyuz. Komşu komşunun külüne muhtaçtır sözü bugün çok doğru olan bir söz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti Suriyeli kardeşlerine o açıdan kucak açmış ve 3 milyon Suriyeli Türkiye topraklarında barınmaktadır. Tabi gönül ister ki, bunların bir an evvel ülkelerindeki karmaşanın sona ererek geri dönmeleri. Ama tarihten şöyle bir ders çıkarmak gerekir; Gerçekten birbirine düşürmek isteyen güçleri iyi tanımlayarak, birbirleriyle dost olmayı, ticareti geliştirmeyi, gelecekte kültürel faaliyetleri artırmayı, Türkiye Cumhuriyeti ve bugün Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin görmeleri gerekir. 101 yıl önce bu vatan için kalpleri çarpan gerek Suriyeli gerek Türk kardeşlerimiz, bugün de tasada el ele kol kola bulunmaktadır. O yüzden geçmişi hatırlayalım, geçmişten ders alalım ki geleceğe daha güzel bakabilelim” diye konuştu.

“ŞEHİTLERİ ETNİK GRUPLARA BÖLMEK VİCDANSIZLIKTIR”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümünden Doç. Dr. Burhan Sayılır,Çanakkale cephesinde Türkiye sınırları haricinde kalan bölgelerden de çok sayıda şehit olduğunu söyleyerek, bu şehitlerin etnik gruplara göre bölünmesinin insafsızlık olacağını söyledi.

Doç. Dr. Sayılır, “1911 ve 1913 yıllarında Türk ordusunda büyük değişiklikler ve reformlar yapıldı. Özellikle redif sistemli ordu yapılanmasından nizamiye sistemli ordu sistemine geçildi. Bu ordunun bütün kademelerinde hemen uygulanamadı. Redif sistemi ile nizamiye sistemi birlikte çalıştırıldı. Redif sistemli asker almada, askerler aynı ilden ve çevreden olurlardı. Nizamiye sistemli asker alma ise karma (bugün yürürlükte olduğu gibi) askerler vardır. Seferberliğin ilanı ile birlikte Çanakkale’ye yakın yerlerden asker alınma işlemlerine hemen başlandı. Bu arada bölgede bulunan nizamiye birlikleri zaten mevcuttu.

Çanakkale Muharebeleri başladığında her iki sistem içinde askerler cepheye sevk edildiler. Bu nedenle Çanakkale cephesinde Türkiye sınırları haricinde Balkanlardan da, Kafkaslardan da, Irak’tan da, Suriye’den de, Filistin’den de, Kudüs’ten de, Libya’dan da vs şehit vardır. Şimdi bu noktada bazı hususların altını çizmek gerekir. 1918’e kadar Halep,Şam, Hama, Deyrizor, Harim, İdlib ne anlam ifade ediyorsa Ankara, Samsun, Manisa,Antalya aynı anlamı ifade ediyordu. Bunların hepsi Memalik-Mahrusa-i Şahane’nin mümtaz yerleriydi. Bir başka deyişle Memalik-i Osmaniye’ye bağlı (hem egemenlik hem de hakimiyet olarak) yerlerdi. Peki bu şehitler Türk müydü?, Arap mıydı?, Kürt müydü? Daha önce de belirttiğim gibi Osmanlı’daki ana tasnif ‘Müslim ve Gayrimüslim’ tasnifi olduğu için bunu ancak Allah bilir.

Vatanlarını savunmak için vatanın değişik yerlerinden bir araya gelip omuz omuza savaşan, kendilerini etnik kimlikleriyle değil ‘Osmanlı’ kimlikleriyle tanımlayan ve son nefeslerini birbirinin kucağında veren bu şehitleri günümüz kafasıyla etnik gruplara bölmek insafsızlık ve şehitlerin aziz hatıralarına saygısızlıktır” dedi.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu