GüncelGündem

Fehmi Koru’ya Ertuğrul Akbay’dan sert mesajlar.’Bak Fehmi bana çapkınlıklarını yazdırma’

Paylaş:

Ertuğrul Akbay, “Bugüne kadar kimsenin özel hayatına girmedim. Şahit olduklarımı da yazmadım. Bu nedenle, Fehmi’nin bu yaptıklarına gazetecilik prensibim nedeniyle değinmedim. Yuvasını yıkmak… Dindar çevresinde onu küçük düşürmek istemedim. Ama her şeyim olan, her baba gibi uğruna canımı bile seve seve vereceğim… Oğlum Burak’a böylesine iğrenç bir iftirayı neden attığını da sonunda açıklamak zorunda kaldım” diyerek şu açıklamayı yaptı: .

“Bak Fehmi!

Önce sana şunu belirteyim;

Öyle bir yalan söylüyorsun ki!…
Bu yalanın hiçbir dayanağı olmadığı gibi, akıl alacak gibi de değil…

Be! Fehmi…

İnsan önce bir düşünür…

Burak Akbay’ın İsviçre’de okuduğu yıllar 1990-1994 yılları arası…

(Okuduğu üniversitenin adını ve diploma törenini daha önce açıklamıştık. Şimdi de, ikamet ettiği iki yerin de resmi kontrat adreslerini belirten belgenin fotokopisini ekte yayınlıyoruz…)

25 yıl kadar önce, hem de İsviçre’de cemaat evleri ne gezer ki…

Türkiye’de bile, o yıllar cemaat evleri var mıydı, yok muydu onu ben bilemem.

Ancak, FETÖ’yü ilah yapan sen ve senin gibiler bilir…

Zira, Zaman Gazetesi’nin kurucularındansın.

Daha düne kadar, Fetullah’ın Türkiye-Pensilvanya arasında postacılığını yapıyordun.

Amerika’ya her gittiğinde de Fetullah’ın evinde kaldığını, bilmeyen yok.

Şimdi, kalkmışsın, benim ağzımdan çıkması imkansız olan, kuyruklu bir yalanla oğluma iftira atmaya kalkıyorsun.

Bunu takma adınla yazdığında sana telefon edip iftiranı düzeltmeni istedim.

Ama sen oralı bile olmadın.

Bunun üzerine, seni mahkemeye verdik…

Sana söyleyecek kelime bulamıyorum.

Çünkü ağzımdan çıkacak!!! Her…… yeterli olmaz.

Böyle bir…….olmaz.

Demek, içinde öyle büyük bir korku taşıyorsun ki!

Hedef şaşırtıp masum insanlara çamur atmaya kalkıyorsun.

Sende, kenarda köşede kalmış hiç vicdan da yokmuş meğer…

Bunu da bırak…

FETÖ davalarını sulandırıp ülkeye, iktidara zarar veriyorsun.

Türk adaletini yanıltmaya çalışıyorsun…

Benim en çok üzüntüm de bu…

ŞİMDİ GELELİM, BU İFTİRANIN NASIL ÇIKTIĞINA…

Yıl 1996…

Günlerden 12 Aralık…

O zaman başbakan olan Tansu Çiller’le birlikte Brüksel’deyiz.

Fehmi Koru da var.

Zaten, Fehmi ile birçok seyahate birlikte gittiğimiz için eski yıllara dayalı bir arkadaşlığımız bulunuyor.

O gece de…

Brüksel’in en lüks lokantalarının, barlarının bulunduğu Grande Place meydanında bulunan bir mekana Fehmi Koru ile birlikte gitmiştik.

Garson bizi yan masadaki iki güzel kızın bulunduğu bir masaya oturttu.

Boyuna, posuna bakmayın!

Meğer, Fehmi benim diyen çapkınlara taş çıkartacak kadar çapkın ve centilmenmiş…

Bunu da o gece öğrendim.

Adamda bir İngilizce var ki, sormayın. İngiliz sanırsınız.

Hemen kızlara aksanlı İngilizcesiyle iyi akşamlar, dedi…

Kızlar gülümseyince de Fehmi hemen atağa geçip, bir sakıncası yoksa birlikte otursak nasıl olur, dedi.

Kızlar da;

-Why not, deyince ilk golü atmış olduk.

Kızlar gerçekten çok güzeldi…

Hele, Fehmi’nin üzerine çalıştığı Annette bir içim suydu.

Fehmi kızlara ne içersiniz, diye sorunca;

-Kırmızı şarap, dediler.

-Fehmi ben de şarabın kırmızısını çok severim, deyip garsona bir şişe şarap getirmesini söyledi.

Garson getirdiği büyük bir şarap şişesini kızların ve Fehmi’nin bardağına döktükten sonra…

Benim bardağıma da dökmek isteyince;

-İçki içmiyorum. Bana su koyun, dedim.

Bu arada Fehmi kızlarla kadeh tokuşturduktan sonra, kadehini bir yudumda boşalttı.

Gözlerime inanamıyordum.

Şaşırıp kalmıştım.

Fehmi’ye;

-Sen ne biçim dindarsın. Nasıl şarap içersin, deyince…

-Bu üzüm suyu, ne var bunda, dedi. Sonra da, esprili bir şekilde gülerek…

Bunu yurt dışında içiyoruz. Yurt içinde içersek günah olur.

Yurt dışında da bunu içmezsek gazımızı! çıkartamayız.

Ne var bunda?..

Arap şeyhleri de ülkelerinde içmiyorlar, dış ülkelere çıkınca içiyorlar.

Bunun günahı olsa! onlar içmez…

-Peki sen neden içmiyorsun?

Gençliğimde tek, tük içtim. Ama, bağımlı olmadım.

İçkiye de bir türlü alışamadım. Sevemedim.

40 yıldır da hiç içki içmiyorum. Çevremde herkes hiç içki içmediğimi bilir.

Spora düşkünüm. İyi bir sporcu da vücuda zarar verdiğinden, benim gibi içki, sigara içmez. Ondan böylesine genç kaldım.

-Ya oğlun, dedi?

Sigara hiç içmez… Ama, ancak sosyal yerlerde içki içtiğini biliyorum.

Ama, oğlum benim ve annesi gibi orucunu tutar…

Ailece de dini vecibelerimizi elimizden geldiği kadar yerine getirmeye çalışırız.

Bu arada şunu da belirteyim oğlum küçüklüğünden beri Atatürk hayranıdır.

İşte!

Tüm gece Fehmi ile aramızda oğlumla ilgili geçen konuşma anlattığım şekilde bir-iki cümleyi geçmedi.

Peki!

Fehmi neden olayı saptırdı?

Anlatayım;

-Sanıyorum, Fehmi o gece çok efkarlıydı.

Kızlar da çok güzel olunca Fehmi coştukça coştu…

İçtikçe içti… Şişeler boşaldıkça yenileri geldi.

Meğer Fehmi büyük bir şairmiş…

İngilizce bir şiirler okudu ki, kızları mest etti.

Ne yalan söyleyeyim Fehmi’nin İngilizcesine, şiir okumasına ve kültürüne hayran kaldım.

Gece yarısı olmuştu…

Kızlar hadi diskoteğe gidelim, dediler…

Fehmi de;

OK, dedi.

Bardan yürüyerek 5 dakika uzaklıktaki “Drug Kulüp” adlı diskoteğe gittik.

Henüz bir masaya oturmadan Fehmi Annette’i dansa kaldırdı…

Baktım Fehmi çalan hızlı müziğin temposunda kızı döndürmeye başladı…

Gözlerime inanamadım.

Ne yalan söyleyeyim Fehmi’nin dansına hem hayran kaldım, hem de kıskandım…

Hızlı müzik bitmiş…

Slow dans başlamıştı.

Ben de dansa kalkmıştım. Aradan, 5 dakika geçmemişti, Annette Fehmi’ye öyle bir tokat attı ki…

Ne oluyor demeye bile kalmadan kız koşarak diskoteği terk etti.

Arkadaşı Françoise ile birlikte arkasından koştuk…

Kız hüngür hüngür ağlayarak, bize Fehmi’nin kendisini

taciz ettiğini anlattı.

Olacak şey değildi.

Ama, ben Fehmi’yi ikaz edip;

-Bak Fehmi çok içiyorsun…

İçme yeter artık… Sarhoş oldun. Bir olay çıkartırsın, diye de kendisini ikaz etmiştim.

Ama dinlemedi, içtikçe içti.

Sonunda da…

Güzel bir gece Fehmi’nin tacizi yüzünden rezil oldu…

* * *

Fehmi’yi sempatik bulurdum.

Her gördüğümde de birbirimize hatır sorardık,

Çevrem bilir…

Şaka yapmayı, takılmayı çok severim.

Bu olaydan sonra da Fehmi’yi her gördüğümde bu Brüksel hatırasını hatırlatıp ona takıldım.

-Bak Fehmi! Yazarım ha, diyordum.

Böyle deyince de Fehmi’nin suratı kıpkırmızı oluyordu.

Ve bana;

-Yaz da görelim…

Sana ve çocuğuna öyle bir çamur atarım ki, altından kalkamazsınız, diyordu.

Sanırım…

SÖZCÜ Gazetesi çıkıp yükselişe geçince…

Fehmi, şaka takılmamı gerçek sanıp kendini korumaya almak istedi…

Bir bakıma;

-Bak yazarsan ben neler yaparım, diye gözdağı vermek istedi.

Bence oğluma yaptığı bu ………! İftirasının nedeni budur.

Bakın!

53 yıllık gazetecilik hayatımda bir tek tekzip bile almadım.

Gölge Adam adıyla ünüme ün kattım.

Bugüne kadar kimsenin özel hayatına girmedim.

Şahit olduklarımı da yazmadım.

Bu nedenle, Fehmi’nin bu yaptıklarına gazetecilik prensibim nedeniyle değinmedim.

Yuvasını yıkmak…

Dindar çevresinde onu küçük düşürmek istemedim.

Ama her şeyim olan, her baba gibi uğruna canımı bile seve seve vereceğim…

Oğlum Burak’a böylesine iğrenç bir iftirayı neden attığını da sonunda açıklamak zorunda kaldım.

Bu zorunlu açıklamam nedeniyle de, eşinden ve çocuklarından çok özür diliyorum.”

Ertuğrul Akbay’ın oğlu Burak Akbay ile ilgili paylaştığı ikamet belgesi;

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu