Türkiye

Madencinin ‘özelleştirme endişesi’

Paylaş:

“Yeni dönemde, özellikle Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) noktasında çok ciddi bir çalışma yapıyoruz. Nedir bu çalışma? TTK’ya bağlı madenlerimiz ve kurumlarımızda, sadece ve sadece istihdama yönelik değil, o madenler ve kurumlar özelinde de makûl faaliyet giderlerini de karşılayabilir, devlete ve kamuya yük olmayacak bir çerçevede bir yapılanma çalışması yapıyoruz. Bu çerçevede, hem kurumlarımızın zarar etmemesi, kâr etmesi, hem de istihdamın artması yönünde bir süreç olacak ve bununla alâkalı olarak da bu yıl içerisinde, inşallah, yeni bir sürece gideceğiz, bu sayı daha da artacak.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın 3 Haziran’da TBMM’de yaptığı bu açıklama, Zonguldak’ı harekete geçirdi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı taşkömürü madenlerinde çalışanlar, açıklamayı ‘özelleştirme sinyali’ olarak değerlendirdi. Genel Maden İşçileri Sendikası ile gerektiğinde seslerini yükseltmek üzere neler yapılabileceğini görüştüler.

Zonguldak’ta bir yandan madene inip çalışmaya devam eden işçilerin görüşmeleri sürerken, 16 Haziran’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan TTK’ya bir yazı geldi. Yazıya göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TTK’ya bağlı Karadon Taşkömürü İşletmesi’nin özelleştirme kapsam ve programına alınmasını talep ediyordu.

Al Jazeera’nin ulaştığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri ise, Karadon Madeni’nin özelleştirilmesinin şu an gündemlerinde olmadığını söyledi. Ancak Karadon’daki maden işçisinin kafasındaki şüphe devam ediyor.

TTK’nın en büyük madeni

Karadon taşkömürü madeni, TTK’ya bağlı madenlerin en büyüğü. Toplam TTK sahasının yüzde 40’ı Karadon’da. Günde iki bin ton kömür çıkartılıyor. Ancak TTK verilerine göre kapasitesinin sadece yüzde 33’ü işletiliyor. Maden Tetkik Arama’ya göre Türkiye’deki en kaliteli taşkömürü yataklarından biri de Karadon. Buradan çıkan kaliteli kömürün artığı ise termik santrallerde değerlendiriliyor. Madenin, kuyulara inen 2618, yer üstünde ise 405 çalışanı var.

“Haftada iki cenazemiz olacaktır”

Günün sekiz saatini yer altında kömür çıkararak geçiren işçiler kendileri için ‘özelleştirme’ demenin, ‘ölüm demek’ olduğunu söylüyorlar. Yedi yıldır Karadon’da çalışan Mustafa Cansuyu, kuyuya inmeden az önce “Her hafta iki cenaze gelir” diye anlatıyor endişesini:

“Özelleşirse iş güvenliğinin olmayacağını düşünüyorum. Daha önceki maden kazaları da hep özel şirketlerden meydana gelen kazalar, iş güvenliği yoktu çünkü. Bir haftada iki cenazemiz olacaktır. Ben burada özel şirketin bu işi yürütemeyeceğini düşünüyorum, saha çok büyük.”

 

Mustafa Cansuyu, TTK’ya bağlı sahada çalışırken güvenlik sıkıntısı yaşamadığını söylüyor.

“Özelleşirse tek dertleri üretim olur”

Madenciliğin hayatın her alanına yansıdığı Zonguldak’ta işçiler özelleştirmeye şiddetle karşı çıkıyor. Özel şirketin hangisi olacağı, şartların ne olacağı gibi detayları dinlemek bile istemiyor.

Karadon madeninde çalışan Şemsettin Gümüldür de onlardan biri. Sekiz yıldır burada, öncesinde özel madenlerde çalışmış. Farkı, “Üretimden başka şeyi önemsemiyorlar” diye anlatıyor:

“Özelleştirilse burası devlet işi gibi olmaz. Emniyet olarak zaaf olur. İşçiye daha çok yük bindirilir, tamamen üretim olur dertleri. Ben daha önce özellerde çalışıyordum, üç kişilik işi bir kişiye yaptırıyorlar. Üretimden başka şeyi önemsemiyorlar.”

Şemsettin Gümüldür, Karadon’dan önce yıllarca özel madenlerde çalıştı.

“Şirketler 24 saat kömür çıkaracak”

Sekiz saatlik mesainin ardından Karadon’da yer altından çıkan Serbülent Nuroğlu, özelleştirme hakkında konuşulduğunu duyunca baretini çıkarmadan yanımıza geliyor:

“Özelleşmiş şirketleri gördük. Adamlar kendilerini ocağa kapattı. Sonra da maaşları verilmedi. Biz burayı da bırakırsak ne yaparız? Başka hangi iş var Zonguldak’ta? Ben buradan çıksam kaçak ocaklara gidip üç gün sonra öleceğim. Zonguldak’ın kaderi bu. İki sene önce bir sürü arkadaşım bu şekilde isşiz kaldı, ailelerini toplayıp Soma’ya gitti. Hepsi göçükte kaldı. Ne yapalım şimdi? Özel şirket burada kömüre vuracak, cebini doldurmaya bakacak. Devlet denetimi yapıyor, kaza olmamasına önem veriyor. Şirketler 24 saat kömür çıkaracak.”

Serbülent Nuroğlu, üç çocuğu için her gün madene inmek zorunda.

“Karadon, en emniyetli kurumlardan biri”

Can güvenliği endişesinin sebebi, kâr etmek isteyen firmaların gerekli kurallara uymaktan kaçınması ihtimâli. Bugüne kadar Karadon’da yaşanan maden kazalarının en büyüğü, 2010’da 30 madencinin ölümüne yol açan kaza. Bu da, taşeron şirketin işlettiği bölgede meydana geldi. O olayın ardından işçiler taşerona karşı ayaklandı, Karadon içinde taşeron firma kalmadı.

AA’ya göre 2016’nın ilk yarısında TTK’ya bağlı madenlerde bir işçi hayatını kaybetti. Özel şirketlerin işlettiği madenlerde ise aynı süre içinde 18 işçi iş kazaları sebebiyle hayatını kaybetti.

Al Jazeera’ye konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Ahmet Demirci, Karadon’un özelleştirilmesi hâlinde yüksek kâr amaçlı çalışmanın işçiler için tehlikeli olacağı görüşünde:

“Özelleştirme denilince Zonguldak’ta akla ilk önce ölüm geliyor. Soma’da, Ermenek’te, Karadon’da yaşadık. Bunlar fazla sayıda ölümün olduğu olaylar. Özel sektörde hayatını kaybeden belki de binlerce kişi var. Karadon’da belki yüzde 33’lük kapasiteyi aşacak bir özel firma bulunur. Ama bu firma can güvenliği açısından dört dörtlük çalışmalı. Karadon, Türkiye’nin maden sektöründe en garantili, en emniyetli kurumlarından birisi. Çünkü devlet sektörü. Kâr amaçlı çalışmadığımız için bu konulara önem veriyoruz. Özel sektöre bu konuyla ilgili işçinin güveni yok.”

Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Ahmet Demirci

Maaş farkı ve isizlik, nüfusu azalttı

Tek endişe can güvenliği değil. Yasalara göre maden işçilerinin en az iki brüt asgari ücret alması gerekiyor. TTK’ya bağlı madenlerde çalışan işçiler 3 bin 300 TL olan bu ücrete ek olarak yılda üç maaş ikramiye alıyor. Buna fazla mesai ücretleri de ekleniyor.

Ancak özelleştirilen sahalarda çalışan işçilerin aktardığına göre özelleştirilen sahalarda iki asgari ücret verilse de servis, yemek gibi ek maddelerle maaşlarından bir miktar para kesiliyor. Bu da özelleştirilen sahalardaki işçilerin maaşlarını 3 bin TL’nin altına düşürüyor.

Madencilerin kuyudan yeryüzüne çıkması bir saat sürüyor.

Yüzde 46 oranında özelleştirilen TTK sahalarında, son on yılda yüzlerce işçi işsiz kaldı. Şehirde maden dışında ciddi bir istihdam alanı yok. Tüm bunlar, Zonguldak’tan dışarı göçü de arttırıyor. 2007’de 616 bin olan şehrin nüfusu, 2015’te 595 bine düştü.

Madenlerin kapatılmasından korkuluyor

Madenci kenti Zonguldak’ta, madenin bir süre sonra kapatılması ve yüzlerce kişinin işsiz kalması ihtimâlinin yarattığı gerginlik de her alanda hissediliyor.

Madenci Mustafa Cansuyu, “Özelleşme demek, gelecekte işleri bitince bırakıp gidecekler demek. Biz kaç kuşak madencilikle geçiniyoruz. Özelleştirme, çocuklarımızın işsiz, aç kalması demek. Ben de işsiz kalabilirim” diyerek anlatıyor endişesini.

Bakan Albayrak’ın konuşmasında vurguladığı gibi, Karadon madeni yıllardan beri kâr etmiyor. Bunun en önemli sebebi tam kapasiteyle çalışmaması. 2009’dan bu yana yüzlerce işçi emekli olduğu hâlde devlet yeni işçi alımı da yapmadı. Zonguldak esnafı ya da madenci yakınları ki, -Zonguldak’ta neredeyse herkes madenci yakını- Karadon’un satılması için uzunca bir süredir zemin hazırlandığı görüşünde.

Sendika Başkanı Ahmet Demirci, yeterli işçi alındığında zararın düşeceğini ‘otobüs’ örneğiyle anlatıyor:

“Maalesef yer altı madenciliğinde ciddi kârlar yok. Bilhassa 2015 yılında TTK’nın zarar oranı yüksek. Şu an TTK’nın norm kadrosu 14 bin, çalışan sayımız 8 bin 600. Bu açık giderildikten sonra en azından bir iki sene sonra tekrar zarara bakmak lâzım. Bir otobüs düşünün, 10 kişi gidiyor içinde. Mazotu aynı, lastiği aynı, şoföre muavine aynı parayı veriyorsunuz. O otobüse 40 kişi binerse daha kârlı olur. Madenlerde de aynı mantık. 2009’da üç bin kişi alındı, o zaman olumlu bir hareketlenme oldu. Ama hemen ardından çok fazla işçi emekli oldu.”

Ancak yeterli işçi çalışsa da kuyu madenciliği yapılan, yerin deniz seviyesinden 500 metre derinine inilen taşkömürü ocaklarında kâr etmek zor. Örneğin, Karadon’da sadece bakım için dört binden fazla işçinin çalışması gerekiyor.

TTK’nın yüzde 46 oranında özel sektöre kiralanmış sahası var. Bu sahaların neredeyse tamamı yer üstünde çalışan, kuyu madenciliği yapılmayan sahalar. Bu sahalarda kuyu kazmaya gerek kalmadan kömür çıkartılabiliyor. Bu sebeple kâr oranları yüksek. Ancak kuyu madenciliğinde kuyu maliyetleri çok yüksek ve büyük yatırım gerektiriyor.

“Özel şirket zarar edeceği için bıraktı, 500 işçi işsiz kaldı”

Genel Maden İşçileri Sendikası kâr etmeme ihtimali olan özel şirketlerin maden işletmelerini kapatıp gitmesi endişesiyle, özelleştirmeye karşı çıkıyor. Demirci, bu şekilde kapatılan özel madenleri anlatıyor; hâlâ çalışan özel şirketlerin de işçinin haklarını tam olarak vermediğini söylüyor:

“Zonguldak’taki özel firmalar arasında işçilerin maaşını veremeyen var. İki asgari ücret şartı da var. Bunu kâğıt üzerinde uyguluyor ama dolaylı yoldan o parayı geri alıyor. Servis ücreti, yemek ücreti diye kesiyor, zararı yine işçiden karşılıyor. İşçilerin işten çıkarılması da çok kolay. Özel sektör dört dörtlük çalışsa sıkıntı olmaz. Bunlardan birinde özel şirket geldi, 500’den fazla çalışanı vardı. TTK’nın hazırlamış olduğu galerilerdeki hazır kömürü aldı. Sonra kazma ve hazırlık safhasında zarar edeceği için bıraktı, gitti. 500’den fazla işçimiz şu an mağdur durumda, işsiz kaldı.

Tazminatlarını da özel sektör her zaman vermiyor, o durumda TTK veriyor. Bu da TTK’nın zarar hanesine geçiyor. Taşeronlarla da davalık olduklarında, işçiler davayı kazandığında zararı ve tazminatı TTK ödüyor. Özel sektör bunları karşılayamıyor. Özel sektör kuyu madenciliğinde kolay kolay başarılı olamaz. 10 yıldır üretime geçemeyen bir firma var, örneğin. Çok büyük maddi imkânı olan firmalar olması lâzım. Mesela bu firma 10 yıldır yatırım yapıyor, bir kilo kömür satıp da kasasına para koymadı.”

Madenciler konuşmaktan korkuyor

Çalıştığı maden özelleştirilen ve çalışma koşulları değişen işçiler, işten atılma korkusuyla bizimle konuşmayı reddediyor. İsmini vermek istemeyen madenciler, özel şirketlerde her an atılma korkusu yaşadıklarını, devlette olduğu gibi can güvenliği kaygısı olmadan çalışmak istediklerini anlatıyor. Ancak hepsinin birer ailesi var ve Zonguldak’ta çocukluktan beri madencilik yapan bu işçilerin para kazanmak için yapıbilecekleri başka bir iş yok.

Haber: Ece Göksedef
Fotoğraf: Zahidin Köşüş
Aljazeera

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu