GüncelSiyaset

1 Mart Tezkeresine 3 Bakan Ret Oyu Verdi

Paylaş:

Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik, 2003'teki 1 Mart tezkeresine kendisiyle birlikte 3 bakanın ret oyu verdiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Güney Amerika gezisinden dönüşte yaptığı açıklamalarda 2003 yılında TBMM’de oylanan ve reddedilen “Amerika’nın Irak’a müdahalesinde Türkiye topraklarını kullanmasına ilişkin” 1 Mart tezkeresi konusunda “kendisinin destek verdiğini ancak AKP içinden bazı kesimlerin tezkere aleyhine kulis attıklarını” söylemişti.

Bu açıklamaların hemen ardından AKP içerisindeki “küskünlerden” eski bakan Hüseyin Çelik’ten bomba bir itiraf geldi. AKP’li eski bakan ve milletvekili Hüseyin Çelik, kendi web sitesinden 1 Mart Tezkeresi’ne neden hayır oyu verdiğini açıklayan bir yazı kaleme aldı. Çelik, 1 Mart tezkeresine kendisiyle birlikte dönemin Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın ret oyu verdiğini belirtti.

2003 yılında yapılan ve tarihe 1 Mart Tezkeresi olarak geçen oylamanın detaylarını anlatan Çelik, neden hayır oyu verdiğini de bu yazıda anlattı.

İşte Çelik’in o yazısı:

“ABD’nin 2003’te Irak’ ı işgal etme gerekçesi, Irak’ın elinde bölge ve dünya için tehdit oluşturacak güç ve miktarda kimyasal silahlar olduğu iddiası idi.

Daha sonra bunun kocaman bir yalan olduğu ortaya çıktı. Irak işgalinde, ABD’nin bir numaralı müttefiki, Tony Blair Başbakanlığındaki İngiliz hükümeti idi. Tony Blair’in 1997-2001 yılları arasındaki Dış İşleri Bakanı olan Robin Cook, İngiliz İşçi Partisi’nin en etkin isimlerinden biri ve Irak İşgâli başladığı sırada Hükümetin Parlamento ilişkilerinden sorumlu bakan ( The Leader of House of Commons) idi. Cook, 17 Mart 2003’te İngiltere’nin haksız bir savaşa sokulduğunu söyleyerek Bakanlıktan istifa etti. Ertesi gün istifasının gerekçesi ile ilgili olarak Parlamento’da yaptığı konuşma bir manifesto niteliğindeydi.(http://news.bbc.co.uk/2/hi/2859431.stm) Cook, bununla da yetinmedi, yazdığı kitapta lideri Blair’in İşçi Partisi’nin başına o güne kadar gelmiş geçmiş en başarılı lider olduğunu teslim etmekle beraber, Blair’in, kimyasal silah iddialarının yalan olduğunu bile bile Bush’un telkinleriyle İngiltere’yi kirli bir savaşa soktuğunu ortaya koydu.

2005’te İskoçya’da dağdan düşerek hayatını kaybeden Cook, Filistinlilerin haklı davasını destekleyen, Sırp zulmüne karşı Uluslararası Camianın Kosova’ya müdahalesini sağlayan politikacılardan biriydi.

Evet, Irak Savaşı hiç bir haklı zemine dayanmayan kirli bir savaştı ve Türkiye’nin de bu savaşa girmesi isteniyordu. Bu hareketin arkasında NATO, AB ve BM Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kuruluşların hiç biri yoktu.

1 Mart Tezkeresi gündeme geldiği zaman ben, 58. Abdullah Gül Hükümeti’nde Kültür Bakanı idim. Bu konu, Bakanlar Kurulu’nda gündeme geldiğinde söz istedim. Sayın Gül’e

“Sayın Başbakanım, uzak diyarlardan bir adam size gelse ve dese ki, ‘ şu balkonunu kısa bir süreliğine yüksek bir fiyatla bana kiraya ver’. Siz soruyorsunuz ‘burada ne yapacaksın’ . Adam diyor ki ‘ben burada bir düzenek kuracağım ve senin kapı komşunu buradan vuracağım.’ Böyle bir durumda fiyat ne kadar yüksek olursa olsun, siz balkonunuzu bu adama verir misiniz? ” diye sordum. “Ben şahsen vermem” dedim. Konuşmamın devamında bütün gerekçelerimi ortaya koyarak tezkereye “evet” oyu veremeyeceğimi söyledim. Benim dışımda iki bakan arkadaş da net bir biçimde böyle bir vebalin altına giremeyeceklerini söylediler.

Sayın Gül, tezkerenin Meclis’e sevkinde tıkayıcı olmamamız gerektiğini, iradenin esas sahibinin TBMM olduğunu söyledi. Biz de hükümet tezkeresini imzalayarak Meclis’e sevkettik. Çünkü esas tercihimizi orada yapacaktık. Ben, büyüklerimize tavrımın Parti’de ve hükümette sıkıntı yaratması halinde bakanlıktan istifa edebileceğimi söyledim.

Başbakan Sayın Abdullah Gül olmakla beraber Parti’nin lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘dı. O günün güdümlü yargısının verdiği çok haksız bir kararla, başında bulunduğu Ak Parti, 3 Kasım 2002’de yapılan seçimde 363 milletvekili alarak tek başına iktidara gelmişti ama onun milletvekilliği engellenmişti. Sayın Gül’den sonra, tezkere ile ilgili duruşumu Sayın Erdoğan’la da paylaşmamın ahlâkî olacağını düşünerek Balgat’taki Genel Merkez’imize gittim ve bir saat boyunca kendisine tezkerenin red edilmesi gerektiği yönündeki görüşlerimi arz ettim. Sayın Cumhurbaşkanı’mız tezkerenin kabul edilmesi gerektiği düşüncesindeydi.

Tezkere’nin oylanacağı günden bir gün önce Sayın Erdoğan, Siirt seçimi için Siirt’e gitmek üzere havaalanı yolunda iken kendisini telefonla aradım ve şunları söyledim : ” Efendim, ben oylama günü bir program için Bursa’da olacağım. Benim yerime oyumu kullanması için vekaletimi Başbakan Yardımcısı Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’a bıraktım ve red oyu vermesini rica ettim. Bunu bilmenizi isterim.”

Benimle beraber Başbakan Yardımcısı Sayın Ertuğrul Yalçınbayır ve Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın da red oyu vereceklerini açıkça söylemişlerdi.

Nitekim Tezkere 3 oy farkla red edildi. Başka bakan arkadaşlardan da red oyu kullanmışlar olabilir ama onlar oylarının rengini açıklamamışlardı.

Tezkerenin red edilmesi, hem TBMM’nin hem de Hükümetimizin itibarını bütün dünyada zirveye çıkardı hem de Türkiye, haksız ve kirli bir savaşın ortağı veya payandası olmaktan kurtuldu.

Dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair, 25 Ekim 2015 tarihinde, CNN International’a çıktı. Fareed Zakaria’ya konuşan Blair, Irak Savaşı’nda düştükleri hatadan dolayı halkından özür diledi. Blair, bu mülakatta yanlış istihbarat aldıklarını, planlama hataları yaptıklarını ve Irak’taki yönetimin devrilmesinden sonra sebebiyet verdikleri kaosu itiraf etti.

Aslında Blair, bu özürle başına gelebileceklerle ilgili olarak ön kesmeye çalışıyordu. Çünkü İngiliz Hükümeti, 2009’da bir araştırma komisyonu kurarak Irak Savaşı dosyasını yeniden açmıştı. Sir John Chilcot başkanlığındaki komisyon, Blair’in İngiliz Meclisi’nden daha karar çıkmadan, Bush’la yaptığı 155 adet yüz yüze ve telefon görüşmesi notuyla savaşa katılma kararı verdiğini tespit etmiş durumda. Rapor, ulusal güvenlik endişesiyle bir türlü yayımlanamadı. 2016’nın yaz aylarında yayımlanması bekleniyor. Özellikle Blair ve dönemin Dış İşleri Bakanı Jack Straw‘un komisyona verdikleri bilgiler yayımlanabilirse Irak İşgâli’nin perde arkası daha da aydınlanmış olacak ve muhtemelen Blair ve dönemin ilgili İngiliz bakanları daha da zor durumda kalacaklardır.

Irak’taki milyonlarca dul ve yetim, Irak’ın harap olması, hâlâ dinmeyen gözyaşı, fiilî bölünmüşlük, mezhep çatışmaları ve nihayet ülkenin terör örgütlerinin cirit attığı bir alan haline gelmesi, red oyu verenlerin ne kadar isabet ettiğinin göstergeleridir.

Tezkerenin geçmesi gerektiğini düşünenler, “şayet biz de Amerika’yla birlikte Irak’a girseydik, Kandil’i temizlerdik, terörle mücadelede büyük bir avantaj elde ederdik.” diyorlar.

 

Bu inandırıcı mı? Biz Suriye’de İŞİD’e karşı savaşan koalisyon güçleri içinde değil miyiz ? Bu konuda Amerika’nın müttefiki değil miyiz? Bu böyleyken Amerika, PYD Meselesi’nde inisiyatifi bize mi bırakıyor? PYD konusunda bizim hükümetimizle aynı görüşte midir?

Kaldı ki, eğer dış politikada tek çıkış noktamız ülke menfaati olsaydı, Filistin’in yanında değil İsrail’in yanında; Mursi‘nin yanında değil, Sisi‘nin yanında; Suriyeli muhaliflerin yanında değil Beşar Esad‘ın yanında durmamız gerekirdi. Halbuki Ak Parti hükümetleri, bu tercihleri yaparken kuvvetlinin yanında değil, haklının yanında olduğunu ilan etmiştir. Eğer insanlık vicdanının sesi olmak gibi bir iddiamız olmasaydı bu kadar Suriyeli mülteci Türkiye’de olur muydu ? Irak Savaşı’nda ABD ve müttefikleri güçlü ama haksız idiler; Irak halkı güçsüz ve haklı idi. Evet Sadam bir diktatördü. Ancak bu diktatörü palazlandıran ve silahlandıranlar yine Irak’ı işgal edenlerdi. Amerikalılar birgün çekip gideceklerdi ama biz kapı komşumuzla kan davalı olacaktık.

Bu arada yeri gelmişken bir hususa da işaret etmeden geçemeyeceğim. Ben, henüz, 3,5 aylık bakanken aklımın ve vicdanımın kabul etmediği bu meselede gerekirse bakanlığı elimin tersiyle kenara itebileceğimi ortaya koydum. Bize “görevdeyken niye konuşmadınız, makamda otururken niye yanlışlara itiraz etmediniz“diyenlere bir çok örnekten sadece bir örnek olmak üzere bu hususu ithaf ediyorum. Oylama gizliydi. Makam sevdasında olsak paravanın arkasında red oyu kullanır, dışarda evet oyu verdiğimizi söyleyebilirdik. Biz ne yaptık? Sadece red oyu kullanmakla kalmadık bunu gerekçeleriyle o gün kamuoyuna açıkladık. En kötü özelliğin münafıklık olduğunu bilenlerdeniz. Biz, içeride başka, dışarıda başka olmadık. 12 Şubat tarihli gazetelere bakılırsa Sn. Başbakanımızın bizim bugün dile getirdiğimiz benzer hususları görevdeyken de dillendirdiğimizi söylediğini göreceklerdir.

Büyüklerimiz ne güzel demiş: “Günün adamı olmaya çalışma, hakikatın adamı olmaya çalış; çünkü gün değişir ama hakikat değişmez.”

Not: Bir başka yazıda ise,tezkerenin red edilmesinden birkaç ay sonra, beni ve benim gibileri, red oyu vermeye sevk eden sebepleri öğrenmek için Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki makamımda beni ziyarete gelen dönemin ABD Ankara Büyükelçisi W. Robert PEARSON‘la aramızda geçen konuşmaları ele alacağım.”

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu