DOĞAN ÖZDEMİR – Yeni Faşizm
Yeni Faşizm
Kitabın Yazarı: Ergin YILDIZOĞLU
(Cumhuriyet Kitapları, I. Baskı-Mayıs 2020, 112 Sayfa)
Dünyanın en kötü rejimlerinden biri olan faşizmi gittikçe artan oranda yaşamaktayız. Dünyada da bazı ülkelerde demokratik sistemlerin bunalıma girdiği dönemlerde yine demokrasinin sağladığı avantajlarla faşist yöneticilerin işbaşına geldiğini görmekteyiz. İşte yazarımız da bize faşizmin tarihçesini, doğum yeri olan İtalyan ve Alman örnekleriyle anlatırken yaşadığımız çağda gittikçe artarak gelmekte olan “Yeni Faşizm” dalgasını açıklıyor.
Corona salgını nedeniyle dünya ülkelerinde yaşanmakta olan ekonomik şokun en çok büyüme oranlarındaki düşüşte, borsalardaki sarsılmada ve bunların tetiklediği Gıda Krizinde görüldüğünü okuyoruz. Tarih bize gıda kriziyle ülkelerin iç ya da ülkelerarası gerginliklerinin ve istikrarsızlıkların artışı arasındaki doğru orantıyı da gösteriyor. Böylece işsizlik, iflaslar, yoksulluk, açlık hızla artacak, günlük yaşamın temposu aksayacak, korku, güvensizlik, yaratılan “öteki” karşısında nefret, günah keçisi arama eğilimi de gittikçe yaygınlaşacaktır. Bu da neyi doğuracaktır?
“Demagog, patolojik yalancı, psikopat liderlerin, acil açıklama, acil çözüm bekleyen şaşkın kitleler üzerindeki etkileri artacak.” “Kronik ekonomik kriz, giderek daha fazla göze batan toplumsal eşitsizlikler ve adaletsizlikler. Bir tarafta dünyanın toplam servetinin neredeyse %80’ine sahip bir %1, diğer tarafta geride kalan %20’yi paylaşmaya, kırıntılarla yaşamaya çalışan büyük insanlık.” “Boşuna mı kapitalizmin merkezlerinde bir süreç olarak “yeni Faşizm” geliyordu?”
Evet, koşullar yeni faşizm dalgası için uygundu. Corona salgını ciddi bir kapı açmıştı. Devletler bu salgını kontrol altına almak için ister istemez izleme, disiplin ve cezalandırmaya, yani totaliterliğe başvuruyordu.
“Dahası, COVİD-19’un yarattığı “şok”un, “süreç olarak Yeni Faşizmin” 1930’larda Almanya’da Reichtag yangını, İtalya’da Matteotti cinayeti, çok daha yakın zamanda Türkiye’de 15 Temmuz “darbe şeyi” gibi, ilerleyişini hızlandırmaya uygun bir ortam yarattığı da söylenebilir.”
Yazarımız faşizmi tanımamızın gerektiğini söylüyor. Faşizmin tarihsel bir biçim olduğunu ve onu yaratan koşulları bilmek gerektiğini, çünkü faşizmin tekrar geldiğinde asla o eski tarihin yarattığı biçim olarak değil, bu günkü koşulların yarattığı koşullara göre gelecektir demektedir.
İlk faşist partinin İtalya’da 1919’da Mussolini tarafından kurulduğunu ve 3 yıl sonra İtalya’da, 12 yıl sonra da Almanya’da iktidara geldiğini okuyoruz. Faşizmin doğuşuna I. Dünya Savaşının yarattığı yıkım ve katliam ile bunun yarattığı çok yönlü şokla, peşinden yapılan barış anlaşmalarının ekonomik sonuçlarıyla, bu arada ortaya çıkan Bolşevik Devriminin yarattığı siyasi korkuyla çok uygun bir ortam yaratılmış oluyordu. İtalya’daki Mussolini faşizmini ve Almanya’daki Hitler faşizmini ayrıntılı olarak bize anlatan yazardan kısa alıntılar yapalım:
“Hareketin kurucusu İşçi sınıfı kökenli Mussolini siyasi yaşamına sosyalist hareket içinde başlamıştı. (…) İtalyan Faşizminin düşüncesinde başlangıçta ırkçılık önemli bir yer tutmaz (…) ama terörizm için aynı şeyler söylenemez. (…) Pratikte faşist rejim hakları ve özgürlükleri kısıtlamış, işçi sınıfının örgütlerini yok etmiş, liderlerini ya öldürmüş ya da etkisiz hale getirmiş, parlamentoyu işlevsizleştirmiş, lidere bağlı totaliter bir rejim inşa etmeye başlamış, bunlara karşılık kilise ile barışmış, Vatikan’ı iç işlerinde serbest bırakmış, krallığı kaldırmamış, kadınların doğum kontrolü ve kürtaj yapmasını devlete karşı suçlar kategorisi içine almıştır.”
“Hitler 1924 yılını hapiste geçirdi. Bu dönemde dünya görüşünü konsolide etmeye çalışırken iktidar stratejisini değiştirdi, darbe ile iktidarı ele geçirme planından vazgeçerek parlamenter yolu benimsedi. (…) II. Dünya Savaşı Nazi rejiminin yıkılmasıyla sonuçlandı ve bu kamplara ulaşıldı, sanayi kapitalizminin teknolojik düzenekleriyle gerçekleştirilen sistemli katliamlarda ölü sayısı 6 milyon Yahudi’ye ulaşmıştı.”
Bu bilgilendirmelerden sonra sıra faşizmin tanımına ve gelişimlerine geliyor. Çok muhafazakâr ve liberal çevrelerde faşizm, karizmatik bir liderin otoriter yönetimi olarak tanıtılıyor. Marksist bakışa göre ise, ekonomik kriz ortamında sermayenin çıkarlarını korumayı amaçlayan bir sınıf diktatörlüğüdür. 1980’lerden sonraki faşizmin kültürel yorumunda ise, kurucularının ve katılımcılarının ideolojilerinden hareketle, liberalizme ve Marksizm’e karşı modern ve muhafazakâr-milliyetçi bir “devrim” olarak tanımlar. Faşizmin “erkek” ağırlıklı davranan ve düşünen bir ideoloji olduğu görülüyor. Kadın ise bir doğurma makinesi gibidir. Yazar burada Umberto ECO’nun Ur-Faşizm tanımını bize açıklıyor ve okumakta gerçekten yarar var.
Faşizme karşı mücadelede, faşist hareketin demokrasinin kuralları içinde kalmasını beklemek, liberal demokrasinin kurumları tarafından ehlileştirilmesini umut etmek, geçici ittifakları kurabilmek için yaptığı manevraları, verdiği tavizleri ciddiye almak, bunlara güvenmek ölümcül bir hatadır! Ve bu hata maalesef demokrasi adına sıkça yapılmaktadır! Bu davranış şekli, faşizmin devletin tüm kurumlarını daha sıkı eline geçirmesine, tüm kadrolarını yandaşı haline getirmesine, hukuku sadece kendi lehine ve arkasına kendine bağlı kolluklarıyla muhaliflere dayatmasına neden olmaktadır. Böylece faşizm demokrasi kullana kullana iktidarı ele geçirebilmektedir.
Hepimizin iyice anlaya anlaya okumamız gereken kısa ama öz bir yapıttır.
İyi okumalar dileği ile. (15.7.2020)
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,