AktüelGüncel

Cumhurbaşkanı danışmanı Gülnur Aybet: Mesleğinden dolayı mahkum olan gazeteci bulunmuyor

Paylaş:

BBC’de yayımlanan HARDTalk programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet; Kaşıkçı cinayeti, gazeteci tutuklamaları ve akademisyenlere yönelik devam eden soruşturmalara ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye’de mesleklerini yaptıkları için hiçbir gazetecinin mahkum olmadığını söyleyen Aybet, haklarında soruşturmalar olan akademisyenlerle ilgili olarak, “bir örgütü ya da diğerini destekledikleri için başlarının belada olduğu” yorumunu yaptı.

Aybet’in programın sunucularından Stephen Sackur’ın bazı sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:

Soru: Cemal Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının adalete teslimi konusunda Türkiye’nin daha söyleyeceği ve atacağı adımlar var mı?

Soruşturma halen devam ediyor. Türk yetkililer, yeni deliller ortaya çıktıkça bunu uluslararası camia ile paylaşacaklarını söylediler. Buna Suudi yetkililer de dahil. Şu ana dek ellerinde olan bilgileri de Suudiler ve bazı diğer ülkelerle paylaşmış durumdalar.

Soru: Ama daha delil var değil mi?

Olabilir. Soruşturma halen devam ediyor.

Soru: Şu anda Ankara’da, sizin patronunuzda ve Türk hükümetindeki kanı bu cinayetin ucunun Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a uzandığı yönünde mi?

Biz herhangi bir isim vermiş değiliz. Yalnızca soruşturmanın doğru düzgün bir şekilde devam etmesini ve üzerinin kapatılmamasını istiyoruz.

Soru: Soruşturmanın devam ettiğini ve daha ortaya çıkabilecekler olduğunu ima ettiniz. Türkiye neden Birleşmiş Milletler’e bağımsız, üçüncü şahıslar tarafından yapılacak uluslararası bir soruşturma için resmi başvuru yapmadı?

Bunun şu anda değerlendirildiğini sanıyorum. Ve halen (Suudi Arabistan’ın) bir işbirliği süreci başlatabileceklerini umuyoruz. Eğer bu olmazsa uluslararası soruşturma için Birlemiş Milletler’e (BM) gideceğiz. BM de buna istekli, demek ki Suudiler işbirliğine yanaşmaz ise sonuç bu olacak.

Soru: Ancak Türkiye, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili çok ses çıkarsa da buna çok istekli değil gibi. Türkiye BM ve uluslararası camiayı soruşturmaya dahil etmek konusunda istekli değil gibi… İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu yöneticisi Sarah Leah Whitson, BM Genel Sekreteri önderliğinde uluslararası bir soruşturma karşısında tek engelin, Ankara’nın yazılı bir resmi talepte bulunmaması olduğunu söyledi. Bunu yapmak çok kolay.

Ama soruşturma öncelikle Türkiye’de devam etmeli.

Soru: Öyle mi? Çünkü siz BM’nin de dahil olduğu insan hakları denetçilerinin ülkenize girmesini istemiyorsunuz. Çünkü bir kez girdiler mi, görmelerini istemediğiniz başka şeyler de bulabilirler.

Hayır bu saçmalık. Türkiye bu soruşturmayı çok düzgün bir şekilde sürdürüyor. Tüm deliller de ilgili ülkeler ve talep eden ülkelerle paylaşılmış durumda. Soruşturma süreci son derece şeffaftı. Eğer Suudi Arabistan, işbirliği yapmamakta ısrar ederse de BM’ye gidilecek. Belli ki bizim Dışişleri Bakanımızın, “Süreç çok yakında BM’ye taşınabilir” şeklindeki açıklamasını duymadınız.

Soru: Ben sadece gecikmenin sebebini merak ediyorum. Ve aynı zamanda ABD’den Türkiye’ye, bu konuda geri durursanız, ilişkilerimiz gelişebilir, mesajı gelip gelmediğini merak ediyorum. Çünkü Trump’ın kararını verdiğini biliyoruz. Daha geçen gün, “Belki Veliaht Prens biliyordu, belki de bilmiyordu” dedi. Devamında da ABD’nin Suudi Arabistan ile stratejik ilişkilerini sorgulamasının aptalca olacağını söyledi. Belki de bu yüzden Amerikalılar sizin bu soruşturmayı ilerletmenizi istemiyor.

Bu suç Türk topraklarında işlendi. Ve düzgün bir şekilde de inceleniyor. Bu suçla ilgili bir başka ülkenin düşünceleri bizim meselemiz değil bu aşamada. Biz onlarla delilleri paylaştık. O delillerle ne yapacakları onların problemi.

Soru: Daha direkt sorayım: BM’nin desteklediği bağımsız bir soruşturma talep etmeme konusunda ABD Türkiye’ye herhangi bir baskıda bulundu mu?

Bildiğim kadarıyla hayır. Bunun olduğunu sanmıyorum.
Soru: Türkiye aynı zamanda, dünyada en çok gazetecinin cezaevinde olduğu ülke.

Bu rakamları nereden elde ediyorsunuz?

Soru: Gazetecilerin güvenliği için çalışan ve çok saygın bir uluslararası kurum olan Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nden aldım.

Ben de Af Örgütü dahil birçok kurumun rakamlarına baktım. Aslına bakarsanız, rakamlar birbirleri ile çelişiyor. İlk olarak söylemek istediğim bu. İkincisi ise, izin verin bitireyim, bu kurumların, gazeteci olduğunu iddia ettikleri kişileri göz önüne alırsak, Türkiye’de bir kişi tutuklandığında bir belge doldurmak zorunda. Ve o belgedeki “meslek” başlığına, işleri ne ise onu yazarlar. O bölüme “gazeteci” yazan kişiler var. Ama bu onların gazeteci olduğu anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, bu kayıtları incelediğimizde, raporlara 90’lı yıllarda adli suçlardan tutuklananları da eklediklerini gördük. Aile içi şiddetten tutuklananların rakamlara eklendiğini gördük.

Soru: Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) isimli bir diğer saygı değer uluslararası kurumun verilerine göre, 150 civarında gazeteci…

Civarında! Geçen gün, 120’nin üzerinde diye bir rakama denk geldim. Ne demek bu 120’nin üzeri… 121 mi, 3 bin mi? 120’nin üzeri ne demek?

Soru: Siz Cumhurbaşkanı danışmanısınız. Eğer bunu önemseseydiniz, rakamlara bakardınız.

Bu durumu elbette önemsiyorum.

Soru: Sizin vereceğiniz rakamlarla, bağımsız uluslararası kurumlarınkini karşılaştırabiliriz.

Rakamlar hatalı çünkü…

Soru: Kaç kişi? Cezaevinde şu anda kaç gazeteci bulunuyor?

Şu anda cezaevinde gazeteci bulunmuyor.

Soru: Hiç gazeteci yok mu? Yani tüm bu uluslararası kurumlar…

Bitirmeme izin verin. Bitirmeme izin vermiyorsunuz. Hiç gazeteci yok derken, gazetecilik faaliyetinden mahkum olan yok dedim. Başka suçlardan mahkum oldular.

Soru: Yani bana cezaevinde onlarca gazeteci olduğunu ve bunların tamamının, meslekleriyle ilgisi olmayan suçlamalarla hapsedildiğini mi söylüyorsunuz?

Evet.

Soru: Ve buna benim ve uluslarası camianın inanmasını bekliyorsunuz.

Neye inanmak istediğiniz size kalmış ama gerçek olan bu.
Soru: Sizin çevrenizde bulunan hiçbir akademisyenin soruşturmalardan etkilenmediğini iddia ediyorsunuz.

Evet etkilenmediler.

Soru: Ama onun söylediğine (eski bir çalışma arkadaşı) göre, eski üniversitenizde çalışan onlarca akademisyen işlerinden oldu.

Benim eski üniversitemde, henüz ben oraya atanmamışken, bazı akademisyenler, terörü öven bir imza kampanyasına destek verdikleri için gözaltına alındılar, tutuklandılar ya da işlerinden oldular. Bunlar neden oluyor diye kendimize sormalıyız. Neden sorusu hiç sorulmuyor. Darbe davalarından birine hiç girdiniz mi? Adalet için ağlayan yakınları mahkemede gördünüz mü? Onların ne zamandır adalet beklediğini biliyor musunuz?

Soru: O zaman bana vermek istediğiniz mesaj, gerek yüzlerce gazeteci olsun, gerek binlerce akademisyen, bunların tamamının terörist olduğu mu?

PKK tarafından kaç kişinin öldürüldüğünü biliyor musunuz? Siz terörü övmenin yanlış olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Soru: Siz tüm bu insanların terörist olduğunu mu söylüyorsunuz? Böyle düşünüp düşünmediğinizi öğrenmek istiyorum.

Bir örgütü ya da diğerini destekliyorlar. Eğer böyle olmasaydı, başları belada olmazdı.

Soru: Osman Kavala davasından bahsedelim. Kendisi bir işadamı ve yardımsever.

Evet.

Soru: Geniş çevreler onu, Türk toplumunda köprüler kurmaya çalışan, özellikle de Kürtler ve Türkler arasında, biri olarak tanıyor. Kavala bir yıl önce tutuklandı. Aylarca hiçbir suçlama olmadan cezaevinde tutuldu. Türkiye tüm bunları nasıl savunabilir?

Kavala davası halen devam ediyor. Benim devam eden hukuki süreç hakkında konuşmam doğru olmaz. Ama (tutukluluk) süre söz konusu olduğunda tek bir vakaya bakmak doğru olmaz. Bence davaların hızı söz konusu olduğunda, yargıda sıkıntılar bulunuyor. Bunun sebebi de Gülen hareketinin yargıya ve diğer kurumlara sızmış olması. Ama diğer kurumlara kıyasla yargıyı daha fazla bozduklarını düşünüyorum.

Soru: Yalnızca işleyiş değil, bir tavır da söz konusu.Sizin patronunuz, Cumhurbaşkanı’nın, Osman Kavala için “Arkasında o ünlü Macar Yahudi George Soros var” dediğinde ne hissettiniz?

Ama Soros tarafından destekleniyor, öyle değil mi?

Soru: Biliyorum. Ama “Ünlü Macar Yahudi” sözü… Soros, Victor Orban tarafından da Macaristan’ı karıştırmakla suçlanıyor.

Cumhurbaşkanı’nın sözlerini bağlamından koparıyorsunuz.

Soru: Peki ne demek istedi o zaman?

Soros ünlü biri değil mi? Yahudi olmadığını söyleyebilir misin?

Soru: Benim onunla ilgili bir derdim yok. Ben neden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kavala ünlü Macar Yahudi ile bağlantılı” mesajının altını çizdiğini anlamak istiyorum. Bunun sizin, “terörizmle ilişkili” iddianızla ne alakası olduğunu anlamak istiyorum. Tabii eğer Soros Vakfı’nın Türkiye’de terörü finanse ettiğini düşünmüyorsanız.

Bildiğim kadarıyla, Soros Vakfı’nın bazı bağlantıları var. Tekrarlıyorum, devam eden dava hakkında konuşmamam gerekiyor ve adli konularda uzman biri değilim bu nedenle aslında konuşmamalıyım ama suçlamaları, gazetelerde yayınlandıkları için biliyorum. Bunlara göre Kavala’nın başı olduğu vakıf, hükümeti devirmek için başlatılan 2013 yılındaki Gezi protestolarını finanse etmek ve organize etmekle suçlanıyor. Elbette bu suçlamaları reddedebilir ve kendini savunabilir ama suçlamalar bunlar. Ve başında olduğu vakfın da Soros Vakfı ile çok yakın ilişkileri bulunuyor. Bunlar gerçekler.

Soru: Onlar (Avrupa) şu anda Türkiye’yi, AİHM kararlarını dinlemeyen bir ülke olarak değerlendiriyor.

AİHM kararları dikkate alınmıyor değil. Şu anda orada da süreç devam ediyor.

Soru: Ama en önemli muhalefet liderlerinden biri (Demirtaş) cezaevine konuldu. AİHM bunun kabul edilmez olduğunu ve hemen salıverilmesi gerektiğini kararlaştırdı. Türkiye bu kararı görmezden geldi.

Hayır. Çünkü, AİHM böyle bir karar verdiğinde, önünüzde buna karşılık vermek için 3 aylık bir süre oluyor. Bu süre dolmuş değil. Bu son karar da değil, temyize gidebiliyorsunuz. AİHM’in kararı şu anda nihai değil. Ayrıca, bahsettiğiniz şahıs, eğer bilgilerim doğru ise, 30 farklı iddia ile suçlanıyor. AİHM kararı bunların yalnızca birini kapsıyor. Hakkındaki diğer suçlamalar arasında, bir kışkırtma da (2014 Kobani olayları) yer alıyor. O çağrının sonucunda yaşanan şiddet olaylarında çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Bunda sorumluluğu bulunuyor. Ölenler arasında 12 yaşında bir çocuk da vardı. Bu ölenler PKK’yı desteklemeyen Kürtlerdi. Ya onların insan hakları? Onların haklarını neden hiç sormuyorsunuz?

Soru: Pentagon, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyine yönelik yeni bir askeri operasyon yapılacağı duyurusu nedeniyle alarma geçtiğini belirten çok ciddi bir açıklama yaptı. Türkiye’nin atmayı düşündüğü adımla ilgili derin endişe duyulduğu vurgulandı.

Türkiye en başından beri samimi ve açık olarak, Suriye ile 900 kilometrelik sınırında bir terör koridoruna izin vermeyeceğini ilan etti. Bu ne size ne de kimseye sürpriz olmalı.

Soru: Yani siz Amerikalıların, sizin sınırınızda bulunan ve terörist olarak belirlediğiniz unsurlara karşı en azından gözlerini yumduğunu mu söylüyorsunuz?

Hayır, hayır. Yalnızca biz değil, PKK, ABD ve AB tarafından da terörist olarak tanınıyor.

Soru: Ama biz burada YPG’den bahsediyoruz ki onlar, ABD ile birlikte çalışan ve IŞİD ile cihatçı örgütlerle mücadele eden Suriye Demokratik Güçleri’nin bir unsuru.

Biz her zaman Amerikalılar’a, eğer DEAŞ ile savaşacaksınız, bizimle birlikte çalışın dedik. “Terörist bir organizasyonu silahlandırmayın” dedik ama onlar bunu yaptı. Sonra bize bu silahların yalnızca Rakka operasyonu ile ilgili olacağını ve silahları geri aldıklarına dair tüm sayımı verecekleri sözünü verdiler. Bunu halen yapmış değiller.

Soru: Ve siz tüm bu söylediklerinizden sonra Batı tarafından tecrit edilmediğinizi söylüyorsunuz.

Tabii ki edilmedik çünkü şu anda bile Menbic’de Amerika ile ortak devriye yapıyoruz. Bu size tecrit edilmiş bir ülke izlenimi veriyor mu?

Soru: Ben sadece son 24 saat içinde Pentagon’dan yapılan ve derin bir endişenin dile getirildiği…

Tabii ki endişeliler çünkü bunun olamayacağı konusunda çok kararlıyız. Sınırımızda bir terör koridoruna izin vermeyeceğiz. Amerikalılar eğer istiyorlarsa bizimle burada işbirliği yapabilirler.

Soru: Eğer istemezlerse?

Sonunda isteyeceklerini düşünüyorum

Jurnalci.com

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu