GüncelGündem

Gültekin Uysal: Usulsüzlük, yolsuzluk çemberinde ülkenin kaynakları heba olup gidiyor

Paylaş:

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, dün Burdur’da partisinin Bucak ilçe kongresine katıldı.

Uysal, “Bu ülkede bugün, kendi doğduğu topraklarda insanımız bir gelecek hayali kuramıyorsa bunun sorumluları bellidir; bugünkü iktidar sahipleridir. Ama kendi yetişmiş insan gücüne, doktorlarına, mühendislerine ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlerin açık kapı politikasıyla bugün, Türkiye’ye bir demografik tehdide dönüşmüş milyonlarca insanı barındırmak mecburiyetinde kalıyoruz. İşte bu apaçık gerçeği ifade etmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

“TÜRK MİLLETİ VE CUMHURİYETİ DÖRT NALA FELAKETE GİDİYOR”

Gültekin Uysal, şunları söyledi:

  • Hayrı aradığımız, hayrı temenni ettiğimiz bu bir araya gelişimizde, ben de bu büyük millet için, bu büyük devlet için, memleketimiz için, milletimiz için güzel şeyleri, hayırlı şeyleri temenni ediyoruz. Nereden geldiğimizi biliyoruz, bilmeyenlere inat. Bir var olma-yok olma çizgisinden çıkarak bu vatan toprağını bize emanet etmiş şühedanın emanetinin de ne manaya geldiğini biliyoruz, bilmeyenlere inat. ‘Eski Türkiye’ diyerek, ‘Yeni Türkiye’ diyerek bu memleketi zihinlerde bölmeye çalışan; bu ülkeyi, dününü yok varsayanlara inat bu ülkenin varlığını iyi biliyoruz. Bugün, tarihi bir eşikteyiz. Toplumların, devletlerin, milletlerin hayatında kriz dönemleri, bunalım dönemleri, buhran dönemleri olur. Açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki tarihimizde zaman zaman adına Fetret Dönemi dediğimiz böyle bir dönemi, Cumhuriyet tarihi yazılırken işte son 20 yılına Türkiye Cumhuriyeti’nin, ‘Fetret Dönemi’ diye yarın tarihe kayıt düşeceklerdir. Niçin?
  • ‘Bu devleti ele geçireceğiz’ diyerek yola çıkanlar, bu ülkenin kaynaklarını adeta bir parti olma hüviyetini yitirerek tabandan tavana, yukarıdan aşağı bir kravatlı soygunla yağmalamak için organize bir akılla hareket edildi, kurumları çökertildi, kaynakları yağmalandı; işte onun için. Şimdi çıkmışlar, hep mazeret, hep mazeret. Sanki 20 yıldır bu ülkeyi başkaları yönetiyor. Yüce Türk milleti daha ne yapacaktı? Cumhuriyet kurulduğu andan itibaren bakalım, çok partili hayat 46’da başlamış, o dönemden bu yana bakalım. Allah kime nasip etmiş 20 yıl, 4 tane 5 yıllık kalkınma planı uygulayacak bir zaman dilimi. Mazeret bırakmayacak şekilde Türk seçmeni, Sayın Erdoğan’ın şahsında bu iktidara güç vermiş. Güç yetmemiş, mutlak güç istemişler, onu da vermiş. O da yetmemiş, ‘Dilimizden dökülenler kanun haline gelsin’, işte adına ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ dedikleri, onu da vermiş şaibeli de olsa. 20 yıllık zaman kendilerinden önceki tüm Cumhuriyet hükümetlerinin sarf ettiğinden daha büyük bir bütçeyi vermiş. Ama bugün geldiğimiz noktada, şunun altını açık yüreklilikle kalın çizgilerle çizmek isterim; Türk milleti ve Cumhuriyeti, dört nala felakete gidiyor.

“MEKSİKA SINIRI ÇİZMİŞLER”

  • 20 yıldır sistematik bir şekilde kaybeden çiftçimize, kaybeden esnafımıza, kaybeden dar gelirli vatandaşlarımıza ses vermek, onların sesi olmak mecburiyetindeyiz. Şairin ‘Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul, bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye tam bir pul’ dediği gibi, bugün Türkiye’nin kaynaklarını, bir Meksika sınırı çizmişler, o sınırın iktidar tarafında kalanlarına her şey hak, ama muhalefette kalanlarına lütfedildiği kadar hak. İşte itirazımız bunadır. Biz, bu ülkede lütfedildiği kadar demokrasiyi, lütfedildiği kadar hukuku, müsaade edildiği kadar hakka razı olmadığımızı; bu ülkede 85 milyonun nimetlerini de külfetlerini de eşit ve ortak paydada paylaşan her bir vatandaşımızın hakkını savunmak mecburiyetindeyiz. Bu ülkenin kaynakları her birimize yeter, yeter ki namuslu ellerde olsun. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçemiz görüşülüyor. Dün ile mukayese edince bugün hatırı sayılır büyük bütçelerimiz var. Ama maalesef kurulan bu çarpık düzen dolayısıyla ne adli denetim ne idari denetim ne siyasi denetim ne kamuoyu denetimi yapılamadığı için usulsüzlük, yolsuzluk çemberinde bu ülkenin kaynakları heba olup gidiyor. Üzüntümüz bunadır.

“İNSANIMIZ KENDİ DOĞDUĞU TOPRAKLARDA GELECEK HAYALİ KURAMIYOR”

  • Bu ülkede bugün, kendi doğduğu topraklarda insanımız bir gelecek hayali kuramıyorsa bunun sorumluları bellidir; bugünkü iktidar sahipleridir. Ama kendi yetişmiş insan gücüne, doktorlarına, mühendislerine ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlerin açık kapı politikasıyla bugün Türkiye’de, bir demografik tehdide dönüşmüş milyonlarca insanı barındırmak mecburiyetinde kalıyoruz. İşte bu apaçık gerçeği ifade etmek mecburiyetindeyiz. Herhalde bir ülke için bundan daha büyük felaket olmaz. Kendi gençlerinin doğdukları topraklarda gelecek kuramadığı bir ülkeden daha büyük felaket olmaz. Bunu, kader diye sunanlara inat, kader olmaktan çıkartmak mecburiyetindeyiz.

“TÜRK TARIMINI TASFİYE ETTİLER”

  • Cumhur İttifakı’nın tek bir hedefi var; bir kişinin, o bir kişinin ailesinin ve şürekasının geleceğini teminat altına almak. Başka bir kavgaları var mı? Şimdi sorsak, milletimiz bir 5 yıl daha bu iktidarda olan arkadaşlara yetki verse; 20 yılda yapamadığınız neyi yapacaksınız? Ülke, sistematik her cephede çöküş yaşıyor. Bu yıl ilk defa 10 binlerce gencimiz, ülkenin yaşadığı ekonomik altüst oluş dolayısıyla, hayat pahalılığının ölçüsüz bir şekilde artmış olması dolayısıyla İstanbul başta çok daha yüksek puanlarla girebileceği üniversitelere gidemez hale gelmiş. Sebebi, kiradan tutalım inşasına varıncaya kadar.
  • Bunun müsebbibi kim? Şimdi 20 yıldır iktidarda olup, 2002 yılında uluslararası küresel kapital finans sisteminde bir tarafında siyasi olarak, diğer tarafında iktisadi olarak Sayın Erdoğan, bir rol aldı. Siyasi olarak bir de marifetmiş gibi bunu millete deklare ettiler. Ne dediler; ‘Biz, Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanıyız’. Hani dillerine çok pelesenk ederler, ‘şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler’ diye. Ayıbını, marifet diye anlatıyorlar. Diğer tarafta da 80 yıllık Cumhuriyet’in tarım başta olmak üzere kurduğu iktisadi altyapıyı tasfiye etmek için bir rol aldılar ve gereğini yaptılar. Nasıl gereğini yaptılar? Birliklerinden başlayarak Türk tarımını tasfiye ettiler.

“SANAL REFAHI 20 YILDA TÜKETTİK”

  • Bugün soruyorlar, ‘Gübre niye yüzde 300-500 arttı?’ Sadece bir kalemde örnek versek Anadolu’nun mümbit arazilerinde, işte Bergama’ya gitsek orada yazar değil mi; ‘Dünyanın en uzun lifli pamuğu burada üretilir’ diye. İşte Bergama’sında, Salihli’sinde, Amik Ovası’nda, Harran Ovası’nda, Çukurova’da, Antalya’da, Serik’te, ilçe başkanımız bilgi verdi, maiyetini bile karşılayamaz hale getirmişiz. Kendi Türk çiftçisine vermediğinizi… 2021 yılında 2 milyar doların üzerinde sadece bu ülke pamuk ithalatı yaptı. İşte bunun eseri. Hani diyelim ki ‘Yüksek teknoloji ürünlerine ihtiyacımız var, üretemiyoruz bunları, yurt dışından ithal edelim’… Bu ülkede adamı diksen adamın yetişeceği bu topraklarda pamuk üretemez hale gelmişsek bunun müsebbibi kim? Müsebbibi sizsiniz. Üretim istikrarını sağlayacak, fiyat istikrarını sağlayacak politikaları ortaya koymayarak şimdi çaresizlik içerisinde Tarım Bakanı diyor ki ‘Bize müsaade edin biraz’. Peki de sizden öncekiler acaba bir başka hükümetin mi, bir başka siyasi partinin mi bakanlarıydı? Hepimiz biliyoruz, dış konjonktürle beraber insanımızı, ülkemizi borçlandırarak Türkiye’de bir sanal refahı 20 yılda tükettik. Şimdi bunun faturasını, maalesef kendileri ödeyeceklerine Türk milleti öder hale geldi.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu