GenelGündemKültür-SanatMagazin

Şahan Gökbakar Konuştu!

Paylaş:

Şahan Gökbakar, içini döktü.

* “Osman Pazarlama”, yapım şirketiniz Çamaşırhane Film’in bambaşka bir üretim merkezi olduğunun göstergesi herhalde.
– Sürekli bir “Recep İvedik” serisi, aralara ise farklı farklı projeler serpiştirme durumu var. Önümüzdeki yıl da bizim olmayacağımız ama yapımcı olarak adımızı yazdıracağımız işler başlayacak. Adım adım ilerliyoruz.
* “Osman Pazarlama” adını ilk duyduğumda “Recep İvedik” serisine son mu verildi diye düşünmüştüm.
– Yok, son vermedik, o tabii ki devam edecek. Ağustos sonunda 5. filmi çekeceğiz. Ondan sonra da en az üç tane daha… Harry Potter gibi, gittiği yere kadar devam edeceğiz, talep geldiği sürece çekeceğiz. Ama dediğim gibi arada başka filmler de yapacağım. Böylece sadece “Recep İvedik”le sınırlı kalmayacağım. “Celal ile Ceren” gibi romantik komedi türünde de filmler yapmak istiyorum mesela.
* Film-lerinize baktığımda, halkın arasından karakterleri net bir şekilde anlatma çabası görüyorum.
– Seviyorum böyle hikayeleri. Genelde daha basit olanın daha güzel olduğunu düşünenlerdenim. O kadar çok sıkıntısı var ki insanların… Sinemaya gidiyorlar, çünkü gülmek istiyorlar. Bunun da tamamen basit şekilde, önlerine direkt kahkaha konarak olmasını istiyorlar. Kara mizah ya da politik mizahta değil artık insanlar. Ana karakterlerin etrafına çok fazla ünlü koymamamın sebebi de o dünyanın gerçekliğini korumak istemem. İnsanlar izlerken “Benim de param yoktu, bana da kız vermemişlerdi, bana da böyle davranmışlardı” diyorlar.
* “Osman Pazarlama” adı, vapurlardaki meşhur Burhan Pazarlama’yı akla getirmedi desem yalan olur.
– Bu, kafanızda ilk canlanan pazarlamacılardan değil. Osman Şaşmaz, yerel televizyon kanallarında gördüğünüz, pratik domates kesici tarzında ürünlerden getiren ve bunları farklı tarzda pazarlamaya çalışan biri. Bir gün yırtacağız ve parayı bulacağız gibi bir ideali var. Sadece bulduğu ürünlerden değil kendi buluşlarından da medet umuyor. Kendine ait 321 tane patenti var. Bunlardan patlayacağına inandığı bir ürün, portatif taharet musluğu mesela. Umutları ve hayalleri olan bir Anadolu genci Osman.
* Buluşların kaçı sizin?
– Hepsi bizim valla.
* Patent aldınız mı peki?
– Almadık, pek rağbet olacağını da sanmıyoruz. Koku kartuşlu don mesela. İlginç bir buluş ama çok kullanılacağını düşünmüyorum. Alan varsa buyursun.

HELAL OLSUN DEMET İLE OKAN’A

* Filmlerde pek ünlü kullanmayı sevmediğinizi söylediniz ama bu filmde Demet Akalın-Okan Kurt çifti var.
– Onlar filmin içinde de ünlüler. Kendilerini oynuyorlar yani. Birçok insan gibi Osman’ın hayatında da ulaşılmaz biri durumunda Demet. Ama Osman’ın annesini ya da kız kardeşini Demet Akalın’a oynatmam mesela… Şunu da söylemem gerek, Demet ve Okan çok iyi oynadılar. Özellikle Okan… Doğaçlama esprilerini katıp inanılmaz bir oyunculuk sergiledi. Hatta çekim bitince “kesin bu işi yapmalısın” dedim. Demet’in iyi olmasını bekliyorduk zaten ama Okan tam anlamıyla ummadık taş baş yarar durumu yaşattı. Karı koca inanılmaz disiplinlilerdi. Onların çekimlerinde İstanbul’da fırtına vardı. 7 saatte 10 dakikalık bölüm çektik. Demet üstünde bir gece elbisesiyle dona dona gık demeden çalıştı. Helal olsun onlara…
* Ama zorlu koşullar konusunda “Recep İvedik 4” ile yarışamaz herhalde… Hani şu Maldivler’de çekilen…
– İnsanlar “Oh be Maldivler’desiniz, ne güzel” diyorlardı. Maldivler’de sabah 9’da uyanıyordum, 9.30’da vücudumun her yerine kıl yapıştırıyorlardı. Klimalı ortamdan 45 derece sıcağa çıkıyorduk. Vücuduma sürdükleri yapıştırıcı, tüm gün derimde pişiyordu. Çekim bitince her gece ovalaya ovalaya siliyorlardı. Köpekbalığı sahnesi dışında Maldivler’de bir kere denize
girmedim!
* Pişman oldunuz yani sahneyi yazdığınıza.
– Çekime gittik, üçüncü gün “nereden yazdım güneşi, kumu” diye söyleniyordum. Hatta “Togan’cım, senaryoya ‘kafasına piyano düşecek’ yazarsam gerçekten piyano mu atacaksınız üzerime. Uyar beni bir dahaki sefere” dedim (gülüyor). Ama görselleri çok güzeldi, Acun bile “abi helal, gerçek Survivor’dan ayıramadık” dedi.
* “Survivor” demişken, Yılmaz Morgül’e verdiğiniz desteği de konuşmak lazım.
– Ailece desteğimizi aldı Yılmaz Morgül. Adada tek desteklediğimiz isim… Recep İvedik tarzı. Adada da kontrolü ele aldı, “bu ada hanımefendi ve beyefendilerin olacaktır” dedi. Yarışmalarda da fena değil. Nazik nazik yarışıyor ama atletik çocuğu madara etti yani. Ne zaman elenirse elensin bizim gönlümüzün birincisidir.

DÜĞÜN DERNEK’E ŞAŞIRMANIZ LAZIMDI

* Bir süre önce sektördeki neredeyse herkese zeytin dalı uzattınız. Cem Yılmaz dahil… Şaşırdık ne yalan söyleyeyim.
– Daha önce “Düğün Dernek”e de başarılar dilemiştim. “Delibal”a da, “Kardeşim Benim”e… Aslında her çıkan filme bunu yapıyorum. Özellikle de işin içinde bir arkadaşım, dostum varsa. Cem’in filmlerinin yapımcısı Muzaffer de arkadaşım. Sadece tebrik etmekle kalmam, afişlerini de paylaşırım. Esas şaşırmanız gereken “Düğün Dernek” paylaşımım. Onlar gişe rakamı bana daha yakın filmleri yapıyor. Yani ben bir beklentiyle yapmıyorum bunu. Paylaşırlarsa da hayır demem (gülüyor). Ne kadar güzel işler çıkarsa, seyirci sayısı o kadar artar ve arkasından daha da güzel işler gelir. Diziler gibi sinemamızın da dünyaya pazarlanmasını isteriz.
* Türkiye’de gişe lideri hâlâ sizsiniz ama.
– Biz sadece yaptığımız filmlerin komik olmasına, eğlendirmesine özen gösteriyoruz. Geri kalan kısmı kendiliğinden geliyor. Liste başı olacağım diye iş yapamazsın. Sen beğendiğin ve komik bulduğun şeyi yaparsın, insanlar seni liste başı yapar. Bu müzikte de böyledir. 2008 yılında bu başarıyı yakalamamızdan itibaren hep yerimizi korumaya, hatta daha ileriye götürmeye çalıştık, bunu da başardık. Çok fazla bilmiyorsunuz ama yurtdışında ana haberlere de çıktık nasıl bu kadar izlenir diye.
* Hiç geçecekler mi bu rakamı gerginliği olmuyor mu?
– Olmuyor çünkü başka bir film bu kadar beğenilirse ben de onu beğeneceğim için böyle bir gerginlik yaşamıyorum. Ama itiraf etmemi istiyorsan, liderlik güzel şey… En fazla “Düğün Dernek”çiler yaklaştı, onlarla da kaç kez bir araya geldik, hukukumuz da var. Ortak bir pastayı bölüşmüyoruz. Onları izleyen bizi de izliyor, bizi izleyen onları da.

GEN’İ NEDEN ÇEKTİĞİMİZ KONUSUNDA FİKRİMİZ YOK

* Şahan- Togan Gökbakar işbirliğiyle çekilen 7’nci film mi şimdi bu?
– “Gen” vardı ilk Togan’ın çektiği. Orada konuk oyuncuydum. Onu neden çektiğimiz konusunda hâlâ bir fikrimiz yok (Gülüyor). Maske takıp kızlara saldırıyordum falan, neden böyle bir şeyin içindeydim anlamadım. Aklımızda öyle bir film de yoktu aslında. O zaman televizyonda birlikte çalıştığımız ekibin fikriydi. Onlar korku-gerilim çekmeye devam ettiler. Biz komedi filmi yapmak istiyorduk. Birlikte yaptığımız ilk film “Recep İvedik” diyebiliriz. Sonra Recep İvedik 1-2-3’ü bir yapım şirketiyle yapmıştık. Anlaşmamız bitince birlikte ilerlemeye devam ettik. Burada da ortağız. Filmleri de birlikte çekiyoruz. Abi-kardeş bir hayatımız var.

ALT DA DEĞİŞTİRİYORUM BİBERON DA VERİYORUM

* Takipçiniz olarak diyebilirim ki süper bir baba oldunuz. Oğlunuz Deniz Efe ile diyaloğunuz çok tatlı.
– Benim için yeni bir gelişme. İki aydır hayatımda olan bir evladım var. Hayatta yaptığım en güzel şey bu. İçimde olan ama farkında olmadığım duyguları çıkardı ortaya. Ne güzel bir şeymiş dedim, şimdi de doyasıya onun keyfini yaşıyoruz. Hatta hiçbir anını kaçırmamak için tamamen kendimiz büyütüyoruz. Dadı falan yok, annesi, ben ve oğlumuz şeklinde çekirdek aileyiz. Gayet de mutluyuz.
* Neler yapıyorsunuz?
– Alt değiştirmeden tut da biberonla emzirmeye kadar her konuda ustalaştım.
* Mesela?
– İlk doğduğu günden beri gece nöbeti bende. Uyku düzeni de oturdu. Gece 11-12 gibi annesi uyurdu. Gece 01:30 gibi uyanırdı, annesinin sütünü biberonla verirdim. Sabah 8 gibi annesine teslim edip ben uyurdum. Normalde de sabah 5-6’ya kadar oturduğumdan sıkıntı olmadı.
* Hayatınızda neler değişti? PlayStation turnuvaları bitti mi?
– Uyanık kaldığım geceler yine tek başıma oynuyordum ama insan bir düzen kurunca o turnuvaları da aramıyor. Bekarlık günlerindeki gibi 10 erkek oturup geyik yapma geceleri yok artık.
* Böyle anlatın ki insanlar çocuk sahibi olunca hayatlar tepetaklak oluyor sansın!
– Değişmiyor, sadece içinden gelmiyor. Bazıları bu durumdan sıkılıyor olabilir ama ben mutluyum.
* Sizi en çok ne şaşırttı?
– Beni değil de etrafımdakiler şaşkın. Benden böyle bir baba çıkmasına çok şaşırdılar.
Togan bile “senden beklemiyordum bu kadarını” dedi. Alışıldık bir şey değil biliyorum ama her anını görmek istiyorum. Bundan dolayı da mutlu hissediyorum kendimi.

4’TEN FAZLA ÇOCUK İSTİYORUM AMA BUNU HANIMLA PAYLAŞMADIM

* Eşinizle alakalı mesajınız da gözümüzden kaçmadı. “Benim hanımın soyadı Gökbakar oldu, dikkat edelim gençler” dediniz.
– Bazıları “maçoymuş” falan dedi benim için. Değilim de detay şöyle. Evlenenler bilir, soyadınızı tutacak mısınız diye sorarlar. Tutarsan iki soyadın oluyor. Benim hanım da tutmayacağım dedi. Mutlu oldum, hoşuma gitti. Direkt “Selin Gökbakar olacağım” dedi. Nüfusta, pasaportta Gökbakar oldu, benim kütüğüme de eklendi. Çıkan haberlerde hâlâ eski soyadı yazılınca ufak bir uyarıda bulunayım dedim ama değişen bir şey olmadı. Basınımız sağ olsun hala Ortaçlı yazıyor.
* Hanım bayağı aşık belli ki.
– Seviyor, ben de onu çok seviyorum. Allah nazarlardan saklasın. İnşallah ailemizi genişleteceğiz.
* Nasıl yani?
– Çocuk öyle bir şey ki doğuyor bir süre sonra bir tane daha yapsak diyorsun. İsteyen herkese nasip etsin.
* Kaç çocuk istiyorsunuz?
– 4 düşünüyorum ama bunu hanımla henüz paylaşmadım (gülüyor). 4 ve üstü isterim açıkçası, var imkanım, çok da seviyorum. Allah da sağlık verirse inşallah.
* Bir voleybol takımı bekliyoruz o zaman.
– O kadar olmasa da hentbol takımı olur.

TOGAN GÖKBAKAR: ŞAHAN’IN EN İYİ BİLDİĞİ İŞ KOMEDİ ONU YAPMALI

* Abi kardeş çalışmak, arada gerginlik yaratıyor mu?
– Ben okurken Şahan zaten televizyonda bir komedi kariyeri yapmıştı. Recep İvedik ve diğer karakterleri orada hayat bulmuştu. Ben trene sonradan dahil oldum. O film yapmak isteyince ben de ailenin yönetmen bireyi olarak “ben de çekerim abi” deyip üzerime düşeni yaptım. Şahan zaten doğal yeteneği komedi olan bir insan. Komediden başka bir şey yapması beklenmiyor.
Başka türlerde de işler olabilir ama insan en iyi yaptığı şeyi yapmalı bence. Dram da oynasa insanlar güler herhalde. Çünkü kahkahayla özdeşleşti. Matrak bir tipi de var.
* “Osman Pazarlama”nın çekimleri nasıl geçti?
– Filmlerde fiziki koşullardan çok, istediğiniz etkiyi almaya çalışmak zordur. Bu film de bizi yordu, strese soktu ama o stres disipline dönüştü. İyi çalıştığımız bir film oldu. 7. filmimiz olduğundan daha rahattık diyebilirim.
* Sette sizi nasıl bilirler?
– Disiplinli bir insanımdır genel olarak. Herkesin saygı çerçevesinde işini yapmasını bekleriz. Beni bir tek insanların işlerini özensiz biçimde yapması sinirlendirir. Her türlü fikre de açığımdır. İyiyse değerlendiririm. Çünkü film yapmak dev bir köpeği gezdirmek gibi.
Buradan gidelim derken sizi başka yerlere çekebiliyor. Ona fazla direnmeden, olayın akışına bırakarak devam etmek lazım. Senaryoda yazan ile biten film hiçbir zaman aynı olmaz. Yönetmen olmak sorun çözmektir temelde.
* Recep İvedik serisine de devam ediyormuşsunuz.
– “Harry Potter”dan, “Ice Age” serisinden ne farkı var “Recep İvedik”in? Hikaye devam etmiyor, bir kahramanın başka başka maceralarını anlatıyoruz. Yanına rakam koymak önemli değil. Seyirci izlediği, keyif aldığı sürece yapmaya devam edeceğiz.

 

 

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu