Uzmanlara göre ChatGPT bir devrim mi yaratıyor?

OpenAI’nin yapay zeka (YZ) destekli sohbet yazılımı ChatGPT birçok insanı hayrete düşürüyor. Fakat yapay zeka araştırmacıları yazılımın çığır açtığına ikna olmamış görünüyor.

Meta şirketinin baş YZ araştırmacısı ve Turing Ödülü sahibi Yann LeCun, Collective[i] Forecast platformunda katıldığı çevrim içi bir derste “ChatGPT’nin temel teknikler bakımından özel bir yenilik getirmediğini” söylüyor. Google, Meta ve henüz başlangıç aşamasındaki yarım düzine şirketin de çok benzer geniş dil modelleri barındırdığını belirtiyor.

Durum her ne kadar Meta’da araştırmacı olarak çalışan birinin şirketi odak noktasında olmadığı için bozulması gibi görünse de, LeCun aslında oldukça iyi bir noktaya parmak basıyor. Peki Google, Meta ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin geliştirdiği bu YZ araçları nerede? LeCun’a göre bu şirketler söz konusu araçları yayınlayamıyor değil, yayınlamıyorlar.

LeCun’un kastettiği şeyin özüne inmeden önce, geçtiğimiz yılın sonlarında yayınlanan ChatGPT ile ilgili tartışmalara hızlı bir bakış atalım. ChatGPT, OpenAI’nin 2020 yılında piyasaya sunduğu Önceden Eğitilmiş Üretici Dönüştürücü 3 (GPT-3) adlı geniş dil modelinin arayüzü.

Populer Science Türkçe’de yer alan yazıda 410 milyar “örnekçeyle” (basit, anlamsal parçayla) eğitilen bu yazılım, espri ve bilgisayar kodları da dahil insan elinden çıkmış gibi görünen metinler yazabildiğine vurgu var. ChatGPT çoğu kişi için GPT ile etkileşim kurmanın en kolay yolu olsa da, bu modele dayanan 300’ü aşkın farklı araç bulunuyor ve bunların çoğu ticari faaliyetlere odaklı.

İnsanlar ChatGPT’yi en başından beri farklı şekillerde karşıladı. Bazılarına göre yazılımın geniş yelpazedeki farklı soruya tutarlı yanıtlar verebilmesi oldukça etkileyiciyken, diğerleri söz konusu metinlerin tümden uydurma olduğunu ve sadece İngilizce’nin sözdizimine uyduklarını düşünüyor. ChatGPT ne söylerse söylesin, mantıksız olsa dahi kulağa makul geliyor. (YZ araştırmacıları bu durumu “halüsinasyon” şeklinde adlandırıyor.)

Yazılan tüm düşünce yazıları için (bu da dahil); OpenAI’nin henüz yeni kurulan ve şimdiye dek kâr etmeyen bir firma olduğunu belirtmekte yarar var. Firmanın DALL-E 2 görüntü üreteci ve GPT modelleri basında geniş yer buldu ancak firma, söz konusu araçlara erişimi satıp başarılı bir iş modeline dönüştürmeyi başaramadı. Bir diğer fon toplama turunun tam ortasında bulunan OpenAI’nin değerinin, (Microsoft’un daha önce yatırdığı 3 milyar dolara ilaveten) Microsoft’tan 10 milyar dolar sermaye aldıktan sonra 29 milyar civarına çıkması bekleniyor. LeCun’un belirttiği üzere şu an hızlı hareket edip ses getirme pozisyonunda. Fakat daha yerleşik oyuncular böyle değil.

Google ve Meta noktasında ise bu şirketlerin ilerlemesi daha yavaş oldu. Her iki şirketin de büyük YZ araştırma takımları var (gerçi son işten çıkarmalardan sonra boyutları küçüldü) ve her ikisi de çok etkileyici tanıtımlar yayınladı; hatta herkese açık erişim sunan bazı projeler iyiye gitmedi. Örneğin geçtiğimiz sene Facebook’un Blenderbot isimli YZ sohbet robotu ırkçı yorumlar yapmaya, sahte haberler sunmaya ve hatta halka açıldıktan sonraki birkaç gün içerisinde ana şirketini bile kötülemeye başladı. Yazılıma hâlâ erişilebiliyor fakat ChatGPT’den daha kısıtlı tutuluyor. OpenAI ve StabilityAI gibi diğer yeni kurulan YZ şirketleri, modellerinin açık bağnazlıklarını hoş görebilseler de Facebook haklı olarak geri adım atmak zorunda kaldı. Şirketin ihtiyatlı davranması ise düzenleyici kurumlara, resmi soruşturmalara ve olumsuz baskıya önemli ölçüde daha fazla maruz kalmasından kaynaklanıyor.

Bununla beraber her iki şirket de inanılmaz derecede etkileyici YZ tanıtımları yayımladı. Google kendi kendini programlayan bir robotu, YZ destekli bir hikaye yazarını, bir araştırmacının hissedebildiğini iddia etmeye çalıştığı YZ destekli bir sohbet robotunu, hastaları gösterdikleri belirtilere göre teşhis edebilen bir YZ doktorunu ve tek bir görüntüyü 30 saniyelik bir videoya dönüştürebilen bir YZ’yi tanıttı. Bu sırada Meta ise Go oyununda kazabilen, proteinlerin 3 boyutlu yapılarını tahmin edebilen, Vikipedi’nin doğruluğunu doğrulayabilen ve yazılan bir metinden videolar üretebilen YZ’leri tanıttı. İnanılmaz derecede etkileyici olan bu işler, bahsedilen şirketlerdeki araştırmacıların yaptığı şeylerin sadece ufak bir bölümünü temsil ediyor; halka güvenilemeyeceği için henüz onları deneme şansına erişmedik.

Fakat OpenAI, Google ve Meta’ya daha erişilebilir YZ tanıtımları sunma ve hatta kendi hizmetlerine kısıtlamasız YZ özelliklerini dahil etme yönünden etki etmiş olabilir. The New York Times gazetesine göre Google, arama işine karşı ilk gerçek tehdit olarak YZ’yi görüyor ve “kırmızı kod” ilan etti. Hatta kurucular Larry Page ve Sergin Brin’i YZ stratejisine dönük tavsiye vermeleri için çağırdı. Önümüzdeki yıl 20’ye yakın YZ ürününün çıkması bekleniyor. Muhtemelen Meta’nın da bazı projelerini göreceğiz. Google’ınkiler ise devam edecek mi göreceğiz; çünkü şirketin bazı projelerinin çıktıktan sonra ne kadar uzun süre dayandığı malumunuz.