Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Lideri Koray Çetin Onalan, 17 Ağustos 1999 Marmara zelzelesinin yıl dönümü haftasında afet tehlikesine dikkat çekti. 17 Ağustos’un bir milat olarak kabul edilmediğini belirten Onalan, şunları söyledi:
* 1999 sarsıntısına sahiden milat gözüyle baksaydık; bugüne kadar birçok şeyi halletmiş olurduk. Geldiğimiz noktada bugün için yapılacak hiçbir şey yok. 1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13,5 milyon. Köyde yaşayan şahısların oranı yüzde 75, kentte yaşayanlar ise yüzde 25 idi. 2023 yılında Türkiye’de kentte yaşayanların oranı yüzde 94, köyde yaşayanların oranı yüzde 6’dır. 85 milyona yakın nüfusumuzun tamamı, kentlerde yaşıyor.
* Bu insanlara yaşayacakları konutları imal etmek zorundasınız. Çok kısa müddet içinde zelzeleye güçlü konutlar yapıp, kentsel dönüşüm gerçekleştirmek zorundasınız. Bu mümkün değil. Şu anda yapmamız gereken tek şey var. Orta ve uzun vadede plan yapıp, kendimizden fazla çocuklarımızı ve torunlarımızı kurtaracak planı harekete geçirmemiz lazım.
* Bizim kentsel dönüşüme değil; kentsel değişime muhtaçlığımız var. Kesinlikle iç göçümüzü önlemek zorundayız. Bunun öbür devası kalmamıştır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Lideri Koray Çetin Onalan
‘AYLIK BİN 200 İNŞAAT RUHSATI VERİLİYOR’
* Dünyanın en ağır sismik aktivitesi Ege Bölgesi’nde yaşanıyor. İzmir’de 13 tane fay var. Girit Adası’nın güneyinde 4.8 büyüklüğünde bir zelzele oldu. Girit, geçmiş devirde çok büyük sarsıntılar üretmiştir. Yaşadığımız coğrafya, afet coğrafyası. Artık bu durumu kabullenip, buna nazaran plan çizmemiz lazım.
* Çok süratli bir biçimde öncelikli alanlar yaratmalıyız. Daha sonra köyden, kırsaldan kente göçü önlemeliyiz. Bunu yapmazsak, kurtulamayız. Bunu önlemek için bir seferberliğe gereksinim var. Kesinlikle kentlerden kırsala dönüşü hızlandırmamız, oralarda insanların yaşayacakları alanlar yaratmamız gerekiyor.
* Bir ilçe belediyemize aylık 40 tane inşaat ruhsatı geliyor. İzmir’in 30 ilçesi var. Aylık bin 200 inşaat ruhsatı yapıyor. Bunun çok büyük bir kısmı İzmir’in metropol alanında; Karşıyaka’da, Alsancak’ta. Her yerde inşaat yapıyoruz. Artık bu kentin bunu taşıyacak gücü yok.
‘YAPI STOKUMUZ ÇOK ESKİ’
* Karşıyaka, Alsancak, Bostanlı, Çiğli yaşanacak yerler olmaktan çıktı. Tarım alanlarını imara açarak, bir yere varamıyoruz. İzmir için büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağımızı hiç kimse aklından çıkarmasın.
* 7 büyüklüğünde bir sarsıntı ki İzmir’de 7 büyüklüğünde sarsıntı üretecek faylar var; bunların rastgele birinin kırılması durumunu düşünmek bile istemiyoruz.
* Yapı stokumuz çok eski. Bunu yapacak bütçe yok. Bostanlı’yı, Karşıyaka’yı, Alsancak’ı bir kutunun içine koyup, inançlı bir alana taşıma bahtınız yok. Bunu 20-25 yıl evvel planlamalıydık.
* Bizim insanlarımız, kendi doğdukları yerde insanca ömür şartlarına sahip olmalı ki buraya göç etmesinler. Bu çok büyük bir sorun ve bunu kısa vadede aşma talihimiz yok. Çocuklarımızı ve torunlarımızı kurtaralım. (DHA)
