GüncelGündem

Baltalı Vahşetin Ardındaki 4 Şifre

Paylaş:

31 yaşındaki Rabia Çataklı 56 yaşındaki annesi Şeyda Çataklı ve 77 yaşındaki anneannesi Medine Küçükkaya’ya vahişe katletti, cansız bedenlerini ise baltayla 116 parçaya ayırarak bir kısmını balkondan aşağı fırlattı. Dışarıya atılan parçaları gören ve evden yükselen ezan, tekbir seslerini duyan komşular ise hemen telefona sarılarak polisi aradı. Sağlık kontrolü yapıldığı esnada serçe parmağını ısırarak kopartıp yutan Rabia Çataklı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sonrasında ise olayın arka planında yaşananlar teker teker ortaya çıkmaya başladı.

Milliyet’ten Betül Yasemin Keskin’e konuşan uzmanlar cinayetin ardındaki görülmeyen 4 psikolojik şifreyi anlattı.

1- Kocası saldırgan tavrını fark etti, ikna edemedi

Olayın başlangıç noktası sayılabilecek detayla başlayalım. Bundan yaklaşık 5 yıl önce evlenip Almanya’ya giden Rabia Çataklı’nın eşi kısa bir süre içinde tuhaf davranışlar gözlemledi. Evli kaldığı sürede, kocası ve ailesi davranışlarının normal olmadığını düşünerek tedavi ettirmeye çalıştı ancak Çataklı’nın tedaviyi reddedip sinir atakları geçirdi. Dönem dönem saldırgan tavırlar sergileyen ve tedaviyi de reddeden Çataklı’nın evliliği 1 yıl sonra sona erince genç kadın memleketine döndü.

Psikiyatrist Uzm. Dr. Şahut Duran: Bu vakada kesinlikle bir hastalık söz konusu. Ancak bazen bu tür hastalıklara sahip olanlar ve ailelerinin damgalanması o kişilerin tedavi konusundaki direncini artırıyor. Genetik bir beyin hastalığı olan, bireylerin gerçekliği anormal olarak yorumladıkları ve gerçek ile gerçek dışını birbirinden ayıramadıkları şizofreni toplumda yüzde 1 oranında görülüyor ve hastalığın tedaviyle kontrol altına alınması son dönem bilimsel çalışmaların artmasıyla artık daha mümkün.

2- Ailesi hastalığın üstünü kapadı

Aile, Rabia’nın hasta olmadığına inandı ve bunu reddetti. Diğer açıklama ise aile, Rabia’nın durumundan şüphelenip doktora götürdü hatta şizofreni teşhisi konuldu ve ilaç kullanmaya başladı. Sonrasında da bu durum bir sır gibi herkesten saklandı. Olaya dair çevreden alınan ifadelerde de komşuların ve aile dostlarının Rabia Çataklı’nın fazla içine kapanık haline bağlı olarak tuhaf davranışlar sergilediği konusunda anne Şeyda Çataklı’yı uyardıkları fakat annenin bu konunun üzerinde durmadığı söyleniyor.

Psikiyatrist Uzm. Dr. Şahut Duran: Bu vakayı medyadan incelediğimiz kadarıyla görüyoruz ki aile dışlanma, ayıplanma korkusuyla tedaviye gitmemiş olabilir. Belki de tek başlarına bu hastalığın iyileşme sürecini yönetemeyeceklerini de düşünmüş olabilirler. Ancak bu yanlış bir nokta. Çünkü ağır ruhsal hastalıkların tedavi süreçlerinin yürütülmesi konusunda ülkemizde ve dünyada ciddi yol katedildi. Hastalığın tedavi edilmesi ve psikososyal desteğin sağlanması bu şiddet vakalarını azaltmak için en önemli adım.

3- ‘Bana bunları şeytan yaptırdı’

Yaşanan vahşette gördüğümüz en ürpertici detaylardan biri de Rabia Çataklı’nın sorgusu esnasında verdiği yanıtlar. Çataklı’nın, “Kendim ölecekmişim gibi hissettim. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. Mehdi olduğumu hissettim. Onların şeytan olduğu ve öldürmem gerektiği söylendi. Ben de öldürdüm. Annemi ve anneannemi çok severdim. Neden yaptım hatırlamıyorum” dediği kaydedildi. Bu ifadelere ek olarak komşular evden ezan ve tekbir sesleri yükseldiğini de ifade etti. Peki Rabia Çataklı’ya bunu düşündüren şey neydi?

Psikiyatrist Uzm. Dr. Şahut Duran: Psikotik sorunu olan hastalarda algı ve düşünce bozukluğu semptomları farklı şekilde ortaya çıkabiliyor. Hezeyan, bir diper adıyla hezeyan dediğimiz durumda kendini büyük görme düşünceleri ortaya çıkıyor. Dini hezeyanlar da bunlardan biri. Bu durum evrensel bir şeydir ve birçok kültürde karşımıza çıkar. Kişiler kendi inanç sistemlerine göre dini hezeyanlar yaşayabilirler. Bu durum yalnızca konuştuğumuz vakaya özgü değil.

4- Sorguda kendi parmağını koparıp yuttu

Rabia Çataklı’nın sağlık kontrolü yapıldığı esnada serçe parmağını kopartıp yuttuğu da medyaya yansıyan en önemli detaylar arasında. Annesi ve anneannesinden sonra kendisine de yönelen şiddet Rabia Çataklı’nın ruh durumuyla ilgili vehameti daha da gözler önüne seriyor.

Psikiyatrist Uzm. Dr. Şahut Duran: Şizofreni hastalığı muhakeme kusuru yaratır, düşünme ve algı devre dışıdır. Hastalığın seyrinde absürt ve sıra dışı olaylar yaşanabilir ve bunu öngörebilmek de zordur. Her şizofreni vakasında şiddet görülecek diye bir şey yok. Ancak bu olayda görüldüğü gibi eğer hasta kendini tehdit altında görüyorsa bu tür eylemlere başvurabiliyor.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu