İmamoğlu’ndan Melen yansısı: Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü argüman ediyorum

İstanbul’da içme suyu, atık su ve yağmur suyu hizmetlerinin 2053 yılına kadar sürdürülebilir bir halde yürütülmesini sağlayacak kısa, orta ve uzun periyot siyasetlerinin yer aldığı, 2018’de çalışmalarına başlanan  “İSKİ 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı”nın tanıtımı, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun iştiraki ile gerçekleştirildi. İSKİ Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan İmamoğlu,   “İSKİ 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı”nın da ona sadık kalınarak uygulanmasının da çok değerli olduğunu söyleyerek “Plana sadık kalmazsak çok daha büyük tehditlerle İstanbulumuz karşı karşıya kalabilir” dedi.

“VATANDAŞ YÖNETİCİLERDEN HESAP SORMALI”

İmamoğlu, 16 milyon İstanbullunun bu sürecin takipçisi olması gerektiğini belirterek “Vatandaşlar, yöneticilerinden hesap sormalıdır. Ve hesap sordukça bu kent, emniyetli bir vakte evrilecektir. Hesap sormadıkça, birtakım problemleri unuttukça kentlerin ve ülkelerin geleceği asla ve asla teminat altında olamaz. Yöneticiler halka verdikleri kelamlarının bedelini ödeyeceklerini bilirlerse vatandaşı kandıramazlar. Vatandaşa yanlış yapamazlar. Ancak maalesef bunlar, periyot devir yapılıyor ve yapılan ağır bedeller tekrar vatandaşa ödetiliyor” diye konuştu.

MELEN YANSISI: ACI BİR FATURAYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK

İmamoğlu vatandaşa ödetilen bedellerden biri olarak Melen Barajı’nı örnek verdi. İmamoğlu “Melen Barajı, master plana nazaran 2053’te  bu kentin yüzde 50’nin üzerindeki su tüketimini sağlayacak kaynak olarak tariflenmiştir. Melen Barajı bulunduğu havza itibariyle yağışı ağır olan ve 1989 yılında atılmış bir adımla bugüne kadar gelmiş. Bu çalışma, temelinin atıldığı 2016 yılında,  günü ve saati verilerek açılışı yapılacak diye bir taahhütte bulunmuştur. 2019 yılında ben İBB Lideri adayıyken sayın Cumhurbaşkanımız, meydanlarda ‘2071’e kadar İstanbul’un su meselesini çözdük’ demiştir. Zira muhtemelen Melen Barajı’nın bittiğini düşünmüştür. Lakin misyona gelir gelmez Melen Barajı’yla ilgili brifing istedim. Zira kimi ihbarlar ve tespitleri bir kısım teknik insanlardan almıştım. Ve ne yazık ki acı bir faturayla karşı karşıya kaldık. Melen’i ziyarete gittim. Hatta Melen’e alınmamamız konusunda birtakım önlemler alınmıştı. Gittiğimizde üzülerek gördük ki Melen Barajı, o devasa baraj yani 2053’te  İstanbul’un yüzde 50 su muhtaçlığını karşılayacak baraj, elektrik muhtaçlığını da karşılayacak olan o baraj, gövdesi yapılmış. Lakin gövdesi çok derin çatlaklarla bitirilemez ve su depolanamaz haldeydi” dedi.

“CUMHURBAŞKANI’NDAN DAHA FAZLA ÜZÜLDÜM”

İmamoğlu yansısını şöyle sürdürdü:

“Bu halde gördüğümüz Melen, bizi derinden üzmüştür. Sav ediyorum, benim içimi yakmıştır. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü tez ediyorum. Zira o para hepimizin parası. O bitmiş olsa biz keyifli oluruz. Teşekkür ederiz, memnuniyetimizi lisana getiririz. Fakat bugün bakınız 2019’dan  bu yana Melen’le ilgili davetlerimize karşın ne o barajın tadilatı, tamiratı ile ilgili akıbeti konusunda bilgi sahibiyiz ne de bundan sonraki süreciyle alakalı da net bir karşılığımız yok. Siyasetin lisanının, elinin, maharetinin yeteceği yer vardır. Ondan sonrası siyasetin lisanının, elinin, uygulamasının icrasının beceremeyeceği yerler vardır. O kısım tekniktir, bilimseldir, farklı farklı konular devreye alınmalıdır. Aklın ve bilimin ışığıyla toplumsal yönetimin bütünleştiği bir süreç gerçek demokrasiyi, gerçek yönetişimi, ortak aklı toplumlarla buluşturur ve bu yüksek bir memnuniyet oluşturur. Yani burada çok pahalı hocalarımız varken bu kürsüden suyla ilgili teknik ve bilimsel bir kısım naralar atacak değilim.”

“İSTANBUL’UN ETKİN NÜFUSU 18 MİLYONU AŞTI”

İmamoğlu, İstanbul’un nüfusuna dikkat çekerek master planın 16 milyon resmi nüfusa nazaran yapıldığını ve 2053 için nüfus amacının 21 milyon olduğunu söyledi. Şu an mülteciler, sığınmacılar ve müsaadesi yabancılarla birlikte İstanbul’un faal nüfusunun 18 milyonu aştığına dikkat çeken İmamoğlu  şehir dışından gelen öğrencilerle birlikte nüfusun 19 milyona dayandığını kaydetti.

KANAL REAKSİYONU: İSTANBUL’UN GELECEĞİNDE OLAMAZ

Master planı içinde Kanal İstanbul belasının olmadığını vurgulayan İmamoğlu “Kanal İstanbul diye bir kavram yok. Olamaz zira. Avrupa yakasındaki temel su muhtaçlığının ne kadar yüksek olduğu oranından bakışla Sazlıdere Barajı yok edilemez. Kanal İstanbul, Sazlıdere Barajını yok ediyor. Bütün su altyapısını, bütün su taşkın sorunlarını, bütün yeraltı suyu istikrarlarını altüst eden bir Kanal İstanbul sorunu,  İstanbul’un geleceğinde olamaz. Olmamalı. İstanbul’un bu türlü bir muhtaçlığı yok. Dünyanın en hassas, en narin denizlerinden birisi olan Marmara Denizi’nin olduğu bir yerde Marmara Denizi, İstanbul Boğazı, Karadeniz tabiat istikrarının var olduğu bir coğrafyadaki İstanbul’da, Kanal İstanbul diye bir şey konuşulamaz, tartışılamaz. Bu bir siyasi sorun değil. O bakımdan işte master plan dediğimiz şey uygulandığı takdirde ülkelere, kentlere çok âlâ gelir. Fakat bir hırs için, bir  para kaynağı oluşturmak için yalnızca ve yalnızca geleceği ne yazık ki geleceği kötüleştiren, bugünün muhtaçlıklarının büsbütün ötesinde bir bakış açısı için İstanbul’a  bu cins saplanan hançerler İstanbul’un geleceğini ne yazık ki tehdit eder” dedi.

“SU TARİFESİ SİYESİ BİR SORUN OLAMAZ”

Deprem, ulaşım ve su hususlarının siyaset üstü olması gerektiğine de vurgu yapan İmamoğlu “Biz suyun tarifesini siyasi bir problem olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde ele alamayız. Suyun bir maliyeti, yatırım bedeli var. Onlar üstüne koyup tarife üretmek zorundasınız. Şunu istemiyoruz; geçmişte yapıldı, İSKİ bütçesinden milyarlarca lirayı toplayıp İBB bütçesine aktarmayalım. Onları engelleyici bir tanım oluşturalım. Fakat bu bir teknik bir hesap. Kanunda daha önemli korunmalı. Bunlar daha çok teminat altına alınmalı” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ BİZE BEDDUA EDER”

Dünyanın önündeki en büyük tehdidin iklim krizi olduğunu dikkat çeken İmamoğlu  “Dünyanın bu temel sorununa yeniden insanlık ismine bakabilmeyi ve  bırakın siyaset üstü sıkıntıyı devletler üstü bir sıkıntı olduğunu tespit edebilmeli ve ona nazaran tabiri caizse ayağımızı denk almalıyız. Yani aksi takdirde doya doya yaşamaya uğraş ettiğimiz ve zorlandığımız bu dünyanın yarınlarında çocuklarımız bize beddua ederler. Ve bize kızmanın ötesinde nitekim bizi yok sayarlar. O bakımdan çok sorumluyuz” diye konuştu.

İSKİ GENEL MÜDÜRÜ’NDEN MELEN BARAJI ÇAĞRISI

İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, yaşanan kuraklık krizine dikkat çekerek  “Bu noktada merkezi yönetimden bilhassa Melen Barajı’yla ilgili somut adımlar atmasını bekliyoruz. İstanbul’un sigortası dediğimiz Melen Barajı’nın bir an evvel bitirilip yönetimimize teslimi, master planının hayata geçirilmesi açısından da son derece kıymetlidir. Tekrar Sungurlu Barajı’nın yatırım programına alınarak başlaması son derece değerli. Bu mevzuda biz İSKİ olarak protokolü imzaladık. Bu ay Büyükşehir Belediye Meclisimize gidiyor. İstanbul’da bilhassa Avrupa yakasında  yaşadığımız su kasveti uzun periyotta ortadan kaldıracak kıymetli bir proje de  Karaca Köyü Barajı. Bu noktada yönetimimiz, merkezi yönetim yönetimle bir arada çalışmaya ve işbirliği yapmaya hazırız” dedi.

21 POTANSİYEL SU KAYNAĞI İNCELENDİ, 7’Sİ ÖNE ÇIKTI

Master planı çalışmalarına 2018 yılında başlandı. 2053 maksat yılına nazaran İstanbul’un nüfus ve su muhtaçlığı senaryoları çalışıldı. Yüksek nüfus büyümesi ve yüksek su gereksinimi senaryolarına nazaran gerekli su kaynakları belirlendi. Mevcut 17 adet su kaynağı tesisi, 21 adet potansiyel su kaynağı tesisi incelendi ve içlerinde   7 su kaynağı ön plana çıktı. Bunun sonucunda Melen Barajı yapılması durumunda İstanbul’un ek su kaynağına muhtaçlığı olmadığı görülmesine karşın, iklim değişikliği tesirlerinden ötürü oluşabilecek yağış azalması senaryolarına nazaran yapılması gereken tesisler belirlendi. Mevcut su dağıtım sistemi elemanlarından 149 adet içmesuyu deposu, 157 adet içmesuyu terfi merkezi, 2 bin 847 km içmesuyu iletim sınırı hidrolik model dayanaklı olarak incelendi. Çalışmalar sonucunda kesintisiz su temininin sağlanması ve terfi ile beslenen alanların cazibeli sisteme dönüştürülmesi maksadıyla 91 adet içmesuyu deposu, 101 adet pompa kümesi, 591 km içmesuyu iletim çizgisi planlandı.