
Vatan Partisi Genel başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık gazetesinde bugün yayımlanan yazısında Türkiye’nin vatan savaşı verdiğini belirterek, ABD’nin ekonomik yaptırımlarının PKK ve FETÖ’yü koruma bağlamında olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye karşı mücadele cephesinde yer aldığını söyleyen Perinçek, “Vatansız sahte solcu ‘Tayyip Erdoğan karşıtlığı’ perdesinin arkasına saklanarak ABD emperyalizminin cephesinde” diye yazdı.
Perinçek’in ‘ABD gemisinde olanlar’ başlıklı yazısı şöyle:
“Türkiye vatan savaşı veriyor. Bu savaş, 24 Temmuz 2015 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ABD piyonu PKK’ya karşı silahlı harekâtıyla başladı. 15-16 Temmuz 2016 gecesi Ankara ve İstanbul’da Türkiye-ABD savaşı yaşandı. ABD’nin FETÖ gladyosunun darbe girişimi silahla ezildi.
24 Ağustos 2016’da Türk Ordusu, Fırat Kalkanı Harekâtıyla Suriye’nin kuzeyinde ABD-İsrail koridoruna girdi. 20 Ocak 2018 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Zeytin Dalı Harekâtı başladı ve savaş devam ediyor.
Vatan savaşının silahlı cephesi yanında bir de ekonomik cephesi var. Savaş, aynı savaş. ABD’nin ekonomik yaptırım ve uygulamaları, sonuç olarak PKK’yı ve FETÖ’yü koruma bağlamında.
ABD’nin yönlendirdiği güçler, Vatan Savaşına “Saray Savaşı” dediler. “Saray Savaşı” kampanyasına katılanların bir kesimi, özellikle Afrin Harekâtından sonra ABD güdümünde olduklarını anladılar ve tavırlarını düzelttiler.
Bir de iflah olmaz vatansızlar var. Bunlar, Türk Ordusuna ve Türk Polisine karşı PKK/PYD/YPG ve FETÖ cephesinde göreve devam ediyorlar. ABD’nin psikolojik harekâtlarındaki son görevlerini, “Aynı gemide değiliz” başlığı altında yapıyorlar.
Arkasına saklandıkları perde, yine Tayyip Erdoğan düşmanlığı. “Saray savaşı yürüten” Tayyip Erdoğan ile aynı cephede olmazlarmış. Ne var ki, Tayyip Erdoğan düşmanlığının arkasına saklanarak, bulundukları mevziiyi gizleyemezler. Çünkü yalnız Tayyip Erdoğan’ın karşısında değiller. Her olayda, her durumda, Türk Ordusunun, Türk Polisinin, Türk milletinin ve vatanımız Türkiye’nin karşısında cephe tutuyorlar.
Tayyip Erdoğan, Türkiye hükümetinin başı olarak, 24 Temmuz 2015’ten bu yana Türk Ordusu, Türk Polisi, Türk milletiyle birlikte ABD emperyalizmine karşı mücadele ediyor, günün gerçeği budur.
“BOP Eşbaşkanıydı, şöyle yaptı böyle yaptı” gibi geçmişin gerçeklerinin bugün yaşanan gerçeği inkâr etmek için kullanılmasına felsefede safsata denir. Bir olguyu inkâr etmek için, hangi gerekçeye başvurulursa başvurulsun, olgu değişmez.
Gerçek bugünün pratiğindedir: Tayyip Erdoğan, vatan savaşında Türk milletiyle aynı gemide! ABD emperyalizmi, Tayyip Erdoğan’ı hedef alıyor.
“Aynı gemide değiliz” kampanyası yürütenler ise, Türk milletiyle, Türk Ordusuyla, Türk Polisiyle aynı gemide değiller! Peki hangi gemideler?
Vatan savaşının her aşamasında PKK/YPG/YPD ile birlikte cephe tuttular, daima ABD cephesinde oldular. PKK/YPG/YPD’den vazgeçmeyenler, ABD gemisinden başka nerede yaşayabilirler? Bugün de yürüttükleri ‘Aynı gemide değiliz’ kampanyasında, imzalara bakınız hepsi en başta FETÖ kaçakları ve PKK’lılar.
Bu ihanet, yalnız Türkiye’de yaşanmadı. ABD’nin 1990 yılından bu yana bölgemizde yürüttüğü savaşlarda, hep aynı psikolojik harekât yürütüldü.
Önce “Diktatör Saddam katil Saddam, diktatör Kaddafi katil Kaddafi, diktatör Esad katil Esad” kampanyaları yürütüldü, arkasından Irak’a, Libya’ya ve Suriye’ye karşı savaş tezgâhlandı. Bu savaşlarda ABD’nin psikolojik harekâtına katılanlar, kendi milletlerine karşı işgalci emperyalistin aleti oldular. ABD Ordusuyla birlikte kendi ülkelerine karşı savaştılar, hatta Irak Komünist Partisi gibileri ABD’nin kurduğu Bağdat hükümetinde sandalye sahibi bile oldular.
1990 yılında ABD Irak’a saldırıya hazırlanırken, Türkiye’deki Sahte Solcular, “Ne Sam ne Saddam” diyorlardı. Niyetleri ne olursa olsun, Saddam düşmanlığı üzerinden ABD’nin cephesine düştüler. Bugün de “Saray Savaşı” kampanyasının vardığı yerdeler, ABD ile aynı gemideler.
Gerçek ortada: Tayyip Erdoğan, ABD’ye karşı mücadele cephesinde. Vatansız sahte solcu, “Tayyip Erdoğan karşıtlığı” perdesinin arkasına saklanarak ABD emperyalizminin cephesinde.
Bugün ya Tayyip Erdoğan ile birlikte ABD emperyalizmine karşı Türkiye gemisindesin ya da Amerika gemisindesin! Üçüncü bir gemi yok!