Açlıktan ölen Elif Nur’un babası isyan etti

Tepebaşı ilçesi Fevziçakmak Mahallesi’nde oturan Sibel-Gökhan Tiftik çifti, geçen yıl çeşitli cürümlerden tutuklandı.

Çocukları Elif Parıltı ile Y. T. (10) ve M. T. (13) ise halası Deniz Tiftik, amcası Sezer Tiftik ile babaannesi Cihangir Kurumlu’nun yaşadığı birebir mahalledeki meskene bırakıldı. Elif Işık, geçen yıl 14 Aralık’ta meskende rahatsızlandı.

Solunum yetmezliği ve kusma şikayetiyle ambulansla Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Elif Parıltı, kurtarılamadı. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nce kuşkulu görülen Elif Nur’un vefatıyla ilgili soruşturma başlatıldı.

Çocukların yaşadığı meskenin sahibi olan hala Deniz Tiftik ile amca Sezer Tiftik, ‘Çocuklara berbat muamele’ argümanıyla gözaltına alınıp, tutuklandı. Elif Nur’un babaannesi Cihangir Kurumlu da 4 gün sonra yakalanıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 16ŞAR YIL HAPİS

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin akabinde Eskişehir 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde 3 kuşkulu hakkında dava açıldı. İddianamede, Elif Nur’un halası Deniz Tiftik, amcası Sezer Tiftik ve babaannesi Cihangir Kurumlu hakkında Elif Nur’a yönelik ‘çocuğu canavarca hisle yahut eziyet çektirerek öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, devlet muhafazasına alınan öteki 2 kardeşe yönelik ise ‘Eziyet’ suçlamasıyla 6 yıldan 16’şar yıl mahpus cezası istendi.

İLK DURUŞMA SÖZ VERMEDİLER

Davanın birinci duruşmasına Cihangül Kurumlu Kayseri, Deniz Tiftik Sakarya ve Sezer Tiftik ise Eskişehir Cezaevi’nden duruşmaya SEGBİS prosedürüyle bağlandı. Sanıklar, savunma yapmak için şahsen duruşmaya gelmeyi talep edince, mahkeme heyeti savunmalarının bir sonraki duruşma alınacağını söz etti.

ANNE: KANI YERDE KALMASIN

Duruşmaya katılan çocukların annesi anne Sibel Tiftik, çocuklarına neden eziyet edildiğini anlamadığını söz ederek, “Elif Işık 1 aylıkken ben tutuklanarak cezaevine girdim. Elif Işık 6 yaşına geldiğinde, aileme ulaşamadığım için çocuğumu, bakmaları için akrabalarımız olan Cihangül, Deniz ve amcaları Sezer’e teslim ettik. Yaklaşık 6 ay sonra da kızım Elif hayatını kaybetti. 3 çocuğum da birebir konuttaydı. Elif Işığı aç bırakıp, her şeyi yapmışlar. Bunları neden yaptılar hiç mana veremiyorum. Kızım için adalet istiyorum. Kanı yerde kalmasın” dedi.

“NEDEN BU TÜRLÜ YAPTINIZ, BANA KARŞILIĞINI VERİN”

Başka bir cürümden Mersin Cezaevi’nde bulunan çocukların babası Gökhan Tiftik de SEGBİS metoduyla bağlandığı duruşmada, “Çok canım yanıyor, siz benim canımı neden yaktınız. Bu acıyı neden yaşattınız? Ben size güvendim, 3 evladıma sahip çıkamadınız. Neden bu türlü yaptınız bana bunun karşılığını verin? Kızımın vefatından kimler sıkıntılıysa şikayetçiyim. Bu saatten sonra annem, kardeşlerim yoktur. Bu insanlardan aile olmaz” diye konuştu.

“BİZİ DAİMA DÖVDÜLER”

Mahkemeye SEGBİS prosedürüyle bağlanarak psikolog eşliğinde tabir veren 2 kardeş ise kendilerine yemek verilmediğini, istediklerinde ise dövüldüklerini belirterek, “Ayalarımızdan kapıya zincirle bağladılar. Tek ayak üzerinde tutup üzerimize soğuk su döktüler. Durduk yere bizi terlik, sopa ve elleriyle dövdüler. Kardeşimiz Elif Nur’a çok makus davranarak daima dövüyorlardı” dedi.

Mahkeme heyeti birinci tabirlerin akabinde 3 sanığın da savunmalarının mahkeme salonunda alınması için duruşmayı 20 Ekime erteledi.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İddianamede yer alan İstanbul İsimli Tıp Kurumu 1’inci İsimli Tıp İhtisas Heyeti raporuna nazaran Elif Nur’un fizikî istismarın yanı sıra vefatının uzun müddetli beslenme yetersizliğine bağlı meydana geldiği belirlendi.

Ayrıca şüphelilerin çocuklara bakmak için toplumsal yardım parası aldığı belirtilen iddianamede, şu sözler kullanıldı:

Elif Parıltı Tiftik ve mağdurlar M. ve Y.’nin bakımını üstlendikleri, hatta bakımları nedeniyle toplumsal yardım aldıkları, lakin maktul ve mağdurların insani kaidelerde ve insani şartlarda yaşamadıkları, çatı ortasında, soğuk bir ortamda, eşyasız çocukların fizikî ve ruhsal gelişimine uygun olmayan şartlarda yaşadıkları, ayrıyeten odadan ayrılmalarına pürüz olacak formda kapıya çan bağlamak suretiyle kapının açılmasından şüphelilerin haberdar oldukları mağdur çocukların ve maktulün günlerce ve hatta haftalarca rastgele bir besin unsuru yemeden çatı ortasında kaldıkları tespit edildi.

YAŞANTILARINA DEVAM ETMİŞLER

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İsimli Tıp Kurumu Bölümü’nden alınan raporda, öbür 2 kardeşin de yaşıtlarına nazaran gereğince beslenmedikleri ve gelişim geriliklerinin olduğu bilgisine yer verilen iddianamede; “Şüphelilerin çocukların durumuna aldırış etmeyen yaşantılarına devam ettikleri, kendileri uygun ortamda ve kâfi beslenme imkanı bulmuş iken maktul ve mağdurları bu imkanlardan bilerek yoksun ettikleri, işledikleri hata nedeniyle şüphelilerin kanunda öngörülen cezanın en üst hududundan cezalandırılmaları gerektiği, tekrar şüphelilerin maktulün kardeşleri mağdurlara karşı ise çocuğa eziyet hatalarını işlediklerine ait haklarında kamu davası açmaya yeterlilikte kanıt ve kanaat oluştuğu” sözleri yer aldı. (DHA)