Ersun Yanal’dan transfer eleştirisi: Maalesef Türkiye Arabistan’a benzedi
A Ulusal Futbol Takımı’nın eski teknik yöneticilerinden Ersun Yanal, Ulusal Ekip Teknik Yöneticisi Stefan Kuntz hakkında yapılan tenkitlerin vakitsiz olduğunu söyledi.
Anadolu Ajansı’nı ziyaret eden ve gündemdeki hususlar hakkında açıklamalarda bulunan Ersun Yanal, ulusal ekibin Stefan Kuntz idaresinde küme önderi olduğunu ve değerli bir süreçten geçerken Kuntz’un geleceğiyle ilgili tartışmaların yersiz olduğunu belirtti.
“Burada bir teknik adamın tartışılması kadar saçma bir şey yok. Biz yoldayken at değiştirmeyi moda haline getirdik, çok seviliyor. En büyük yanlış bu çeşit tartışmaları gündeme getirip başımızı öbür şeylerle meşgul etmek” kelamlarını kullanan Yanal şöyle konuştu:
‘Milli ekip yönetmek çok güç değil’
“Böyle yönetilmez. Bunun bir vakti, süreci var. Şimdi maçlar bitmedi, şanslıyız. Her an her şeyi değiştirebilecek matematik var. Futbolda hiç ummadığımız vakitlerde dönüş yapabilirsiniz. Selçuk’un attığı son saniye golüyle Avrupa Şampiyonası’na katıldık. O vakit hiç tartışılmadı, artık niçin tartışılıyor? Bu tartışmayı yanlış yerler ve yanlış koldan yapıyoruz. Biter, şayet gidilmediyse masaya yatırılır, artı ve eksiler hesaplanır ve sonuç alınır. Süreci yönetmede bu türlü düşünülmeli. Maçlar başlarken, bir maça hazırlanırken gündem olarak bir teknik yöneticisi ele alıp, onu eleştirmek, oyuncu takımıyla vakit harcamak çok yanlış. Medya, toplumsal medya kanalıyla, bunu trolleştiren usulle yapmamız, ayağımıza sıkmak konusunda başarılı olduğumuzu gösteriyor. Sakin olalım, oynayacağımız değerli bir maç var. Maçlar bittikten sonra vaktimiz var, o vakit bunu değerlendirelim. Burayı yönetenler beklentilerin karşılığını alıp almadıklarını tartışacaklardır. Bu alenen, ulu orta tartışılacak bir mevzu değildir. Ulu orta tartışıldığında ise ziyanlarını daima görürüz. Ulusal kadro yönetmek çok sıkıntı değil, çok karmaşık değil, çok net. Yakın gelecekte bunu yapabilecek çok hoca var, çok büyük donanım gerektirir mi? Bence değil. Ancak biz maalesef teknik yönetici misyonunu o denli bir yere yüklüyoruz ki başa gelen Türk futbolunu da kalkındıracak ve Türk futbolunu da değiştirecek. Türk futbolunun öbür, ulusal kadronun öbür hiyerarşilere muhtaçlığı var. Sapla samanı birbirine karıştırmayı seviyoruz.”
“5 büyük ligin içine girmek için gayret etmek bir vizyon olmalı”
Türk gruplarının bu dönem Avrupa’daki muvaffakiyetinin, ülke futbolunun gelişimi için değerine vurgu yapan tecrübeli teknik adam, “Uzun vakittir Avrupa’da olan muvaffakiyet açlığının bu yıl hayli giderildiğini düşünüyorum. Ekiplerimizin performansı hepimizin yüzünü güldürdü. Avrupa’da olmamız ve uzun mühlet kalmamız gerekiyor. Bu futbolumuzun, oyuncular tarafından talep edilmesi ve marka olarak büyümesi ismine çok kıymetli. Önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacağız, sıralamada birinci 10’un üzerine çıkmaya çalışacağız. 5 büyük ligin içine girmek için uğraş etmek bir vizyon olmalı. Umarım önümüzdeki dönemlerde bunu başarırız. Avrupa’da birinci cinslerde da olsa galibiyetler temel oluşturmak ismine değerli. Uzak kaldığımız muvaffakiyetin orada sağlamlaştırılması ismine kıymetli. Eskisi üzere değil, gelirler de eskiye oranla yüksek. Avrupa’daki oyuncuların Türkiye’yi seçmesi ismine değerli.” sözlerini kullandı.
”Bu biraz da sosyolojik bir problem”
Yanal, Türkiye’de oyuncu yetiştirme konusunda önemli sıkıntılar yaşadığını belirterek, “Ülkenin oyuncu muhtaçlığının karşılayabileceği altyapısının sağlam olmadığı niyetindeyim. Maalesef her geçen gün bu biraz daha eriyor. Ülkemizde oyuncu yetiştirme ve geliştirme konusunda çok önemli sorunlar var. Bu biraz da sosyolojik bir sorun. Kulüplerin altyapılarından kaynaklanan sorun üzere gözükse de daha güzel irdelenmeli. Bir oyuncuyu küçükken bulmak, çalıştırmak, o ekipte yükselmesini sağlamak büyük bir tertibin kesimleri. Bu tertipte sorunlar var. Türkiye’de bu mevzuyu ayrıntılı halde gündeme getirmeliyiz. Yalnızca kulüplerin akademiler kurmasıyla yetinilecek bir bahis değil. Avrupa’da 33-34 ülkeden daha fazla genç nüfusa sahibiz. Bu gücümüzün karşılığında tertibi sağlayacak grup sayısında azlık var. Bunlar sosyolojik sorun olarak düşünülüp, eğitim sisteminin içinde de değerlendirilmeli.” biçiminde konuştu.
“Bütçeler delinme noktasına gelmiştir”
Süper Lig’de kadroların bu dönem yaptıkları yüksek bütçeli transferleri de kıymetlendiren Ersun Yanal, şu sözleri kullandı:
“Bence bu sene transferde doyumsuz bir sonuca hakikat gidiyoruz. Bilhassa Fenerbahçe, Galatasaray bu mevzuda önemli bir yarış içine girdi. İnanılmaz kıymetli transferler yaptılar. Bence bütçeler delinme noktasına gelmiştir, umarım hem sponsorlar hem de Avrupa’daki başarılarla bunu karşılarlar. Fenerbahçe için artık tahammül edilemeyecek bir şampiyonluk yarışı kelam konusu. Galatasaray için Şampiyonlar Ligi hevesi var. Beşiktaş için geride kaldık niyeti. Onlar bunu tamamlamak için baya uğraşıyorlar. Biraz stresliler. Kıymetli bir yarışa neden olacak. Trabzonspor’un bir tık geride kaldığını düşünüyorum. Adana Demirspor istikrarlı gidiyor. Bu gruplarla öbür kadroların ortasının çok açık olduğunu düşünüyorum. Başakşehir ise geçen yıllardaki üzere değil. Maalesef Türkiye’deki transferler Arabistan’ın yaptığı atılıma benziyor. Birtakım düzgün oyuncular var ancak kimi oyuncuların kontrat müddetleri ve yaşlarına baktığınızda bunu hiçbir Avrupa grubu yapmaz. 30’lu yaşların üzerinde 3-4 yıl mukavele imzalanan oyuncuların kulüplere mali yük olacağını düşünüyorum.”
Yüksek bütçeli transferlerin kulüpler için büyük risk olduğuna vurgu yapan Yanal, “Başarılı olduklarında düşünce olmayacak lakin başarısız olduklarında bunu nasıl tolere edecekler? Önemli bir sorun. Türkiye’de ikinci olmak bir başarısızlık. Önümüzdeki dönem Şampiyonalar Ligi’nde ön elemede olsa ikinci bir kadro olacak fakat biz bu başarısızlığı maliyet olarak karşılayamıyoruz. Beşiktaş daha az maliyetle gidiyor, Trabzonspor elindeki tüm oyuncuları çıkardı, önlemli gidiyorlar. Ekipler ortasındaki makas çok açıldı. Muvaffakiyet olarak onlara katılacak grupları beklemek gerek. Türkiye Ligi’ndeki grupların yönetilebilirliği çok zahmetli. Yayın gelirlerinin düşük olması, alıştığınız masrafların karşılanması konusunda problem oluşturacak. Kulüpler tasarruflarını idareden yana kullanmıyorlar. Transferlerle oyuncu bazında çözmeye çalışıyorlar fakat bu onları ilerleyen vakitte daha büyük çıkmaza götüreceğini düşünüyorum. Umarım yanılmış olurum. Şampiyonluk yarışının Fenerbahçe ve Galatasaray ortasında geçeceğini her futbolsever söylüyor lakin Türkiye’de diğer dinamikler de var. İş idare kalitesinden geçecek, daha uygun yöneten, finansal açıdan sorunları daha az yaşayan kadro başarılı olacaktır.” tabirlerini kullandı.
“Fenerbahçe’nin önde olduğunu düşünüyorum”
Fenerbahçe’yi şampiyon yapan son teknik yönetici olan Ersun Yanal, “Fenerbahçe bu dönem şampiyonluğu yakalayabilir mi?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Fenerbahçe yabancı olmadığı bir yapıda. Avrupa’da çok düzgün gittiler. Türkiye Ligi’nde ise farklı bir motivasyon var. Ekiplerimizin çok oyuncu değişikliği yaparak oynamasının sorun olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin şampiyonluktan öbür daha büyük amacı yok. Onun için ülkü bir takım, 14-15 oyuncunun oluşturduğu iskeletle gerçek yönetilmesi gerekiyor. Fenerbahçe’nin yerli oyuncu kalitesinde başka gruplardan önde olduğunu düşünüyorum. Bu bir avantaj. Kaleci tercihlerini yaptıkları için yerli oyuncuda sorun olur mu niyeti geliyor lakin Cengiz transferinden sonra rahatlığa kavuştuklarını iddia ediyorum. Bu mevzuda Fenerbahçe’nin artı bir olduğunu düşünüyorum.”
Deneyimli teknik adam, Harika Lig’de isminden en çok kelam edilen isimlerin başında gelen Galatasaray’ın Arjantinli golcüsü Icardi hakkında, “Geçen yılki performans çok etkileyici. Türkiye’de bu türlü bir santrforu bu türlü bir ikonu seyretmek, bir kadronun gücü olması ötesinde farklı bir boyuta taşıyor. İki istikametli bir oyuncu. Çok kolay oynuyor, takımdaş olarak oynuyor, asistleri de çok verimli. Grup tarafından kabullenilmiş olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe bunu Dzeko ile yaptı. Yaş olarak ileride ancak profil olarak karakter üzere gözüküyor. Bunlar yarışacak” değerlendirmesinde bulundu. (AA)
