İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, seçim vaadi olan “150 Mahalleye 150 Kreş” projesi kapsamında; Ataşehir, Ümraniye, Bahçelievler, Pendik, Sultanbeyli, Tuzla, Bayrampaşa ve Beylikdüzü’ne 8 yeni kreşin açılışını yaptı.
Ümraniye’de düzenlenen merasimde konuşan İmamoğlu, 15 yıl mahpus istemi ile yargılanan İBB Muhtarlık İşleri Daire Lideri Yavuz Saltık hakkında verilen beraat kararı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İmamoğlu daha evvel siyaseten birbiriyle ayrışmış muhtarları bir ortaya getirdiklerini ve onlarla dayanışma içinde çalıştıklarını, gereksinim sahibi vatandaşlara onlar aracılığı ile yardımlarda bulunduklarını anlattı.
Türkiye’nin güç bir devir geçirdiğini toplumsal yardımları 5 katına çıkardıklarını belirten İmamoğlu “Onun yanı sıra muhtarlarımızın da özel tercihi vardır diyerek yoksulluğunu lisana bile getiremeyen, anlatamayan insanlarımızın onların kapısını çalıp yardım istediklerinde boş dönmemeleri ismine muhtarlarımızı da dayanışmamızın bir kesimi kabul ederek onların elleriyle bir arada yüz binlerce yardım paketimizi dağıttık ve gözümüz artta kalmadan bunu yaptık. Biz zira insanları birbirinden ayırt eden, sağa sola savuran insanlar olmadık” dedi.
“EKREM KADAR TAŞ DÜŞSÜN DİYECEĞİM FAKAT ONU BİLE DİYEMİYORUM”
Muhtarlık konusun değinmesinin kıymetli bir nedeni olduğunu lisana getiren İmamoğlu, şöyle konuştu:
-Biz periyot başladı başlayalı, seçim ortamı da dahil o denli laflar işittik, o denli kirletmeler yaşadık ki bazen bu berbat aklın yaratıcılığıyla ilgili hakikaten ben bile şaşkınlığa uğruyorum her gün.
-Bu kadar berbatlığa dönük beceri üreten insanlara diyorum, ‘ya biraz da yeterliliğe çalışsanız bu ülke çok daha uygun olacak.’ Gidip metronun merdivenlerine taş koyarak yahut bir demir kesimi koyarak onları bozmaya çalışmak ya da yol güzergah üzerinde bir işi, bir sistemi bozmaya çalışmak yani bir kurumu kirletmek, İETT Halk Ekmek üzere.
-Saçma sapan teşebbüslerin içinde bulunmak, koca koca televizyon kanallarını yahut medya kuruluşlarını bu işe seferber etmek… Nedir tek kederleri; Ekrem’i berbat yapalım. Ekrem aşağı, Ekrem üst. O makûs insanların başına Ekrem kadar taş düşsün diyeceğim ancak onu bile diyemiyorum.
-Ben o denli bir o denli bir mizanseni kötülük bile olsa onlar için düşünecek bir akla sahip değilim. Tekrar de o denli bir şey olmasın. Yalnızca Allah akıl versin diyorum onlara. Öteki bir şey demiyorum.
İmamoğlu şöyle devam etti:
-Benim Beylikdüzü’nden beri yol arkadaşım olan, toplumsal yardımların 5 katına çıkartılması kararında imzası olan, muhtarlarımızın da kardeşliği ve birliği için çalışmaları ismine ağır bir efor içerisinde olan bir arkadaşım.
-Şimdi muhtarlık daire liderimiz bugün yargılandığı mahkemeden beraat aldı. Bir hafta evvel ise bir savcı, 15 beş yıl mahpus cezasıyla ilgili bir mütalaa verdi hakkında. Bir haftadır ben uyku uyuyamıyorum.
-Ve yargımız hakkında uygun şeyler düşünerek uykusuz kaldım. Yani ben yargıya güvenerek, yanlışsız karar alacağına olan inançla tek cümle de etmemeye uğraş ettim.
-Yoksa içim çok dolu. Ve sonuçta beraat edildi. Beraat etti arkadaşımız. Bir savcı niçin bu türlü yapabilir bilmiyorum. Efendim neymiş? Terör örgütüne yardım etmiş.
-Yahu Allah aşkına ne Ekrem İmamoğlu’na, ne bir yol arkadaşına, neymiş FETÖ’cüymüş, neymiş PKK’ymış, hiçbir terör örgütüyle yan yana koyabilecek akıl bu ülkede yok.
-Ekrem İmamoğlu ne şahsı ismine, ne de yol arkadaşları ismine buna müsaade edecek bir kişilik değildir.”
“SEÇİME HAKİKAT DAHA NELER YAPACAKLARININ SİNYALLERİ”
“Bazen yargısız infaz yapma gayreti içerisinde olan insanlara sesleniyorum” diyen İmamoğlu şunları söyledi:
-Neyle yargılandı bu kardeşimiz biliyor musunuz? Bir derneğe verdiği 272 adet 150 liralık yardım kartı üzerinden bu cezaya mahkum edilmeye çalışıldı. Altını çiziyorum.
-Her bir muhtarıma neredeyse her yıl o kadar kart veriyoruz. Fakirlere versin diye. İstanbul’da bine yakın muhtar var. Bunu niçin söylüyorum? Ortada verdiği dernekle ilgili bir karar yok şimdi.
-O dernekle ilgili karar olmadığı üzere içeride tutuklu kimse yok. Lakin burada birini 15 yıla tutuklamaya çalışıyorsunuz. Olacak iş değil. Yani bu ne biliyor musunuz?
-Seçime gerçek atılan bu adımlar, seçime hakikat daha neler yapacaklarının ön sinyalleri, fragmanları.
-Yarın Ekrem’e neler diyecekler, Ekrem’in bir kısım yol arkadaşlarına neler diyecekler, neler yakıştıracaklar? İşinize bakın. Buradan sesleniyorum. Kameraya bakarak sesleniyorum.
-Bu işin başında kim varsa en doruğundan en aşağıya. Bir avuç insan, işinize bakın. Bu bedene leke yapışmaz, yakınındaki hiçbirine de yakışmaz.
-Bugünden bunu söz edeyim. İşinize bakın, iş üretin. Gelin bizimle marifetinizle, işinizle yarışın. Ben daha uygun yapacağım deyin, bunu anlarız.
-Ama bize leke atarak kazanacağınızı sanıyorsanız 23 Haziran 2019’da yediğiniz 806 bin farklılık demokrasi tokadının daha alası geliyor 2024 31 Mart’ında. Bu berbat yollardan vazgeçin.
-Kararlı seyahatimiz yalnızca ve yalnızca 16 milyon insanına hizmet seyahatidir. Ne bir bireye tabiyiz, ne yalnızca bir siyasi partinin kararı altındayız.
-Biz milletimizin hizmetine koşan, mensubu olduğu partiye de layık bir birey olmaya çalışan ahlaklı, faziletli yeterli insan olmayı unsur edinmiş, devletine, milletine layık Türkiye Cumhuriyeti’ne layık, cumhuriyetin kurucu kıymetlerini omuzlarının üstünde taşıyan Mustafa Kemal Atatürk’e layık birer evlat olmaya devam edeceğiz.
-Bunun altını çizeyim. Her şeye karşın yargının bugün verdiği kararın Türkiye Cumhuriyeti devleti adaleti ismine hakikat bir karar olduğu için mutluluğumu beyan ediyorum.
