GüncelGündem

EHP’den Merdan Yanardağ ve Tutuklu Gazeteciler İçin Panel: Özgür Basın Susmayacak!

Paylaş:

Emekçi Hareket Partisi (EHP), Merdan Yanardağ ve tüm tutuklu gazeteciler için “Özgür Basın Susmayacak, Merdan Yanardağ’a Özgürlük” paneli düzenledi.

Panelde gazeteci ve yazar Mustafa Kemal Erdemol, Barış Terkoğlu, Bianet Editörü Evrim Kepenek, Artı Gerçek Yazarı İrfan Aktan, TELE1 Genel Koordinatörü Murat Taylan konuşmacı olarak yer aldı.

Moderasyonunu Gazeteci Dilek Odabaş’ın yaptığı panelde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Merdan Yanardağ’a Özgürlük Girişimi’nden Yusuf Süleyman Karadağ, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve Sputnik Direnişçisi Ali Isıyel açılış konuşmaları yaptı.

İktidar tarafından hedef gösterilen Yanardağ, 27 Haziran tarihinde tutuklanmıştı.
Saat 17.00’de başlayan panel, Şişli’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Paneli açan Dilek Odabaş tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ’ın mesajını okudu. Yanardağ’ın mesajı şu şekildeydi: “Öncelikle bu dayanışma için EHP’ye, Genel Başkan Hakan Öztürk’e ve tüm üyelere teşekkür ediyorum. Bana gösterilen dayanışma nedeniyle onur duydum. Güç ve eylem birliği ruhunun canlı olduğunu, islamcı faşist iktidara karşı ancak birlikte mücadele edilebileceğini düşünüyorum. Katılan, izleyen tüm dostlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

“GAZETECİLER YALAN SÖYLÜYORSA İKTİDAR O YALANLARI ÇÜRÜTSÜN”

Gazeteci-Yazar Mustafa Kemal Erdemol, “Medya açısından durum vahim. 2016’dan itibaren medyaya baskı her zamankinden çok daha fazla ve sistematik hale geldi. Bunun amacı belli; yeni bir toplum oluşturmaya çalışıyorlar ama beceremediler. Dünya kadar medyaları var ama ‘kültürel hegemonyayı sağlayamadık’ diyorlar. 2022’de de mecliste bir dezenformasyon yasası kabul ettiler. Artık bunlar ‘bu gazeteciler yalan söylüyor’ dedikleri anda bu iş bitiyor” dedi.

Erdemol, “Bir şeyin yalan olduğu çok kolay ispatlanabilir. İktidar mesela Merdan’ın yalan söylediğini düşünüyorsa, Barış’ın, 20 Kürt gazetecinin yalan söylediğini düşünüyorsa o yalanları çürütsünler. Ancak bunu yapmıyor ve yapamıyor. Dilediği gibi o yasadaki maddeyi dolduruyor ve gazetecileri tutukluyor. Eğer bu kadar çok gazeteci tutuklanıyorsa, iktidarın da o kadar çok yalanı vardır demektir” ifadelerini kullandı.

“GAZETECİLİK SİYASETÇİLERİ MEMNUN ETME SANATI DEĞİLDİR”

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Basın ve haber alma ilkelerinin iktidar tarafından engellenmesi, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığını gösterir. İfade özgürlüğü demokratik toplumun en temel özgürlüklerinden bir tanesi. Ancak ülkemizde gazeteciler düzenli olarak tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Ancak gazetecilik suç değildir. Meslektaşlarımızın konuşma, yazma, haber yapma özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Türkiye’deki siyasetçilere gazeteciliğin siyasetçileri memnun etme sanatı olmadığını hatırlatmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“AMACIMIZ TÜM GAZETECİLERİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURMAK”

Merdan Yanardağ’a Özgürlük Girişimi adına Yusuf Süleyman Karadağ, şu an tutuklu olan gazetecilerin ismini sayarak konuşmasına başladı. Karadağ, “Merdan Yanardağ’ın bu şekilde uydurma gerekçelerle tutuklanması bardağı taşıran son damla oldu ve bir araya geldik. Amacımız Merdan Yanardağ’ın ve tüm gazetecilerin özgürlüğüne kavuşturmak için elimizden geldiğince bir birlik oluşturmak. Biz farklı görüşlerden insanlarız ancak aynı hedefe doğru birlikte yürüyoruz. Bu birlikteliğin demokrasi mücadelesinde kurulacak dayanışmaya da ilham vermesini dileriz.” ifadelerini kullandı.

“EHP OLARAK HAKİKAT ŞEHRİNE YOLCU OLANLARIN YANINDAYIZ”

“ÖZGÜR BASIN ANCAK ÖRGÜTLÜ OLABİLDİĞİMİZ ÖLÇÜDE MÜMKÜN”

Sputnik direnişçisi Ali Isıyel, “Merdan Yanardağ ile ilk tanışmamızda şunu fark etmiştim, beğenirsiniz beğenmezsiniz ama her zaman neye inanıyor neyi düşünüyorsa onu söyleyen biriydi. Ayrıca örgütlü mücadeleyi de vurgulardı. Basının en büyük eksikliği de bu, basınımızın bir türlü örgütlenememesi. Yıllardır işçiler üzerinde oynanan bir oyunun benzerini biz basında görüyoruz” dedi.

Devam eden grevlerine ilişkin de konuşan Isıyel, “39 günlük grevimizde basına dair çok şey öğrendik. Şöyle bir durum ortaya çıktı: Biz örgütlü olabildiğimiz sürece daha güçlü oluyoruz ve özgür basın ancak öyle mümkün olabiliyor. Gazetecinin en büyük görevi doğru bildiğini, gördüğünü, araştırdığını, teyit ettiğini söylemektir. Bunu ilkesel bir duruş olarak ortaya koymaktansa pratiğe de dökmek gerekir” dedi.

Açılışın ardından panelistlerin sözlerine geçildi. Panelde konuşmacı olarak Gazeteci Barış Terkoğlu, Bianet Editörü Evrim Kepenek, Artı Gerçek Yazarı İrfan Aktan, TELE1 Genel Koordinatörü Murat Taylan ve Gazeteci- Yazar Mustafa Kemal Erdemol yer aldı.

“YILGINLIĞI ÜZERİMİZDEN ATACAĞIZ, DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ BİRLİKTE VERECEĞİZ”

TELE1 Genel Koordinatörü Murat Taylan, “Bugün Merdan Yanardağ için buradayız ancak az önce adları anılan pek çok gazeteci cezaevinde. ‘Sarı Öküz’ hikayesinde olduğu gibi, şu kişi beni ilgilendirmez dediğimiz sürece baskılar hepimizi daha fazla kapsayacak. Bu tür saldırıların artacağı bir döneme de giriyoruz. İktidarın şu anki hedefi yerel seçimler, ancak yerel seçimler sonrasında çok daha hızlı bir takvimle ilerleyeceğine şüphe yok. Bizi bekleyen bu zor günlerde, yine de kimse korkmasın. Baskı bir etki tepki şeklinde karşısında bir mücadeleyi de oluşturuyor. Buradaki toplanmamız da aslında bunun ortaya konması” ifadelerini kullandı.

Taylan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gezi’ye gidersek, ‘bu halkın üzerine ölü toprağı serpilmiş’ denirken 2013’te bu ülkede umudun hala var olduğunu ve Türkiye’nin dört bir yanındaki milyonlarca insanın o umudun peşinden koştuğunu gördük. Seçimlerden sonra gördüğümüz bu yılgınlığı kısa sürede üzerimizden atacağımızı ve Türkiye’nin demokrasi mücadelesini hep birlikte vereceğimiz bir platforma kavuşturacağımızı düşünüyorum.

“İKTİDAR KENDİSİNE UYGUN BİR GAZETECİ TÜRÜ İSTİYOR”

Bianet Editörü Evrim Kepenek, “Merdan Yanardağ neden tutuklandı? Bütün bir topluma dair şu mesajı veriyorlar: ‘Öcalan’a ilişkin söylediği cümleler’. O cümleleri defalarca okudum ve bu cümlelerin defalarca iktidarın temsilcileri tarafından söylendiğini de biliyoruz. Aslında hukuku anlatıyor ve bu durum Öcalan için neden uygulanmıyor diyor. Merdan Yanardağ tutuklandı, çünkü o İstanbul’da yayın yapan bir gazeteciydi ancak Kürt coğrafyasının sorunlarından birine dair bir şey söyledi. İktidar Kürt sorunu konuşulacaksa yalnızca kendisi konuşsun istiyor.” sözlerini kaydetti.

Kepenek ayrıca, “İktidar kendisine uygun bir gazeteci türü istiyor. Buna uymayanları ise bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Merdan Yanardağ zaten daha önce de benzer nedenlerden tutuklanmıştı. Mesele Öcalan’mış gibi gösteriyorlar. Ancak mesele direnenlerin olması. İstedikleri gibi olmayan gazeteciler olduğu için diğerlerine de mesaj vermek, gözdağı vermek istiyorlar. Ancak biz, burada birçok konuda farklı düşünen bu kadar kişi bir araya böyle gelebiliyor. Burası öyle bir mücadele hattı olacak gibi görünüyor.” dedi.

“SÖZLERİ CIMBIZLANMASA NE OLURDU? SUÇ MUYDU SÖYLEDİKLERİ?”

Terkoğlu şunları söyledi: “Toplumsal muhalefetin yükünü taşıyabilecek şey gazetecilik değil. Toplumsal muhalefet örgütlenmekle, mücadele etmekle, tepki göstermekle başlar. Ancak Türkiye’de öyle bir tehlike altındayız ki, ülkemizi muhalefetsiz bir rejime mahkum etmek istiyorlar. Merdan Yanardağ üzerinden, TELE1 üzerinden karşı çıkmayı neredeyse suç haline getirmek istiyorlar. Bu operasyonun özeti budur. O açıdan buradan sonrasına karşı çıkmak gerekiyor. Bugün bu cesareti göstermek gerekiyor.”

“NE KADAR KARANLIK OLURSA OLSUN BİR MUM IŞIĞI BİLE KARANLIĞI DELMEYE YETER”

Artı Gerçek Yazarı İrfan Aktan “Bu tür dönemlerde gazeteciler savunulması gereken insanlar. Çünkü biz yazmazsak siz duyamazsınız. Biz kimiz? İktidarın hakikatleri gizlediği bir ortamda onları göstermeye, yaygınlaştırmaya çalışan insanlarız. İnsanlar hakikatleri edindikçe politik fikirler edinir. Kamuoyu, biz haber yapmadığımız sürece oluşmaz. Bir suç varsa, bu suçun işlendiğinin bilinmesi gerekir. Ancak bizler kahraman değiliz. Bir ülkede gazeteciler kahramandan sayılıyorsa o ülkede muhalefet yoktur. Kimse faşizmi ve bu kara perdeyi değiştirmeyi bizden beklemesin.” dedi.

Aktan “Türkiye şu an gazeteciliğin fiilen yasaklandığı bir ülke. Demokrasinin zedelendiği falan yok. Türkiye giderek otoriterleşen bir hükümet tarafından faşist uygulamalarla yönetilen bir ülke. 10 yıl önce 100 kelimemiz varken şu an 50 kelimemiz var. Diğerlerini kullanmak cezaevi anlamına geliyor. Gazeteciler baskı altında tutuluyor çünkü ne kadar karanlık olursa olsun bir mum ışığı bile o karanlığı delmeye yeter. Bu nedenle iktidar son bir web sitesi, son muhabir kalmayıncaya dek baskı pratiklerine devam edecektir. Belli bir aşamada soluk aldıracaklar yanılgısına kimse kapılmasın.” şeklinde konuştu.

“GAZETECİ İLE HAKİKAT ARASINA DEVLET, MİLLET, BAYRAK, DİN, CİNSİYET GİREMEZ”

Aktan, “Gazetecinin milliyeti olmaz. Gazeteciyle hakikat arasına devlet, millet, bayrak, din, cinsiyet giremez. Yıllardır Kürt sorunu üzerine yazıyorum. Gök kubbe altında söyleşi yapmadığım bir insan kalmadı. Yoksul çocuğuyum, emek mücadelesi benim için önemli. Sosyalist mücadele, Kürt sorununun çözülmesi önemli. Kadın hakları LGBTİQ+ mücadelesi benim için önemli. Fakat hakikate bağlı kalmak zorundayım. Bunlar benim için önemli diye hakikati bükemem. Bu dikkatte olmalıyız. Yeri geldiğinde onların rahatsız olacağı şeyler de yazarız” ifadelerini kullandı.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu