Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit Ankara’da gazetecilerle buluştu ve yıllık değerlendirme toplantısı yaptı. Cirit, “Birkaç yıl içerisinde ülkemizde ortak bir yargı etiği bilinci ve kültürünü geliştirmiş olacağız. Yargı bağımsızlığı, şeffaflığı ve hesap verebilirliği ile yargıya güven konusunda daha iyi bir iklim oluşturduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu.
Cirit, Cumhuriyet davasındaki gibi 5 yılın altındaki hapis cezalarının istinafta onanmasının “Hak kayıplarına yol açabileceğini” belirtti. Cirit bu konudaki eleştirileri şu sözlerle yanıtladı: “Biz geçmişte de söyledik. Ceza dairelerinde sonuç cezanın 5 yıla kadar olması bazı hak mağduriyetlerine yol açacaktır. Bu nedenle öncelikle 2 veya 3 yıl sonuç cezalar istinafta kesinleşsin, daha fazla olanlar Yargıtay’a gelsin diye değerlendirmemiz oldu. Ama sonuç 5 yıl oldu. Biz bunun hak mağduriyetine yol açmaması için kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ımıza gelmesinden yanayız. Yargıtayımızın uzmanlık alanı ve birimi, ve tecrübesi mağduriyetleri önleyecek niteliktedir.”
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Son zamanlarda kamuoyunda da tartışılan, aynı dosyanın bir kısmının istinafta kesinleşiyor olması, bir kısmının Yargıtay’a taşınmasına ne gibi bir çözüm getirilebilir. Bizim düşüncemiz yasal çözüm getirilmesidir. Yasal düzenleme yapıldığı veya ona bir ilave yapıldığı takdirde sonuç alınır ama tabi Yargıtay’ın iş yükü artar. Adaletin de mutlaka sağlanması gerekir. Aynı konumda, aynı nitelikte olan kişilerin farklı farklı yerlerde kesinleşiyor olması hak mağduriyetine yol açıyorsa bunun düzeltilmesi gerekir” dedi. ‘
“Kurumsal bir görüş olmamakla birlikte ben affa karşıyım” diyen Cirit şunları söyledi: “Önceki dönemlerde ceza infaz süresi yüzde 40 oranındaydı. 1 Haziran 2005’ten bu yana cezaevinde kalış süreleri yüzde 66’ya çıkarıldı. 10 yıl ceza alan eskiden 4 yıl yatıyordu, şimdi 6,5 yıl yatıyor. Bu durum yüzde 50 gibi dengelenebilir. Cezaevlerindeki yetersizlik de malum. Daha önceki çıkarılan aflara baktığımız zaman, hem bir hukuki belirsizlik ortaya çıkarıyor hem de diğer taraftan asayiş noktasında toplumdaki huzur ve barışın sağlanması noktasında bazı sıkıntılar çıkarıyor. İnfaz sistemindeki yüzde 66’lık cezaevinde kalma süresini yüzde 50’lere doğru çekebiliriz. Böylelikle daha adil bir çözüm olabilir” Cirit, yargıya güven ve FETÖ’nün yargıdaki tahribatıyla ilgili ise şöyle konuştu:
“2007-2013 yılları arasında yargıyı silah gibi kullanan bu güruh maalesef yargıda büyük tahribata yol açtı. Bir takım önemli davalar farklı mecralarda sonuçlandırıldı. Türk halkının yargıya olan güvenini azalttı. Ancak daha önce de ifade ettiğim gibi Türk yargısında bir takım arabuluculuk yöntemleri vardır. Vatandaş isterse mahkemeye isterse tahkime ya da arabulucuya gidebilir. Fakat kimse buna gitmiyor. Herkes yargıya geliyor. Bunlar olmasına rağmen herkes ‘benim kararımı yargı versin’ diyor. Evet 2007-2013 yılları arasında yargıya güven konusunda büyük sıkıntılarımız oldu. Ancak, bir üniversitenin yaptığı araştırmaya göre yargıya olan güven şu anda oldukça iyi bir yerde, FETÖ bütün kutsallarımıza, bütün değerlerimize saldırdı. Çanakkale Savaşı’nda 6 yıl, biz ilmiye, mülkiye, tıbbiye sınıflarında, mühendishanelerde 6 yıl mezun veremedik. Sanki bu Çanakkale Savaşı’na eş değer bir yıkım gibi oldu.”
31 Aralık 2018 itibarıyla Yargıtay hukuk daireleri ile Hukuk Genel Kurulu’nda toplam 224 bin 111, Ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu’nda 282 bin 350, Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ise 435 bin 496 dosya bulunduğunu söyleyen İsmail Rüştü Cirit, “Genel toplam ise 941 bin 957 adet. İstinaf Mahkemelerinin faaliyete geçmesinin ardından Yargıtay’ın dosya yükü üçte bir oranında azaldı” dedi. Cirit, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçmesiyle son 2,5 yıl içerisinde Yargıtay’ın derdest dosya sayısının yaklaşık üçte bir oranında azaldığını kaydetti. Başkan Cirit, yapımı devam eden İncek’teki yeni Yargıtay hizmet binasının da 2021 yılı içinde hizmete açılmasının planlandığını, böylelikle daha iyi koşullarda vatandaşa hizmet vereceklerini kaydetti.
Jurnalci.com
