IMF Türkiye’nin büyüme varsayımlarını yükseltti

Uluslararası Para Fonu (IMF), global ekonomik büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 3 olarak korurken, gelecek yıla dair varsayımını yüzde 3’ten yüzde 2,9’a indirdi.

IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun ekim sayısını “Küresel Farlılıklarda Gezinme” başlığıyla yayımladı.

Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının akabinde global toparlanmanın yavaş ve sistemsiz olmayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, tekrar açılmayla gelen toparlanma ve enflasyonun düşürülmesinde kaydedilen ilerlemeyle birlikte yılın başındaki ekonomik dayanıklılığa karşın rahatlamak için erken olduğu vurgulandı.

Raporda, ekonomik faaliyetin, bilhassa yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde hala salgın öncesi seyrinin gerisinde kaldığı vurgulanarak, bölgeler ortasında genişleyen farklılıklara işaret edildi.

Çeşitli güçlerin toparlanmayı engellediği belirtilen raporda, bunlardan kimilerinin, salgının, Ukrayna’daki savaşın ve artan jeoekonomik ayrışmanın uzun vadeli sonuçlarını yansıttığı aktarıldı.

ORTALAMANIN ALTINDA TAHMİNLER

Dünya iktisadının geçen yıl yüzde 3,5 büyüdüğü anımsatılan raporda, global ekonomik büyümenin yavaşlayarak bu yıl yüzde 3 ve gelecek yıl yüzde 2,9 olmasının beklendiği bildirildi.

IMF, temmuz ayında yayımladığı iddialarında, global iktisadın hem 2023 hem de 2024’te yüzde 3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Raporda, global ekonomik büyüme kestirimlerinin 2000-2019 yılları ortalaması olan yüzde 3,8’in altında kaldığı kaydedildi.

Gelişmiş iktisatların 2022’de yüzde 2,6 büyüdüğü hatırlatılan raporda, ABD’deki ivmenin beklenenden güçlü fakat Euro Bölgesi’ndeki büyümenin beklenenden zayıf olduğu bir periyotta bu ekonomilerdeki büyümenin yavaşlayarak bu yıl yüzde 1,5 ve 2024’te yüzde 1,4 olmasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, geçen yıl yüzde 4,1’lik büyüme kaydeden yükselen piyasa ve gelişmekte olan iktisatların de Çin’deki emlak dalı krizini yansıtacak halde hem 2023 hem de 2024’te yüzde 4 seviyesinde büyümesinin öngörüldüğü bildirildi.

Orta vadede global büyüme kestirimlerinin yüzde 3,1 ile son yılların en düşük düzeyinde bulunduğuna işaret edilen raporda, ülkelerin daha yüksek ömür standartlarına ulaşma beklentilerinin zayıf olduğu belirtildi.

KÜRESEL ENFLASYON BEKLENTİSİ

Raporda, global enflasyonun ise 2022’deki yüzde 8,7 düzeyinden 2023’te yüzde 6,9’a ve 2024’te yüzde 5,8’e istikrarlı bir biçimde düşeceğinin öngörüldüğü, lakin enflasyon iddiasının bu yıl için 0,1 ve gelecek yıl için 0,6 puan artırıldığı, birçok durumda 2025’e kadar enflasyon amaçlarına dönülmesinin beklenmediği söz edildi.

ABD’de borç limiti tansiyonlarının çözülmesiyle İsviçreli ve ABD’li yetkililerin bankacılık bölümündeki türbülansı denetim altına almak için kararlı bir biçimde harekete geçmesi nedeniyle, finansal görünüme yönelik risklerin altı ay öncesine nazaran daha istikrarlı olduğuna işaret edilen raporda, iktisatta “sert iniş” ihtimalinin azaldığı lakin global büyümeye yönelik risklerin aşağı istikametli olmaya devam ettiği kaydedildi.

Raporda, Çin’in emlak kesimi krizinin bilhassa emtia ihracatçıları açısından global tesirleriyle birlikte derinleşebileceğine değinilerek, enflasyonun sıkı iş gücü piyasalarıyla birlikte beklenenden daha yüksek siyaset faizleri gerektirmesine katkıda bulunabileceği vurgulandı.

Daha fazla iklim ve jeopolitik şokun, besin ve güç fiyatlarında ek artışlara neden olabileceği kaydedilen raporda, jeoekonomik ayrışmanın ağırlaşmasının emtianın piyasalar ortasındaki akışını kısıtlayabileceği, ek fiyat dalgalanmalarına neden olabileceği ve yeşil dönüşümü karmaşık hale getirebileceği söz edildi.

Raporda, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin ise yarısından fazlasının borç zahmeti içinde yahut yüksek risk altında olduğu kaydedildi.

BÜYÜME TAHMİNLERİ

IMF’nin raporunda, ülkelere ait güncellenen ekonomik büyüme varsayımları de paylaşıldı.

Buna nazaran, ABD iktisadına ait büyüme beklentisi 2023 yılı için yüzde 1,8’den yüzde 2,1’e ve 2024 yılı için yüzde 1’den yüzde 1,5’e yükseltildi.

Euro Bölgesi iktisadına ait büyüme iddiası ise bu yıl için yüzde 0,9’dan yüzde 0,7’ye ve 2024 yılı için de yüzde 1,5’ten yüzde 1,2’ye düşürüldü.

Avrupa’nın önde gelen ekonomilerinden Almanya’nın bu yıl yüzde 0,5 küçülmesi beklenirken, gelecek yıl yüzde 0,9 büyüyeceği kestirim edildi. IMF, temmuz ayındaki iddialarında, Almanya iktisadının bu yıl yüzde 0,3 küçüleceğini ve 2024’te yüzde 1,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Fransa iktisadına ait büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 0,8’den yüzde 1’e çıkarılırken, gelecek yıl için yüzde 1,3 olarak korundu. İtalya iktisadına ait büyüme iddiası 2023 yılı için yüzde 1,1’den yüzde 0,7’ye ve gelecek yıl için yüzde 0,9’dan yüzde 0,7’ye düşürüldü. İspanya iktisadına ait büyüme iddiası de bu yıl için yüzde 2,5 olarak korunurken, gelecek yıl için yüzde 2’den yüzde 1,7’ye düşürüldü.

İngiltere iktisadına ait 2023 yılı büyüme iddiası yüzde 0,4’ten yüzde 0,5’e çıkarılırken, 2024 yılı beklentisi yüzde 1’den yüzde 0,6’ya indirildi.

ÇİN’İN BÜYÜME VARSAYIMLARI DÜŞÜRÜLDÜ

Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri kümesinde ise Çin iktisadına ait büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 5,2’den yüzde 5’e düşürüldü. Çin iktisadına yönelik 2024 yılı büyüme iddiası de yüzde 4,5’ten yüzde 4,2’ye çekildi.

Hindistan iktisadında bu yıla dair büyüme beklentisi ise yüzde 6,1’den yüzde 6,3’e çıkarılırken, gelecek yıl için yüzde 6,3 olarak korundu.

Rusya iktisadına ait büyüme kestirimi de bu yıl için yüzde 1,5’ten yüzde 2,2’ye yükseltilirken, gelecek yıl için yüzde 1,3’ten yüzde 1,1’e düşürüldü.

TÜRKİYE İÇİN BÜYÜME KESTİRİMİ YÜKSELTİLDİ

IMF, Türkiye iktisadına ait büyüme beklentilerinde ise bu yıl ve gelecek yıl için üst istikametli revizyona gitti.

Türkiye iktisadının bu yıl yüzde 4 ve gelecek yıl yüzde 3,25 büyüyeceği varsayım edildi.

Fon, temmuz ayındaki iddialarında, Türkiye iktisadının bu yıl yüzde 3 ve gelecek yıl yüzde 2,8 büyüyeceğini öngörmüştü.

IMF, 6 Ekim’de de James Walsh liderliğindeki IMF heyetinin 25-29 Eylül’de yaptığı Türkiye ziyaretinin akabinde ülke iktisadına ait değerlendirmeleri paylaşmıştı.

Fondan yapılan açıklamada, Türkiye’de seçimden bu yana uygulanan siyaset değişikliğinin memnuniyetle karşılandığı aktarılmıştı.

Açıklamada, siyaset faizinin yükseltilmesi, vergilerin artırılması ve birtakım finansal bölüm tedbirlerinin özgürleştirilmesi tarafındaki son adımların riskleri azalttığı ve yatırımcı itimadını artırdığı belirtilerek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezerv durumunun da güzelleştiği kaydedilmişti. (AA)