Bahoz kod isimli Mesut Ayşin’in içinde bulunduğu terörist kümenin Lice kırsalındaki Palayın Zirve Üs bölgesine 9 Haziran 2018 günü gerçekleştirdiği roketatarlı hücumda Uğur Kansoy, Veysel Gökdeniz, İsmail Gezer ve Galip Bardakçı isimli askerler yaralandı.
Saldırı, faili aşikâr olmayan terör örgütü mensupları olarak kayıtlara geçti.
ÖRGÜTTEN KAÇTI, TESLİM OLDU, ÖZGÜR BIRAKILDI
Terörist ise birebir gün tuvalete gitme mazeretiyle örgütten kaçarak ailesinin aracılığıyla güvenlik güçlerine teslim oldu.
Jandarmada sorgulanan terörist, güvenlik güçlerine karşı hiçbir harekete katılmadığını, yüklü olarak Irak’ın kuzeyinde bulunduğunu, bulduğu birinci fırsatta da kaçarak teslim olduğunu ileri sürdü.
Hakkında isimli denetim kararı verilen terörist Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve tabiatıyla güvenlik güçlerine teslim olduğu ve güvenlik güçlerine karşı tespit edilmiş bir silahlı hareketi de bulunmadığı için faal pişmanlık kararlarından yararlandırılarak hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek hür bırakıldı.
Ancak teröristin foyası yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanan bir başta teröristin tabiriyle ortaya çıktı.
Sözde Lice bölge sorumlusu Semra Tunçer tabirinde, Lice’deki üs bölgesine hücumla ilgili itiraflarda bulunup roketi ateşleyen teröristin Mesut Ayşin olduğunu belirtti.
Tunçer, “Palayın Zirve üs noktasına sızma ve roketli akında Dicle ve Dilovan isimli örgüt üyeleri öldü. Cemil kod isimli kişi yaralandı. Mesut Ayşin ise harekette roketatar kullandı. Bu hareketten sonra psikolojisi bozuldu ve örgütten koptu” dedi.
Teslim olan itirafçı Barış Yıldız da, Mesut Ayşin’le Irak’ın kuzeyinden Lice kırsalına birlikte geldiklerini belirterek, “Lice’de üs noktasına saldıran küme içinde yer aldı.
Örgüt ile ortasında bir itimat sorunu vardı” dedi. Bu tabirler üzerine yine gözaltına alındı.
“EVET, ROKETİ ATEŞLEDİM ANCAK NİYETİM VURMAK DEĞİLDİ”
Tutuklandıktan sonra Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıp daha evvel gizlediği kabahatini itiraf eden Mesut Ayşin, şöyle konuştu:
-Tapantepe’de mevzilenirken askerler bizi fark etti ve çatışma çıktı. 6 bireydik ben savunma grubundaydım. Üs bölgesine roket atışı yaptım. Korktuğum için bu hareketten kimseye bahsetmedim.
-Örgütte bu üzere aksiyonlarda yer almayınca bunun kimi sonuçları oluyordu, beni bölge sorumlusu Numan zorladı. Yapmasaydım öldürebilirlerdi. Üzerimde kuşku bırakmamak için gösteriş emelli bana verilen roketi ateşledim.
-Saldırıyı istemeyerek yaptığım için şuurlu olarak roketatar başlığını tam yerleştirmedim. Gösteriş için tetiğe bastım.
İsmail Gezer
-İyi yerleşmediği için patlamadı. 2 atış yapıldı. Birini ben, başkasını de isabet ettirmedim diye Yetenekli isimli terörist benden alıp ateşledi.
-Eylem anında bölge sorumluları bizi uzaktan izliyordu, o roketi atmasaydım beni öldürebilirlerdi.
-Zaten aksiyon sonrası beni suçladılar. Benim yanlışımdan ötürü 2 teröristin öldüğünü söylediler. Beni de öldüreceklerini düşündüğüm için tıpkı gün tuvalete gitme mazeretiyle kaçtım.
-Köyüme giderek 3 hafta ailemde kaldım ve teslim oldum. Ceza alma endişesiyle bu hareketten kimseye kelam etmedim.
-Namusum, onurum üzerine yemin ederim bu olay dışında öteki aksiyona katılmadım. Örgüte katıldığım devir hayatımın en sıkıntı vaktiydi. Çok pişmanım. Özgür kalırsam vatanıma hizmet ederim.
Mahkeme Lice İlçe Jandarma Komutanlığına da yazı yazarak bu türlü bir akın ve hareket evrakı olup olmadığını sordu.
Gelen yanıtta belirtilen üs bölgesine bahse bahis tarihte roketli hücum olduğu ve 4 askerin yaralandığı bildirildi.
“İFTAR AÇMAYA HAZIRLANIYORDUK HÜCUMA UĞRADIK”
Saldırıda yaralanan Uğur Kansoy isimli asker mağdur olarak duruşmada dinlendi.
Kansoy, şöyle konuştu:
-Olay Ramazan ayında oldu. İftarımızı açmaya hazırlanıyorduk ki, birdenbire roketatar sesi geldi. Birinci roket karakolun üstünden geçip geriye düştü. İkinci roket ateşlendi ve bizim mevzinin önüne düştü, akabinde ağır ateş altına alındık.
-Bu sırada 3 terörist mevziye yanlışsız koşarak sızma teşebbüsünde bulundu. Karşılık verdik 2 terörist öldürüldü.
-Sızma teşebbüsündeki öteki terörist bulunduğum mevzinin içine el bombası fırlattı. Yarım saat süren çatışmada bedenimin farklı yerlerine şarapnel modülleri isabet etti. Bir mermi de silahıma isabet etti.
-Yaralıları almak için bölgeye gelen helikoptere de ağır ateş açarak iniş yapmasına mani oldular. Arazi taraması yaptığımızda bize atılan roketatarı ağzında atışa hazır vaziyette bulduk. Sanıktan şikâyetçiyim.
AĞAÇLIK BÖLGEDEN ŞOK ATEŞİ GERÇEKLEŞTİ
Yaralı askerlerden Veysel Gökdeniz ise, “Bulunduğumuz zirveye 100 metre ileride ağaçlık bölgeden atak oldu, mevzide 4 bireydik. Uzun namlulu silahlarla ve roketatarlar birebir anda bize şok ateşi başladı. Olayın şokuyla teröristlerin bulunduğumuz mevziye girmeye çalıştığını ve el bombası attıklarını fark ettim. Mevzimiz ağır ateş altına alındı, akabinde iki roket atıldı” dedi.
EŞİM AMELİYAT OLDU RUHSAL TEDAVİ GÖRDÜ
Olayda yaralanan fakat daha sonra vazife yeri olan Şanlıurfa Ceylanpınar’da geçen yıl aracının içinde yanmış halde cesedi bulunan Uzman Çavuş İsmail Gezer’in eşi Neslihan Gezer de teröristten şikayetçi oldu.
Gezer, “Eşim vazifeye gitmişti. Atağa uğradıklarını öğrendim. Eşim beni rahatlatmak için bu türlü bir olayın olmadığını söyledi. Kafatası ve omuriliğine isabet eden şarapnel kesimleri nedeniyle ağır yaralanınca helikopterle hastaneye ulaştırılıp ameliyata alındı. Bu olay sonrası komandoluktan alınıp asayiş ünitesine verildi. 6 ay ruhsal tedavi gördü. Sonra tayini Ceylanpınar’a çıktı. Burada aracının içinde yanarak hayatını kaybetti” dedi.
ALDIĞI EĞİTİME NAZARAN DURUM ALIP ROKETİ ATEŞLEDİ
Mahkeme sanığın teslim olduktan sonra örgüt üyeliğinden yargılanıp aktif pişmanlıktan yararlanıp özgür kaldığını, daha sonra iki teröristin teslim olup kendisini teşhis edip katıldığı roketli hareketi nedeniyle itiraflarda bulunması üzerine tekrar tutuklandığını belirtti.
Mahkeme teröristin tutuklandıktan sonra kabahatini itiraf ettiğini, öldürülme endişesiyle aksiyona katıldığını belirtmiş olsa da, terör örgütünün talimatlarına uygun biçimde katıldığını tabir etti.
Sanığın aldığı eğitimlerle bu aksiyona katılmasının örgütçe uygun görüldüğünü belirten mahkeme, bu harekete katılmak için hedeflenen noktaya gelip bir gün dinlendikten sonra atak, savunma ve taarruz kümesi olarak üçe ayrıldıklarını, sanığın da aldığı eğitime nazaran durum alıp omzundaki roketi ateşleyerek 4 askeri yaralandığını belirtti.
Mahkeme sanığı “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırdı.
4 askeri de yaraladığı için “Kişiyi yerine getirdiği kamu vazifesi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etmek” hatasından 43 yıl 4 ay, roketatar bulundurmaktan da 15 yıl olmak üzere toplam 58 yıl 4 ay mahpusla cezalandırdı.
