CHP Genel Lider Yardımcısı Lale Karabıyık, parti genel merkezinde gündeme ait basın toplantısı düzenledi.
Lale Karabıyık, Gazze’de hastanenin bombalamasına reaksiyon göstererek, “Son yaşanan olayda hastanenin bombalanması ve 500’den fazla kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralıların artması haberleri hakikaten içimizi yaktı. Bu bir insanlık hatasıdır. Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere memleketler arası tüm kuruluşlar bir an evvel harekete geçirilmelidir. Orada sahiden bilhassa suçsuz insanların, çocukların, bayanların hayatlarını kaybettiğini görüyoruz. Bu katliamın bir evvel önüne geçmek; yalnızca kınamayla kalmamak kıymetlidir. Katliamda hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.
‘ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLERE TAHLİL BULUNMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Ardından son yayımlanan Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) istatistiklerine değinen Karabıyık, şöyle konuştu:
-MEB istatistikleri, eğitim sisteminin bakan ve bürokratlarının bahsettiği kadar yeterli durumda olmadığını ortaya koymuştur. Resmi okullardaki öğretmen sayısı 975 binden 974 bine düşmüştür. Mevcut siyasetlerle atama bekleyen yaklaşık 1 milyon öğretmenin meselesine kalıcı bir tahlil bulunması kısa vadede mümkün değildir.
-Okul-derslik sayılarına baktığımızda bilhassa ortaokul ve ortaöğretim seviyesinde imam hatip okullarına yönelik olumlu bir ayrımcılık yapılması görülmektedir.
-Pedagojik açıdan eğitimciler tarafından çok tartışılsa da eğitimde fırsat eşitliği sağlayan yatılı okulların sayısının her geçen gün azalması, çocuklarımızı vakıf ve derneklere yönlendirmiştir.
-4+4+4 eğitim modeli öncesi 4 bin 644 olan özel öğretim kurumları sayısı 14 bin 281’e yükselmiştir. Birebir biçimde öğrenci sayıları da paralel olarak artmıştır.
-4+4+4 eğitim modeli ile kamusal eğitimden uzaklaşılmış, özel öğretim kurumları desteklenmiştir
‘BURSUN 6 AYINI TOPLASALAR 1 AYLIK KİRA ÖDEYEBİLİRLER’
Üniversite öğrencilerinin barınamadığını ve geçinemediğini söyleyen Karabıyık,
şöyle konuştu:
-Planlanamamış yurt hizmeti birçok vilayetimizde, bilhassa büyük kentlerde üniversite öğrencilerinin yalnızca belirli bir oranına yurt imkanı sağlayabiliyor. Çok sayıda yükseköğretim öğrencisi barınamıyor, kiralar yüksek, ailelerin geçim ezası var, aldıkları bursun 6 ayını toplasa 1 aylık kira ödeyebilir lakin o da büyük vilayetlerde zati çok sıkıntı. Yurtların yetersizliği, kiraların yüksekliği nedeniyle çok sayıda öğrenci öteki bir vilayette kazandığı üniversiteye gidemiyor ya da güç kurallarda çalışmak zorunda kalıyor.
-Oysa yükseköğretimi yanlışsız planlayan ve her öğrencisi için erişilebilir kılan ülkelerde öğrencilik hayatı çok farklı.
-Bu mevzuda gerçek bütçelerin yapılıyor olması, öncelikler, yanlışsız planlama, kamusal eğitimi destekleme ve kâfi burs imkanları son derece değerli.
-Diğer taraftan ülkemizde okul kantinindeki artan fiyatlara itiraz eden ya da ranza yoluyla kapasite arttırdıkları için uygun olmayan şartlara itiraz eden öğrenciler de gözaltına alınıyor.(DHA)
