İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul Turizm Platformu’nun Artİstanbul Feshane’de düzenlediği “İstanbul Turizm Buluşması”na katıldı.
Sektörün sıkıntılarının ve tahlil tekliflerinin mevzunun paydaşları tarafından ele alındığı buluşmada konuşan İmamoğlu, turizmin dünyanın en süratli gelişen sanayilerinden biri olduğuna vurgu yaptı.
“ORTADOĞU’DA TEKRAR BİR İNSANLIK KABAHATİ İŞLENİYOR”
Ortadoğu’da artan şiddet olaylarına değinen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
-Ne yazık ki Ortadoğu’da yeniden bir insanlık cürmü işleniyor. Beşerler katlediliyor, çocuklar, bayanlar ölüyor. Ve bu insanlık cürmünün işlendiği bir ortamda, bütün bu katliamın sebebi olan hangi öge, hangi kurum, hangi devlet, yönetici var ise hepsini kınıyorum.
-Terör örgütlerini kınıyorum. Biz, bugün aslında burada, bu sıkıntı şartlarda konuşabilmenin faziletini ve sorumluluğunu da gösteriyoruz.
-Ve daha güzel bir dünyaya muhtaçlık duyduğumuzu, daha sağlıklı bir coğrafya var edebilme kabiliyetine sahip olduğumuzu, savımızı ortaya koyuyoruz.
-Bu çok değerli hem demokrasi açısından hem dünyada memleketler arası bağların kurgulanması noktasında hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışan bir duruşun sergilenmesi açısından değerli bir buluşma olduğunu düşünüyorum.
-Bir hafta, 10 gün ya da 15 gün evvel rastgele bir turizm platformu toplantılarından birisi olarak düşündüğümüz bugünkü buluşma, aslında bir anda bizim milletçe irademizin ne kadar kıymetli olduğunu, güçlü olduğunu, sıkıntı vakitlerde bir ortaya gelip konuşabilmenin ne derece kritik sonuçlara hakikat yol gösterici birtakım kavramlara erişebileceğine fırsat yeri oluşturduğunu gösteriyoruz.
“TÜRKİYE’NİN TAVIR VE HALİ BU COĞRAFYA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
-Bu bağlamda, güçlü bir Türkiye ve katiyen bunun merkezi hissini taşıdığını bildiğimiz güçlü bir İstanbul’un varlığı, yalnızca bizim yaşadığımız ülkemizin değil, yakın coğrafyamızdaki milyarlarca insanın soluk alabildiği, nefes alabildiği, keyifli olduğu, Cumhuriyet’i, demokrasiyi, laikliği, bir ortada yaşayabilmeyi, kültürler ortası geçişkenliği, inançlar ortası geçişkenliği muazzam bir halde servis edebilen bir ülke olduğunu göstermesi açısından çok çok değerli.
-Ve biz, şayet bu güçlü Türkiye kavramını bu kriterlerle masaya oturttuğumuzda -ki bazen bu kriterler şaşabiliyor; güçlü Türkiye, güçlü kentler, kavramı öbür sıfatlarla, öbür tanımlarla yapılmaya çalışılıyor- tam bilakis, ben güçlü ülkeyi bir barış teminatı, bir uzlaşı teminatı, bir hayat kalitesi teminatı noktası olarak görüyorum.
-Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tavır ve tutumu bu coğrafya için çok çok kıymetli. Bu tavır ve tutum, tahminen de en fazla turizm için değerli.
-Gerçekten dünyada lokal idare bu işlerin tam merkezi. Ne yazık ki bu lokal demokrasi ve mahallî idarelerin gücü noktasında fakat mevcut yönetmeliklerin, mevcut kanunların kâfi olmadığını net olarak söz etmeliyiz.
-Yıllar öncesinden Sayın Cumhurbaşkanımızın, yerelin güçlendirilmesi iletileriyle, 2002’den itibaren Türkiye’de iktidar olduğunu biliyoruz. Ancak o günden bugüne, ne yazık ki yerelin güçlenmesinin tam bilakis bir durum yaşandı. Bu da bir gerçek.
-Bunun düzeltilmesi lazım. Bu ülkenin ismi de varlığı da bu kentin ismi de varlığı da hepimizin ortak varlığı. Kimsenin aşağı çekmesine müsaade etmeyelim, daima birlikte onu yüceltmeye dönük bir seyahati güçlendirelim isteriz.
-İnanın Turizm Platformu, bu türlü bir platformdur. Size aittir. Hiçbir siyasi kavrama ilişkin değildir. İstanbul’a ve İstanbulluya aittir. İstanbul’un turizm dalına aittir.
-Sizler büyütün, sizler geliştirin, sizler eleştirin ve birlikte başaralım. Hiçbir biçimde, ben ve benim temsil eden arkadaşlarımın hiçbirisi bunun dışında bir anlayış içerisinde olmaz, olamaz, olmamalıdır da.
