Seçimi karalayarak başka bir mecraya taşıyan insanlara diyorum ki yeter. Yalanla iftirayla yönetmeyin. İnsanları rahatsız ediyorlar yeter. Bir kadın arıyor diyor, telefonla arıyorlar diye. Kapıları çalıyorlar. O niye var niye yok diye. Neyi baskı altına almaya çalışıyorlar. ‘Ne olur bize moral ver’ diye arıyorlar vatandaşlar.
“YSK ben verileri 11’de girmeye başladım dedi. Medya devletin kurumuna güvenmek zorunda. Ne zaman 10’da açıklamaya başladık gözler pat bize çevrildi. Şükürler olsun vatandaşımıza duyurular yaptık. Verdiğimiz sözü tuttuk. Gerçekler açıklanmaya başladı 11-12 saat veri veremedi Anadolu Ajansı. Acaba neler planlanmıştı? Şeytanın avukatlığını yapalım.
“Bütün unsurları güvence altına alacak açıklamalar yapıldı. En iddiaları açıklamayı AK Parti yaptı. Biz o kadar iddialı konuşmadık. Milyonun üzerinde sandıkta imzaları var. Fark 24.057 idi birleştirme tutanaklarında. AK Parti’nin itirazları sonucu maddi hataların olduğu tutanaklar değiştirildi. 20 bin 388’e düştü. Bazı ilçelerin tamamı bazı ilçelerde geçersiz oyların sayılmasıyla ilgili karar alındı. 6 bin civarı fark düştü. 14 bin 87’e düştü. Bize de rakibimize oy yazıldı. Direkt ampule basıldığından yanlış yönlendirmeden kaynaklı geçersiz sayılan oylar geçerli hale getirildi.
İyi yapılan şeyi alkışlarım kardeşim. AK Parti’ye hizmet etmiş insanlar bu sürece kızıyor. İftira üzerine ayakta duramazlar. Tek dertleri koltukları. İstanbul’a zaman kaybettiriyorsunuz. Türkiye’ye itibar kaybettiriyorsunuz. Tek dertleri, eyvah benim koltuğum ne olacak?”
“Hayatımda tehdit nedir bilmem. Yalan nedir bilmem. Allahıma şükür. İtibarlarını hatırlattım. Aile soyadlarını hatırlattım. 60 yıllık kurumları temsil ediyorsunuz dedim. Yandaş kısmı anmıyorum bile. Onlar vazifeli. Siz öyle değilsiniz yapmayın dedim. Üzüldüm ben kimseye parmağımı sallamadım. Hatırlatmak vazifem. Partinin temsilcisi benim yaptığım toplantıya cevap veriyor. Onu yayınlıyor. Beni yayınlamıyor. Vatandaş ne anlayacak bundan.