Kız öğrencilere mobbing: Pijamayla çıkmayın, erkekler tahrik oluyor

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Muhasebe ve Finans İdaresi 1. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ömür Işık Sırma, kaldığı Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu’nda kendisine mobbing uygulandığını öne sürdü. Yurtta kılık-kıyafetlere müdahale edildiğini, yurdun içinde dahi şort giymeye müsaade verilmediğini ve yemeklerin makûs olduğunu belirterek “Erkekler tahrik olduğu için pijama ile dışarı çıkmamıza müsaade verilmiyor. Sigara içilecek yer gösterileceği belirtilmesine karşın gösterilmedi. Kapalı öğrencilere ayrımcılık yapılıyor. Psikolojim bozuldu. Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı bir yurda yerleştirilmek istiyorum” dedi. Sırma, yurt vazifelileri hakkında kabahat duyurusunda bulundu.

İKİ ÖĞRENCİ İNTİHAR ETMİŞTİ 

Eskişehir’de geçtiğimiz ay Anadolu Üniversitesi Matematik Öğretmenliği Kısmı öğrencisi 21 yaşındaki Resul Alan’ın, üniversitenin yemekhane kısmında kendini asarak hayatına son vermesinin akabinde birkaç gün sonra Eskişehir Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Kısmı öğrencisi Sezen Naz R., kaldığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Mükrime Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nun beşinci katından kendini boşluğa bırakarak intihar etmişti.

Üniversite öğrencilerinin karşılaştığı meselelerin tahlile kavuşturulması gerekirken Kütahya’da Dumlupınar Üniversitesi Muhasebe ve Finans İdaresi 1. sınıf öğrencisi Ömür Parıltı Sırma, kaldığı yurtta kendisine mobbing uygulandığını öne sürdü. Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu’nda kalan Ömür Işık Sırma, vakıf yurdundaki akıl almaz uygulamalar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Sırma’nın anlattığı vakıf yurdundaki uygulamalar şaşkınlık yarattı.

KORİDORDA DAHİ ŞORT YASAK 

Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu’nda yaklaşık 1,5 aydır kaldığını söz eden Ömür Parıltı Sırma, yurda kayıt yaptırılırken kendisine bir kontrat imzalattırıldığını belirterek şunları söyledi:

* Yaklaşık 1 aydır mobbing görüyorum. Annemle her konuşmamda ‘Ben yaşamaktan bıktım, ben burada keyifli değilim’ sözlerini kullanıyorum. Daha 19 yaşındayım. Mental olarak orada çökmüş durumdayım. Yurda kayıt yaptırırken imzalanan mukavelede kılık ve kıyafetime ihtimam göstereceğim tarafında unsur vardı. Lakin bunu çarptırıp, etek boyumun diz kapağında yahut diz kapağının altında olması gerektiğini belirttiler. Ayrıyeten koridorlarda şort giymeyeceğimize, koltuk altının gözükmeyecek halde kısa kollu giymeyeceğimiz üzere saçma sapan kuralları bize dayatmaya başladılar.

* Bunlara uymazsak tutanak tutulmakla tehdit ediliyoruz. Koridorlarda güvenlik kamerası olduğu için bu türlü bir şey yaptıklarını söylüyorlar. Lakin tesettürlü arkadaşlarımız açık bir biçimde geziyor. Onlar o denli geziyorken biz niçin bu türlü gezemiyoruz? Bu ayrımcılık neden? Katiyetle bir öğrenci kayırması var.

“ERKEKLER PİJAMALILARDAN TAHRİK OLUYOR”

Yurttan dışarı çıkarken de kıyafetlerinin düzgün olması gerektiği tarafta vakıf vazifelileri tarafından baskı uygulandığını söz eden Sırma “Bana idare memuru tarafından şu cümleler kuruldu: ‘Bence pijama ile sokağa çıkmayın, erkekler tahrik oluyormuş.’ Bu nasıl bir cümledir. Bu türlü bir fikir ile gelen birisine karşı öğrencisini nasıl koruyamıyor? Bunun yanıtını nasıl veremiyorlar? Siz orada idare memurusunuz, idarecisiniz. Bizi korumakla vazifelisiniz. Bizim başımızdasınız ve ailelerimiz bizleri size emanet ediyor. Ben 1,5 aydır tüm bunlara sessiz kaldım” dedi.

“MAHALLEYE ERKEK ARKADAŞIMIZIN GELMESİ YASAK”

Sözleşmede sigara için hocaların gösterdiği yerde içilmesi istikametinde bir husus bulunduğunu fakat yurtta sigara içen öğrencilere  bir yer gösterilmediğini belirten Ömür Işık Sırma, “Mahallede sigara içilmemesi söyleniyor. Mahalleye erkek arkadaşımızın getirilmemesi isteniyor. Orası koskoca bir mahalle. Yalnızca bir yurt yok. Bunları bize daima baskılıyorlar. Bunlar günahmış yahut biz bunları yapınca dinsiz oluyormuşuz üzere bize yansıtıyorlar. Biz çok şükür dinimizi biliyoruz” tabirlerini kullandı.

“YURT YEMEKLERİNDEN AÇ KALIYORUZ”

Yurtta çıkan yemeklerden de şikayetçi olan Sırma şunları söyledi:

* Yemeklerle ilgili de ezalar yaşıyoruz. Yemekler konusunda besin gereksinimimize nazaran mukavelede bir unsur var. Ancak 19 yaşındaki bir öğrencinin muhtaçlığı olan besin kızartma mıdır? 2 gün orta ile kızartma yediğimizi biliyorum. 2 gün orta ile hiçbir yerde kızartma yenmez. Meskende de yenmez, yurtta da yenmez. Bir kızartmanın besin pahası yok. Birçok vakit yemekler makûs oluyor. Yaparken ne kullanıyorlarsa birden fazla öğrenci ben de dahil mide ve bağırsak sorunu yaşıyoruz. Ben 1,5 aydır bunu her gün yaşıyorum.

* Fazladan 1 tane mandalina istediğimde, sayılı geldiğini veremeyeceklerini söylediler. Sabah kahvaltıda piknik eserlerinden birer tane alabileceğimiz ve odaya götüremeyeceğimiz söyleniyor. Yemekhaneden hiçbir yemeği odamıza götürmemiz yasak. Kahvaltılar kayıt yaptırırken açık büfe olacağı belirtilmesine karşın bizim hakkımıza düşen parmak uzunluğunda 3 tanecik börek. Bununla kim doyabilir? Kimse doymaz. Biz her gün yurttan aç çıkıyoruz.

“ÇOĞU ARKADAŞIMIZ ŞİKAYETÇİ”

* Artan yemekler de sokak hayvanlarına veriliyor. Bizim orada bir hayvan kadar bedelimiz yok. Birden fazla arkadaşımız bu mevzulardan şikayetçi. Fakat ailevi nedenlerden ve ekonomik durumlarından bir şey yapamıyor. Zira susturuluyorlar. Şayet konuşurlarsa yurt ile ilgili de zahmet yaşayacaklar. Genç kızlara haklarını öğretmek yerine susmayı öğretiyorlar. Bunu da dini kullanarak yapıyorlar.

“10 DAKİKA GEÇ KALDIM, TUTANAK TUTTULAR”

Yurda giriş saatinin 23.00 olduğunu ve bu saatten sonra yurda gelenlere tutanak tutulduğunu söyleyen Ömür Parıltı Sırma “Ben arama-kurtarma topluluğunda misyon alıyorum. Çok isteyerek gidiyorum. Sahiden topluma faydalı bir topluluk. Oradaki faaliyetlerden ötürü yurda bir sefer geç kaldım. O da 10 dakika. Otobüsten ötürü, gelmedi. 10 dakika geç kaldım, tutanak yazdılar. Topluluğumuzun danışman hocası profesör ‘ben yazılı kayıt göndereceğim, bizim yanımızdaydı, müsaade kağıdı göndereceğim’ dediği halde geç geldiğim müsaade yazı yazmak zorunda olduklarını ve yurda geç girdiğimi belirttiler. Bütün KYK yahut özel yurtlar koskoca profesörün imzalı müsaade kağıdını alırken bizim yurdumuz almıyor. Ben 10 dakika için o gün tutanak yedim, imzalı müsaade kağıdım olduğu halde. Belgeme konup konmadığını da bilmiyorum” formunda konuştu.

SAVCILIĞA HATA DUYURUSUNDA BULUNDU

Yurtta yaşadıkları nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve ders çalışamaz hale geldiğini tabir eden Sırma, yurt vazifelileri hakkında kabahat duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Geçtiğimiz gece ders çalışması nedeniyle yurtta misyonlu memur tarafından ortalarında tartışma geçtiğini kelamlarına ekleyen Sırma şunları söyledi:

* Gece saat 00.00 sıralarında odada ders çalışırken vazifeli memur geldi. Lambayı kapatmamı istedi. Yanan da içerisinde buzdolabı ampulü bulunan bir masa lambasıydı. Kendisine ders çalıştığımı belirtmeme karşın bana bağırarak etüt odasında ders çalışmam gerektiğini söyledi. Bana ‘terbiyesizsin, saygısızsın, kul hakkı yiyorsun’ dedi. Ben sakince hocam sizinle münakaşa etmek istemiyorum, dilekçe verebilirler, türel yollara başvurabilirler dememe karşın hala bağırmaya devam etti. Ben saat 02.00 üzere polisi aradım. Tansiyonumun da yüksek olduğunu söyleyince polisler bana ambulans da gönderdi.

“VİZELERİM BAŞLIYOR, DERS ÇALIŞAMIYORUM”

* Ambulansı bir idareciye haber vermeden çağırdığım için yönetim bana bunun da hata olduğunu söyledi. Polisler geldi ve karakola götürdü beni. Yurtta ruhsal şiddet gördüğümü ve yurtta kalmak istemediğimi söyledim. Şu anda üniversitede 2 hafta evvel tanışmış olduğum topluluk önderimizin yanında kalıyorum. Topluluk önderi kız arkadaşım olmasaydı sokakta kalacaktım. Benim 1,5 aydır psikolojim çok bozuldu. Bunlar derslerime de yansıyor. Ders çalışamıyorum. 2 hafta sonra vizelerim başlıyor. Benim sınavlarıma çalışmam gerekirken ben bunlarla uğraşıyorum. Yetkililerden tek isteğim bir KYK yurduna yerleştirilmek. 19 yaşındayım ve çok yoruldum. Savcılığa yurt vazifelileri hakkında şikayetçi oldum.