Yazarlar

Doğan Özdemir -Yargıçlara hesap soracak bir kurum var mı?

Paylaş:

Bir kurum oluşturulurken bunun çalışma kuralları ve dayanakları, nelere uyulup uyulmayacağı açıkça yazılmıştır. Dolayısıyla işi yapan kişi neyi yapınca doğru, neyi yaptığında yanlış olduğunu bileceği gibi bu durumlarda verilecek cezayı da bilir. Onu soruşturacak, araştıracak, inceleyecek kurum ve kişiler olduğunu, yapacağı yanlış uygulamanın hesabını vereceğini bilen kişi buna göre hareket eder.

Aynı düşünceyle, hukuk da yargıçlar tarafından uygulanıyorsa, bu uygulama sırasında oluşabilecek yanlışlardan, kastı aşan davranışlardan ve kasten yapılanlardan dolayı bu yargıçların da hesap vermeleri beklenir.

Hukukun sağlıklı olarak işleyebilmesi için, dayanakları, başta Anayasa, bundan kaynak alan yasalar, sonra da yönetmelikler vs. olmalıdır. Yargıç, ancak yasada tanımlanmış olan bir suç için orada yazılı cezayı verebilir. Bunu yaparken de ettiği yemin gereği anayasaya, yasalara, ilgili mevzuatlara ve vicdanına göre karar verecektir.

Bunların olabilmesi için de yargının tamamen “bağımsız ve tarafsız” olması beklenir. Yargıç cüppesini giyen kişi, o masaya oturduğu andan itibaren kimliğini, kişiliğini, inancını, aidiyetini; kısaca her şeyini kapının dışında bırakarak, sadece ve sadece yasalara ve vicdanına uymak zorundadır. Uygulamada, üzerinde en ufak baskı ya da yönlendirme sayılabilecek bir şey kabul edilemez; zaten yasayla bu suç olarak tanımlanmıştır.

Eğer gerçekten “Kuvvetler Ayrılığı”nın uygulandığı bir demokraside yaşamıyorsak, tüm kurumlarda olduğu gibi, bir gün herkese gerekecek adalet bile siyasileşmiş, yönetenlerin baskı ve korumasına geçmiş olabilir. Bu durumda adaletin, hakkın ve hukukun çöktüğü bir ortamda tuz kokmuş olur; geriye de kokmayan bir şey kalmaz.

Son yıllarda yönetim sisteminin gittikçe demokrasinin özünden uzaklaştığını, en önemlisi hukukun da siyasetin etkisine alınmaya çalışıldığını yaşamaktayız. Bu durum, insanları son dayanağı olan “beni koruyacak mahkemeler ve yargıçlar var” duygusundan hızla uzaklaştırmakta, hukukun olmadığı yerlerdeki yarına güvensizlik duygusu artarak sürmektedir.

Şimdi soralım; bir yargıç; aldığı hukuk eğitimine, anayasa ve yasalara bağlı kalacağına ettiği yemine rağmen “bilerek ve isteyerek” görevini kötüye kullanır, haksız ve yanlı karar verirse ne olacaktır?

İstanbul Belediye seçimlerinde yaşanan rezalet ortadadır. Göz göre göre yasalar çiğnenerek siyasi olduğu tartışılan bir kararla seçimler yenilenecektir. Üst düzey hukukçuların neredeyse tamamı bu görüşte olup, “7 yargıç siyasi olarak bir partinin istediği kararı verdi” denmektedir.

Üstelik verdikleri kararlarla sadece hukuku katletmek ve taraflı kullanmakla kalmayıp, ülkemizle birlikte 16 milyon nüfuslu bir kentin günlerini-aylarını çalmış, yeni bir seçim daha yaşatarak ülke ekonomisini büyük zarara sokmuştur.

Belki bazıları için; zamanında HSYK’nın seçimlerinin blok listelerle siyaseten yönlendirilmesinde, Yüksek Mahkeme Başkanlıklarının kurulu düzeniyle sürekli oynanıp sayılarını azaltıp-çoğaltılarak iktidara bağımlı hale getirildiğinde, YSK’nın görev süresi bittiği halde sürelerinin uzatılarak 7 asil yanına 4 yedek üyenin de karar aşamasında katılımını kabul ettirdiklerinde olanların “fazla önemi yoktu!…” Umarım şimdi gerçekleri ve amaçlanan hedefleri anlamaya başlamışlardır.

O zaman sormak gerek; YSK kararlarına itiraz edilemiyorsa, bu yargıçlar da siyasi ve yanlı bir karar verdilerse, işledikleri suça göre kendilerine bir ceza verilebilecek midir? Halkın vicdanlarını rahatsız eden en büyük soru budur.

Verilecek ceza tüm halkın ve mağdur olanların gönüllerini rahatlatacak ve geleceklere ders olacak kadar bir yaptırım içerecek midir?

Yoksa bu zamana kadar olduğu gibi unutturulup geçilecek midir?

Seçimle ilgili konuların tartışmasına bile girmiyorum; çünkü en cahil insanın bile anlayabileceği kadar açıkça yasalar ayaklar altına alınmış; “ısmarlama” bir gerekçe yaratılmaya çabalanmış, ama “güneş balçıkla sıvanamamıştır!”

Hukuk eninde sonunda tüm insanlara gerekecektir. İzleyip göreceğiz.

Doğan Özdemir/Jurnalci.com

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu