İki kurşunla öldürdü ‘şeker üzere adamdı’ dedi

Büyükçekmece Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan liman iskelesinde 10 Eylül 2022’de, Alper Uygun ile Ümit Büyükgöze ortasında tekne yanaştırma sorunu sebebiyle tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesiyle Ümit Büyükgöze, Alper Uygun’u ruhsatsız tabancası ile birinci evvel elinden sonra ise göğsünden vurdu. Alper Uygun hayatını kaybederken, hazırlanan iddianamede Ümit Büyükgöze’nin oğlu Doğukan Büyükgöze’nin de maktulün başına sopa ile vurduğu ve babasına taammüden öldürme hareketinde yardım ettiği belirtildi. İki sanık hakkında da müebbet mahpus istemiyle dava açıldı.

Alper Uygun

“RAHMETLİ, “SEN BENİM BÜYÜĞÜMSÜN ELİNİ ÖPERİM’ DEDİ” 

İlk duruşmadaki savunmasında tutuklu sanık Ümit Büyükgöze, şunları kaydetti:

“Limanda bakımlarını yapmış olduğum bir teknenin yerini merhum Alper Uygun, liman lideri ve liman sorumlularının bilgisi dışında değiştirmek istedi. Ben ortada bir düzensizlik yaşanmaması için olmaz dedim.

Konuşmamızdan 1 buçuk saat sonra Alper ve yanındaki arkadaşları alkol ve uyuşturucu almış biçimde geldiler. Alper bana, ‘Sen benim büyüğümsün ağabeyimsin elini öperim’ dedi. Ben de o sıra Alper’i tuttum, sakallarından okşadım. ‘Kardeşimsin sorun yok, yarın konuşuruz’ dedim.

O sırada telefonla konuşan oğlum Doğukan, ‘Alper ağabey niçin bağırıyorsun, herkes bize bakıyor’ dedi. Alper, ‘Sen kiminle konuşuyorsun’ dedi ve küfür ederek oğlumun üzerine yürüdü.

Araya girdim, oğlumu gerime aldım. Tekrar ‘Alper ne yapıyorsun, o senin kardeşin sayılmıyor mu’ dedim.

Bu sırada Alper döndü gidiyordu, içlerinden bir tanesi, ‘Sen birilerini mi çağırıyorsun’ dedi, Alper tekrar döndü, ‘Vurun buna, bıçakla vurun, bıçakla vurun’ diye iki sefer talimat verdi. O sırada ortalık karıştı”

“ALPER ‘VURULDUM ABİ’ DEYİP SIRT ÜSTÜ GERİYE DÜŞTÜ”

Oğlu Doğukan’a saldırılmaya çalışıldığını söyleyen Ümit Büyükgöze kelamlarını söyle sürdürdü:

“Tutamadım, ayırmaya uğraştım, burada başlayan olay yolun karşı tarafına taştı. Yol dediğim yer; sağımız deniz, solumuz deniz. Kaçacak bir yerimiz yok, sığınacak bir yerimiz yok.

Mecburen otomobildeki silahımı alayım havaya ateş edeyim, korkutayım, kaçırayım diye düşündüm. Otomobilden silahımı aldım. Sürgüyü çektiğim anda üzerime Alper ve Alpaslan saldırdı.

Kolumdaki şu görmüş olduğunuz yer ısırılarak kopartılan bir modüldür. Alpaslan ısırdı. Bu kolum iki kişinin 4 eli tarafından baskı altında tutulurken, Alper silahı namlu kısmından tutmuş elimden çekip almaya uğraşıyor.

Ben kimseyi vurmadım. Kimseye ateş etmedim. Kimseye gaye gözetmedim. Silahın patlama anında yalnızca Alper, ‘Vuruldum ağabey’ deyip olduğu yerden sırt üstü geriye düştü”

Burçin Uygun

“EŞİMİ BİLE İSTEYE ÖLDÜRDÜLER” 

Eşinin nasıl öldürüldüğünü anlatan Burçin Uygun ise, “Eşimin yanında yeğenleri varken sanık Doğukan tartışma çıkartıyor. Tartışma esnasında Doğukan eşimin yeğenlerine saldırıyor, eşim de ortaya giriyor. Arbede esnasında Doğukan babasına, eşimin yeğenleri ve eşim için küfrederek ‘Baba öldürelim bunları’ demiş. Babası da otomobile yönelip silahını alıyor, eşimi evvel elinden vuruyor. Eşim, ‘Ağabey ne yapıyorsun’ diyor. İkinci kurşunu da eşimin kalbine sıkıp öldürüyor. Ben bu olayın tasarlanıp planlandığını düşünüyorum. Eşimi bile isteye öldürdüler. Eşim birebir vakitte devlet memuruydu. Akşam 17.00’den sonra geldiğinde de tekne tamiri yapıyordu. Sanıklar da burada tekne tamiri yapıyorlardı. Eşim daha genç ve işi bilen birisiydi. Bize daha çok iş gelirken, onların işleri azalmıştı. Zannedersem bu yüzden biraz da çekememezlik oluştu, bunu kendilerine yediremediler. Bu yüzden bir tartışma çıkarıp bir mazeretle eşimi vurdular” dedi.

“DÜĞÜNE GİDECEKKEN…”

Eşi Alper Uygun’a yemek getirdiğinde sanıklara da ikram ettiğini söyleyen Burçin Uygun, “Beraber yiyip içiyorlardı. Eşimin o akşam müdürü evleniyordu. Beni olaydan 10 dakika evvel imajlı aradı. ‘Hazırlanın, ben de geleyim giyinip çıkalım’ dedi. 10 dakika sonra ağabeyim aradı ve Alper’in vurulduğunu söyledi. Düğüne gidecekken cenazeye gitmiş oldum anlayacağınız. Olaydan sonra maddi manevi çok zora düştüm. Her gece 4 buçuk yaşındaki çocuğum babasını sorarak uyuyor. Psikolojisi çok bozuldu, bu yüzden tedavi görüyor. Sanıklardan baba Ümit Büyükgöze eşim için duruşmada ‘Şeker üzere bir adamdı’ diyor, hakim de ‘Neden yaptın o zaman’ dediğinde ‘Kaçacak yerim yoktu, iri yarı olduğunu düşündüm, iki tarafım denizdi, yaptım’ diyor. Kabahatini hafifletmek için bir sürü şey söylüyor” sözlerini kullandı.

“ÇOCUĞUM BABASININ TEKRAR GERİ GELMESİNİ BEKLİYOR” 

Tutuklu sanık Ümit Büyükgöze’nin oğlu Doğukan’ı kurtarmaya çalıştığını da belirten Burçin uygun, “Özür diliyor. Güya yaptığı çok kolay bir şeymiş üzere, özür dileyince geçecekmiş üzere davranıyor. Biz onun yüzünden ailecek yıkıldık. Artık bundan sonraki hayatında çocuğumun babası, benim eşim yok. Çocuğuma anlatamıyorum. Nasıl olduğunu merak ediyor. Babasının tekrar geri gelmesini bekliyor. En ağır cezayı alsınlar. Bizim onlara hiçbir ziyanımız yoktu. Eşim onun bir sürü işini yapıyordu, o kadar yardım ediyordu ki. Eşim ona ağabey kederi, telefonunda bile ağabeyim diye kayıtlıydı. Bizim ekmeğimizi yedi, bize niçin bu türlü yaptı ki? Hiç mi acımadı çocuğuma, bana, eşime” formunda konuştu.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede tutuklu müşteki kuşkulu Ümit Büyükgöze’nin Alper Uygun’u ruhsatsız tabancası ile birinci evvel elinden sonrasında göğüs bölgesinden vurduğu, bu yaralanma sonucunda Uygun’un öldüğü belirtildi.

Müşteki kuşkulu Doğukan Büyükgöze’nin ise maktulün başına sopa ile de vurduğu babası olan Ümit Büyükgöze’nin taammüden öldürme aksiyonuna iştirak ettiği kaydedildi. Ayrıyeten Doğukan Büyükgöze’nin olay yerinde bulunan Alpaslan Uygun’a sopa ile vurarak parmağını kırdığı da belirtildi.

Müşteki kuşkulu Alpaslan Uygun, şüpheliler Oğuzhan Mahmut Sarıtaş ve Ömer Topal’ın da Ümit ve Doğukan Büyükgöze’yi darbettikleri, bu hareketler sonucunda kolay tıbbi müdahale ile giderilebilir biçimde yaralandıkları anlatıldı.

İddianamede Doğukan Büyükgöze’nin ‘Kasten öldürmeye yardım etme’ kabahatinden müebbet mahpusu ve ‘Neticesi bakımından ağırlaşmış silahla taammüden yaralama’ hatasından 2 yıl 3 aydan 6 yıl 9 aya kadar mahpusu istendi.

Ümit Büyükgöze’nin ise ‘Kasten öldürme’ hatasından müebbet mahpusu ve ‘Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma yahut Taşıma yahut Bulundurma’ kabahatinden 1 yıldan 3 yıla kadar mahpusu talep edildi.

Alpaslan Uygun, Oğuzhan Mahmut Sarıtaş ve Ömer Topal’ın da ‘Silahla taammüden yaralama suçundan’ başka ayrı 6 aydan 1 buçuk yıla kadar mahpusları istendi. (DHA)