Özgür Özel’den aday açıklaması: Üç isim dışında kimseye kelam vermedik

CHP Genel Lideri Özgür Özel İstanbul’da yapılan CHP Vilayet Liderleri Buluşması’nda parti teşkilatlarıyla bir ortaya geldi.
Beşiktaş’taki bir otelde gerçekleştirilen buluşmada birinci olarak İBB Lideri Ekrem İmamoğlu konuştu.

“BİZİ BİRBİRİMİZLE ARBEDE ETTİRMEK İSTİYORLAR”

İmamoğlu birlik ve beraberlik vurgusu yaparak şöyle konuştu:

“Bizler gelecek hoş günlere, umudunu o günler için çaba azmini asla yitirmeyen güçlü bir takımız. Gücümüzü birebir umudu paylaşmaktan alan insanlarız. Gücümüzü birliğimizden ve ortak gayretimizden alıyoruz.

Birbirimizi dinlemek, anlamak, hissetmek ortaya koyacağımız en bedelli eforlardan birisidir. Açık ve samimi bir irtibatla ortamızda çözemeyeceğimiz hiçbir sorunun olmadığını düşünüyorum. Bizleri baskıyla, cezayla yıldırmaya çalışan olacaktır.

Buna asla boyun eğmeyeceğiz. Palavra, iftira, kara propaganda üzere konular ne bizi birbirimizden uzaklaştırabilir ne de ayrıştırabilir.

O bakımdan ortamıza duvar örmek yahut bir kadro palavra yanlış tabirlerle bize ziyan vermek isteyenlere karşı açıklıkla şeffaflıkla, içtenlikle niyetlerimizi birbirimizin yüzüne tabir ederek aşmanın yol ve sistemlerini daima birlikte bulacağız.

Bizi birbirimizle arbede ettirmek isteyenlere karşı kesinlikle ve kesinlikle güçlü, donanımlı ve önlemli bireyler olmak zorundayız.”

5 BİN LİRA DERHAL MAAŞLARA YANSITILMALI

İmamoğlu’ndan sonra kürsüye Özgür Özel çıktı. İktidarın çalışan emeklileri dışarıda bırakan 5 bin liralık emekli ikramiyesinin itirazlarının akabinde çalışan emeklilere de verilmeye başlandığını hatırlatan Özel şu tabirleri kullandı:

“Hep gündemde tuttuğumuz bir konuya dikkat çekmek isterim. Sonuç aldık. Aslında enflasyon emekli maaşlarını kuşa çevirdi. Bizim bütün kanun tekliflerimize, gayretimize karşın en düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira üzere komik bir noktada, emeklileri açlıkla sınayan bir noktada ve bunun en az minimum fiyat düzeyine çıkarılması gerekiyor.

Seçim periyodunda en düşük emekli maaşında güzelleştirme yapacağını söyleyenler seçimden sonra bu işi güya Cumhuriyet Bayramı ikramiyesine çevirdiler ve lakin kasım ayında ödemeleri yapılan, bir sefere mahsus, 5 bin lira üzere hiçbir yaraya merhem olmayacak bir düzenleme yaptılar.

Bunda da çalışan emeklileri dışarıda bıraktılar. Bir emekli niçin çalışır diye oturup düşünmediler. İşsiz bir çocuk yerine torunlara bakmak için, üniversitedeki bir evladın gereksinimlerini karşılayabilmek için, artan kiralardan ötürü boğazından geçecek lokma için çalıştıklarını hesap etmeyenler o 5 bin liradan evvel emeklileri, emekli olup da çalışanları, sonra Çiftçi Kayıt Sistemi’nde olanları dışarıda bıraktılar.

İtiraz ettik, ses yükselttik. Nihayet bu yanlıştan dönüldü. Dönülen iş 5 bin lirayı bütün emeklilere vermek. Meğer bunun derhal maaşlara yansıtılması, en düşük emekli maaşının taban fiyat seviyesinde olması, taban fiyatın de insanca yaşanacak hudutlarda olması gerekiyor.”

“ERDOĞAN İTİRAF EDİYOR ÇIKARDIĞI KANUNA UYAN YOK”

Kira artışlarına değinen Özel şu tabirleri kullandı:

“Cumhurbaşkanı cuma günü fiyat artışlarından ötürü şaşırmış ve kızmış… 2 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya çıkarıyorlarmış diyor. Şaşırdığı şey, kendilerinin çıkardığı, bizim ‘bu tahlil olmayacak’ dediğimiz, tesirli hakikat önlemler alınmazsa kiracılar ile mesken sahibi hengameleri olur dediğimiz ve maalesef kavgalarının çok daha vahim sonuçlar doğurarak bizi doğruladığı bir süreçteyiz.

Dönüyor diyor ki, ‘Bu bahiste kanun var’ Yani itiraf ediyor, çıkardığı kanuna uyan yok. Bundan daha olağan bir şey yok. Bunu daima söyledik. Zira devletin elini taşın altına koymadan ve nitekim iki tarafı düşünmeden yapılacak hiçbir düzenleme yanlışsız değildir.

Biz bu kira artışlarının altında ezilen insanlara kesinlikle toplumsal devletin, gerçek yerden bir müdahale, bir takviyede bulunması gerektiğini düşünüyoruz ve cumhurbaşkanına da şunu hatırlatıyoruz; kanuna uymayanlara şaşırmak ve kızmak için evvel sen anayasaya uyman lazım.

Anayasaya uymayan birisinin çıkarılmış bir kanuna vatandaşın uymadığına şaşırmaması, burayı kanun devleti olmaktan, anayasal bir devlet olmaktan çıkarmanın en kolay sonuçlarına bile katlanmanın bu kadar sıkıntı olduğu bir yerde bundan sonra ortaya çıkacak vahim sonuçların tekrar göz önünde bulundurulması gerektiğini tabir ediyorum.

“ANAYASA HER DOĞAN İÇİN YAPILMALIDIR ERDOĞAN İÇİN DEĞİL”

İktidarın yapmayı planladığı anayasa değişikliğiyle ilgili açıklamada bulunan Özel şöyle konuştu:

“Bir yandan yeni anayasa tartışmalarını sürdürmek istiyorlar. Oradaki tutumumuz net. Türkiye’nin bir anayasa sorunu vardır. Türkiye’nin sivil bir anayasa sorunu vardır.

Türkiye’nin fakiri gören, bayanı gören, dezavantajlıyı gören, çevreyi gören ve bütün bunlar için çok gerçek yerden, bütün toplumun takviyesini alacak, halkoyuna sunulduğunda yüzde 95’in üstünde bir takviyeyle yürürlüğe girecek bir anayasa sorunu vardır.

Ama Türkiye’nin bir anayasa yapma iradesi sorunu da vardır. Anayasalar aşkın vakitli metinler olabilmesi için her gelene nazaran değil, her gelene uygun metinler olabilmesi için jenerasyondan jenerasyona güçlenerek aktarılabilmesi için her doğan için yapılması gerekir. Erdoğan için yapılan bir anayasanın birkaç yıl içinde nasıl Erdoğan için de yetersiz, Erdoğan’ın kendi taleplerine, niyetlerine  ve gözü dönmüş yetki taleplerine yetersiz kaldığı ortadadır.

“CUMHUR İTTİFAKI’NIN MUTFAĞINDA HAZIRLANMIŞ BİR ANAYASANIN İÇİNDE OLMAYACAĞIZ”

Birinin üzerine dikilen kıyafetin herkese uymadığı üzere bir müddet sonra kendisine de uymayacağı görülmüştür.

Bu yüzden biz bütün toplumu kapsayan, herkesi kucaklayan, bu Türkiye’deki Misak-ı Ulusal sonları içinde yaşayan herkesi eşit yurttaşlıkla kucaklayan, temel hak ve özgürlükleri genişleten, Türkiye’yi bir anayasal devlet, bir hukuk devleti, Anayasa Mahkemesi’ni anayasanın bugünkü halinde de yazdığı üzere kararları tüm kuvvetler açısından bağlayıcı bir anayasal devlet haline getiren, bayanı, engelliyi, fakiri, güvencesizi, çevreyi koruyan ve bunu anayasal teminatlarını net yazan kozmik ölçütlerde özgürlükçü anayasa için biz her vakit var olduk ve var olmaya devam edeceğiz.

Ancak Erdoğan’ın yeni yetki taleplerini, anayasayı hiçe sayan, Türkiye’yi anayasasızlaştıran, onun uymadığı anayasaya bir kez daha ahenk yapmaya çalışan, Cumhur İttifakı’nın mutfağında hazırlanmış, milletin burnuna dayatılan bir gayretin içinde hiçbir vakit olmadık, bundan sonra da olmayacağız.

“MEMNUNİYET ANKETİ YAPACAĞIZ”

Yerel seçimlere ait açıklamalarda bulunan Özel, “Önceki Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği, bizim de sahiplendiğimiz üç büyükşehir belediye lider adayımız dışında kimseye verdiğimiz bir kelam yok. Verilmiş bir kelamım var; mahallî seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu süreçte memnuniyet anketlerimizi pazartesi gününden itibaren anketörler alanda olacak biçimde başlatıyoruz. 7 ünite anket yapacak, orada anketi 2 firma mı yapıyor, 3 firmamı yapıyor, tek firmamı yapıyor, onlar da bilmeden, ürettikleri sonuçlar hem elektronik ortamda hem yapay zeka marifetiyle, istatistik biliminin en ileri teknikleriyle farklı bir alanda denetlenerek en hakikat ölçme değerlendirmelerle bizde olan belediyelerin memnuniyet anketini yapacağız. Vatandaşın gönlünde olan, partisini ileriye taşımış olan, seçildiğinde yaptığı işlerle ileride olan bütün belediye liderlerimiz bizim de gönlümüzde.

*Adaylarımızla ilgili hem bizim olan belediyelerde hem de kazanma umudumuzun yüksek olan belediyelerimizde yapacağız. Adaylar anketten sonra şayet çok uygun bir noktadaysa zati seçimi kazanacak aday olsa, başkaları gerideyse daima birlikte o adayda ortaklaşacağız. Şayet kazanacaklar için bayanlar varsa halimizi bayandan yana ortaya koyacağız. Şayet birden çok aday kazanıyorsa o kararı verirken özel kaideler ve sizin vereceğiniz bilgiler yoksa kararı kesinlikle örgütümüzle birlikte vereceğiz”

“ÖN SEÇİMDEN VAZGEÇMEK DİYE BİR ŞEY YOK”

Özel, ön seçim ile ilgili de şu sözleri kullandı: “Bazı yerlerde ‘ön seçimden vazgeçiyorlar.’ Ön seçimden vazgeçmek diye bir şey yok. Vazgeçtiğimiz ya da olmaz dediğimiz şey, hakim nezaretinde, seçime 48 gün kalmışken, sonuçlara itiraz bittiğinde 44 gün, fotoğraf çektirdiğinde 40 gün, araç giydirdiğinde 35 gün, son 1 aya kampanyayı sıkıştırmamak için, lakin aday teke indirilirken bir irade kullanılacaksa sizde, aday belirlenirken hakikat prosedür ön seçim diyorsanız sizinle, örgütümüzün nezaretinde, sonuçlarına uyacağımız, örgüt nezaretinde ön seçimden bir adım geri atmadık, atmayacağız.”