Diyarbakır’da Hacı Halis Demircan Camii’nde misyonlu olmadığı halde mescitteki resmi vazifeli imamı yok sayarak namaz kıldırmak isteyen Mehmet Emin Mülayim ile babası Mehmet Ali Mülayim’e caminin resmi imamı Muharrem Aslan müsaade vermedi.
Müftülüğün aldığı karar gereği cami imamı dışında farklı kişinin namaz kıldırmasının yasak olduğunu belirtmesi üzerine namaz sonrası imam odasına geçen Muharrem Aslan’a Mehmet Emin Mülayim saldırdı.
Burnundan yumruklanan imam, hekim raporu aldıktan sonra Mülayim’den şikâyetçi olunca hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava açıldı.
ODAMA GİRİP ‘SENİ ÖLDÜRECEĞİM’ DEDİ BURNUMU YUMRUKLADI
Asliye Ceza Mahkemesi’nde sözü alınan cami imamı Muharrem Aslan, söyle konuştu:
-Namaz sonrası cami cemaati ile tokalaştık ve imam odasına geçtim. Cemaatten yaşlı bir amcamız kendilerine namazı kıldırmalarına müsaade vermediğim için odama geldi ve bana, ‘Ben bir daha bu mescide gelmeyeceğim’ dedi.
-Ben de kendisine ‘Neden o denli konuşuyorsun sen bizim büyüğümüzsün’ dedim. Odamdan çıktıktan iki dakika sonra kendisi de imamlık yapan oğlu Mehmet Emin Mülayim odama gelerek, ‘Ulan sen benim babama ne demişsin. Seni öldüreceğim’ diyerek beni tehdit ettikten sonra burnuma yumruk attı.
-Çevredekiler ortaya girip beni elinden kurtardı. Benim kendisine karşı rastgele bir kelamlı ve fiziki müdahalem olmadı.
-Burnumun kanadığını fark edince kendi imkânlarımla hastaneye gittim. Burada tedavi olup rapor aldıktan sonra da şikâyetçi oldum. Bunlar baba oğul ikisi de imam oldukları için benim vazife yaptığım mescitte ortada bir namaz kıldırmak istiyorlar.
-Ama müftülük buna müsaade vermediği için ben de vazifem gereği müsaade vermeyince bana saldırdı. Mehmet Emin Mülayim vazifeme daima olarak müdahale etmektedir. Müsaade vermediğim için bana kinlendi ve saldırdı.
-Bundan sonra da bana yönelik fiziki ve kelamlı bir hücum olması halinde bundan Mehmet Emin Mülayim ile babası sorumludur. Lakin ortaya hatırı sayılır büyüklerimizin girmesiyle şikâyetimden vazgeçiyorum” dedi.
YUMRUK ATTIM FAKAT BARIŞTIK BERAATIMI İSTİYORUM
Sanık Mehmet Emin Mülayim ise, “Namaz sonrası odasına gidip konuşmak istedim lakin ben kendisini yanlış anladığım için bir anlık hudutla ona bir yumruk attım. Büyükler bizi barıştırdı. Beraatımı istiyorum” dedi.
GÖREVLİ MEMURA VAZİFESİ BAŞINDA HÜCUMDAN CEZA
Mahkeme, resmi misyonlu cami imam dışında namaz kıldırmanın yasak olduğunu bildiği halde sanığın cami imamı olan kamu görevlisine vazifesi başındayken burnuna yumruk atarak yaralama hatasını işlediğini belirtti.
Dinlenen şahitler, sanığın hatasını itiraf etmesi ve kanıtlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın savunmasının hatadan ceza almaktan kurtulmaya yönelik olduğundan prestij edilmediğine vurgu yapıldı.
Mahkeme bu nedenle sanığı, kişinin yerine getirdiği kamu vazifesi nedeniyle yaralama kabahatini işlediği sabit olduğundan 120 gün isimli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.
Mahkeme kabahatin kamu görevlisine karşı işlenmiş olması nedeniyle cezayı 180 gün isimli para cezasına çıkardı.
Ardından yargılama sürecindeki düzgün hal ve davranışları lehine taktiri indirim sebebi kabul edilerek ceza 2.240 TL para cezasına çevrildi.
Birer ay ortayla taksitle ödenmesine karar veren mahkeme sanığın sabıkasız oluşu, yargılama sürecindeki tavır ve davranışlarını da dikkate alarak cezayı 5 yıl müddetle erteledi.
AKP’DEN ADAY OLDU İKTİDAR NÜFUZUYLA KRİTİK MİSYONLARA ATANDI
Geçmiş yıllarda Diyarbakır Ulu Cami imamlığı yapan Mehmet Emin Mülayim 2015 yılındaki genel seçimlerde milletvekili olabilmek için AKP’den aday adayı olmuştu.
Mülayim, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atamalarından sonra da lider yardımcısı olarak atanmış, lakin belediyelerde lider yardımcılığı makamı olmadığı için ikinci defa lider vekili olarak atanmıştı.
Adı birçok yöntemsiz süreçlerle anılan kayyum Cumali Atilla periyodunda belediyede görevlendirilen Mülayim daha sonra da Siirt Vilayet Özel Yönetiminde görevlendirildi. Mülayim, iktidar milletvekillerinden aldığı takviye ve nüfuzu da kullanarak son olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sıfır Atıklar Tesisi Daire Başkanlığına ataması yapılınca asıl vazifesinin imamlık olması nedeniyle bu ataması Diyarbakır’daki STK’ların ağır yansısını çekmişti.
