Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, mahallî seçimlere ait kendisine yöneltilen soruları TİP YouTube kanalında yanıtladı.
Yerel seçimlere kazanmak için gireceklerini söyleyen Baş, şu tabirleri kullandı:
-Gireceğimiz her yerde ya belediye meclislerine ya belediye başkanlıklarına ait kesinlikle muhakkak bir tezle gireceğiz.
-Bu kimi yerlerde orada oluşacak grubun, belediye liderinin, belediye meclisinin toplam grubun aktifliği, gücü olabilir. Kimi yerlerde kamuoyunun tanıdığı, kıymet verdiği bir grup eşitler ortasında birinci konumda durabilecek, sorumluk üstlenebilecek aday arkadaşlarımız aracılığıyla da olabilir.
-Bizim için belirleyici olan bir şey prensipler doğrultusunda o yerellikte toplumun inancını kazanabilecek ve toplumu yönetme sürecinin kesimi haline getirebilecek adayların ortaya çıkmasıdır.
-Bu kimi yerlerde kamuoyunun daha fazla tanıdığı isimler olabilir kimi yerlerde mahallî liderler olabilir, kimi yerlerde de belediye çalışanını aday göstereceğiz.
-Olabildiğince sıradan insanların da yönetebileceğini, idareye katılabileceğini göstereceğini gösterecek örnekler yaratmak istiyoruz.” dedi.
“YEREL SEÇİMLERE UNSURLARIMIZI MERKEZE KOYARAK BELEDİYELER KAZANMAK İÇİN GİRİYORUZ”
“TİP’in mahallî seçimlerde belirlediği bir muvaffakiyet kriteri var mı?” sorusuna ise Baş şu karşılığı verdi:
-Belediyeleri kazanacağız. Sürprizler yapmak üzere de hazırlıklar yapıyoruz. TİP geçen seçimlerde 81 vilayette seçimlere katılmayı tercih etmedi.
-Dışarıdan bakıldığında yüzde 3 gayemize ulaşamadığımız düşünülüyor lakin gerçek olarak biz buna partinin yakınlaştığını görüyoruz.
-Bu kimi yerlerde partinin oyunun yüzde 10, örneğin Hatay’da Samandağ’da Defne’de yüzde 20’lerin üstüne çıkan ilçe seviyesinde başarılarımız var.
-Bir yerde ikinciyseniz, orada tek maksadınız vardır artık orayı kazanmak. Türkiye Personel Partisi bu seçimlere yalnızca unsurlarını propaganda etmek için girmiyor, prensiplerini merkeze koyarak belediyeler kazanmak için giriyoruz.
-Burada olmaz fikrini her yerellik için değiştirme argümanıyla hareket edeceğiz. Bu belediye başkanlıklarını kazanacağımız yerlerin sayısını çok artacağı manasına gelmeyebilir ancak kesinlikle Türkiye’de sosyalistlerin yönettiği belediyelerin sayısı artacak bu seçimlerde bizim muvaffakiyet kriterimiz budur.”
“KADIKÖY VE ÇANKAYA’DA BELEDİYEYİ KAZANMAK İÇİN YARIŞACAĞIZ”
Baş kelamlarına şöyle devam etti:
-Düzen dışında bir alternatifin olabildiğince güçlü hale gelmesi için şuan da yapıyoruz. Bunun bir adım sonrasında biraz o yerelliklerde adaylıkların şekillenmesinde paralel olarak da şu anda tahminen de hiç iddia etmediğiniz yerlerde kazanma argümanında hareket edeceğiz. Bu çekimi Kadıköy’de yapıyoruz.
-Kadıköy’de TİP iddialıdır. Tahminen dışarıdan bakıldığında çok hissedilmiyor. Biz Kadıköy’de belediyeyi kazanmak için bu yarışa gireceğiz. Çankaya’da savlı bir halde seçime gireceğimizi söyleyeyim.
-Oralarda muhalefet etmek için hazırlık yapmıyoruz. Oralarda biz bu belediyeyi nasıl kazanabiliriz, yani Türkiye’nin kalbi denebilecek değerli ilçelerde sosyalistler idareye gelebilir savını örgütlemek için hareket edeceğiz.
“BARIŞ ATAY’IN ADAYLIĞINI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİP KARAR VERECEĞİZ”
Milletvekili seçilemeyen Barış Atay’ın mahallî seçimde aday gösterilip, gösterilmeyeceğine ait soruya ise Baş, “Barış, genel seçimlerdeki tavrı ile aslında kendisine dönük büyük bir sevgi vardı, onu katladı. Ben Hatay’a her gittiğimde, ‘Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde Barış Atay’ı aday gösterin’ diye yurttaşın ağır bir talebi oluyor. İstanbul’da enteresan bir biçimde Büyükşehir Belediyesine Barış’ı aday gösterin’ diye yurttaşların talebi var. Hem Barış ile birlikte, hem parti konseylerinde bunu değerlendireceğiz. Birlikte değerlendirip, karar vereceğiz.” karşılığını verdi.
“İŞ BİRLİKLERİNE AÇIK OLACAĞIZ”
Baş, mahallî seçimlerde partilerle iş birliğine içinde olup olmayacağına yönelik soruyu ise şöyle cevapladı:
-Biz Türkiye’nin muhtaçlıklarını saptarız, kendi konumumuzu ortaya koyarız ikisi ortasında en ileride nasıl bir pozisyon alınabilir bunu tartışırız.
-Dolayısıyla tabi ki iş birliklerine açık olacağız. Lakin iş birliğimizin temeli nedir ona bakmamız lazım. Çok açık söylüyorum, rantçı belediye anlayışının kokusunun girdiği yerde TİP işbirliği içerisine girmeyecek.
-Kadın düşmanlığının, işçi düşmanlığının, tabiat düşmanlığının hissedildiği ya da bunlara karşı net bir tavır alınmayan her hangi bir yerde işbirliği yapmamız mümkün değil.
-Önceliğimiz şu; ortada bir bütün olarak bir kire bulaşmış bir tertip siyaseti var. Bunun karşısında ise milyonlarca pak insan var.
-Milyonlarca pak insan niçin bir ortaya gelip, gerçek bir alternatif yaratamasın. Elimizden geldiğince en küçük mahalleden, beldeden başlayarak bu tertip siyasetinin kiri pası içerisinde tercih yapmanın zorunda kalınmayacağı bir tertip yaratmaya çalışıyoruz.
