KKTC’den savlara sert reaksiyon: Reddediyoruz
KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, İsrail hükümetinin gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalarda bulunduğu vurgulanarak, “Bunun son örneği, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan, İran’ın kelamda terörist faaliyetleri için ülkemizi kullanmakta olduğu argümanıdır. Kanıtsız, dayanaksız ve berbat niyetli bu iddiayı şiddetle reddediyoruz” tabirine yer verildi.
İsrail tarafından Gazze ve Batı Şeria’da insanlık dışı taarruzların devam ettiği belirtilen açıklamada, İsrail’in kamuoyunun dikkatini dağıtmak hedefiyle gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yapmaya devam ettiği aktarıldı.
“AÇIKÇA ARKA NİYET”
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Yıllardan bu yana ana vatan Türkiye’deki kardeşlerimize karşı kanlı aksiyonlarını sürdüren PKK’ya konut sahipliği yapan; ayrıyeten Rus oligarklar başta olmak üzere kara para aklama merkezi haline geldiği memleketler arası raporlar ile tescil edilen Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin teröre verdiği takviye ortadayken, İsrail hükümetinin ülkemizi maksat alma eforları açıkça arka niyetlidir. Bir huzur ve inanç ülkesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, karanlık ve kirli oyunların içine çekilmesine müsaade etmeyeceğimizi, ülkemizde yaşayan herkesin güvenliğini kararlılıkla sağlamaya devam edeceğimizi tüm dünyanın bilgisine sunarız.”
NE OLMUŞTU?
İsrail dış istihbarat servisi Mossad’ın temmuz ayında Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nde (GKRY) hareket hazırlığı yaptığı öne sürülen İranlı tetikçi Yusuf Şahbazi Abbasali’yi, İran topraklarında düzenlediği operasyonla ele geçirdiği sav edilmişti. Abbasali’nin aksiyonu KKTC üzerinden planladığı savları, KKTC makamlarınca kesin bir lisanla yalanlanmıştı.
İsrail dün de GKRY’de İsraillilere yönelik akın hazırlığı yaptığı argüman edilen İran kontaklı bir hücrenin Mossad’ın işbirliğiyle çökertildiğini öne sürmüştü.
Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “İran’ın, KKTC’yi öncesinde ve şu anda terörist gayelerle kullandığı” sav edilerek, bu durumun “rahatsızlık verici bir mesele” olduğu tabiri kullanılmıştı.
