Doğrusu şu: Güneydoğu’da olayların alabildiğine ağır olduğu periyotta, atanan birtakım kumandanlar çeşitli münasebetler buluyor ve gitmek istemiyordu. Albay Osman Pamukoğlu, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’na istekli olarak gitti. Anlatıldığına nazaran kıymetli muvaffakiyetler elde etti. Emekliye ayrıldıktan sonra Güneydoğu’yu ve hudut ötesini anlatan kitaplar yazdı. HEPAR isimli parti kurdu fakat istediği başarıyı elde edemeyince siyaseti bıraktı.
Pamukoğlu, bilhassa gençlerin sevdiği emekli bir asker. Buyruğunda misyon yapanlarla da bağını hiç kesmemiş. Savaş bölgelerinde yaşananları yakından izliyor, yorumluyor ve bunları değişik lisanlarda haber olarak yayımlanıyor. ABD’nin planını bozacak, zayıflatacak, birtakım hareketlerin yapılmasına müsaade etmediğini örneklerle anlatıyor.
O SİLAHLI PROPAGANDAYDI
PKK’nın yurt içinde etkisizleştirildiğini hatırlatıyor, “Siz neden yapamadınız?” diye soruyorum. Pamukoğlu şunları anlatıyor: “Yurtiçinde PKK çok etkin olmak zorundaydı. Bölgeyi kasıp kavuruyor, köyleri yakıyor, çoluk-çocuğu öldürüyordu. Bu, örgütün silahlı propaganda periyoduydu ve bunu ağır bir formda yürüttü. Bugün PKK’nın Anadolu’da bu türlü yollar keserek köy basarak bir sonuç elde etmesine gerek yok ki. O yurtiçinde yapacağını yaptı ve propaganda safhası bitti. Artık ordulaşma safhası var.
Fırat’ın doğusunda işte herkes de biliyor 60-70 bin kişilik PKK’lı var. Bu kadar açık. Tank, zırhlı savaş eğitimi aldılar artık helikopter eğitimi alıyorlar. Bu ne? PKK bitti mi oluyor, büyüdü mü? Her gün tatbikatlar yapılmıyor mu? Amerikalı onlarla birlikte değil mi? Bu işin başında olan kişiyi Beyaz Saray’da karşılıyorlar. Fransa meclislerinde, kongrelerinde konuşturmuyor mu?
ABD’NİN BİRİNCİ AMACI
PKK’lı teröristlerin yurtiçinde sayılarının azaldığına ait yapılan açıklamaları hatırlatıyorum. Pamukoğlu’nun yanıtı şöyle oldu:
Bize tehdit Fırat’ın doğusu. Fırat’ın doğusunda PKK var. Üstelik orada kim var? Barzani’nin adamları var. Orası özerk Kürdistan değil mi? Irak aslında üçe bölmüş. Aşağıda Şiiler var, ortada Sünniler var, kuzeyde Kürtler var. Bundan birkaç yıl evvel Barzani bağımsızlık ilan etmek istedi. ABD vakti gelmediğini belirtip engelledi. Düşmanını tanıyacaksın. PKK sonuçta Kürdistan’ı kurmak istiyor, buna bakacaksın. Bu devletin orada kurulması Amerika’nın bölgedeki birinci siyasi maksadı. İngiltere, Rusya, bütün Avrupa destekliyor, Suriye’nin, Irak’ın üstünde biz varız.
İŞGAL EDECEKSİN!
Bölücü örgütün kurucu takımı hala sağ. Kurucu takıma bir şey yapılabilir mi? Amerika istese keklik üzere avlanır. Kandil de ne oluyor? Hava kuvvetlerinin vurduğu anda bile oraya giderse teröristlerin her birinin bir yerden çıktığını görürler. Hava kuvvetleri tesirli, ürkütücü, caydırıcı fakat şu var oralara askerin botları basacak. Piyadenin süngüsü parlamadan olmaz. Bu savaşın prensiplerinden biridir, işgal edeceksin.
Pamukoğlu Paşa, havanın sıfırın altında 30 derece olduğu bir gün Kato Dağı’nda yaptıkları operasyonu anlattı: Kato Dağı’na tırmandık. Çok güç, kayalık tepedeler, buraya girdik. İki tane mağara, derin dehlizler var. İşte orada kelamda bayrakları, elektrik üretmek için bir sürü aküleri ve başka gereçleri vardı. Bu harekât 24 saat sürdü. Buralar örgütün Hakkâri’deki en çok güvenliği üstlerden biriydi. Hakkâri’ye baskınlar buradan geliyordu.
OPERASYONU DURDURDULAR
Pamukoğlu Paşa, devletin en sade tanımının hazine ve ordu olduğunu belirtiyor, “Baş diye bir şey var bütün canlılarda. Efendim parmak, kol, bacak da var. Ancak baş temel. Bununla uğraşacaksın. Bir gaye istiyorsan başla uğraşacaksın. Baş amaçsa ne yapacaksın operasyon, harekât yapacaksın. Lakin, o başa operasyon yapmaya ABD ne kadar müsaade ediyor?” diyor. Pamukoğlu, bir operasyonun nasıl durdurulduğunu da şöyle anlatıyor: Biz 21 sefer falan 2 bin 3 bin komandoyla bölücü terör örgütün hudut ötesindeki Zap kampına saldırdık. Kamplara sabaha karşı, apansız giriyorduk. Büyük çatışmalar çıktı. Bir operasyonumuz devam ederken akşama hakikat beni Genelkurmay Lideri aradı. Harekatı durdurmamı istedi. ‘Niye kumandanım durduralım?’ diye sorduğumda, ‘Senin hareket yaptığın yerin 20-25 km altında iki tane Sikorsky helikopterini Amerikan uçakları düşürdü. İçinde de 28 NATO subayı vardı. Ortalarında Türk subayları da vardı, hepsi öldü. Sen harekâtı durdur’ dedi. Artık ne diyeceksin?
