Diyarbakır’da bir cümbüş merkezinde çalışan Deniz Ketir (27), iki yıl evvel babası Celal’in azmettirmesiyle kardeşi Sezer Ketir (22) tarafından konutunda öldürüldü. Olaydan sonra teslim olan Sezer cinayeti kendi başına işlediğini argüman etti.
Baba Celal de hem oğluna, hem de kızına üzüldüğünü belirterek olaydan haberi olmadığını ileri sürdü. Baba Celal’in telefonu uzunca bir mühlet dinlemeye alındı.
Babanın telefon görüşmelerinde oğlunu açık biçimde azmettirdiğine dair akrabalarıyla yaptığı görüşmeler tespit edildi. Ağır Ceza Mahkemesi kabahatini itiraf eden Sezer Ketir ile baba Celal Ketir’i ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırdı, akabinde da her ikisinin cezasını “İyi hal” indirimiyle müebbet mahpusa çevirdi.
DELİLLER HUKUKA UYGUN İSABETSİZLİK YOK
Baba ve oğlu karara karşı avukatlarıyla Bölge Yönetim Mahkemesi’ne başvurdu. İstinaf Mahkemesi, sanıklar hakkındaki tüm kanıtların hukuka uygun elde edildiğini, tam bir vicdani kanaatin hasıl olmasıyla sanıklar hakkındaki mahkumiyet kararının adap ve yasaya uygun olduğundan bir isabetsizlik görülmediği için istinaf müracaatının temelden reddine oy birliğiyle karar verdi. İstinaf Mahkemesi, Deniz’in birtakım cümbüş merkezlerinde çalıştığı için aile fertlerinin bundan rahatsızlık duyduğu ve baba Celal’in ablasını öldürme vazifesini oğlu Sezer’e verdiğini belirtti.
KARDEŞE MÜEBBET HAPİS
Sezer’in de babasının bu istediğini yerine getirmek için Van’dan Diyarbakır’a gelerek ablasını telefonla arayıp kendisini ziyarete geldiğini söyledikten sonra meskenine giderek birlikte yemek yedikleri, bir mühlet sohbet ettikleri ve devamında babasının azmettirmesiyle ablasını kurşun yağmuruna tutarak öldürdüğü tabir edildi.
Sanığın sabit olan ablasını öldürme cürmü nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasının hukuka uygun olduğu vurgulandı. İstinaf kararında, sanık Sezer’in cinayetten sonra yargılama sürecindeki davranışları, duruşmaya yansıyan hal ve tutumları dikkate alındığında pişmanlığının net biçimde gözlemlendiği için, şimdi çocuk sayılabilecek yaşta olan sanığa verilecek cezanın geleceği üzerindeki muhtemel tesirleri lehine taktiri indirim nedeni kabul edilerek cezasının müebbet mahpusa çevrilmesinin de yöntem ve yasaya uygun olduğunu belirtti.
BABAM KEŞKE BAŞINA SIKSAYDIN DEDİ
İstinaf kararında, oğlunu azmettirdiği telefon dinleme kayıtları ve kızının tabiriyle de sabit olan azmettirici babanın da ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılması gerektiğini belirtti. Kızı Fidan Ketir de şahit olarak alınan sözünde, “Kardeşim meskenden çıkınca ablam Deniz’i arayıp dikkatli olmasını istedim. Kardeşim meskene dönünce babama, ‘İşi bitirdim’ dedi. Babam ölüp ölmediğini sorunca, ‘Göğsüne ve bel aşağısına sıktım’ dedi. Babam da, ‘Keşke başına sıksaydın’ dedi. O da göremediği için vuramadığını söyledi” diye konuştu
TELEFONLARI DİNLEMEYE ALININCA YAKAYI ELE VERDİ
Baba Celal’in telefonunun dinlemeye alındığını ve Celal’in görüştüğü bireylere cinayeti “Aile gururuna leke sürdüğü için” şahsen kendisinin azmettirdiği tarafında itirafta bulunduğu için cürmünün sabit olduğu tabir edildi. Sanık babanın cinayet sürece üzere bir fikri olmayan oğlunu, ablasını öldürmesi için azmettirip telkinde bulunduğu için sabit görülen cürmü nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılması gerektiği bildirildi. İstinaf, baba hakkında azmettirmek kabahatinden ayrıyeten artırım yapılması gerektiğini, fakat temel cezanın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası olması ve sonuca tesir etmeyeceğinden bu tarafıyla kararın düzeltilerek, sanığın istinaf müracaatının temelden reddine karar verdi. Belge son karar verilip kesin karara bağlanmak üzere Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderildi.
