Tunceli’in Pülümür ilçesine bağlı Dağyolu, Süleymanuşağı, Hacılı, Göcenek ve Közlüce köylerini kapsayan ve Mina Marble Mermer Ticaret A.Ş. tarafından yapılmak istenen 10 adet Rüzgar Güç Santrali (RES) için Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı bölge halkının protestosu nedeniyle yapılmadı.
PROJE 10 KÖYÜ OLUMSUZ ETKİLEYECEK
RES istemeyen köylülerin avukatları, toplantının yapılmadığına dair tutanak tutturdu. Kent Muhafaza Heyeti da toplantı öncesi Pülümür Belediyesi Cemal Süreya Kültür ve Belek Konutu önünde açıklama yaptı. Muhtarlar, köy sakinleri ve belediye liderleri açıklamaya katıldı. Kelam konusu RES projesinin, 10 köyü ve köylerdeki canlı hayatını olumsuz tarafta etkileyeceği, proje kapsamındaki bölgede kuşağı tükenme tehdidi altında olan canlı çeşitlerinin bulunduğu belirtildi.
“HAYVANCILIK DURMA NOKTASINA GELECEKTİR”
Pülümür Belediyesi Cemal Süreya Kültür ve Bellek Konutu Konferans Salonu ve Konferans Salonu önünde köylüler ismine basın açıklamasını okuyan Göcenek köyü muhtarı İsmail Turan, bölge halkının projeye onay vermediğine dikkat çekti.
Projenin mera alanlarına yapılacağını belirten Turan şunları söyledi:
“Bilindiği üzere ilçemiz Dağyolu, Közlüce, Hacılı, Göcenek ve Süleymanuşağı köylerimizin hudutları içerisinde Mina Marble Mermer Maden Ticaret A.Ş. tarafından paşa depolama rüzgar güç santrali yapılması planlanmaktadır. İsmi geçen köyler ve etraf köylerimiz de geçim kaynağı arıcılık ve hayvancılıktır.
Yapılması planlanan projenin yapılacağı alanlar mera alanlarıdır. Pertek ve Çemişgezek ilçelerinde hayvancılık yapan üreticilerimizin de mera alanı olarak kullandığı alanlar olarak bakıldığında vilayetimizde yapılan hayvancılık faaliyetlerini durdurma noktasına getirecektir.
İlçemizde son vakitler geri dönüşler başlamış metropoller de yaşayan hemşerilerimiz köylerine geri gelme planı yaparken tarım, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinin her geçen gün arttığını bariz görülmekteyken bu ve gibisi projeler yaratacağı olumsuz tesirlerden kaynaklı yine bölgeden bilakis göçün önünü açacaktır”
“İLÇENİN OLUMLU GÖRÜŞÜ BULUNMAMAKTADIR”
135 sayfalık ÇED başvurusu belgesinde temel geçim kaynaklarından biri olan ‘arıcılık’ ve ‘balcılık’ kelimelerrinin hiçbir yerde geçmediğini belirten Turan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Arıcılığın nasıl etkileneceğine dair tek bir söz dahi yok. Arılar ziraî sürdürebilirlik açısından epeyce değerli canlılar. Tozlaşmayı sağlamaya yardımcı olduklarından küresel tarımın devamı büyük ölçüde arı popülasyonuna bağlıdır.
Rüzgar gücü dönüşüm sistemleri dendiğinde akla gelebilecek çevresel birinci olumsuz tesir gürültü kirliliğidir. Tribünlerin bir başka çevresel tesiri ise doğal yaşama verdiği aksilikler.
Kanatlı pek çok canlının vefatına yol açabilen bu sistemlerin kuş göç yolları üzerine kurulması daha yıkıcı sonuçlara neden olmaktadır. Bölgenin jenerasyonu tükenmekte olan yabani hayvan tiplerine konut sahipliği yaptığı ve bunların müdafaa zaruriliği bulunmasına karşın bu çeşitler de tespit edilmemiştir.
Söz konusu proje hakkında ilçemizde yaşayan hiçbir yurttaşımızın olumlu görüşü bulunmamaktadır. Bizler bölge halkı olarak bu projenin hayata geçmemesi için kamuoyundan ve yetkililerden bizlerin, yaban hayatın tabiatın ve etrafın yanında yer almanızı talep ediyoruz.”
