Faiz artışlarına rağmen enflasyon neden düşmüyor, daha ne kadar yükselebilir? İşte 3 farklı senaryo
“5 Şubat’ta açıklanacak olan Ocak ayı enflasyonunun geçen senenin aynı ayında gelen yüzde 6.5’lik rakamı zorlaması bekleniyor. Yeni yıl ile birlikte yönetilen yönlendirilen ürün fiyatlarındaki zamlar, vergi artışları ve ücret artışlarının etkilerinin enflasyon patikasını da yukarı çekmesi bekleniyor. Buna ilave olarak Ocak ayında hız kazanan kurdaki değer kaybı da, devam etmesi durumunda enflasyonist baskıları besleyecektir” diyen Demiralp, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Aşağıdaki grafikte Koç Üniversitesi’nden arkadaşlarım Cem Çakmaklı ve Sevcan Yeşiltaş ile yaptığımız enflasyon tahminini paylaşıyorum. Ana senaryomuz Ocak ayı enflasyonunun geçen seneki gibi yüzde 6.5 gelmesi yönünde.
ÜÇ FARKLI SENARYO
Bu durumda Ocak itibariyle yıllık enflasyon değişmiyor ve yüzde 65’te kalıyor. Bu senaryoda Mayıs ayında yüzde 72 ile zirve yapması beklenen enflasyonun yıl sonunda yüzde 49 seviyesine inmesini bekliyoruz.
Ocak ayında baz senaryomuzdan daha düşük (yüzde 5.5) bir enflasyon rakamı gelmesi durumunda Mayıs ayındaki zirve yüzde 69’a düşerken sene sonu enflasyonu da yüzde 44’e geriliyor (iyi senaryo).
Öte yandan eğer baz senaryomuzdan daha kötümser bir şekilde Ocak enflasyonu yüzde 7.5 gelirse o zaman Mayıs ayındaki zirve yüzde 75’e çıkarken yıl sonu enflasyonu yüzde 54’e yükseliyor (kötü senaryo).
Enflasyon neden düşmüyor?
Genel seçimlerden hemen sonra kaleme aldığım bir yazıda yüzde 8.5’deki politika faizi ve yüzde 40’lardaki enflasyona bakarak yeni ekonomi ekibinin takip edebileceği güvercin ve şahin iki senaryo paylaşmıştım.
Güvercin senaryo, politika faizinin ilk aşamada yüzde 20’li seviyelere çıkarılıp sonrasında ise yüzde 30’lı seviyelerde tutulacağı senaryo idi.
Daha uygun gördüğüm şahin senaryoda ise önden yüklemeli 25-30 puan faiz artışı ile politika faizinin pozitif seviyelere yaklaştırılabileceğini, sonrasında ise 40’ları aşan seviyelerde tutulması durumunda kur seviyesi ve enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınabileceğini not etmiştim.
Yeni merkez bankası ekibinin takip ettiği patika bu iki senaryonun karışımı oldu. Faizlerin geldiği nihai seviye benim şahin senaryomda belirttiğim yüzde 40’ların üzerinde, yani yüzde 45 seviyesinde gerçekleşti. Buna rağmen sekiz ay önce yüzde 35’lerde seyreden Haziran 2024 enflasyon beklentileri bugün yüzde 70’lere dayandı.
Peki neden Merkez Bankası beklentilerin ötesinde faiz artırdığı halde beklentilerden daha kötü bir enflasyon performansı ile karşı karşıya kaldı?
Bu sorunun tek bir cevabı yok. Katkı veren faktörleri sıralayacak olursak:
– Faiz artışlarının önden yüklemeli değil kademeli olarak zamana yayılması: Özellikle 7.5 puanlık ilk faiz artışından sonra faiz artış miktarının 2.5’e çekilmesi ve ancak Temmuz’dan sonra tekrar doz artışına gidilmesi merkez bankasının elinin ne kadar bağımsız olduğu konusunda soru işaretleri yarattı. İlave olarak, kademeli faiz artışları yabancı sermaye girişini de geciktirince enflasyon beklentileri kontrol altına alınamadı.
– İletişimin zayıf kalması: Ekim sonuna kaleme aldığım yazımda altını çizdiğim üzere Merkez Bankası ve üst düzey ekonomi yönetiminin “faiz artışı” ifadesini kullanma konusunda bile çekingen bir tavır göstermesi ve bunun yerine “parasal sıkılaştırma” gibi daha muğlak ifadelerin tercih edilmesi merkez bankası bağımsızlığının ciddi olarak sorgulandığı bir ortamda kafalardaki soru işaretlerinin devam etmesine katkı verdi.
– Tekrar bir U-dönüşü olacağı endişesi: Ekonomi politikalarında yakın geçmişimizin bol U-dönüşlerine şahit olduğunu biliyoruz. Kasım 2020’de düşük faiz politikalarını tercih eden Murat Uysal’ın görevden alınıp yerine gelen Naci Ağbal’ın gelmesi, Ağbal’ın uyguladığı faiz artışları sonrası beş ayın sonunda Şahap Kavcıoğlu’na görevi devretmesi, düşük faiz politikaları ile yola devam eden Kavcıoğlu’nun ise yaklaşık iki yılın sonunda bir kez daha faiz artışı tercihi ile görevi Hafize Gaye Erkan’a devrettiğini biliyoruz. Bu şartlar altında merkez bankasının mevcut şahin duruşunun ne kadar uzun soluklu olacağı endişesi ister istemez devam ettiği için enflasyonla mücadele konusundaki beklentiler de mevcut sıkı duruşun ima ettiği iyileşmeyi göstermiyor.
– Düşük faiz politikalarının birikimli etkileri: Nasıl ki Mayıs 2023 sonrası atılan sıkılaştırma adımlarının etkilerini 6-18 aylık bir vadede bekliyorsak, Mart 2021-Mayıs 2023 dönemindeki düşük faiz ortamının sonucunda oluşan varlık birikiminin bugünkü harcama iştahına olan destekleyici etkisi de devam ediyor.
– Dolaylı vergiler ve zamlar: Maliye politikasında arzu edilen vergi reformu uzun vadeli bir hayal olarak kaldığı sürece bütçe disiplini maalesef enflasyonu tetikleyen dolaylı vergi artışları ile sağlanıyor. Buna ilave olarak seçim döneminde ertelenmiş yönetilen ürün fiyat artışları da gelince enflasyonist baskılar da artıyor.
ENFLASYONU YÜKSEK TUTAN UZUN VADELİ FAKTÖRLER
Yazıyı sonlandırmadan önce sıkça yanlış anlaşılan hassas bir konuya açıklık getirmekte fayda var. Enflasyonun yüksek kalma sebebi olarak üretkenlik artışı olmaması, gıda sektöründe aracılık ve ulaşım faaliyetlerinin etkin olmaması, kamuda tasarruf ve vergi reformu ihtiyacı gibi sebepler sık sık dile getiriliyor.
Bunlar şüphesiz ki enflasyonla mücadele için önemli unsurlar. Ancak enflasyonu etkileyen sebepleri tartışırken uzun vade ile kısa vadeyi birbirine karıştırmamak lazım.”
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,