Sel felaketi soruşturması tamamlandı: Mevte davetiye çıkardılar

Kırklareli’ye bağlı Demirköy İlçesinin Avcılar Köyündeki Sisli Vadi İğneada isimli işletmenin bulunduğu yerde 5 Eylül 2023 günü yaşanan sel felaketinde Ahmet Baki Şimşek, Rahile Şimşek, Mihriban Bağışlar, Selman Bağışlar, Suna Duman ve Ümit Solmaz’ın öldüğü, Hüseyin Duman, Mila Duman ve Kerem Şimşek’in ise yaralandığı olayla ilgili Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.

İddianamede, 6 kişinin suda boğulmaya bağlı vücut travması sonucu öldükleri bildirildi. İnşaat uzmandan alınan rapora nazaran, imar kanununa nazaran bir inşaatın yapılabilmesi için makul koşulların değil, tarih boyunca deneyim edilmiş tüm kuralların sağlanması gerektiği, hiçbir surette can kaybı riski bulunduğu halde bir yapıya müsaade verilmediği, bu nedenle dere yataklarına yapılan inşaatların sel sularıyla yıkılabileceği konusunun her vakit öngörülebilir bir durum olduğuna vurgu yapıldı.

İşyeri sahibi ile yapı müteahhidinin olayla ihmali olduğu belirtilen iddianamede, inşaat uzmanlarından alınan rapora nazaran, bu işletmede çalışan Ümit Solmaz’ın iş kazası sonucu öldüğü bilgisi yer aldı.

Meteoroloji uzmanından alınan rapora nazaran de bu işletmede insan hayatının korunması için rastgele bir tedbir alınmadığı üzere, patronun iş sıhhati ve güvenliğine ait yükümlülüklerini yerine getirmediği tabir edildi. Alınan uzman raporları ve toplanan kanıtlara nazaran, dere yatağına kurulan işyerinde hayatını kaybeden 6 kişinin vefatıyla ilgili sel felaketi olsa da, can güvenliğine dair tedbir alınmadığı için iş kazası olduğu kaydedildi.

Olayla ilgili işletmenin idare şurası lideri Büşra Gökgöz’ün tali kusurlu, işyeri yöneticisi Bülent Bayrak’ın asli kusurlu oldukları belirtildi.

MÜHÜRLENMİŞ YIKIM KARARI ALINMIŞ KAÇAK YAPI

İddianamede, uydu imajları incelendiğinde işyerinde 4 bina ile tamamlanmış yapay gölet olduğu, evvelki uydu manzaralarında rastgele bir tesise rastlanılmadığı, sonrasında konaklamalı yapıların sayısının daha da artırılarak müşteri kabulü yapıldığı, buna karşın tesisin rastgele bir yapı ruhsatının olmadığına dikkat çekildi.

26 Nisan 2021 günü yerinde tespit yapılan işletmenin kaçak olduğunun belirlenmesi üzerine evvel mühürleme süreci devamında yıkım kararı alınmış olmasına karşın işletmenin faaliyetini sonlandırmayıp fiilen devam ederek müşteri kabulü yapmayı 6 kişinin öldüğü sel felaketinin olduğu güne kadar da sürdürdüğü bildirildi.

12 BİN DOLARLA SONDAN KAÇARKEN YAKALANDI

İddianamede, bahse husus ruhsatsız ve kaçak işletmenin vaktinde yıkılmış olması yahut faaliyetini sonlandırması halinde soruşturmaya bahis olayın da hiç yaşanmamış olacağına dikkat çekildi. İşletmeci Bülent Bayrak’ın yakalama kararı üzerine İstanbul’da saklandığı konuttan kaçmayı başardığı, akabinde Edirne Keşan’da 12 bin dolar ve birden fazla cep telefonuyla sona hakikat kaçarken yakalandığı kaydedildi.

Sanık Bülent Bayrak’ın kamu kararı olduğu gerekçesiyle mühürlenip yıkım kararı alınan işyeriyle ilgili kendisine bildiri edilmesine karşın imara karşıtlığı gidermeyip ticari faaliyetine devam ettiği bildirildi. Sanıklar Büşra Gökgöz, Cenan Aydın ve Sevdan Ulutürk’ün bahse mevzu mühürlenmiş kaçak ve yıkım kararı alınan işletmeyi Bülent Bayrak’tan devraldıkları için olaydan sorumlu oldukları belirtildi.

KARDEŞİM ‘SEL UYARISI VAR PARALARI İADE EDELİM’ DEDİ

İddianamede, işletmenin çalışanı olup selde hayatını kaybeden Ümit Solmaz’ın ablası Yasemin Demir’in de şahit olarak tabirine yer verildi. Demir savcıya verdiği sözünde, “Sel felaketinden birkaç gün evvel kardeşimle telefonda konuştuk.

Bana resmi makamlarca sel uyarısı yapıldığını, işletmedeki müşterilerin paralarını iade edip geri göndermek istediğini, fakat işletmeci Bülent Bayrak’ın kendisini çağırıp; ‘Kesinlikle kimseye para iadesi yapmıyorsun. Kimseyi de geri göndermiyorsun. Şimdiye kadar bir şey olmadı’ dediğini bana anlattı” dedi. İddianamede, sel felaketinden 1 gün evvel 4 Eylül 2023 günü Kırklareli valiliğince sel uyarısı yapıldığı, üstelik bu ikazın bir kereye mahsus olmadığı halde her sağanak yağış uyarısı sonrasında sanıkların, “Olursa olsun” fikriyle hareket ettiklerine vurgu yapıldı.

İZİN MÜRACAATLARINA OLUMSUZ KARŞILIĞA KARŞIN TESİSİ AÇTILAR

İddianamede, dere yatağındaki işletmenin birinci sınıf tarım toprağı olduğu, buna karşın konaklamalı tesis olarak kaçak yapılan inşaatın ruhsatsız ve kayıt dışı olduğu, resmi makamların öncesindeki tüm ikazlarının dikkate alınmadığı belirtildi.

Profesyonel mühendislik yahut mimari dayanak almaksızın üstelik tüm müsaade müracaatlarına olumsuz cevap verilmesine karşın ruhsatsız olarak dere yatağına inşa edilen bu tesisin yıkılmayarak 6 kişinin vefatına şahsen işletmecilerin neden olduğu söz edildi.

4 sanığın da “Bilinçli taksirde birden fazla kişinin vefatına neden olmak” cürmünden 10’ar yıl mahpusla cezalandırılmaları istendi. Sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.