Yavaş, Altınok’un kelamlarını yorumladı: Cumhurbaşkanı’nı eleştiriyor

Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, Atatürk Orman Çiftliği Dijital Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret etti.

“BİNLERCE HAYVANI BURADA GÖRECEK ÇOCUKLARIMIZ”

Yavaş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

* “Burası, eskinin Hayvanat Bahçesi. Onun uzantısı. Malum bütün dünyada tabiatta bulunan hayvanların kafese kapatılması istenmiyor. Biz de bu nedenle Dijital Hayvanat Bahçesi yaptık. Burası çok büyük bir alan 940 bin metrekare. Evcil Havyanlar Parkı da projesi hazırlandı ve şu anda yapılıyor… Gençlerin dijitalle tanışması açısından da burası çok çok kıymetli. Burası devamlı yenilenecek. Hayvan sayısı daima artırılacak, güncellenecek. Daha çok çocukların ilgisini çekecek, dünyada hangi hayvanlar var onları görmesi, onları sevmesini de amaçlıyoruz. O nedenle açtık.

* Aldığım bilgiye nazaran dünyadaki, bu boyutta, bu formda dijital bir hayvanat bahçesi bulunmuyor. Daima güncellenmek suretiyle tahminen tabiatta bulunan binlerce hayvanı burada görecek çocuklarımız, yerinde tanıyacaklar. Eski çağlara gidiyor. Birebir vakitte da eski çağların imgesinden sonra bir de gökyüzü manzarası var. Otobüslere bindikleri vakit, gökyüzünde geziyor üzere olacaklar. O da bugünlerde çok değerli. Alper Bey’den sonra herkesin gökyüzüne ilgisi de arttı. Çocuklar bütün gezegenleri, yıldızları görmüş olacaklar.”

“SOSYAL BELEDİYE OLMANIN GEREĞİNİ YAPIYORUZ”

Yavaş, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin emeklilere yaptığı yardım ile ilgili Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Lider Adayı Turgut Altınok’un ‘Arttıracağız’ açıklamasının anımsatılması üzerine Yavaş, şunları söyledi:

“Hükümetin daha fazla vermesini beklerim. Buradan şu mana çıkıyor. Emeklilerin nitekim çok güç durumda ve darda oldukları anlaşılıyor. Bizim zati belediye olarak ideolojimiz; yalnızca emekliler değil, darda olan kim varsa anında yanında olma amacımız var. Toplumsal devlet, toplumsal belediye olmanın gereğini yapıyoruz.

“BÜTÇENİN TAMAMINI KULLANMAYIP, YÜZDE 30’UNU KULLANMIŞ”

* Avrupa’da ayrılan bütçenin yüzde 12’sini, güç durumda olanlara takviye maksadıyla veriyorlar. Birçok yerde işsizlik sigortası veriyorlar. Biz de bütçemizin yüzde 12’sine yakınını toplumsal takviye olarak veriyoruz. Olağan bunu hiç belediye başkanlığı yapmamış birisi dese, ‘biz de şu kadar vereceğiz’ diye tahminen dersiniz ki vadediyor. Lakin bütçesinin çok küçük bir kısmı, Keçiören Belediyesi’nde toplumsal takviyelere ayrılmış.

* 10 milyon lira civarında bir bütçe ayrılmasına karşın bu bütçenin de tamamını kullanmayıp, yüzde 30’unu kullanmış. Bu işte, bir belediye liderinin kente bakış açısıdır. Halbuki Keçiören’de biz 50 bine yakın beşere dayanak oluyoruz. Kendi ilçesinde 50 bin kadar dayanağa muhtaçlığı olan insan varken bu kadar bütçeyi küçük ayırıp yalnızca 2000 küsür bireye yardım yapılması, bütçenin büsbütün kullanılmaması dahi, kentte yaşayan takviye isteyen ailelere bakışını göstermesi açısından çok değerlidir.

“GERÇEK BELEDİYECİLİK BUDUR…”

* Ben Belediye Lideri olarak; köprüleri kavşakları herkesin yapabileceğini düşünüyorum. Fen İşleri, Genel Sekreter Yardımcıları bunları projelendirip yapabilir. Ancak Belediye Lideri bunun için seçilmiyor. Hem kentin vizyonunu genişletecek, üretimi artıracak; lakin önceliği dayanak alan ailelerde olacak. Şu anda düşünüyorum; 7500 liraydı 10 bin liraya çıktı. Bir bekar insan dahi, hatta bir de kiracıysa açlık hududunun altında gelir alıyordur, ölmeye mahkumdur. Bu nedenle biz belediye lideri olarak kaç yıldır; kentimizde hiç kimsenin soğuktan donmamasını istiyoruz, açlıktan kimsenin ölmemesini istiyoruz, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini istiyoruz. Bizim anlayışımız bu, belediyecilik de budur, gerçek belediyecilik budur. Yoksa proje yapıyorum deyip, halkın parasını işe yaramaz projelere yatırmak belediyecilik değildir.

“BAKIŞ AÇIMIZ FARKLI, BELEDİYECİLİĞE…”

* Bunun için varız. Zira belediye lideri doğumundan vefatına kadar insan hayatında faaldir, her şeyiyle ilgilenmek zorundadır. Eğitimiyle de ilgilenecek, geçimi ile de ilgilenecek. Keşke hükümet daha fazla artırım yapsa, biz de dayanaklarımızı çocuklarımızın eğitimlerine ayırsak, çok daha âlâ olur. Bizim kalemlerimiz çok. Kantin dayanağı dahil… Yaşıtları kantinden alışveriş yaparken, okula karnı aç giden çocuğun psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Ona o anda yetişmek, onu da öteki yaşıtları ile birebir duruma sokmak, bir projedir. Bana nazaran en büyük projedir. Bakış açımız maalesef farklı, belediyeciliğe…”

“O DA CEBİNDEN VERMEYECEK”

Turgut Altınok’un, “Ankara Büyükşehir Belediyesi cebinden vermiyor bu parayı, vatandaşın parasını tekrar vatandaşa veriyor” tarafındaki açıklamasının sorulması üzerine de Yavaş, şöyle konuştu:

* “Evet. O da cebinden vermeyecek. Lakin sıkıntı şurada: Ankara halkından aldığınız parayı, yurtdışından bitki getirerek; Hans’a, Geoerge’a da verebilirsiniz. Ankara halkından aldığınızı boş projelere de yatırabilirsiniz. Bizim önceliğimiz vatandaş. Vatandaşın eğitimi, huzuru, vatandaşın konfor içinde yaşaması… Bu nedenle belediye otobüslerimizde sübvanse yapıyoruz, suyu ucuz veriyoruz. Eski devirlerle kıyaslandığı vakit bu ortaya çıkacaktır.

“DEMEK Kİ YANLIŞSIZ İŞLER YAPIYORUZ…”

* Ankara halkının tertemiz paralarını boşa götürmeden gerçek gereksinimler doğrultusunda harcıyoruz. Keşke devlet de o denli yapsa, belediyeler de o denli yapsa… Lakin ben görüyorum artık, bir sürü aday hepsi aniden çorba vereceğiz demeye başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi yıllardır veriyor. Hatta birtakım kısımlar tarafından alay konusu oluyoruz ancak toptancı halinde gecenin üçünde, buz üzere havada; Ankara halkı için zerzevatları yetiştirmeye çalışan haldeki bir esnafın içeceği bir çorbanın; fiyatla ölçülmesi mümkün değil. Yeniden okula girerken, o soğuk havada öğrencinin içeceği çorbanın; hastanenin bahçesinde hastasını ziyaret edip, dışarı çıktığı vakit gidecek yeri olmayan insanın içeceği çorbanın, vakit zaman haklarını korumak için Ulus’ta toplanan, rastgele bir meslek örgütüne verilecek dayanak çok çok kıymetli.

* Demek ki hakikat işler yapıyoruz ki… Öbür adaylar da bizim yaptıklarımızı ‘yapacağız’ demeye başlıyorlar. Buna öncülük yapmak çok hoş. Söylemiştim, ‘Gerçek belediyeciliği öğreteceğiz’ diye. Gerçek belediyecilik budur. Daha bizden öğrenecekleri çok şey var.

* Aslında Cumhurbaşkanı’nı eleştiriyor. Hükümeti eleştiriyor. Bu mana çıkıyor. Nitekim sıkıntı durumdalar. Bunu kendisinin fark etmiş olması da çok değerli lakin inşallah hükümet de bir an evvel fark eder. Zira önceliğimiz beşerler. Bilhassa emekliler; bütün hayatını çalışarak ileri yaşa gelmiş beşerler. Bunların birçoğu ikinci bir iş zati yapamıyor. Türkiye’deki bütün emeklilerin durumu malum. Hükümetin maaşı güzelleştirirken en fazla dikkate alması gereken kesim emeklilerdir.”