MOSSAD soruşturmasında yeni ayrıntılara ortaya çıktı: Sorguda ‘casusluk’ itirafı

İsrail istihbarat servisi MOSSAD’a para karşılığı bilgi sağladıkları savıyla 7 kişinin tutuklandığı soruşturmada savcılıkça hazırlanan sevk yazısına nazaran, 4 kuşkulu tabirlerinde MOSSAD ile kontaklı olduklarını kabul etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğünün (EGM) ortak operasyonuyla gözaltına alınan 9 şüpheliden 7’si tutuklandı.

Başsavcılığın, şüphelilerin tutuklanmasına yönelik talebiyle mahkemeye gönderdiği sevk yazısında, soruşturma ve zanlılarla ilgili ayrıntılar yer aldı.

İÇOM’DAN GELEN “YABANCI ŞAHIS VE ŞİRKET ARAŞTIRMASI” TALEBİ

Sevk yazısında, “özel dedektiflik” ismi altında İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi (İÇOM) ile 2019’dan itibaren temasta olan kuşkulu G.K’nin, irtibatını devam ettirdiği, İÇOM grubunda yer aldığı belirlenen Yuriy Kovalchuk tarafından verilen, yabancı şahıs ve şirketlere yönelik araştırma, keşif ve takip faaliyeti talimatlarını yerine getirdiği belirtildi.

Bu yolla maddi menfaat elde eden G.K’nin 6 kişi hakkında bilgi toplama hareketlerini, ortalarında eşi ve üvey oğlunun da bulunduğu S.A.Y, F.S.K, S.Y ve Y.A.D. ile birlikte gerçekleştirdiği bilgisi verilen yazıda, şüphelinin ayrıyeten, devletin bilgi tabanındaki bilgileri kamu kurum ve kuruluşlardaki irtibatları aracılığıyla elde ettiği ve bunları “casusluk” kabahatinden tutuklu olan öbür kuşkulu M.K. ile maddi gelir karşılığında paylaştığı bildirildi.

4 KUŞKULU TEMASLI OLDUKLARINI KABUL ETTİ

M.K’nin de bu bilgiler karşılığında, 2019-2022 tarihlerinde G.K’nin hesabına 64, eşinin hesabına ise 35 sefer ödeme yaptığı aktarılan yazıda, dijital malzemelerin incelenmesi kapsamında MOSSAD görevlileriyle bağlantıda olduğuna dair kayıtlara ulaşılan G.K’nin, bu durumu kabul ettiği kaydedildi. Bu kişinin ayrıyeten, aile imajı vermek ismine takip esnasında eşiyle birlikte hareket ettiğinin tespit edildiği de yazıda vurgulandı.

G.K’nin şüphelilerden biri olan eşi F.S.K. hakkındaki değerlendirmelere yer verilen yazıda, F.S.K’ye ilişkin banka hesaplarında çok sayıda ve olağan dışı ölçüde para hareketlerinin belirlendiği, takip ve bilgi toplama faaliyetlerinde yer alması sebebiyle para trafiğinden haberdar olan F.S.K’nin, beyanlarında ayrıyeten kelam konusu durumları kısmen kabul ettiği söz edildi.

Şüpheli B.Y’nin de yeniden zanlılardan biri olan eşi S.Y. ile aile imgesi vererek takip süreçlerinde yer aldıkları, amaçlarındaki bireylerin araçlarına GPS aygıtı yerleştirip fotoğraflarını çektiklerini tabirlerinde kabul ettiklerine işaret edilen yazıda, çiftin birlikte hareket ederek “casusluk” faaliyeti gerçekleştirdiği öne sürüldü.

M.K., “ASKERİ VE SİYASİ CASUSLUK” DAVASI KAPSAMINDA TUTUKLU

Sevk yazısında, kuşkulu M.K’nin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde “askeri ve siyasal casusluk” hatasından yargılandığı dava evrakı kapsamında tutuklu olduğu bilgisine de yer verildi.

M.K’nin hukuk ofisi çalışanı olarak görünmesine karşın yabancı asıllı şahısların ferdî bilgilerini yasa dışı yollardan elde ettiği, kelam konusu bilgileri şüpheliler S.A.Y, G.K. ve birebir mahkemede “casusluk” kabahatinden yargılandığı tutuklu sanık S.K. ile paylaştığı, birlikte bilgileri MOSSAD’a ilettikleri ve bu nedenle M.K’nın bilgi ağı içerisinde kritik bir isim olduğu bilgisi verildi.

Bu yolla menfaat elde eden M.K’nin, banka hesabında olağan dışı ölçüde para olduğu ve öteki şüphelilerle çok sayıda HTS kaydının bulunduğu da anlatıldı.

Şüphelilere ilişkin dijital gereçlere ait incelemelerin tamamlanamaması nedeniyle kanıtların tam olarak elde edilmediğine dikkat çekilen yazıda, belgenin geldiği kademede kaçma kuşkularının olması gerekçesiyle şüphelilerin tutuklanmalarına karar verilmesi talep edildi.

M.K. HAKİMLİK SORGUSUNDA SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama kararında M.K’nin beyanları yer aldı. Bu kişi, “casusluk yapmasının imkansız olduğu, yurt dışına çıkmadığı, kimseden para almadığı, avukatın yanında çalıştığı, kimseyi tanımadığı ve suçlamaları kabul etmediği” istikametinde savunma yaptı.

Hakimlik kararında, kuşkulu F.S.K’nin, kuşkulu eşi G.K. ile bir arada Türkiye’ye gelen yabancı bir kişiyi takip ettiği, kendisine ilişkin banka hesaplarında çok sayıda ve olağan dışı ölçüde para hareketlerinin olduğuna ait MASAK raporundan bahsedildi.

Şüpheli S.A.Y. ile ilgili değerlendirmelere de yer verilen kararda, bu kişinin, G.K’nin yönlendirmesiyle MOSSAD’a çalıştığı belirlenen “İgor” isimli şahıstan gelen bilgilerle yabancı asıllı şahısların takibini yapıp haklarında bilgi topladığı, HTS incelemesine nazaran öteki şüphelilerle çok sayıda irtibat kurduğunun tespit edildiği aktarıldı.

Hakimlik, 7 şüphelinin “kişisel bilgileri hukuka ters olarak ele geçirmek yahut yaymak”, “devletin bâtın kalması gereken bilgilerini siyasal yahut askeri casusluk hedefiyle temin etmek” ve “hukuka alışılmamış olarak ferdî dataları kaydetmek” cürümlerinden tutuklanmaları tarafında karar kurdu.

NE OLMUŞTU?

MOSSAD’ın Türkiye’deki maksatlarını özel dedektifler aracılığıyla takip ettiğini belirleyen MİT, yaptığı çalışma kapsamında, İsrail istihbarat servisinin, irtibatlı olduğu özel dedektifler aracılığıyla maksatlarına yönelik biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf-video toplama, canlı takip, takip aygıtı yerleştirme üzere faaliyetler yürüttüğünü belirlemişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde 9 şüphelinin edindikleri bilgileri, özel dedektifler aracılığıyla MOSSAD’a sattığı tespit edilmişti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi ile Terörle Gayret Şube Müdürlüğü takımlarınca İstanbul ve İzmir’de eş vakitli düzenlenen operasyonda 9 şüpheliden 7’si yakalanmıştı. Şüphelilerden 2’sinin ise birebir kabahatlerle ilgili soruşturma kapsamında daha evvel tutuklandığı öğrenilmişti.