Polisli çetenin davasında 20 sanık tahliye edildi

İstanbul Esenyurt’ta bulunan bir siteye adapsız süreçlerle el koyduğu tez edilen çeteyle ilgili 81 sanıklı davanın görülmesine başlandı. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 gün süren duruşmaya 26 tutuklu sanık getirilirken bir kısım tutuksuz sanık bir kısım müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

“EN BÜYÜK MAĞDUR BENİM”

Yargılamaya örgüt önderi olduğu tez edilen tutuklu sanık Nihat Akyüz’ün savunmasının alınmasıyla başlandı. Akyüz, şunları söyledi:

* “Metin Uçar’dan 32 daire aldım. Dairelere karşılık Metin Uçar tapuya giderek bana yerden pay hissesi verdi. Daha sonra ben de bu hisseleri devrettim. Ben hiçbir örgütün başkanı değilim. Ortada bir mağdur varsa en büyük mağdur benim. Bu proje Metin Uçar’dan ötürü sorunlu bir projeydi.

* Ben bu projeyi ayakta tutabilmek için maddi manevi uğraştım. Buradaki temel sorun Metin Uçar’ın şahsıdır. Aslında kendisiyle alakalı bir dolu açılmış dava ve şikâyetler var. Ailem bile bana Ümit diye seslenir. Benim bir ismim varsa Ümit Nihat Akyüz’dür. Kod adım Ümit diye bir durum yok.

* Ben kimseye kendimi proje sahibi olarak tanıtmadım. Ben katiyetle kimseye buyruk ve talimat vermedim. Şimdiye kadar beni şikayet eden bireyler Metin Uçar’ın yönlendirmesiyle beni şikayet etmişlerdir. Ben geçersiz satışlar da yapmadım.”

“SİTEYE GELMİYORDU LAKİN DAİRE SATIŞLARINA DEVAM EDİYORDU”

Örgüt yöneticisi olduğu tez edilen tutuklu sanık Mehmet Özçelik ise şöyle konuştu:

* “Metin Uçar 2014 yılları sonunda bana ulaştı. Emlakı birleştirme teklifinde bulundular. 2017 yılında Metin Uçar inşaatı bitirmeden bıraktı gitti. Bizim payımız yüzde 27’diydi. 2018 yılında binaya gittim şantiye durmuş Metin telefonlarınıza bakmıyordu. Projeye adım dahi atmadı. Metin Uçar bu olaydan kendisini sıyırmaya çalışıyor. Ben kimseye daire satmadım, pay vermedim. Ben projeyi tamamlayıp oraya ofis yaptım.

* Metin Uçar 2017’den sonra oraya çivi dahi çakmadı. Metin Uçar siteye gelmiyordu ancak sitenin art kısımlarında kafelerde daire satışlarına devam ediyordu. Siteye de öteki emlakçılar gönderiyordu. Hatta kendisi binaya birilerini yollayıp senin kafana sıktırırım diye bizi tehdit ettirdi. Sitede oturum başlayınca gereksinimler oluştu elektrik, su doğalgaz ve bina içerisindeki eksiklikler vs. bu yüzden sitede mecburen bir idare oluşturmuştuk. Benim tek cürmüm Metin Uçar diye biriyle ortak bir projede yer almak.”

Tutuklu sanıklardan noter vazifelisi Fikriye Çağlar Öztürk de suçlamaları reddederek yaptığı süreçlerin kanuna uygun olduğunu beyan etti.

“KEFALET İLE TAHLİYEMİ İSTİYORUM”

Örgütün silahlı yapısının önderi olduğu tez edilen Çetin Lider Şimşek ise “Suçlamaları kabul etmiyorum. Evet, silah taşıyorum zira düşman sahibiyim. Benim bahsedilen görüntülerle alakalı tehdit maksadım yoktu. Etrafım geniş bu türlü görüntüleri çekip kendi sayfamda paylaşmıştım lakin hata olduğunu bilmiyordum. Ben bir hata işlemedim. Kimseden talimat almadım, talimatta vermedim. İsimli denetim ya da kelaret ile tahliyemi istiyorum” dedi.

Tutuklu sanıklardan eski Esenyurt Asayiş Ofis Amirliği Komiseri Hüseyin Çoşkun ile polis memuru Mevlüt Kerpiç de suçlamaları kabul etmeyerek temiz olduklarını lisana getirdi.

“İŞİN İÇİNE BİR SÜRÜ PARAVAN ŞİRKET SOKTULAR”

Müşteki sanık Metin Uçar ise savunmasında, “Arsa bölünmesin diye mecburen tanımadığımız bir şirketle paydaşlık yaptık. Projeyi bitirmek için 47 milyon TL harcadık. Yani 22 milyon dolara denk geliyordu. Yüzde 86 düzeyine getirdik. 224 binayı ben yaptım. Özçelik İnşaat parayı sonra bize vereceklerini söyledi. Bugüne kadar da yalnızca 520 bin TL verdi. Katkı yapmadığı için kat ittifakı yapmadık. 2018 yılına geldik. Bize 5,5 milyon dolar ödemesini söyledik. Kat ittifakı kurarsan öderiz dediklerinde de makûs niyetli olduklarını anladık. Gerekli hukuk davalarını açtık. Devreye A Plus girdi. Yani Nihat Akyüz ve Fatih Dere. İşin içine bir sürü paravan şirket soktular” dedi.

“800 GEÇERSİZ SATIŞ YAPILDI”

12 daire ve bir dükkan için Nihat Akyüz ve Fatih Dere ile mukavele yaptıklarını anlatan Uçar, kelamlarına şöyle devam etti:

* “Bana, ‘Biz buraları satsak şimdiden ne olur’ dediler. Satın lakin satış hakkını vermeyeceğiz dedik. Zira daireler bitmedi ve kat mülkiyeti yoktu. Sizin anlaştığınız şahısla Uçarlar Yapının mutabakat yapması gerekiyor dedik. Fakat Nihat ve Fatih Dere benim imzamı ve kaşemi taklit ederek 12 daireyi yavrulata yavrulata bitiremediler. Uydurma satışlar yaptılar. 100 metre kareyi 200 şahsa satıyorlar. Bu bir tiyatro, hepsi birbirini tanıyor. Yüzlerce mağdur var. Şikayet etmeye korkuyorlar.

* Burada 500 milyon para götürüldü. Benim binamda şu an 160 işgalci var ve onlara hizmet vermek mecburiyetindeyim. 800 uydurma satış yapıldı. Benim gerçek müşterim yani meskenleri benden alanlar 100 kişi. Gerçek hak sahibi bunlar. Fakat onları da binaya sokmadım. Zira hala orası şantiye Noterde konut vaadi mukavelesiyle beşerler dolandırıldı. Gariban mağdur işgalcilerle karşı karşıyayız. Bu bir çete duruşması.”

“YÜZLERCE DAİRENİN KİLİDİ KIRIP DEĞİŞTİRDİLER”

Söz konusu sitede 5 dairesinin olduğunu anlatan yabancı asıllı müşteki Suhair Sertel Muhammed Arkawazi de “Dairemin kilidini kırıp değiştirmişler, bana oradaki tesisatçı bütün boş dairelerin kilitlerinin kırılıp değiştirildiğini söyledi. Yüzlerce dairenin kilidi kırılmıştı. Siteye her gün polis geliyordu lakin idaredekiler polis geleceği vakit kapıyı kilitleyip çabucak gidiyorlardı. 2 yıldır bu sitede yaşıyorum. Daima küfür ve hakaretlere maruz kalıyorum. Sitede daima elektrikler kesiliyordu. Yeniden elektriklerin kesildiği bir gün idareye indim, polis Mevlüt Kerpiç oradaydı, çok sonluydu, yüzü kıpkırmızıydı. Bana küfürler savurdu” dedi.

Cumhuriyet savcısı, ortalarında eski komiser Hüseyin Çoşkun ile polis memuru Mevlüt Kerpiç ‘in de bulunduğu 18 tutuklu sanığın isimli denetim koşuluyla tahliyesini talep etti.

Mahkeme, Çetin Lider Şimşek ve Nihat Akyüz’ün de ortalarında bulunan 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken ortalarında polislerin de olduğu 20 sanığın tahliye edilmesine karar verdi. Tahliye edilen sanıkların bir kısmına isimli denetim koşulu koyuldu.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 590 sayfalık iddianamede 164 müşteki yer aldı. Siteden daire almak isteyen müştekilerin, sitedeki bağımsız bir daireye karşılık geldiği söylenerek arsa üzerinde pay hisse evresi satışı yapılarak kandırıldıklarının belirtildiği iddianamede 0.001, 0.1, 0.25 metrekare üzere çok cüzi payların fahiş fiyatlara müştekilere pazarlandığı kaydedildi. Gerçekleştirilen birtakım satışların uydurma evraklar tanzim etmek suretiyle yöntemsiz ve uydurma satış olduklarına yer verilirken 211 dairenin yaklaşık 600 şahsa satıldığı belirtildi. Müştekilerin site içerisine sokulmadıkları tehditler edilerek, darbedildikleri, eşyalarını yağmaladıkları, müştekilerin ismine dairelerin kapı kilitlerini değiştirdiklerini ve meskenlere zorla girildiği ve öbür şahıslara kiralandığına da yer verildi.

Ayrıca siteye güvenlik ismi altında kabahat kayıtları olan şahısların yerleştirildiği anlatıldı. Hata örgütünün Tapu ve Noter üzere kurumlarda kamu temaslarının olduğu söz edilirken bu sayede hem süreklilik, hem de güvenilirlik prensiplerini aktif kullandıkları tabir edildi. Eski Esenyurt Asayiş Ofis Amirliği Komiseri Hüseyin Çoşkun ile örgüt başkanı Nihat Akyüz ortasında yazışmaların da olduğu iddianamede belirtilirken polis memuru Mevlüt Kerpiç’in de sitede kurulan idarede yer alıp örgüt ismine faaliyetlerde bulunduğu kaydedildi. Örgütün silahlı yapısının başkanı Çetin Lider Şimşek’in 687 yıldan 2060 yıla kadar mahpusu talep edildi. Örgüt başkanı Nihat Akyüz ise 512 yıldan 1683 yıla kadar mahpusu istendi. Öbür şüphelilerin ise değişen oranlarda farklı cürümlerden mahpusları talep edildi.