Özgür Özel: Hiç heveslenmesinler

CHP Genel Lideri Özgür Özel, bugün İzmir Belediye Lider Adayları Tanıtım Töreni’ne katıldı, CHP’nin seçim sinemasını izletti. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:

“BUGÜN CHP’NİN SANCAK GEMİSİNDEYİZ”

*Bugün CHP’nin sancak gemisindeyiz, bugün ulusal çabada birinci kurşununun atıldığı yerdeyiz. Bugün bayanlar, gençler için bir imparatorluğun tebaası, bir padişahın kulu olmaktan çıkıp da bir cumhuriyetin onurlu, eşit vatandaşları olma faziletine kavuşmanın en değerli uğraşının hem başladığı hem nihayetlendiği yerdeyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın emanet edildiği yerdeyiz.

*Bugün Asteğmen Kubilay’ın başını verdiği lakin onlara başını eğmediği kentteyiz. Bugün, ‘İki büyük yapıtım var. Birisi Cumhuriyet, oburu CHP diyen’ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün konutundayız. Şuracıkta doğdum, ilkokul son sınıfta öğretmenim dedi ki ‘İki imtihana gireceksin. Bir tanesi Anadolu Lisesi imtihanı, bir tanesi devlet parasız yatılı burs imtihanı.’ Formumu doldurdu Gülseren Öğretmen, beni imtihana soktu.

*İki imtihanı da kazandım ve 10 yaşında Bornova Anadolu Lisesi’ne geldim. Ortaokul, lise, üniversite; hatta sonra imtihanda ikinci olunca ‘Dilediğin yerde askerlik yap’ dediler. Askerliğimi dahi şurada, Ege Deniz Bölge Komutanlığı’nda yaptım. Bugün ben, boğazımdan 7 yıl devlet ekmeğinin geçtiği, ömrümün en hoş 12 yılının geçtiği, hayat arkadaşım Didem ile tanıştığım ve aşık olduğum bu hoş kente bugün Genel Lider olarak geldim.

“HİÇ HEVESLENMESİNLER”

*Biz burada berbatın yerine iyiyi getirmeye gelmedik. Biz burada dürüst, namuslu çalışan, bütün engellemelere karşın misyonunu yapan değerli arkadaşlarımızla bir büyük ihtilali, bayan ihtilalini, gençlik ihtilalini, İzmir’in bizden beklediği dinamizmi ve yarınların yöneticilerini bugünden İzmir ile tanıştıracağımız, İzmir’i ayağa kaldıracak, İzmir’i dünyanın en kıymetli kentlerinden birisi haline getirecek dinamik takımların bayrak zaman teslimine geldik.

*Bu kenti 1999’dan beri toplumsal demokratlar yönetiyor. Bu kente emeği olan Yüksel Çakmur’a; bu kente büyük katkılar vermiş İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni mali disipliniyle, kredi notlarıyla, büyük projeleriyle çok kıymetli bir noktaya getirmiş Sevgili Aziz Kocaoğlu’na; ondan bayrağı devralıp bugüne kadar getirmiş, başımızı öne eğdirmemiş Sevgili Tunç Soyer’e; Allah gani gani rahmet eylesin İzmir’in efsane belediye lideri ve İzmir’i yıkılmaz bir kale haline getiren Piriştina’ya çok şey borçluyuz.

*Önümüzdeki süreçte kampanyada tekrar AK Parti tarafından elbette birçok iftira, hakaret, palavra sıralanıyor ve devam edecek. Lakin CHP olarak göğsümüz dik, başımız ileride, alnımız açık; İzmir bizi, biz İzmir’i biliyoruz. Hiç heveslenmesinler.

“9 CUMHURİYET KADINIYLA KARŞINIZDAYIZ”

*Birazdan buraya 30 belediye lider adayı ve onlarla birlikte bir grup kaptanı çıkacak. Bu grup benim çok ehemmiyet verdiğim bir büyük ihtilalin birinci adımını burada atacak. Biz namuslu, dürüst, çalışkan belediye liderlerimizle övünüyoruz.

*Bu süreçte İzmir’in beklentilerine baktığımızda İzmir bir dinamizmi, madem ki Cumhuriyetin sancak gemisidir, bayanın gücünü, Atatürk’ün kentinde, Zübeyde Anne’nin kentinde Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bayan belediye liderimiz varken bugün, hepsi de seçilecek yerden 9 Cumhuriyet kadınıyla karşınızdayız.

*Deniz Baykal, Bülent Ecevit, Ahmet Taner Kışlalı, Başkan Sav ve kaçları, 30’lu yaşlarında bakanlık vazifelerini üstlendiler. Artık İzmir belediyelerinde 30 belediye lider adayımızdan tam 12’si 40 yaşın altında. İzmir’e emanet olsun, İzmir onlara emanettir. 32 yaşında gencecik belediye lider adayını gösteriyorsunuz, bir akıl çıkıyor karşınıza, ‘Bu yaşta belediye mi yönetebilir? O bütçeyi mi yönetebilir’ diyor.

*35 yaşında Deniz Baykal, Türkiye hazinesini yönettiyse, 36 yaşında, 38 yaşında Bülent Ecevit, Ahmet Taner Kışlalı bakanlıklar yaptılar, 40 yaşında bu memleketi yönettilerse CHP’nin birbirinden genç, birbirinden dinamik, en az bir yabancı lisan bilen, eğitimleriyle, kültürleriyle, vizyonlarıyla bu gençlerin yapacağı ihtilal İzmir’i devleştirecek, ülkeyi de şaha kaldıracak. Onlara yürekten inanıyoruz.

“CHP’Yİ KİMSE KÜÇÜK İKTİDAR ALANLARININ PARTİSİ OLARAK GÖRMESİN”

*Bundan sonraki süreçte CHP’yi kimse küçük iktidar alanlarının partisi olarak görmesin. CHP, cumhuriyetin birinci yüzyılında büyük bir ayağa kalkış, şahlanış, ekonomik ihtilal ve siyasal ihtilali hayata geçirmiş bir partidir.

*Altı okundan bir tanesi devrimcilik olan partidir. Cumhuriyetin 100’üncü yılındaki seçimleri çok istemesine, hak etmesine karşın kazanamamış, sizlerin başını öne eğmiş, sizlerin o büyük 100’üncü yıl umutlarını, hayallerini hayata geçirememiş fakat cumhuriyetin ikinci yüzyılının birinci seçimlerinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmaya and içmiş takımlar tarafından yönetiliyor.

*Hepiniz şunu bilmelisiniz: Bugün İzmir’de ortaya koyduğumuz, düzgün eğitimli, yaş ortalaması 45 olan, İzmir’in belediye liderlerine bütün olarak baktığınızda, her birisi uygun seviyede yabancı lisan bilen, aldıkları eğitim ve geçmişte verdikleri çabayla kentin yüzünü güldürecek, kent hatalarına geçit vermeyecek, kentin dokusunu, tarihini bilip yarınlarını planlayabilecek, İzmir’e yakışan ve İzmir’i ranttan ve talandan kendilerini, evlatlarını korur üzere koruyabilecek takımlara emanet etmek üzere yola çıktık.

*Önümüzdeki 5 yıl boyunca yapacakları her hizmetle İzmir bu takımlar ile gurur duyacak. Türkiye bu takımları görecek ve bu takımların yönettiği İzmir, cazibe merkezi olma noktasındaki ilerlemesini bir ihtilale dönüştürecek. İzmir’deki yeterli idare, Türkiye’ye örnek olacak. Ve gün gelecek Türkiye, İzmir’deki iktidarı CHP’nin Cumhuriyetin ikinci yüzyılındaki iktidarıyla ödüllendirecek. Kelam veriyoruz. Buna yürekten inanıyoruz.

“İTTİFAKLARIN DIŞINDA KALMAYI TERCİH ETTİLER”

*Biz bugün CHP’lilerden, yalnızca toplumsal demokratlardan oy istemiyoruz. Zira 2019 seçimleri, 2018’deki büyük moral bozukluğunun üzerine milletin iradesiyle 11 büyükşehirde ülkenin bahtına el konulması sonucuna ulaşan bir büyük muvaffakiyetle bitmişti. İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i, Antalya’yı, İzmir’in ve Eskişehir’imizin, Aydın’ımızın, Muğla’mızın yanına katmıştık.

*Şimdi mayıs ayında çok hak edip ulaşamadığımız zaferden sonra herkes bakıyor. Recep Tayyip Erdoğan, iktidarını perçinleyecek mi; yoksa Atatürkçü, cumhuriyetçi, Cumhuriyet bedellerine saygılı kurucu takımlarına hasımlık değil, hayranlık duyan takımlar sanki yine hem bu 11 kentte, hem de devamında hakim olup bir istikrar sağlanacak, geleceğe umutla bakılacak mı?

*İşte bu dengeyi sağlamak için bir büyük ittifaka, işbirliğine gereksinim vardı. Bunun için ben vazifeye geldiğim günden itibaren bütün Türkiye’nin gözü önünde üzerime düşen ne varsa yaptım. Arkadaşlarım yaptı. Yapmaya da devam ediyoruz.

*Ancak bir yerden sonra bunu başaramadık. Çok istedik lakin geçen seçimden sonra çeşitli ve elbette asla sorgulayamayacağımız, kendilerinde anlamlandırdıkları münasebetlerle ittifakların dışında kalmayı tercih ettiler.

“HEP BİR ARADA SAHİP ÇIKACAKLAR”

*Biz Ankara’da bir ittifak kuramadık, Ankara’da anlaşıp Türkiye’de ittifak kuramadık ancak bir şeye inanıyoruz. 2019’da, o 11 büyükşehri adaylar, partiler kazanmadı. Cumhuriyetin değerini bilen seçmen kazandı, o seçmen değişmedi duruyor. O seçmenin itirazı Tayyip Erdoğan’a, saray rejimineydi, değişmedi, duruyor.

*O seçmenin itirazı Devlet Bahçeli’nin U dönüşüneydi, değişmedi ve duruyor. O seçmenin korkusu İstanbul’da, Ankara’da parsel parsel satılan emlakın, birilerine peşkeş çekilen kentin İzmir’e de bu idare anlayışının sirayet etmesinden korkuyordu; kaygı, kaygı, tehlike baki lakin seçmen duruyor.

*Biz Ankara’da bir imza atamadık lakin İzmir’in demokratları, toplumsal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar; İzmir’e, Cumhuriyete ve geleceğimize daima birlikte sahip çıkacaklar.

*İzmir ittifakına, İstanbul ittifakına, Türkiye ittifakına güveniyorum. İstanbul’da satacak arsa kalmadığından İstanbul’a bir hançer dayayıp Kanal İstanbul yapıp, etrafını Katarlılara kelam veren anlayış, İstanbul’a geri gelmesin diye; Bülent Arınç’ın tabiriyle Ankara’yı parsel parsel satan, Ankara’nın bütün varlıklarını dinozor parklarına peşkeş çeken, oraları yaptırdığı müteahhitlere peşkeş çeken anlayış Ankara’ya geri gelmesin diye ve gözlerini diktikleri göz bebeğimiz İzmir’in bir kum tanesi bile gözden çıkarılmasın diye Türkiye İttifakı 31 Mart seçimini bir zafere dönüştürecek, buna yürekten inanıyorum.

“ANKETLER İZMİR’DE…”

*Biraz evvel bir gazeteci arkadaşım geldi, elimi tuttu, ‘Beni hatırladın mı’ dedi. Kurultayda fotoğrafımı çekip demişti ki ‘Sen bu işi başaracaksın. Beni unutma’ dedi. Artık geldi, çekti fotoğrafı dedi ki ‘Bak söylüyorum, İzmir’de rekor kırılacak. İzmir’deki bütün belediyeler alınacak.’ Evvel bir muştum ve sonra bir sürprizim var.

*Müjde şu: Adayları gösterdik, 4 gün sonra alana indik, anketlerimizi yaptırdık, yapılan anketlerin sonucunda gördüğümüz odur ki aldığımız yol, adayların gördüğü kabul, alanda yarattıkları heyecan, önümüzdeki süreç için bugün tahminen bir hayal olarak görülen 30’da 30’u müjdeliyor.

*Size kelam veriyoruz. Hiçbir belediyemiz kaybedilme noktasında değil. Kiminde çok açık öndeyiz. Örneğin Karşıyaka. Pek birçoklarında garanti bir farkla öndeyiz. Fakat 4-5 ilçede de önemli halde yarışıyoruz. Birkaç puan ya önde ya gerideyiz.

*CHP, şimdiden 24-25’i gördü. İnanır, kenetlenirseniz, çalışırsanız İzmir’de 30’da 30 yapacağız. Buna inanın, buna itimadın. Bütün Türkiye’nin çok merak ettiği bir şey var. Seçimlerde seçim müziği ve seçimlerin tanıtım sineması var. Bugün akşam saat 20.00’de bütün Türkiye’ye görecek.

“DEĞİŞİMİN BAŞKENTİYDİ”

*İzmir’de mükemmel bir takım ve dayanılmaz bir kadro var ancak bu ekibin bir de kaptanı var. Biz 14 ve 28 Mayıs’tan sonra büyük bir keder, moral bozukluğu, herkesin bahsettiği seçmendeki küskünlük, duygusal kopuş ve bir şey yapmazsak önümüzdeki belediye seçimleri çok büyük bir tehlike ve Recep Tayyip Erdoğan bu moral bozukluğu ile bizi yakalarsa Allah koruma dediğimiz günlerde, dedik ki ‘Biz bir yola çıkıyoruz.’

*Bunun ismine ‘Yüzyılın değişimi, değişimin yüzyılı’ dedik. Vakit zaman Türkiye’de seçmen değişimi ne kadar istiyor diye baktığımızda, farklı sonuçlar gördük.

*Ama İzmir sonucu kimseyi şaşırtmadı. İzmir, yüzde 93 ile değişimi isteyen kentti. Değişimin başşehriydi.

*İşte o günlerde sokağı duyan, seçmeni hisseden, yapılması gereken adımı atmaya İzmir’de birinci karar veren ve bana telefon açıp da ‘Sonu ne olursa olsun, sonuna kadar yanınızdayım’ diyen, bütün süreç boyunca Türkiye’deki bütün belediyeleri inanılmaz bir dinamizmle gezen, ben yorulduğumda yorulmayan, ben düştüğümde morali düşmeyen, bozulmayan, sakin, kararlı, serinkanlı fakat güzel organizatör, çok düzgün organizatör, bir cerrah titizliği ve bir büyük yöneticilik vasfı olan, soğukkanlılığını hiç kaybetmeden heyecanı en üstte tutabilen bir yol arkadaşım vardı.

*Şimdi o arkadaşım, o sevgili dostum, o hem çok sevdiğim, hem güvendiğim ve bu kadroya kaptanlık edeceğini, çok güzel muvaffakiyetleri birlikte kazanacaklarına yürekten inandığım Cemil Tugay’ı buraya davet ediyorum.