İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, emekli amirallere ilişkin alınan kararları doğru bulmadığını ifade etti ve “Ülkelerine yıllarca hizmet etmiş, bu hizmetler dolayısıyla bazı ülkelerin, terörün hedefindeki emekli komutanların korumalarının çekilmesini, lojmandan çıkarılarak ailelerinin mağdur edilmesini ayıplıyorum” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Sertaç Eş’in haberine göre; İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin seçimlere parti odaklı değil Türkiye odaklı baktığını söyledi ve şunları ifade etti:
“İYİ Parti olarak seçimlere parti odaklı değil, Türkiye odaklı bakıyoruz. Seçim sözü edilmeden, ülke o atmosfere girmeden yapılacak tüm değerlendirmelerin bir ayağı eksik olur. Bizim hedefimiz milletimizden yetkiyi alıp, iktidar olmak. İktidar olup, AK Parti’nin ve Erdoğan’ın keyfiyetinden doğan hasarları onarmak. Öncelik bu liyakatsiz, beceriksiz ve her geçen gün ülkemize, milletimize yük olan iktidardan kurtulmak. Bunu sağlayabilmenin yolu neyse, İYİ Parti olarak konuşmaya değer buluruz. Zaten Millet İttifakı’nın genel olarak bakışı, tespitleri de bu yönde. Millet İttifakı, ortak aklın etrafındaki bir beraberlik. Değerlerimizi korumak kaydıyla, milletine yabancılaşmış ve sadece şahsi ikbalinin peşine düşmüş bu iktidardan kurtulmak için gereken neyse İYİ Parti onu yapacak.”
Akşener, “MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, bir emekli amiralin ismini de vererek, yayımlanan bildirinin ‘İYİ Parti le bağlantılı olup olmadığını’ sorguladı, ilginiz var mı?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
“Sayın Bahçeli’nin önüne bir şeyler koyuyorlar, o da okuyor. Önüne konanı sorgulamıyor ki bizi sorgulasın. Amirallerin bildirisiyle ilgili olarak, ilk dakikadan itibaren dikkatimizi çeken bir nokta var. Kısa bir dönem partimizde görev almış ancak sonra kendi isteğiyle ayrılmış bir emekli amiral üzerinden bu mesele “İYİ Parti ile birlikte anılsın” istediler. Dikkat buyurun, MHP’nin gazetesi, televizyonu, yandaş yayın organlarında, ortak bir dille, emekli Amiral Ergün Mengi üzerinden, konuyu İYİ Parti’yle ilişkilendirmeye çalıştılar. Bunu 28 Şubat’ta, tankların, apoletlerin karşısında durmuş Meral Akşener’e rağmen yapmaya kalktılar. Bu gerçek ışığında baktığınızda “ölü doğmuş” bir siyasi çirkinlikti, tezgâhtı.”
İYİ Parti lideri Akşener, bildiriye yönelik ‘zevzeklik’ değerlendirmesine ilişkin de konuştu:
“Bakın; İYİ Parti olarak biz, diğer muhalefet partileri, Montrö ve Silahlı Kuvvetlerimizdeki bazı gelişmelere dair en yüksek tondan görüşlerimizi beyan ettik. Hatta Montrö’nün konuşulmasına sebep olan Meclis Başkanı da tepkiler üzerine “yanlış anlaşıldığını” belirterek, durumu toparladı. Orada bir deneme mi yaptılar, bilemem. Ama şu bir gerçek ki siyaset kurumu devrede ve gereğini yapmış. Bu konuda iktidara geri adımı da attırmış. Türkiye’deki her kişinin, kurumun, alanı ile ilgili görüş beyan etmek hakkı vardır elbette. Fikir hürriyeti her vatandaşımızın hakkı. Ancak bu hürriyeti kullanırken sorumlu ve dikkatli davranmak gerekir. Türkiye’ye uzun yıllar hizmet etmiş, kurmay akla sahip bir grup emekli amiralimizin bu hakkı kullanırken, “muhtıra ve darbe” konularında acı tecrübeleri dikkate alarak, daha akıllıca davranmaları gerektiğine inanıyorum. Milletimizin acı hatıraları var ve hafızalarda çok taze. Bu gerçek ortadayken, gece yarısı ilan edilen bir bildirinin nasıl etki yapacağı, nasıl bir algı yaratacağı ve iktidar tarafından da nasıl kullanılacağı belli. Bugün, “Böyle algılanacağını düşünemedik, bir iletişim kazası oldu” diyorlar ya, işte ben de tam olarak bunu dedim: Kurmay akıl, bu hayati noktayı düşünemiyor, hesap edemiyorsa, yapılan iş yanlıştır. Bir kurmay zekâ, sonuçlarını kestiremeden bir adım atmaya kalksa, muhtemelen komutanı da ona aynı tarifi yapar.”
Akşener, emekli amirallerin bildirisine ilişkin İYİ Parti’nin kritik bir adım attığına dikkat çekti:
“Bakın, biz İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına bambaşka bir noktadan itiraz ettik. Dedik ki: Erdoğan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, yani kendi kendine verdiği yetkiyle uluslararası bir sözleşmeden çıkamaz. Hukuken mümkün değil. Aynı konu Montrö için de geçerli. Şimdi bu meseleyi sadece İstanbul Sözleşmesi ya da sadece Montrö üzerinden tartışmak, yapılabilecek en büyük hatadır. Ondan önce anayasa ve yasalar açısından sorun var. Bir kişi kendine bir yetki veriyor, sonra da o yetkiye dayanarak, milletin Meclisi’nin attığı imzayı çekiyor. Bu, milli irade gaspıdır ve asıl büyük sorun budur. Eğer bunu görmezden gelirseniz, aynı hukuk dışı yetkiyi öne sürüp, Montrö’yü de Lozan’ı da hatta anayasamızın ilk dört maddesini de tartışmaya açabilirler. Biz orada başka bir test etmeyi gördük. Bu pencereden bakıldığında, benim çıkışımdaki tonun, bir büyük oyunu bozduğunu bugün herkes kabul ediyor. İYİ Parti; gece yarısının seçildiği, Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te olduğu, besleme basının manşetlerinin bile hazır olduğu ve amiraller üzerinden oynanmak istenen bir oyunu bozmuştur. Siyaset tarihimiz bunu böyle yazacak.”
Meral Akşener, amirallere yönelik alınan kararları onaylamadığının altını çizdi ve ekledi:
“Ben, olayın ardından Sayın Cumhurbaşkanı’nın pazartesi günü yaptığı ilk açıklamayı daha dikkatli ve isabetli buldum. Çok kırmadan, dökmeden konuştu. Ancak iki gün sonra, çarşamba günü gördük ki saray bürokrasisi yine devreye girmiş, videolar hazırlatmış ve “İşte darbeci CHP” başlıklı bir konuşma metni hazırlamış. Yani bir anlamda, “İYİ Parti olmadı, CHP verelim” demiş. Uzun zamandır Sayın Erdoğan’ı uyarıyorum: “Sarayın duvarlarını aş, çevrendeki iş bilmezleri uzaklaştır. Bu sana da ama daha önemlisi Türkiye’ye ve milletimize de zarar veriyor” diyorum. Amirallere ilişkin kararları doğru bulmuyorum. Silahlı Kuvvetler’in kendi içinde bazı kuralları olabilir. Ancak ülkelerine yıllarca hizmet etmiş, bu hizmetler dolayısıyla bazı ülkelerin, terörün hedefindeki emekli komutanların korumalarının çekilmesini, lojmandan çıkarılarak ailelerinin mağdur edilmesini ayıplıyorum. Hukuki olarak bir sorun varsa, yasalar ışığında gereği yapılır. Ama bu iş, mahalle aralarındaki çocuk kavgaları gibi yapılmaz. Ciddiyetle yapılır, özenle yapılır.”
İYİ Parti lideri ‘insanların inançlarına karışmanın karşısındayız’ dedi ve şunları ifade etti:
“Öncelikle bizim fikrimizi paylaşayım. Bundan 5 yıl önce, bu tür ilişkilerin ya da yapıların güvenlik bürokrasimize, yargımıza sızmasının ne kadar tehlikeli olduğunu yaşayarak öğrendik. Dini mevzular, insanların özelidir. Dilediklerine inanır, içlerinden geldiği gibi de yaşarlar. Buna kimse itiraz edemez. Ancak dinimiz bile emreder ki mesele devlet idaresiyse, gereği neyse o yapılacak. Silahlı Kuvvetlerimizin kendini “cemaat” olarak kabul ettiren bir yapının kontrolüne geçtiğinde başımıza neler gelebileceğini, 15 Temmuz ihanetinde yaşayarak gördük. Bu konuda da milletimizin hafızası taze. Dolayısıyla kanunlar, kurallar neyi gerektiriyorsa, sistem o şekilde işleyecek. Bakın, Cumhurbaşkanı da “Rahatsızız” dedi ama o günden beri maşallah pek rahatlar. Daha tek bir adım görmedik, bir karar duymadık. İnsanların inançlarına karışmanın da din temelli ilişkilerin devlet yönetiminde etkin ve belirleyici olmasına da karşıyız.”
Akşener, “Bazı din görevlilerinin toplumun bir kesiminin tepkisini çekecek şekilde açıklamalar yapması sizce doğru mu?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
“Din görevlileri bazen toplumun bir kesiminin tepkisini çekeceğini bilse de aldıkları eğitim ve misyonları gereği sözlerini esirgememeli. Ancak bu, alanlarının dışına çıkmalarını, hatta saçmalamayı gerektirmez. Aldıkları eğitim, gördükleri terbiye ışığında vatandaşları bilgilendirmek gibi bir görevleri var evet, ama siyasete ayar vermek, milletimiz arasına nifak sokacak türden laflar etmek, alan ihlali yaparak, ekonomiden diplomasiye, siyasetten güvenliğe her konuda “bilen cakası satmak,” cumhuriyet rejiminin kabullenebileceği bir şey değildir. Kaldı ki burada ilk ders çıkarması gereken Sayın Erdoğan’dır. Sözgelimi Ayasofya İmamı, partisinin üst düzey isimlerine, milletvekillerine bile ayar vermeye kalktı. Bu ne demek? Çok açık, “vesayet” demek.”
Akşener, ‘128 milyar dolar’ tartışmalarına ilişkin de konuştu ve şu cümleleri kullandı:
“Görünen o ki milletimiz bu haklı soruyu özümsedi. Üstelik sadece muhalefet partilerine oy vermiş vatandaşlarımız değil, iktidar partilerine oy vermiş vatandaşlarımız da bu haklı sorunun yanıtını bekliyor. İktidar, bırakın soruyu cevaplamayı, hata üstüne hata yapmaya devam ediyor. Nurettin Canikli gibi tecrübeli bir siyasetçi çıkıp, “Nerede olacak, milletimizin cebinde” diyebiliyor. İşin şirazesi kaydı. Muhalefet iktidara “128 milyar dolar nerede?” diye soruyor, iktidar “Milletin cebinde” diyerek, milleti itham ediyor. Tıpkı Sağlık Bakanı’nın salgından milleti sorumlu tutması gibi… Bakın, çok daha vahim bir şey oldu. AK Parti’nin “trollükte mahir” bir ismi çıktı, yapılan sosyal yardımları ve pandemi desteklerini sıralayıp “128 milyar işte burada” dedi. Güler misin, ağlar mısın? Biri çıkıp, “Kaybolduğu yok, kasada” diyor, diğeri çıkıp, “Milletin cebinde” diyor. Bir başkası da “Sosyal yardım ve pandemide destek olarak dağıttık” demeye getiriyor. Birbirlerinden haberleri yok ki milletten haberleri olsun. Sosyal yardım ve destek dediklerinin toplamı da 60 milyar lira. Millet, “1 trilyon lira nerede” diyor, bunlar “60 milyar lira senin cebinde” diye cevap veriyor. Peki 940 milyar lira nerede? Türkiye böyle ciddiyetsizlik görmedi.”
Akşener, “Doğu Türkistan’a ilişkin açıklamanızın ardından Çin Büyükelçiliği doğrudan sizi hedef aldı. Bu, ‘diplomatik nezaketsizlik’ olarak yorumlandı. Hükümetin bu noktada gösterdiği tepki yeterli miydi?” sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:
“Doğu Türkistan ve Uygur kardeşlerimizin yaşadıkları bizim için bir insanlık sorunu. Bu konunun ısrarla takipçisi olacağız. Çin Büyükelçiliği, diplomasinin teamüllerine ve nezakete aykırı bir tavır sergiledi. Beni ve Mansur Yavaş’ı tehdit etti. Edebilir. Doğu Türkistan’da insanlığı ayaklar altına alanların, Ankara’da nezaketi çiğnemelerine şaşırmam. Ancak Çin Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırıp, sonra da parmağını oynatmayan iktidarın tavrına şaşırırım. Bakın, o Büyükelçi o tavrıyla, Türkiye’nin başkentinde Türk siyasetine taarruz etti. Bunun bir bedeli olmalıydı. Bakın, İtalya Başbakanı Erdoğan’a hitaben kabul edilemez sözler ettiğinde biz; “İç siyasette kavgamızı veririz. Ancak Cumhurbaşkanlığı makamı bir dış saldırıya uğradığında duracağımız yeri biliriz” dedik. Biz, İtalya Başbakanı’nın nezaketsizliğine karşı durmamız gereken yerde durduk. Ancak Sayın Erdoğan, Çin’den gelen taarruzda, kayıplara karıştı.”
Akşener, ‘İYİ Parti’nin çalışma gayretinin’ görüldüğünü de ifade etti ve ekledi:
“Saha çalışmalarımız parti propagandasını ya da siyasi nabzı ölçmeyi hedeflemiyor. Ben vatandaşın ayağına gidiyorum ve sorunlarını dinliyorum. Amacımız bu zor günlerde, onlara söz imkânı verip, dertlerini, sorunlarını iktidarın duymasına aracı olmak. Bunu Meclis’te, Milletin Kürsüsü’nde vatandaşlarımızı konuşturarak da yapıyoruz. O yüzden siyasi bir ölçüm için gezmiyorum. Ancak şunu da görüyoruz, daha önce de defalarca gittiğimiz yerlerde, partimize olan ilgi eskiye nazaran oldukça arttı. Bakın size bir şey söyleyeyim mi; milletimizin feraseti yüksektir. Siyaseti kim, ne amaçla yapıyor, anlar. Milletimiz gayretimizi görüyor, projelerimiz milletimize ulaşmaya başladı, sorumlu ve çözüm odaklı bir siyasetimiz var. Dolayısıyla, milletimiz bunu görüyor. Son kongremizde kullandığımız “Millet bizi çağırıyor” sloganı, üretilmiş bir slogan değildi. Vatandaşlarımızla buluştuğumuzda ortaya çıkan bir gerçekti. Milletimize şunu müjdeleyebilirim ki İYİ Parti iktidarına hazır olsunlar. Bu kadar ağır bir yükün, kısa zamanda ortadan kalkacağı, huzurlu bir Türkiye’ye hazır olsunlar.”
İYi Parti lideri, işsizlik rakamlarının arttığına da dikkat çekti ve “Vatandaşımızla sohbet ederken çok önemli bir gerçeği gördüm. Türkiye’de aile içi dayanışmanın seyri değişti. İşsizlik çok arttı. İş bulan da kazancının hesabını yapamıyor, sadece şükrediyor. Ve ne oldu biliyor musunuz? Sömürü sınır tanımadı, “en düşük” olarak algılanması gereken asgari ücret, ortalama ücret oldu. Bekâr ya da evli gençlerimizin çok büyük bir bölümü, anne ve babalarının emekli maaşlarından destek görüyor. Çocukların okul parasını büyükanneler, dedeler ödüyor. Ya da başka şekillerde evlatlarının ekonomisine destek oluyorlar. Bu o kadar yaygınlaştı ki. Bu ne demek biliyor musunuz? AK Parti’nin ve Erdoğan’ın övündüğü “Yeni Türkiye” karnını, beğenmedikleri eski Türkiye’nin birikimleri doyuruyor. Erdoğan’ın yeni Türkiyesi’nde gençlerimiz çarkı eski Türkiye’nin büyüklerine verdiği hakların desteğiyle döndürüyor. Bu sıradan bir tespit değil. Bu, acıtan bir gerçeğimiz. Bu, AK Parti iktidarlarının bir gerçeği. O yüzden yönetemiyorlar. Her planları, kendi ikballeri ve ülkeyi yağmalattıkları kodamanların menfaatleri üzerine bina ediliyor. Bu sebeple de “kesin bilgidir, yayalım”, bu iktidar miadını doldurdu” dedi.
Meral Akşener’in Kovid-19 pandemisi yönetimine karşı da eleştirileri vardı. Akşener şunları ifade etti:
“Yönetemeyen iktidarların genel hastalığı budur. Planlı hareket edemezler. Uzun vadeli düşünemezler. Günü kurtarmanın hesabını yaparlar. Aşı konusunda verdikleri taahhütler yalan oldu. Esnafın kepengini indirip, yaş almışlarımızı, çocuklarımızı eve kapatırken, lebaleb kongrelerle sorumsuzluğun dik alasını yaptılar. Aylardır tarımla ilgili, üreticimizin perişanlığıyla ilgili uyarılarda bulunduk, kulak asmadılar. İş şova gelince de en önde koşanlar onlar. İşin özeti şu: Hayaller Ay’a çıkmak, gerçeğimiz önlerine bayrak asılmış patates-soğan kamyonları… İktidarın karnesi budur. Patates-soğan mevzuunda da depolarda çürümek üzere olan ürün miktarı 1.3 milyon ton ama satın alıp törenlerle şehirlere taşıdıkları ürün, 300 bin ton. Hayal kurarak geldiler, her şeyi sattılar, yediler-yedirdiler, şimdi sadece hayal satıyorlar. “Yeni Türkiye” diye pazarladıkları hayal işte bu. Her gün bir uçak dolusu vatandaşımızı kaybediyoruz. On binlerce vaka tespit ediliyor. Bilim, “Tam kapanma şart” diyor, oralı değiller. Doktor da ekonomist de çitçi de öğretmen de sanayici de sadece Erdoğan. Her şeyi o biliyor, her şeye o karar veriyor. Böyle olunca da ortak akıl yok, hatta hiç akıl yok. Bir ülke bu kafayla yönetilemez.”
Akşener, ‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke’ konusunda ise “Bu hamle de muhalefeti korkutma, sindirme amacının bir parçası. Ama en başta söyleyeyim, Sayın Kılıçdaroğlu bizzat çıkıp, “Getirin” demiş, meydan okumuştu. Dolayısıyla, korkutabileceği ya da sindirebileceği biri yok karşısında. Ama vahim olan şu: Türkiye’de sorumluluk makamında olmayan herkes için fezleke hazırlanabiliyor. Ama sadece bütün bu kötü gidişin, kanunsuzlukların, soygunların tek sorumlu hakkında tek bir hukuki hamle yok. Tuz kokmuş ki koca ülkede. Cumhuriyetin tek bir savcısı çıkıp, bir soruşturma başlatmıyor. Muhalefeti sindirmek için her adımı atacaklarını biliyoruz. Doğru değil ama sıradan bir durum. Muhalefet sinmeyecek ama daha vahimi, yargı sinmiş” ifadelerini kullandı.
Akşener son olarak ‘adalet ve fezlekeler’ hakkında da eleştirilerde bulundu:
“Hani bir fıkra var, bilirsiniz. Nüktedan bir Karadenizli kardeşimiz Almanya’daki bir otoyola ters istikâmette girmiş. Bütün sürücüler ne yapacağını şaşırıyor, trafik altüstü oluyor. O sırada radyodan bir anons yapılıp, sürücüler uyarılıyor. Spiker diyor ki: Birisi otoyolda ters yönde ilerliyor, dikkatli olun. Karadenizli vatandaşımızın tepkisi: Ne birisi, hepsi, hepsi… Yani demem o ki Erdoğan’a göre herkes yanlış, sadece kendisi doğru. Türkiye’de herkesin bir kabahati var ama sorumluluk makamında olmasına rağmen, bir tek Sayın Erdoğan ve ortaklarının yok. Fezlekeler ya da adalet konusundaki durumumuz işte tam da bu.”
Pars Lime Sülfür
Kedi ve Köpekler için Antimikrobiyal
Lime Sülfür, her yaştan kedi ve köpeklerdeki parazit,saçkıran
ve uyuz gibi tahriş edilmiş ciltler için kullanılır
Lime Sülfür solüsyonu , uygulama öncesinde su ile seyreltilmelidir
100ml/2lt genel kullanımıdır, ihtiyaç durumuna gore daha seyreltik
uygulanabilir. Koşullar iyileşene kadar 1-2 hafta arayla 4 kez
tekrarlanır.
Uygulama sonrasında evcil hayvanınızın yutmasını önlemek için kuruyana
kadar koruyucu bir tasma uygulayın.Tüyler kuruduktan sonra tasmayı
çıkarabilirsiniz. Durulama gerektirmez
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0216 4426626
0552 3307100-0552 3308100
Tarım Kimyasalları,Yem katkıları Mineralleri,zeolit,sepiyolit,diyatomit,kaolin,sunshield gölge tozu,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars sıvı kükürt,parvet hayvan yara tozu,parspet hayvan bakım ve yara tozu,badimon yara tozu,çinko metal tozu,demir tozu,manganez dioksit,mangan dioksit,mangan tozu,mikronize mangan,hayvan altlığı,hadjin yılan kovucu,pars lime sülfür,bit-pire kovucu,nangrafi,nano tozlar,metal tozları,maden tozları,nano partiküller,dmrsüren,dmrsüren kimya,kimyadeposu.com,çinko sülfat,bakır sülfat,mangan sülfat,magnezyum oksit,magnezyum sülfat,demir sülfat,kalsiyum oksit,kalsiyum hidroksit,potasyum silikat,potasyum hidroksit,hekzatetramin,sodyum lignosülfonat,potasyum lignosülfonat,grafit tozu,mikronize grafit,kimyadeposu.com
Jurnalci.com
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,