
Sağlık Bakanı Fahrettin koca, salgın sürecine ve sağlıkta şiddet olaylarına ilişkin açıklama yaptı. Koca, “Bu kanun teklifi, kasten yaralamada tutuklu yargılanma sonucunu doğuracak. Yine bu kanun teklifi, sağlık hizmetini engelleme suçunu şiddet olayında cezayı artırıcı bir suç haline getirecek” dedi.
Koca’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bugünlerde, toplum olarak hassasiyetlerimizi harekete geçiren bazı olaylardan hareketle, etraflı bir değerlendirme yapmak istediğimi sözlerimin başında belirtmeliyim.
Kıymetli vatandaşlarım,
Devlet, toplumun ortak şuuru, cisimleşmiş iradesidir. Birlik ve bütünlüğün hem sonucu, hem teminatıdır. Devlet vatandaşının ihtiyacını anlamak ve gerektiğinde ona çare elini uzatmakla kendini mesul tutmuştur. Okulu ve hastanesi, güvenlik gücü ve yargısı, idari kurumu, adaleti ve merhametiyle daima bizim yanımızdadır. Devlet, zayıfa karşı şefkat, huzuru bozana karşı hizaya getirici güçtür.
Sn. Cumhurbaşkanımızın sık başvurduğu kelimelerle, bu devlet kerim devlettir. Hz. Ömer, nasıl ta Dicle nehri kenarında kurdun kapacağı koyundan bile kendini adeta sorumlu tutma ahlakına sahip idiyse, bizim kerim devletimiz de insanına değer verme ve hizmetinde olma prensibine sahiptir.
Devlet, işlerini, halkına hizmet için tahsis ettiği yetişmiş insanıyla yürütür. Bu hizmetlerde zaman zaman sorunlar yaşanabilir. Devlet mükemmeli hedeflese de, işleyiş bazen bununla çelişebilir.
Örneğin, pandemi boyunca ertelenen sağlık hizmetleri ihtiyacı, hastanelerimizde giderek ağırlaşan bir yoğunluğa yol açtı. Salgında insanüstü bir kapasiteyle hizmet veren sağlık çalışanları zorlanmaya başladı. Balkonlara çıkarak alkışladığımız insanların şimdi aynı performansı aralıksız sürdürebileceğini düşünmemiz ise bence pek isabetli değil. Geçiş sürecindeyiz.
Pandemi nedeni ile bütün dünyada zorlaşan hayat şartlarından sağlık çalışanlarımızın da fazlasıyla etkilendiğini, ön görülen iyileştirmelerinse henüz hayata geçmediğini bilmeliyiz.
Şu içinde bulunduğumuz dönemde, sağlık çalışanı ve hasta arasında karşılıklı anlayışın, tevazuun, saygının adeta iyileştirici bir güç olduğunu hiç unutmamalıyız. Sağlık hizmeti alırken anlayışlı, yeri geldiğinde sabırlı olmalıyız. Sorunlarla kişisel olarak mücadele etmek yerine, devletin getireceği çözüme güvenmeliyiz. Hastaneler, bu kerim devletin göz bebeği kurumlardır. Kişilerin hataları varsa o hatalarla ne bu kurumları ne de bir meslek grubunu etiketlemekten kaçınmalıyız.
Sağlığı saadeti olan kıymetli vatandaşlarım;
Ve çalışma huzuru için emek verdiğimiz sağlık çalışanları,
Biliyoruz ki; şiddet olayları, hasta-hekim insicamını giderek daha fazla etkilemeye başladı. Şunu hemen söylemek, artan şiddet olaylarından hareketle bu saygın toplumun tamamını yargılamaya kalkanları baştan uyarmak isterim.
Pandeminin inişe geçmesiyle birlikte, pek çok ülkede, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında artış rapor edilmektedir. Ülkemizde günbegün artış gösteren olaylara, genel olarak, suça eğilimli veya daha önce suç işlemiş, bazı örneklerde madde bağımlılığı olan, kendini kuralların ve kamu otoritesinin üzerinde gören bir kişilik yapısına sahip olduğu anlaşılan, ayrıca stres anında davranış kontrolünü kaybetmeye meyyal kişiler yol açıyor.
Doktoruna, hemşiresine fiziki şiddet uygulayan kişilerin birçoğunun, aile içi bireyler başta olmak üzere başka şiddet vakalarının bulunması tesadüf değildir. Şiddet olaylarında ciddi bir bölümü de sözlü şiddet oluşturmaktadır. Bu gruptaki şiddetin kaynağı ise, bizce, hasta veya hasta yakını ile sağlık çalışanı arasındaki yanlış beklentiden kaynaklanan gerilimdir. Beklentilerin makul hale getirilmesi ve gerilimin yönetilmesiyle bu kategorideki sorunu, sağlık çalışanları için atılacak adımların oluşturacağı zeminle aşacağımıza inanıyorum.
Bu devlet bir hukuk devletidir. Sağlıkta şiddet olayları da dâhil hukuka akseden hiçbir sorunda bir taraf peşinen suçlu, diğer taraf peşinen masum ve mağdur değildir. Teşhis hekimin ise hüküm de hâkimindir. Bu sebeple, bilhassa hekim arkadaşlarımızdan, tüm camiamızdan rica ediyorum. Adalete güvenin. Yapılacak yeni yasal düzenlemeler, sizleri şimdiden müsterih etsin. Şiddet suçlarını gündemde tutma, suçluları teşhir etme çabasının olumsuz sonuçları da olduğunu, hatta mesnetsiz karşıtlıklar doğurabildiğini unutmayın. Suçlara karşı yeterli yaptırım olmadığı şeklindeki gündem, sorunlu bazı kişilik yapılarında suça yönelime yol açmaktadır. Devlet erkinin, gerçeğe aykırı şekilde duyarsız gösterilmesi bumerang gibi bize geri dönmektedir. Bu zararlı tutumdan vazgeçelim!
Hasta ile hekim arasındaki o çoğu kere süresi kısa ilişki, özünde nadir bir ilişkidir. Bir taraf anlaşılma ihtiyacı içinde diğer taraf anlamakla görevlidir. Bu, saygıya dayalı, kötü davranışı kabul etmeyecek, hekimin profesyonelliğine dayalı bir ilişkidir. Şiddetin gölgesinin bile bu ilişkiye düşmesine izin vermeyeceğiz. Toplum bizimledir. Fakat şu nokta da önemli: Sağlık profesyonellerinin anlaşılmaya ihtiyacı olduğu gibi, bizlere gelen hastaların da anlaşılmaya ihtiyacı vardır.
Değerli sağlık çalışanları,
Bir hafta önce, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarında Sn. Cumhurbaşkanımız 5 büyük müjde verdi. Bunlardan ilk üçü, uğruna her türlü çabayı göstermeye hazır olduğumuz gelişmelerin vaadiydi. Söz icraatın adımıydı ve akabinde harekete geçildi.
YENİ KANUN TEKLİFİ
Sağlıkta şiddet suçlarının önlenmesi, Malpraktis davalarındaki hata ve haksızlıkların sona erdirilmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören Kanun Teklifi, Meclisimize sunulup, Adalet Komisyonuna sevk edildi.
Bu kanun teklifi, kasten yaralamada tutuklu yargılanma sonucunu doğuracak. Yine bu kanun teklifi, sağlık hizmetini engelleme suçunu şiddet olayında cezayı artırıcı bir suç haline getirecek.
Malpraktis kaynaklı dava açılabilmesi, kurulacak Mesleki Sorumluluk Kurulunun onayı şartına bağlanacak. Teklifin temelini oluşturan hükümler, tarihi bir sonuç doğuruyor: Kasıt olmadığı sürece hekimden tazminat yükü kalkacak. Vatandaşın mağduriyeti varsa bunu devlet karşılayacak.
Camiamız, bu gelişmelerden duyulacak heyecanı maalesef göstermedi. Neden?
Maalesef daha önce de örneğini yaşadığımız olaylar yaşandı. Sorunların çözümü etrafında buluşmak yerine, sorunların güncel örnekleri etrafında toplanıldı. Seyri hukuka bırakılması gereken bir olay, neredeyse bir taraflaşmaya, ayrışmaya yol açtı.
Bize gelecek ve huzur vaat eden gerçek gündemden kopmak hatadır. Öte yandan, suç ve ceza şahsidir. Bir kişinin hatası, ne bir kurumun ne de bir meslek grubunun hatasıdır.
İyiler toplumun büyük çoğunluğunu oluşturur. İnsan özünde iyidir, iyi davranış iyiliği daha da geliştirir.
Aziz vatandaşlarım,
Biz toplum olarak, salgının dehşet saçtığı günlerde sağlık çalışanlarına Sağlık Ordusu adını verdik. Hiçbirimiz, şimdi bunun göz ardı edilmesine izin veremeyiz. Bize yakışan bu doğru tarife halel getirmeyelim. Biri milletini düşmana, biri milletini hastalıklara karşı koruyan iki ordumuz var. Ordu-millet olan bu toplum, bu iki orduyu ayıramaz.
Sözlerimi üç vurguyla bitirmek istiyorum:
-Hasta haklarının korunmasında hassasız.
-Hasta-sağlık çalışanı arasındaki ilişkiyi daha olgun hale getireceğiz.
-Sağlıkta her türlü şiddet olayına, sağlık çalışanlarının açılan davalarda haksız bedeller ödemesine karşı Sn. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde gereken adımları atacağız.
Halkımızın ve sağlık çalışanlarının bilmesini isterim: Cumhurbaşkanımızın hasta haklarına ve çalışanlarının hukukuna verdiği önem, en büyük gücümüzdür.
Halkımıza, sağlık çalışanlarımıza sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.”
Kalsiyum Oksit Nedir?
Kalsiyum oksit, kireç taşının yüksek sıcaklıkta erimesi ve karbondioksitin uzaklaştırılmasıyla elde edilmektedir. Bu şekilde üretilen kalsiyum oksit, güçlü bir aşındırıcı olarak kullanılmaktadır. Alkalik bir katı yapısına sahiptir. Su içinde tepki vererek çözülmektedir. Su içerisinde kalsiyum hidroksit haline dönmektedir. Kalsiyum oksidin erime noktası ise 2.572 santigrat derecedir.
Kalsiyum Oksit Nerelerde Kullanılır?
Kalsiyum oksidin kullanılmakta olduğu çeşitli alanlar bulunmaktadır. Bu alanların başında atık su arıtma ve çimento üretimi gelmektedir. Kalsiyum oksit, tuğla ve taşlar üzerinde yapışma özelliğine sahip olduğu için çimento üretiminde en önemli malzemeler arasında bulunmaktadır. Diğer yandan kalsiyum oksit, mühendislik alanında da kullanılmaktadır. Kimyasal yem stoklarında da kalsiyum okside yer verilmektedir.
EN UYGUN FİYATLARLA DMRSÜREN KİMYA’DA
Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
05523307100-05325466184
Jurnalci.com