
Amerika ve Kanadalı Anagold Madencilik ile Çalık Holding’in ortağı olduğu Erzincan İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde kullanılan siyanürün aynı zamanda buharlaştırılarak atmosfere salındığı ortaya çıktı.
Siyanür havuzundaki sızıntı nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı firmaya 16 milyon 441 bin TL idari para cezası kesildiğini ve suç duyurusu yapıldığını açıklamıştı. Ancak madende altın ayrıştırma işlemi 24 saat aralıksız devam ediyor.
Türkiye’nin önemli tatlı su kaynağı merkezlerinden olan Munzur dağlarının Erzincan kısmında bulunan madende kullanılan siyanürün yeraltı sularına karışıp karışmadığı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmazken görüntülerde siyanürün yeraltı sularına sızmaması için önlem alınmadığı görülüyor.
Öte yandan Fırat Nehri üzerinde kurulan İliç barajına da siyanürlü suların sızma ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor. Madene siyanür taşıyan boru hattında meydana gelen patlama sonrası önceki gün maden sahası dışına çıkan yaklaşık 20 ton siyanürün, boş araziye aktığı tespit edilmişti.
Altın madenindeki kapasite artırımına karşı yıllardır mücadele ederek şirketi mahkemeye veren çevreci Sedat Cezayirlioğlu, atık havuzunda buharlaştırılan zehirli gazları görüntüledi. Çezayirlioğlu, şunları söyledi;
*Bu şirket 197 futbol sahası büyüklüğündeki siyanür ve sülfürik asitli atık havuzunu 600 futbol sahası büyüklüğüne çıkarmak istiyor. Kapasite artışıyla birlikte Türkiye’deki en büyük altın madeni olan projenin bedeli ise 1 milyon 162 bin 800 TL.
*ÇED sınırları bin 747 hektardan oluşan madenin 13 yılda faaliyet alanı 2 buçuk kat arttı. Madeni işleten şirket toplamda yaklaşık 2 bin 447 futbol sahası büyüklüğü alanda çalışma yapacak.
*Maden sahasının 783,72 hektarı orman, 95,93 hektarı ise mera alanını kapsıyor. Maden sahasının Çöpler ve Sabırlı köylerine uzaklığı ise sadece 250 metre” dedi. Madenin kapasite artırmasıyla birlikte Tunceli sınırına ve İliç’i aşarak Kemaliye ilçesine kadar genişleyeceği de belirtiliyor.
Zehirli gaz salan şirketin, sülfürik asit kullanımını yıllık 9 bin tondan 122 bin tona çıkardığını da ileri süren Cezayirlioğlu, “Siyanür kullanımı ise yıllık 11 bin ton olacak. Madende ayrıca 16 çeşit çok tehlikeli kimyasal daha kullanılıyor. Halk arasında kezzap olarak bilinen nitrik asit ise bir yıl içinde bin 50 kilogram kullanılacak. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre şirket, 10 adet buharlaştırıcı (evaportörler) inşa edecek. Bu buharlaştırıcılar ile birlikte zehir havuzunda biriken kimyasallar buharlaştırılarak atmosfere salınıyor. Dünyada ikinci bir örneği yok, burası kaçak nükleer tesisten daha tehlikeli” dedi.
Bin 746,52 hektar alanı kaplayan Çöpler Altın Madeni Kompleksi, Ekim 2021’de onaylanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni aldı.
Türk Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB), ÇED olumlu kararının iptali için dava açmıştı. 13 Nisan’da keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı ancak bu rapor henüz açıklanmadı.
TMMOB adına keşfe katılan İliç Altın Madeni Komisyonu üyesi Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, madenin bölgede büyük bir ekolojik yıkıma sebep olduğunu söyledi.
Madenin bölgenin topografyasını değiştirdiğini anlatan Küçük, “Fırat nehrinin başlangıcı olan Karasu’nun başında siyanür ve birçok kimyasal kullanıldı. Bölge uzun yıllar boyunca kirletildi. Buradaki yıkımın madencilik faaliyeti olmadığını, bunların büyük bir kimyasal işletme olduğunu bildiğimiz için itiraz ediyoruz. İliç gözden uzak kalmış, uzun süredir kimsenin de müdahale etmediği, zaman zaman şahısların dava açtığı ama bütün o davaların reddedildiği bir yer. Buraya kimse sahip çıkmadığı için bir maden kasabası oluşturulmuş” diye konuştu.
Türk Tabipler Birliği ise 25 Mayıs 2021 tarihinde konuya ilişkin paylaştığı görüşte, “Siyanürlü madencilik faaliyetinin dört ana aşamadan oluşur. Bu aşamalar; arama, sıyırma ve patlatma, öğütme ve siyanürleme, atıkların depolanması. Madenciliğin tüm bu aşamaları doğa ve insan sağlığı için farklı tehditler içerir. Biyolojik çeşitlilik, tatlı su varlığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede toksik bir kimyasal olan ‘siyanürlü linçleme kesinlikle yasaklanmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Türk Toraks Derneği tarafından bildirilen görüşte ise tesiste kullanılacak maddelerin hemen hepsinin insan sağlığı ve ekolojik yaşam açısından riskli olduğunun altı çizildi.
Türk Toraks Derneği tarafından verilen görüşte “Bölgenin Fırat Nehri’ne yakınlığı göz önüne alındığında olası bir sızıntı, yıkım riskinin yol açabileceği çevresel bir felaketin ne boyutlara ulaşacağını öngörmek mümkün değildir” ifadeleri kullanılmıştı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya-Metalurji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman’ın ÇED raporuna ilişkin değerlendirmesinde esas çevresel riskin siyanür tarafından mobilize edilen ağır metallerden kaynaklandığını vurguladı.
Prof. Dr. Duman, özellikle Arsen (AS) bileşiğinin sulu fazda bulundu ve tehlikeli bir zehir olduğunu belirterek “Fare zehri olarak da bilinen Arsen’in akut etkisi, aşırı miktarda alındığında öldürücü olmasıdır. Kronik etkileri ise şöyledir: cilt kanseri, duyu bozukluğu, refleks kaybı ve depresyon, kansızlık, kalp yetmezliği, kan kanseri, lenf sistemi kanser, karaciğer tümörü, doğuştan sakatlıklar, gelişmesini tamamlamadan doğan bebekler, akciğer kanseri, böbrek yetmezliği ve akıl hastalıkları” görüşünü belirtti.
POTASYUM KLORAT NEDİR?
Potasyumklorat, beyaz renkli kristalimsi bir katıdır.
Potasyumklorat, yaygın olarak potasyum klorür ve sodyum klorattan elde edilir. Sodyum klorata stokiyometrik oranlarda katı KCI eklenir. Bu karışım daha sonra bir kristalleştiriciye transfer edilir ve potasyum klorat bulamacı olur.Ana sıvı hücrelere geri dönüştürülür, burada tuz klorata dönüştürülür ve işlem tekrarlanır. Katı KCl için kalite gereksinimleri yüksektir, çünkü çözeltiye eklendikten sonar sonra hiçbir saflaştırma mümkün olmamaktadır.
Yanıcı maddelerle beraber çok daha yanıcı bir karışım oluşturur. Yanıcı malzeme çok ince bir şekilde bölünürse karışım patlayıcı da olabilir. Bu karışım sürtünme ile tutuşabilir. Kuvvetli sülfürik asit ile teması yangınlara yada patlamaya neden olabilir.
Potasyumklorat, sulu çözelti renksiz bir sıvı olarak ortaya çıkar. Sudan daha yoğundur.
Amonyum tuzları ile karıştırıldığında kendiliğinden ayrışabilir ve tutuşabilir. Uzun süre ısıya veya ateşe maruz kaldığında patlayabilir.
Kibrit, kağıt, patlayıcı ve daha birçok kullanımda kullanılır.Cilde teması, gözleri ve mukoza zarlarını tahriş edebilir. Yutulması halinde zehirli olabilir. Başka kimyasalların sentezi için öncü madde olarak kullanılır. Teması halinde organik maddeleri tutuşturur.
Potasyumklorat, oksitleyici bir ajan, patlayıcılarda, kibritlerde, oksijen kaynağı olarak , tekstil baskısı, piroteknik, dezenfektanlarda ve ağartma malzemelerinde kullanılır.
Veteriner tıbbında, potasyum klorat oksitleyici bir ajan, antiseptik ve büzücü olarak kullanılır.
Potasyumkloratın bir çok farklı alanda daha kullanımı mevcuttur. Bunlara örnek olarak: flaş tozunda kullanılan bir yükseltgeyici maddedir. Diş macunu üretiminde, herbisit olarak, alkaloidler ve fenoller için de bir reaktif olarak kullanılır.
Potasyumklorat ayrıca kesilmiş domuz ve domuz ürünlerinde Yersinia enterocolitica isimli bakterinin oluşumunun belirlenmesinde de kullanılabilir.,
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
0216 4421200-05523307100-05325466184
www.kimyadeposu.com,www.nanomikron.com, www.claypacks.com, www.nanotozlar.com,www.netyerim.net,www.metaltoz.com
jurnalci.com