
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre tüm dünyada viral hepatit olan 354 milyon insandan yaklaşık 300 milyonunun Hepatit B veya Hepatit C ile enfekte olduğunun farkında olmadığını bildirdi.
Dernekten yapılan açıklamada, hepatitin çeşitli bulaşıcı virüslerin ve ajanların neden olduğu bir karaciğer iltihabı olduğu belirtildi.
Viral hepatite yol açan 5 ana virüsün hepsinin karaciğer hastalığına sebep olduğu, bulaşma yolları, hastalığın şiddeti, coğrafi dağılım ve korunma yollarının farklılık gösterdiği kaydedilen açıklamada dünyada her yıl yaklaşık 1 milyondan fazla kişinin viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdiği vurgulandı.
‘300 MİLYON İNSAN ENFEKTE OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL’
Açıklamada görüşlerine yer verilen KLİMİK Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Demirtürk, Hepatit B ve C’nin kronik hastalığa yol açan ve dünya çapında tahminen 354 milyon insanı enfekte eden en önemli iki etken olduğu belirtildi.
Demirtürk, Türkiye’de kronik hepatit B ve C enfeksiyonlarının karaciğer nakillerinin en sık nedenini oluşturduğunu kaydederek, “Günümüz koşullarında, Hepatit B için etkin bir aşının varlığı, kronik Hepatit C enfeksiyonu için ise tam kür sağlayan etkin bir tedavinin varlığı bu hastalıkların kontrol altına alınabilmesi konusunda elimizi güçlendiren iki önemli silah. Ancak ne yazık ki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre tüm dünyada viral hepatiti olan 354 milyon insandan neredeyse 300 milyonu Hepatit B veya Hepatit C ile enfekte olduğunun farkında değil. Yine her gün Hepatit B veya Hepatit C ile enfekte yaklaşık 3 bin kişi enfeksiyon veya komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3,5 milyon Hepatit B hastası, 750 bin Hepatit C hastası olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
‘TAKİP ALTINA ALINMASI ÇOK ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Neşe Demirtürk, viral hepatitlere dikkati çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla 28 Temmuz’un “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlendiğini aktardı.
Risk gruplarından başlayarak toplumun her kesimine testlerin yapılmasının enfekte bireylerin bulunması ve takip altına alınması için çok önemli olduğunun altını çizen Demirtürk, Türkiye’de 2016 yılında geri ödeme kapsamına alınan direkt etkili antiviral ilaçların kronik Hepatit C tedavisinde kullanıma girmesinin viral infeksiyonların tedavisinde bir ‘devrim’ olduğunu belirtti.
Demirtürk, bu ilaçlarla ortalama 8 haftalık ağızdan tedavi ile hastaların Hepatit C’den tamamen kurtulabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Üstelik önemli bir yan etkisi olmayan ve kullanımı da son derece kolay olan ilaçlar bunlar. Ülkemizde 2016 yılından bu yana yüzlerce kronik Hepatit C hastasında, bu tedavilerle tam kür sağlandı. Hem kendileri hastalığın olumsuz sonuçlarından kurtuldular hem de bulaştırıcılıkları ortadan kalktı. Kronik Hepatit C hastalarının saptanabilmesi bu nedenle çok önemli, risk gruplarındaki taramalarla hastalar bulunup tedavi edilebilirlerse kanser ve siroz olmaktan kolayca kurtulabiliyorlar. Viral hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşabilmek için ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl, 2018-2023 yılları arasını hedefleyen ‘Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı’ yayınladı. Bu program çerçevesinde, toplumun viral hepatitlerin bulaş yolları ve korunma konularında bilgilendirilmesi, yüksek riskli grupların tanımlanması ve bu kişilerde viral hepatit taramalarının gerçekleştirilmesi, ülkemizdeki gerçek hasta sayısının belirlenmesi için sürveyansın etkin şekilde yapılması, hastaların tespiti sonrası tedavi için doğru yönlendirilmelerinin sağlanması amaçlanmakta. Tüm bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için konu ile ilgili tüm sağlık birimlerinin koordine çalışması büyük önem taşıyor.”
Koronavirüsle ilişkili hastalıkların tüm dünyayı etkilemeye devam ettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Demirtürk, “Bu süreçte diğer kronik hastalıklar gibi kronik viral hepatitler de varlığını sürdürüyor. Sadece pandemi odaklı yaşamaya başladığımızda tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların ihmal edilme olasılığı doğuyor. Unutmayalım, ilerleyen kronik viral hepatitler karaciğer kanserine yol açarak önemli bir ölüm nedeni olabilir” değerlendirmesini yaptı.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN AŞI MESAJI
“28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” nedeniyle Sağlık Bakanlığınca da aşı dışında hepatitlerden korunmanın en etkili yolunun bulaş yoluna ilişkin koruma önlemlerinin alınması olduğu bildirildi.
‘HEPATİT B’DEN KORUNMANIN EN ETKİLİ YOLU AŞILAMA’
Açıklamada, hepatit A’nın Türkiye’de hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, sosyoekonomik koşullarla ilgili diğer göstergelerin iyileşmesi ve 2012 sonu itibarıyla başlayan hepatit A aşı uygulamaları sonucunda hastalığın görülme sıklığının 2019’da 100 binde 0,30’a, 2021’de 100 binde 0,20’ye düştüğüne işaret edildi.
Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolunun aşılanma olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Ülkemizde hepatit B aşısı, 1998 yılı itibarıyla rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları ve risk grubu aşılamaları uygulamaya alınmıştır. Bağışıklama hizmetleri, Bakanlığımız tarafından yürütülen en önemli ve etkili koruyucu sağlık hizmetlerinden birisi olup, Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında, hepatit B aşılamaları yüksek öncelikli stratejilerimizdendir. Hepatit B aşısı 2021 yılı 3. doz kapsayıcılığı yüzde 95,54 olarak gerçekleşmiştir.”
Hepatit C virüsüne karşı aşının henüz bulunmadığı, ancak kullanılmaya başlanan yeni ilaçlarla tedavide yüzde 95’in üzerinde iyileşme sağlandığı belirtilen açıklamada, hepatit D virüsünün Hepatit B Virüs (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açtığı, HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapmadığı fakat hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebileceği vurgulandı.
Spesifik bir tedavisi ve aşısı olmayan hepatit E’nin ise fekal-oral (dışkı ile temas) yolu ile bulaştığı, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunduğu ve akut enfeksiyona yol açtığı anlatılan açıklamada, gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığının daha ciddi seyrettiğine işaret edildi.
Açıklamada, “Aşı dışında hepatitlerden korunmanın en etkili yolu, bulaş yoluna ilişkin koruma önlemlerinin alınmasıdır” ifadesi kullanıldı.
AA
FERRO ALAŞIM TOZLARI VE KULLANIM ALANLARI
–Ferro Molibden Tozu: Otomobiller, ağır kamyonlar, köprüler ve üst geçitler, inşaat vinçleri, büyük miktarda gerilime dayanım gereken veya iyi bir mukavemete ihtiyaç duyulan diğer tüm yapılarda kullanılan çelik üretimi için kullanılır.
–Ferro Wolfram Tozu: Ferro Tungsten esas olarak herhangi bir alaşımın erime noktasını arttırmak için kullanılır ve bu nedenle Havacılık, Döküm ve Kaynak Elektrot gibi çeşitli uygulamalar için uygundur. Elektrotlar içinde, Ferro Tungsten esas olarak Sert Dolgu Elektörleri ve hatta Sert Dolgu Borulu Elektrotların üretimi için kullanılır.
-Ferro SilisyumTozu: Ferrosilisyum, çelik ürün kalitesini geliştirmek için sıvı metalde oksijeni gidermek amacıyla alaşım elementi olarak kullanılır. Silisyum temel olarak mukavemet ve aşınma direnci, esneklik (yay çelikleri), korozyon direnci (ısıya dayanıklı çelikler) ve düşük elektriksel iletkenlik ve mıknatıssal büzülme (elektriksel çelikler) özelliklerini arttırır. Düşük Al içerikli Standart FeSi, Yüksek Saflıktaki FeSi ve düşük karbonlu FeSi ürünleri, transformatör/motor, rulman, darbe emici, araç lastiklerinde çelik kord bezi ve paslanmaz çelik imalatında kullanılan özel kalitede çeliklerin üretiminde kullanılmaktadır.
–Ferro Krom LCTozu: Düşük Karbonlu Ferro Krom, Karbon yüzdesini Karbon seviyelerini etkilemeksizin ayarlanması gereken çelik içine eklenir. Düşük Karbonlu Ferro Krom Toz, Kaynak Elektrotları ve Çubuk Elektrotları gibi seveal uygulamalarda kullanılır.
–Ferro TitanyumTozu: Ferro Titanyum, Kükürt, Karbon, Oksijen ve Azot ile son derece reaktif olduğu için Çelik Üretiminde Temizlik Maddesi olarak kullanılır. Ayrıca deoksidasyon, kükürt giderme ve denitrifikasyon için kullanılır. Ferro Titanyum, Kaynak Elektrotları ve Yangın İşleri uygulamalarında da kullanılır.
–Ferro VanadiumTozu: Ferro Vanadyum, alkalilere ve ayrıca sülfürik ve hidroklorik asitlere karşı stabilite sağlar. Ferro Vanadyum, Çeliğe Karşı Korozyonun Önlenmesine de Yardımcı Olur. Aynı zamanda Çelik, Döküm ve Kaynak malzemelerinin Çekme Dayanımının arttırılmasına da yardımcı olur.
DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ 0216 4421200-05523307100-05325466184www.kimyadeposu.com,www.nanomikron.com, www.claypacks.com, www.nanotozlar.com,www.netyerim.net,www.metaltoz.com
Jurnalci.com