GüncelGündem

Kılıçdaroğlu: Saray’ın bir kısmı israf müzesi olacak

Paylaş:

Bir süredir yaptığı açıklamalarla gündemi belirliyor. ‘Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı kim olacak?‘ sorusunun altında ilk sırada onun adı yer alıyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla buluştuk.

Tweet atıyorsunuz, ‘sabredin’ diyorsunuz, bazen ‘sınava girme’ diyorsunuz.

Yanlışa imza atmayın diyorum…

Ne için sabredeceğiz? Bugün burada biraz daha somut bir fotoğrafı konuşmak istiyorum.

Toplumun tahammül sınırları çok zorlandı. Devlet memurundan işçisine, çiftçisinden sanayicisine herkes şöyle veya böyle biraz çekinerek şikayet ediyor. İktidar da sürekli olarak bu kişileri tahrik etmek için sinir uçlarına dokunuyor. İstiyor ki bir kavga çıksın, bir gerilim olsun. O gerilim doğal olarak insanları başka bir yere yöneltiyor ve insanların sağlıklı karar almalarını engelliyor. İktidar da bunun farkında. Sosyolojik bir gerçek bu aynı zamanda. O nedenle biz toplumun biraz sabretmesini istiyoruz. Biz toplumu kutuplaştırmadan ve her görüşten insanı düşünerek sandığa gidebileceği, vicdanının sesini dinleyebileceği bir ortamı yaratmak istiyoruz. Evet, “sabredin” diyorum. Ben sizden özel olarak “Gelin CHP’ye oy verin” gibi bir talepte bulunmuyorum, ama sizden şunu istiyorum: Sandığa gidin, vicdanınızın sesini dinleyin, doğru partiyi bulacaksanız. Arzumuz güzel bir gelecek inşa etmek ve herkesin düşüncesini ifade edebileceği ortamı yaratmak.

“Provokasyona gelmeyin” diyorsunuz. Bunun karşısında, “Peki biz demokratik haklarımızı kullanamayacak mıyız, yanlışı haykıramayacak mıyız” diye eleştirenler var sizi…

Elbette haksızlığa uğradığı zaman “Haksızlığa uğradım” diye söyleyecek. Şenyaşar ailesi adliyenin önünde adalet istiyorum diye beklerken onu ziyarete giden bendim. Toplumsal çatışmaya ortam hazırlanmaması gerektiğini söylüyorum. İktidar bu çatışmayı istiyor, tahrik ediyor. En son öğretmenlerin gayet masum talepleri karşısında bir polis çıkıp bir öğretmeni yerde sürükledi ve “Bunu alın” dedi. Ben o polise işaret ettim, bütün polislere değil, çünkü toplumu tahrik eden o kişi. Dolayısıyla bu tip olaylar karşısında hepimizin dikkatli olması lazım.

Yaşadığımız birçok sorun var ve siz bunları dile getiriyorsunuz. Liyakat yoksunluğu, yolsuzluk, yoksulluk, rüşvet vs. Nasıl çözeceksiniz?

Üstesinden gelmemiz gereken birden fazla alan var. Türkiye’nin sosyolojik olarak da, psikolojik olarak da, ekonomik olarak da, yönetimsel olarak da rahatlaması için bazı kararları kolektif ve eşzamanlı almak zorundasınız. Örneğin; bir taraftan ‘Hasar Tespit Komisyonu’ kuralım darken, öbür taraftan Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla ilgili karar almak zorundasınız. Hemen ardından BDDK’yla ilgili… Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplamalıyız hemen. Üniversiteler vasatlaştı, onlarla ilgili süratla karar almak zorundasınız. Çiftçinin beklentisi farklı, sanayicinin beklentisi farklı, esnafınki, üniversite öğrencisininki farklı. Biz her kesimi rahatlatacağız, “Özgürlük geldi, demokrasi geldi” dedirteceğiz.

Altı lider her şeye birlikte mi karar vereceksiniz? Bu uzun yıllar şikâyet edilen yavaş bürokrasi gibi bir sıkıntıya yol açmaz mı?

Altı lider önce Türkiye’nin temel sorunları konusunda bir ortak payda oluşturmamız, bunu yazılı hale getirmemiz, bunun altına imza atmamız lazım. Bunun ayrıntılarının genel başkan yardımcıları tarafından kamuoyuyla paylaşılması lazım. O kadar dikkatli adım atıyoruz ki… Biz gerçekten ülkenin var olan sorunlarını parti ayrımı yapmadan çözmek istiyoruz.

Tek bir partiymiş gibi mi?

Elbette, demokrasi konusunda, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda mesela, tek bir parti gibi hareket ediyoruz.

Ne zaman ayrı partiler olarak hareket edeceksiniz?

Türkiye yeniden inşa edilir, demokrasi, medya özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gelir, kuvvetler ayrılığı oturur, o zaman her parti kendi olarak hareket eder, ama önce Türkiye’nin düzlüğe çıkması lazım. Yaşadığımız olaylar, derin sorunlar bize şunu gösteriyor: Sorun bir parti sorunu olmayı çoktan aştı, sorun artık bir Türkiye sorunudur. Ortaklaşa almamız gereken temel kararlar var.

Türkiye’de yıllardır siyaset herkesin kendi adamını bir yere yerleştirdiği bir alan. Bir partilik değil, altı partilik bir iktidar söz konusu olduğunda, “Benim adamım oraya gelsin, senin adamın şuraya gelsin” gibi sorunların önüne nasıl geçeceksiniz?

Bu konuda da konuştuk. Devlette liyakat konusunda anlaştık. Hatta şu söylendi: Merkez Bankası başkanlığına içeride ve dışarıda saygınlığı olan, merkez bankası kültürü olan birini atayacağız. Böyle biri değil de, “Bizim bir partilimizi atayalım” dediğiniz andan itibaren kamuoyunda samimi olmadığımız kabul edilir. Kendi aramızda da görüşüldü… Kurumların başına liyakatli isimler getireceğiz. Bürokrasiye ne kadar nitelikli insanları atarsak, bizim yükümüz o kadar azalmış olacak. Onlar zaten hukukun gereğini yapacak. Onların başarısı bir anlamda bizim başarımız olacaktır. Özel sektörün yaşadıkları sorunları çözecek Ekonomik ve Sosyal Konseyi çalıştıracağız.

Masada isim konuşuyor musunuz? Örneğin Merkez Bankası başkanı adayları şunlar diye…

Bu aşamada hayır.

Yarın erken seçim olsa…

İsimler kısa süre içinde belirlenir, çünkü üç aşağı beş yukarı Türkiye’de Merkez Bankası başkanlığı yapacak kişiler bellidir. Biz altı lider olarak topluma hayal kırıklığı yaşatmayacağız.

Kararları oybirliğiyle mi oyçokluğuyla mı alacaksınız?

O konuda konuşulmadı ama makul insanlarız. Biz bugüne kadar birçok başlıkta anlaştığımıza göre ufak sorunlar çıkarsa da çözeriz. Altılı masada liderler bir araya gelip, sonra arkadan medyanın önüne çıkıp her biri ayrı telden konuşmadı… Beraber oturduk, sorunları tartıştık, metinleri hazırladık, kamuoyuyla paylaştık. Aslında siyasette yeni bir evreye girdik. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında arzu ettiğim, çok istediğim evreye giriyor Türkiye. Çatışma değil uzlaşmanın öncelendiği bir Türkiye.

Millet İttifakı fikri kafanızda ilk nerede oluştu, hatırlıyor musunuz?

2017’de rahmetli Erbakan’ın ölüm yıldönümü töreninde. Saadet Partisi’nin bir töreni vardı. O törene gidip katıldım. İYİ Parti’nin kurulmasının ardından demokrasi kültürüne tamamen aykırı olarak parlamentoya girmemesi için yapılanlar karşısında demokrasi neyi gerektiriyorsa öyle davrandım. Bunlar bizi bir araya ve bir noktaya getirdi, daha yakın ve samimi olduğumuzda “Evet demokrasi hepimiz için gerekli, ortak payda üzerine siyaseti inşa edebilmeliyiz” diye düşündük. Türkiye ortak paydasını kaybetti.

Yani ilk olarak Erbakan’ın ölüm yıldönümünde aklınıza düştü.

Evet.

Sizi o toplantıda ne tetikledi?

Siyasete girdikten sonra şunu gördüm. Ak Parti söylemleriyle toplumu aldatıyordu. Bu aldatmayı biz yeterince geniş kitlelere duyuramıyorduk. Çünkü güçlü bir toplumsal destek vardı arkasında. Medyası, AB ile yaptığı sözleşmeler, arkasından bunların hiçbirinin gerçek olmadığı, amacın var olan demokratik sistemi değiştirerek farklı bir evrenin içine Türkiye’nin sokulması, tek adam sistemine girilmesi bunların farkındaydık.

İktidara hazır mısınız?

Kesinlikle hazırız.

İktidarın ‘kazanımlarımızı kaybetmeyelim’ diye bir cümlesi var. Muhafazakâr seçmene din üzerinden fazlaca mesaj vermeye başladı iktidar…

‘Kazanımlarımızı kaybetmeyelim’den ne anlıyoruz, bir kere bunu düşünelim. Eğer “Aile boyu büyük paralar elde ettik, milyar dolarlar kazandık, bunu kaybetmeyelim” diyorlarsa bu kazanımlara karşıyız. Alın terinin değerini teslim edeceğiz. Eğer bundan bahsediyorlarsa kazanımlarını kaybedecekler. İnsanların giyimi, kuşamı, yaşam tarzı, kimliği dolayısıyla bazı haklar elde ettiler ve kaybetmeyelim diyorlarsa biz zaten kimsenin bu bağlamda haklarını kaybetmesini istemiyoruz, yeniden eskiye dönelim, kamplaşmayı yok etmek için bir araya geldik biz. Altılı masanın felsefesi kazanımları daraltmak değil, genişletmek. Din ve vicdan özgürlüğü olduğunda, inancına müdahale etmediğinizde sorun yok. Bütün belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim. İnsanlar nerede ibadet etmek istiyorsa, kilise, havra, cemevi, camii, buraları tertemiz yapın, gitsinler insanlar ibadetlerini yapsınlar. Biz olaya böyle baktığımız için karşı taraf tahammül edemiyor zaten.

Erdoğan’ın haberi var, tek sorumlu o!

Yurt dışından size misafir geldim diyelim ve şöyle sordum. Ne oluyor ülkenizde?

“Bu ülkede devlet soyuluyor” derdim. Rejimin adını tanımlamak gerekirse talan rejimi. En tepeden en aşağı herkes devleti soyuyor… Çok varlıklılar milyon dolarlarını yurt dışına götürüyor. Vakıflar aracılığıyla ABD’ye para götürüyorlar. Sistem o kadar çürümüş ki, gerçekten lağım patladı derken bütün borular patladı aslında. Büyük bir kirlenme yaşanıyor. SPK, Türkiye’nin saygın kurumlarından birisi. Bu kurum nasıl bu hale geldi. Borsa vurguncuların karargâhı haline geldi. Soygunun boyutlarını gördük… Bunların yüzde 99’undan Erdoğan’ın haberi var, tek sorumlu o. Birilerini istifa ettirerek kendisini kurtarmaya çalışıyor. Her şeyden senin haberin var kardeşim, İstanbul’daki kupon araziden önce benim haberim olsun diyorsan, daha büyük vurgunlardan haberdar olmaman mümkün değil. Bütün bu vurgunların üstünü kapatacak bir medya yarattılar üstüne…

Bunlar gazeteci falan değil!

İktidara yakın medyayı izlediğinizde ne düşünüyorsunuz?

Peki mütedeyyin kesim bunun farkında mı?

Gerçekten dindar insanlar bunu görüyor. Çok sayıda ilahiyatçıyla konuştum, çok sayıda dindar insanla konuştum. Çok rahatsızlar.

Size inanıyorlar mı?

Samimiyetimize inanıyorlar. Gidişatı düzelteceğimize de inanıyorlar.

FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkaracağız, panikleri ondan!

Erdoğan, KHK’lılarla ilgili yaptığınız açıklamanın ardından, “Böyle bir yetkin yok, bu milleti aldatmaktır” dedi.

Erdoğan ne dediğini bilmiyor. Bizim söylediğimiz KHK ile görevine son verilen barış akademisyenlerini görevine iade edeceğiz. İkincisi; herhangi bir nedenle KHK ile görevine son verilip, savcılığın takipsizlik verdiği kişileri göreve iade edeceğiz. Üçüncüsü yargılanmış, beraat etmiş, göreve iade edeceğiz.

FETÖ’cüleri iade etmeyeceksiniz yani…

İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmak olacak. Onların paniği oradan. FETÖ’cüler kim, hangi ödünler verildi, devlet bu hale nasıl getirildi, hepsini ortaya çıkaracağım.

KHK’lıların yerine başkaları geldi. Onları iade edince hali hazırdakiler ne olacak?

Hakları korunacak. Zaten çok sayıda akademisyene ihtiyacımız var.

Sarayın bir kısmı israf müzesi olacak

Diyelim Cumhurbaşkanı oldunuz, sarayda mı kalacaksınız?

Hayır, Çankaya’da kalacağım.

Saray ne olacak?

Bir eğitim kurumuna verebiliriz. Bir kısmını ‘İsraf Müzesi’ yapabiliriz.

Ne sergileyeceksiniz orada?

O kadar büyük israf var ki, hepsinin belgesi sergilenecek. Devleti yönetenin israftan kaçınması lazım. Bir de kendilerine dindar diyorlar.

Sizin hayatınızda hiç israf yok mu?

Hayır, yok.

İtibardan tasarruf olmaz diyorlar ama…

İsraf yapan kişinin itibarı olmaz.

Bu kadar zenginleşme isteğinin altında nasıl bir motivasyon olabilir?

Doğrusu ben de merak ediyorum ama psikologların işi olmalı.

Bayraktarları damat olmadan önce ziyaret ettim

Teknofest’e gittiniz. Selçuk Bayraktar, “Elbette Kılıçdaroğlu’nun kendisinin gelmesi, desteklemesi bizi mutlu eder. Ama kafamızda soru işareti var. Sistematik şekilde CHP’li bazı vekillerin iftirasına uğruyoruz. Bunlara sessiz kalınıyor” dedi.

Devletin araştırma, geliştirme faaliyeti olan bütün kurumları orada, Teknofest’te. Bu kurumlar bir kişiye ait değil. Öğrenciler çalışmalar yapmışlar. Bunları benim de gezip, görme hakkım var. Devlete ait orası, kişiye değil.

Yani ben oraya Bayraktar’ı ziyarete gitmedim diyorsunuz…

Davet mi etmişlerdi sizi?

*Saray’da köstebeğiniz var diyorlar, kim o?

Erdoğan!

*İktidara geldiğinizde ekonomideki düzelmeyi ne kadar zamanda hissedeceğiz?

Altı ay içinde toplum rahat nefes alacak.

*Ekonomik olarak enkaz devralındığında kemer sıkmak hep yoksula kalır, yine mi yoksullar kemer sıkacak?

Asla…

*Kim sıkacak?

Bu sefer beşli çete. O giden milyonları da geri getireceğiz.

*İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun Mansur Yavaş’ın sahada ilgi görmesiyle ilgili sözleri masada sıkıntı yarattı mı?

Hayır, neden yaratsın? İnsanlar düşüncelerini söylemekte özgürdür.

*Bahçeli, iptal edilen festivallerle ilgili konuştu, sizin tahrik ve tacizlerinizi tehlikeli bulduğunu söyledi.

Festivalleri yasaklamak gençlikten korkmak anlamına gelir, korkmasınlar…

*Soylu da size Twitterdan “üzücü bir haberim var, HDPKK’lı Semra Güzel enselendi” yazdı…

Fotoroman Süleyman. (gülüyor)

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu