Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberindeki Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Atilla Gülan, Ulusal Savunma Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ve Muhsin Dere ile Ulusal Savunma Bakanlığında Gaziler Günü münasebetiyle düzenlenen aktifliğe katıldı.
“SURİYE’DE ORGANİZE EDİLDİĞİNİ BİLİYORUZ”
Akar, Mersin’deki 1 polisimizin şehit olduğu polisevi akınıyla ilgili de konuştu. Hain saldırıyı gerçekleştirilen teröristler, üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu öldü. Soruşturma kapsamında da 22 kişi gözaltına alındı. Akar, “Mehmetçik karşısında Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde duramayan hain teröristlerin, alçakların bu hücumları Suriye’de organize ettiği bilgisine sahibiz. Yeri ve vakti geldiğinde bu akınları yapanların altyapısına, üstyapısına bunlara kesinlikle gereği yapılacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” diye konuştu.
YUNANİSTAN’A BİLDİRİ VERDİ
Güvenlik ortamının yine formlandığı, güç istikrarlarının, aktörlerin ve rollerin daima değiştiği bir periyotta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tesir ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye’nin tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini, esaslı tarihi, dinamik nüfusu, her geçen gün büyüyen iktisadı ve güçlü ordusuyla bölgesinde ve dünyada faal ve proaktif siyasetler ortaya koyduğunu söz eden Akar, son devirde artan Yunanistan provokasyonlarına da değindi.
Türkiye başat aktör olarak barış ve istikrar için çabalarken “kötü komşuluğun en bariz örneğini teşkil eden” Yunanistan’ın provokatif aksiyon ve telaffuzları ile yayılmacı, saldırgan siyasetlerine devam ettiğini vurgulayan Akar, şunları söyledi: “Bu tavrıyla gerginliği tırmandıran taraf olan Yunanistan, pervasızca Türkiye’yi suçlamaktadır. Bu bir ikiyüzlülük, riyakarlıktır. Ayrıyeten her fırsatta Türkiye’yi diğerlerine şikayet eden bu berbat komşumuz, düşmanca halini ortaya koymaktadır. Bilhassa son vakitlerde sorumsuzluk abidesi birtakım Yunan politikler, Türkiye-Yunanistan bağlantılarını her gün yeni hezeyanlarla adeta zehirlemektedir.Yakın vakitte NATO faaliyeti gerçekleştiren uçaklarımıza radar kilidi atılması, Yunanistan’ın NATO’nun temel prensiplerini ve bedellerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir. Hakikaten, ABD’li eski bir diplomat da Yunanistan’ın bu atağını, tansiyonu tırmandırma işareti ve ‘düşmanca davranış’ olarak gördüğünü söz etmiştir. Yeniden bu olayın çabucak akabinde da ticari bir gemiye Yunan Kıyı Güvenliği tarafından ateş edilmesi, gerginliği yeni bir boyuta taşımıştır.”
“MASUMLARIN VEBALİ YUNAN POLİTİKLERİNİN BOYNUNADIR”
Yunanistan’ın İstanköy Adası’na kelamda soykırım anıtı yapmasını Yunanistan’ın bir diğer provokasyonu olarak nitelendiren Akar, “Asıl mezalim ve soykırım, tebaası olduğu Osmanlı Devleti’ne isyan ettiği süreçte Tripoliçe’de ve 1919-1922 yılları ortasında Anadolu’yu işgal teşebbüsünde Yunanistan tarafından yapılmıştır. Kıbrıs’ta da soydaşlarımıza birebir vahşeti yapan tekrar bunlardır. Bu açıdan Yunan politikler, şayet bir utanç vesikası arıyorlarsa aynaya bakmaları kafidir. İşte bu ikiyüzlüler bir yandan bölgede istikrarı tehdit ederken bir yandan da buldukları her fırsatta, her ortamda utanmadan gerçekleri manipüle ederek Türkiye’yi şikayet etmekten, Türkiye tersi hal sergilemekten çekinmemektedir” dedi.
“EGE’Yİ MÜLTECİ MEZARLIĞINA ÇEVİRDİLER”
Yunanistan’ın 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarını bir kenara atıp gayrı askeri statüdeki adalara silah yığdığına dikkat çeken Akar, şunları söyledi: “Bazılarının kışkırtması ve maalesef AB’nin de göz yummasıyla şımarık çocuk rolünü üstlenip dünyada örneği olmayan, eşi gibisi görülmemiş, akıl, mantık dışı talep ve uygulamalarla bölgede istikrarsızlığı körükleyen, sadece siyasi gelecek korkusu ile kendi halkının kaynaklarını hoyratça heba ederek beyhude bir silahlanma uğraşı içinde olan ,kurulduğun günden bugüne 7 basamakta 3 kat genişlemesine, burnumuzun tabanına kadar gelmesine karşın ‘Yeni Osmanlıcı’ diyerek büyük bir pişkinlikle Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlayan, yapay ittifaklar kurup kendi topraklarını peşkeş çeken, sonra da oburlarının gerisinden diklenerek aklınca bize gözdağı vermeye kalkan, Türk azınlığın haklarını elinden alıp Türk varlığını yok sayarak asimilasyon siyasetleriyle, baskıyla onları sindirmeye çalışan, adeta şuurlu kimlik soykırımı yapan, terör örgütleriyle işbirliği yapan ve onlara her türlü takviyesi veren, sığınmacıları zalimce geri iterek, botlarını batırarak Ege’nin soğuk ve karanlık sularında bebekleri öldüren, sonra da pişkince insan haklarından bahsedenlerin gerçek yüzünü ve niyetlerini akıl ve vicdan sahibi herkes anlıyor. Tarih, Yunan siyasalların uydurmalarını değil, insanları vefata terk ettiklerini ve ellerine bebeklerin kanının bulaştığını yazacaktır. Saf insanların vebali, Yunan siyasalların boynundadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tabir ettikleri üzere Ege’yi mülteci mezarlığına çeviren Yunanistan’a, memleketler arası kurumların güçlü bir yaptırım uygulaması ve insanlığa karşı işlenen bu hatalara ‘dur’ demesi gerekmektedir.”
DİYALOG ÇAĞRISI
“Yunanistan’ın her türlü haksız, hukuksuz tavrına ve hareketine, mütekabiliyet kapsamında alanda ve masada gerekli karşılığı bugüne kadar verdik, bundan sonra da vereceğimiz bilinmelidir” diyen Akar, Yunanistan’ın problemleri milletlerarası seviyeye taşıyıp birtakım oldubittilerle Türkiye’nin haklarını gasp edeceklerini düşündüğünü belirtti. Bu kapsamda Yunanistan’ın büyük yanılgı içinde olduğunu vurgulayan Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu oldubittilere, dayatmalara asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Haydi coğrafik ve ilmi gerçeklerden bihaberler, onu anladık. Bu ikiyüzlüler, tarihten de hiç ibret almıyorlar.100 yıl evvel bir macera hevesiyle evlatlarını bu topraklara gönderip de akıbetlerinin ne olduğunu, birtakım macera heveslilerinin darağacında son nefeslerini verdiğini tahminen unutmuş olabilirler lakin biz, güzel komşuluk ismine yeniden de hatırlatalım.Bu işin ciddiyetinin farkına varın. Yanlış yolda ilerlemekten vazgeçin. Felakete davetiye çıkaracak provokasyonlardan uzak durun. Diğerlerinin ipiyle kuyuya inmeyin. Aklıselim sahibi Yunanlara bir kere daha samimi davetimiz; aramızdaki problemlerin memleketler arası hukuka uygun olarak barışçıl yollarla, düzgün komşuluk bağlantıları çerçevesinde ve karşılıklı diyalog yoluyla çözülebilmesi için diyalog masasına gelmesidir.”
Akar, barış ve istikrar için Ege’nin ve Akdeniz’in dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir biçimde paylaşılmasını amaçladıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Bu açıdan Yunanistan’ın, Türkiye’yi tehdit olarak görmek yerine muteber ve aktif bir müttefik ve komşu olarak görmesi, hem kendisinin hem bölgenin hem de NATO’nun menfaatine uygun olacaktır. Komşumuz Yunan halkı da emin olmalıdır ki Türkiye, Yunanistan ile barış içinde ve müreffeh bir gelecekten yanadır. Üçüncü taraflardan da beklentimiz; bahse memleketler arası hukuk, akıl, mantık ve bilim ışığında tarafsız ve objektif bakmaları ve gerçekleri görmeleridir. Sonuç olarak Kıbrıs dahil, Ege’de ve Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerimizi korumakta azimli, kararlı ve buna muktediriz.”
