
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Sedat Peker‘in İçişleri Bakanı’ndan başlayıp, iktidarın farklı katmanlarına ilişkin iddialar sonrası sakıncalı kişi haline geldiğini belirterek, “İç – dış politik hamlelere bakılırsa iktidarın önünde bir “Peker sorunu” bulunduğu açık. Peker Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nde. Türkiye’nin BAE ile ilişkileri kötüyken Sedat Peker orada rahat video çekimleri yapabiliyordu. İktidar BAE ile ilişkileri düzeltti, 15 Temmuz’a ilişkin bütün suçlamalar unutulmaya terkedildi. Düzeltmenin “BAE’den gelecek para gibi” başka sonuçları var mı bilinmez ama, en etkin sonucunun Sedat Peker’i susturmak olduğu açık. Önce video çekimleri yasaklandı, şimdi de tüm paylaşımlarına son verildi. Hakkında kırmızı bülten var, muhtemel ki yakında sınırdışı edilecek.” diye yazdı.
Tüm iktidar cenahının Sedat Peker’in susturulması konusunda seferber olduğu gibi bir görüntü verildiğini belirterek, “Önceleri belki Soylu eksenli bir problem görüntüsü vardı, şu anda Dışişlerinin de dahil olduğu bir süreç başlamış durumda. Bunun Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dışında olması mümkün değil.
Cumhurbaşkanı’nın şu andaki en hassas gündeminin seçim olduğu dikkate alınırsa, Peker’in elindeki ve bir biçimde paylaşma zemini bulacağı dosyaların seçimler için bir tehdit gibi görüldüğü tahmin edilebilir.
Peker’in iktidarı muhalefetten daha etkili biçimde sarstığı görüşüne ne denir bilmem, ama iktidarın sergilediği “Peker endişesi”nin kamuoyundaki “Peker odaklanması”nı çok daha etkin hale getirdiği açık.” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı