İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan 7’nci celsede, tutuksuz yargılanan Selahattin Demirtaş, diğer kabahatten tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi ile temas kurulmadığı için katılamadı. Demirtaş’ı avukatı Fırat Epözdemir temsil etti.
DAVUTOĞLU’NUN AVUKATI FERAGAT DİLEKÇESİ SUNDU
Duruşmada, mağdur sıfatı bulunan Ahmet Davutoğlu‘nun avukatının bu belge kapsamında bulunan tüm süreç ve taleplerden feragat ettiklerini bildiren dilekçe sunduğu tutanağa geçti.
“DAVA HAKKINDA DÜŞME KARARI VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Demirtaş’ın avukatı Epözdemir, “Şikayetten vazgeçmeyi kabul ediyoruz. Evvelki savunmalarımızı tekrar ediyoruz. Müvekkilimizin milletvekilliğinin kaldırılmasının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kararıyla Anayasa’ya ters olduğu tespit edilmiştir. Tekrar müvekkilimiz dava konusu mağdur hakkındaki emsal konuşmaları milletvekili olarak meclis kürsüsünden yaptığı, getirtilen kayıtlardan ve aldırılan uzman raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Yasama sorumsuzluğu nedeniyle bu dava hakkında düşme kararı verilmesini talep ediyoruz. Mahkemeniz aksi kanaatteyse eksik konuların giderilmesini istiyoruz” dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki evrakının istinaftan dönüşünün beklenmesine ve bir dahaki celse Selahattin Demirtaş’ın cezaevi SEGBİS odasında hazır edilmesi için müzekkere yazılmasına hükmetti. Duruşma ertelendi.
4 YIL 4 AYA KADAR MAHPUSU İSTENİYOR
Selahattin Demirtaş’ın 7 Eylül 2015’te Hakkari’ye gitmek üzere İstanbul’daki havalimanında açıklama yaparak eski Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkındaki kelamları nedeniyle alenen hakaret ettiği argüman ediliyordu. Selahattin Demirtaş’ın “Kamu görevlisine vazifesinden ötürü hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini alenen aşağılama” cürümlerinden 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar mahpusu isteniyor.
NE OLMUŞTU?
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu 2015’te, “Fırat’ın batısına PYD geçmeyecek. Geçtiği anda vururuz dedik, iki kez de vurduk. Türkiye’ye karşın Suriye’de bir şey yapmak mümkün değil” demişti. Selah
attin Demirtaş ise bu kelamlara, “Geçecek ve sen de suyun bu tarafından m… m… bakacaksın” kelamlarıyla karşılık vermişti.
