Diyarbakır’da kuzeni Hüseyin Oruç tarafından tecavüz edilince ailesi tarafından bu kişi ile zorla evlendirilen ve birebir kişi tarafından öldürülen Pelda Karaduman cinayetiyle ilgili Yargıtay katil eşe verilen indirimli 18 yıl mahpus cezasında isabetsizlik görmedi. Kararı oy birliğiyle onayıp, ailenin temyiz başvurusunu reddetti. Yargıtay, Pelda’nın tahrikleri sonucu cinayetin işlendiğine kanaat getirdi.
Tecavüzcüsü olan kuzeniyle şimdi 12 yaşındayken imam nikâhıyla evlendirilen iki çocuk annesi Pelda Karaduman, 19 yaşına geldiğinde eşi Hüseyin Şahin tarafından 23 Temmuz 2019 günü öldürüldü.
Pelda Karaduman cinayetiyle ilgili katil kocaya mahallî mahkemenin verdiği 18 yıl mahpus cezasını Yargıtay 1. Ceza Dairesi oy birliğiyle onadı, ailenin ve savcının temyiz itirazlarını ise reddetti.
PENCEREDEN GİRİP ÖLDÜRDÜ, CİNAYET SÜSÜ VERDİ
Yargıtay, sanığın kendisini aldattığını düşündüğü eşi Pelda’nın kapıyı açmaması üzerine pencereden içeri girip eşini kanlar içinde görüp ambulansı arayıp haber verdiği savunmasına prestij edilmediğini, tersine pencereden girdikten sonra meskenden tek el silah sesi geldiğinin altını çizdi.
Sanığın meskene 112 işçisi gelince kardeşi Şahin’e cinayet silahını yok etmesini söylediği ve bu talebinin sıhhat takımlarının teşhisleriyle de sabit olduğu vurgulandı.
Sanığın “Eve girdiğimde eşimi vurulmuş halde buldum” demiş olmasına karşın birinci etapta sıhhat görevlilerine haber vermeyip, Pelda’nın kullandığı sim kart’ı kardeşi Şahin’e verip geriye dönük görüşme dökümlerini getirmesini beklemiş olmasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı söz edildi.
“KISKANÇLIK KRİZİNE GİRİP ÖLDÜRDÜ LAKİN PELDA TAHRİK ETTİ”
Yargıtay, sanık kocanın imam nikâhlı eşi Pelda’ya daha evvel de şiddet uyguladığına dair mahkeme kararları olduğuna dikkat çekerek, Pelda’nın kendisini aldattığını düşünen sanık Hüseyin’in kıskançlık krizine girip, telefon kayıtlarını incelediğini ve akabinde öldürdüğünü belirtti.
Yargıtay, tıpkı vakitte tecavüz mağduru olan Pelda’nın eşine karşı haksız tahrik oluşturacak hal ve davranışları bulunduğunu, sanık Hüseyin’in de duyduğu öfke, kederle cinayeti işlemek zorunda kaldığı için hakkında haksız tahrikin yarattığı öfke ve hüzün de dikkate alındığında müebbet mahpus cezası yerine 18 yıl mahpusla cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden metot ve yasaya uygun olduğunu kaydetti.
Yargıtay, sanığın ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılması tarafındaki temyiz itirazlarının reddine karar verip kararı onadı.
KOCA DİYE EVLENDİRİLEN HÜSEYİN’İN TECAVÜZÜNE UĞRADI
Pelda Karaduman, 12 yaşında ortaokul 2. sınıf öğrencisiyken okulun bahçesinde arkadaşlarıyla oynarken ansızın rahatsızlandı.
Camları siyah sinemalı bir araç okul önüne geldi. Araçtan inen dayısının oğlu Hüseyin Oruç, “Seni doktora götüreceğim” diyerek Pelda’yı araca bindirdi ve bir daha geri getirmedi. Ders bitene kadar dönmeyince okul müdürü baba Mehmet Karaduman’a kızının okul önünden kaçırıldığını bildirdi.
Pelda’nın Hüseyin Oruç tarafından kaçırılıp tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Baba meskenine geri gönderilen Pelda’nın gebe olduğu ortaya çıkınca ailesi şikâyetçi oldu.
İstanbul İsimli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda tecavüze uğradığı tarihte ruh sıhhatinin bozulduğu bilgisi yer alınca Hüseyin Oruç hakkında, “Beden ve ruh sıhhatini bozacak biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğu hürriyetinden mahrum kılmak” kabahatlerinden 30 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
Pelda Karaduman sözünde, hastaneye götürülme mazeretiyle dayısının oğlu tarafından zorla alıkonularak bir konutta hapsedildiğini, 1 yıl isteği dışında tecavüze uğradığını belirterek, “Hamile kaldım. Çok sıkıntı bir süreç yaşadığım için böbreklerimden ameliyat oldum. Bir böbreğim alındı. Dayım Haşim Oruç, ‘Oğlum bu kızı ailesine geri verelim’ dedi. Hüseyin evvel kabul etmedi. Fakat dayım beni babamın meskenine geri götürüp babama, ‘Bu kızı geri götürmeyeceğim. Gidin şikâyetçi olun’ dedi. Evlendirildiğim Hüseyin ve ailesinden şikâyetçiyim” dedi.
EVLENDİĞİ İÇİN TECAVÜZDEN CEZA VERİLMEDİ
Aile meclisi toplanınca Pelda, Hüseyin’le gayrı resmi evlendirildi ve şikâyetten vazgeçildi. Pelda ikinci bebeğini de dünyaya getirdi.
Mahkeme, isimli tıp kurumunun kemik yaşı, vücut ve ruh sıhhati bozulduğuna ait raporuna karşın, Hüseyin Oruç’un “Pelda’nın 12 yaşında olduğunu bilmiyordum” savunmasına prestij etti.
Pelda’nın fizyolojik olarak 18’den büyük gösterdiğini, fizikî gelişimini tamamladığı, bedensel ve ruhsal gelişiminin birbiriyle uyumlu olup yaşının, yaşıtlarına nazaran büyük gösterdiğinin gözlemlendiğini belirtti.
Mahkeme, sanık Hüseyin’in Pelda’nın yaşı konusunda kaçınılmaz kusura düştüğünden ötürü onu kaçırıp konuta hapsettiği için çocuğu hürriyetinden mahrum kılmaktan beraatına karar verdi.
Vücuda organ sokarak nitelikli cinsel akından ise evli oldukları için ceza verilmesine yer olmadığına oy birliğiyle karar verdi. Sanık bu olaydan iki yıl sonra eşi Pelda’yı öldürdü.
