Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na açık çağrı: Yüreğin varsa seçimlerde karşıma çık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin küme toplantısı nedeniyle açıklamalarda bulundu. AK Parti’ye yeni katılan Eski CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’ye rozetini takan Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.

“YÜREĞİN VARSA ÇIK KARŞIMA”

Konuşmasında CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir davette bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan Sayın Kılıçdaroğlu’na davet yapmak istiyorum; madem kendine güveniyorsun, madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsan öyleyse hodri meydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin yetiyorsa seçimlerde çık karşımıza. Bırak kararı millet versin. Yok şayet aday olmak istiyor lakin birilerinin şantajına, tehdidine maruz kalarak ilan edemiyorsan da korkma” dedi.

“ÖNLEMLERE KARŞIN PATLAMA NASIL YAŞANDI BİLMİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu formda: “Cuma günü saat 18.10’da Amasra’da yaşanan elim kaza hepimizin yüreğini dağlamıştır. TTK’ya ilişkin Amasra maden ocağı 713 çalışanıyla yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesidir. 77 milyon lira yatırım yapılmıştır. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda 6 çalışanımız hayatını kaybetmiştir. Bu madende 37 bireye bir iş güvenliği uzmanı düşmektedir. Amasra kömür ocağımız son sistem teknolojiye sahip bir işletme olarak öne çıkmaktadır. Amasra’da toplamda 50 kalem düzgünleştirme çalışmaları yapılmıştır.

Gaz izleme sistemleri 24 saat çalışmaktadır. Havadaki metan düzeyi yüzde 1 düzeyinde patlatmalar, yüzde 1,5’ta güç kesilmekte, yüzde 2’de işçi tahliye edilmektedir. Amasra’da yaşanan olayda saat 18.05’te metan gazının yüzde 1,5’a çıkması sebebiyle elektrik kesilmiştir. Saat 18.09’dan sonrasına ait kayıt mevcut değildir.

Ocağımızda tüm tedbirler ve sistemlere karşın nasıl patlama yaşandığını bilmiyoruz. Kurumlar ve uzmanlar çalışmalarını tamamlayınca öğreneceğiz. Söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. Bu rapor önümüze gelene kadar yapabileceklerimize bakmaktır. Devletimiz tüm bakanları, çalışanıyla olaya müdahale etmiştir. Kazadan sonra 18 saat içinde arama-kurtarma faaliyetleri tamamlanmıştır. 110 çalışandan 41 kardeşimiz patlamada hayatını kaybetmiştir.

En ileri sıhhatteki teknoloji neyse Çam Sakura Hastanemizde mevcut, eksiklik kelam konusu değil. Şu anda ilgilenen hekimlerimiz alanlarında kendilerini ispatlamış profesör arkadaşlarımız. Yangınla ilgili tedavide tüm alanlarda kendilerini ispatlamış hekimlerimiz hastalarımızla ilgileniyor. Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanımız ve takımı, takviye takımlarıyla birlikte 250 işçisi kaza mahalinde görevlendirmiştir. AFAD, emniyet, jandarma, kıyı güvenlik teşkilatımız güvenliği temin etmiştir.

SORUŞTURMA

Kurumlarımız canla başla misyonlarını yapmaktadır. Afet öncesi yapılan kontrolleri de mercek altına aldık. Kontrollerin en ağır olduğu yerlerden birisi de Amasra’daki ocağımızdır. Son olarak Ağustos ayında denetlenmiştir. Buna karşın bir kaza meydana gelmişse sebeplerini araştırmak, bulmak ve gerekeni yapmak bizim görevimizdir.

“SOMA’DA NE YAPTIK HABERİ YOK”

Maden kazalarında hayatını kaybedenlere verilecek maddi takviyeleri kolaylaştırmak için düzenleme devam ediyor. Toplamda 1,5 milyon lira ile 1,750 bin fiyatındaki ödemeler başlamıştır. Madencilerimizin yakınlarından kamuda işe girme hakkı olanlar için süreç ilerlemektedir. Bakanlığımız şehit madenci çocuklarına burs verecek ve eğitim masraflarını karşılayacaktır. Hayatını kaybeden madencilerimizin aileleri devlete emanettir.

İktidara gelirse haklarını vereceklermiş. Soma’da ne yaptık haberi yok. Biz başbakanlığım devrinde bin 500 aileden onların çocuklarını işe yerleştirdik. Sen nereden geliyorsun? Esasen nal toplamaya alışmış. Tıpkı şeyi Soma’da yaptık, kimseyi aç açıkta bırakmadık. Hepsinin ailesinden birer çocuk, gerekli dayanakları verdik. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşamaz.

“BEN MUKADDERATA İMAN ETTİM BU TÜRLÜ YÜRÜYORUM”

Maden kazaları İngiltere’den Fransa’ya, Hindistan’dan Çin’e, ABD’den Rusya’ya her yerde yaşanabilmektedir. 1930’dan bu güne 2 bin 14 vatandaşımız maden kazalarında şehit olmuştur. Yakın tarihe baktığımızda 1983’te 103, 1990’da 59, 1992’de 263, 2003’te 38, 2014’te 301 vefat görüyoruz. Amasra da yüksek ölümlü kazalar ortasında yer alıyor.

Can kelam konusu olduğunda en küçük bir affımız kelam konusu olamaz. Birileri üzere istismar yapmıyoruz. Onların geride bıraktığı yavrularının, eşlerinin, sevdiklerinin yüzündeki hüzün ve vakur duruş ömrümüzden ömür götürüyor. İnananlar için burası çok değerli, bahta inanan insanlarız. Kaza ve yazgıya inanan insanlarız. Cürümlünün yakasına yapışacağız. Şehitlerimizin geride kalanlarına sahip çıkacağız. Rabbimizin yazgısına da teslim olacağız. Yüzde 99’u Müslümansa buna imanımız tam olacak. Senin Müslümanlıkla alakan yoksa onu aslında biz bıraktık. Bu ikisi birbirini tamamlayan tavırlardır.

İşi yazgı kavramına vardıranlar tehlikeli mecrada seyretmeyi sürdürmektedir. Bay Kemal ve avenesi; ben kaza ve mukadderata iman ettim ve bu türlü yürüyorum. Bu bizim imanımızın gereğidir. Sende o yoksa bilemem. Amasra’daki maden kazası; devletin tüm kurumları tarafından takip edilecek. Hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir.

CHP’Lİ VEKİLE ÇEKİÇ TEPKİSİ

Bay Kemal, evvel adamlarına sahip çık; Meclis’in kürsüsüne çekiçlerle gelip orada telefon kırmaya yönelmesinler. Bu ahlaki değil. Bu edebe, ahlaka aykırıdır. Bunlara eyvallah mı edeceğiz? Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara haddini bildirmelidir. Bu türlü acılı bir günde bize bunları söyletmek zorunda bırakanları kamuoyuna havale ediyorum.

2023 BÜTÇESİ

Hazırlıkları tüm kurum ve kuruluşların iştirakiyle yürütülen 2023 bütçesinin güzel olmasını diliyorum. Bu AK Parti hükümetlerinin 21’inci, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 5’inci bütçesidir. Bütçemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme aslına dayalı biçimde hazırladık. Bu teklifi hazırlarken de bütçe disiplininden taviz vermedik. Enflasyon bütçe kaynaklı olsaydı bugün iflas etmiş bir Türkiye görünümü olurdu. Ne bugün ne bundan sonrası için bir tehditle karşı karşıyayız.

1999’u hatırlayın. Günde 6 sefer devlet dairelerinin elektrikleri kesilirdi. Şu anda devlet dairelerinden bu türlü bir şey kelam konusu değil. Şu anda Avrupa doğalgazı nereden temin edeceğiz diye arayış içinde. Türkiye’nin bu türlü bir sorunu da yok. Türkiye doğalgazda da bir sınır olacak. Son görüşmemizde Sayın Putin ile hemfikir olduk. Burada bir hub oluşturacağız, ‘Avrupa doğalgazını Türkiye’den temin edebilir’ dedi. Her bütçemiz üzere 2023 teklifinde de çalışanından patronuna, esnafından çiftçisine tüm kesitleri koruyacak, yatırımları sürdürecek yaklaşımı temel aldık. Türkiye’nin önümüzdeki sene emsal tempoyu sürdürmesini sağlayacak bütçe hazırladık.

“SIKINTILARIN FARKINDAYIZ”

Küresel ekonomik krizin ve artan resesyonun çıkaracağı badirelerin farkındayız. Kimi bölümlerde bunun tesirlerini görmeye başladık. Gerçek kesimi daha fazla destekleyecek, 250 milyar doları aşan ihracatın daha üst çıkmasını sağlayacak bütçe hazırladık.

Turizmde 50 milyon turiste ve 40 milyar dolara giden bereketli bir dönem geçiriyoruz. Bunu daha ileri taşıyacak hazırlıkların içindeyiz. Bütçe açığını yüzde 3,5 gayesinin altında tutabileceğimiz anlaşılıyor. Ekonomimize kurulan tuzağı bozmuştuk. Yükselen enflasyon sebebiyle refah kaybını telafi etmekte kararlıyız. Önümüzdeki yılbaşında daha ileri adımlar atarak telafi kelamımızı yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

DEZENFORMASYON KANUNU

TBMM geçtiğimiz hafta tarihi bir kanunu kabul etti. Kamuoyunda “Sosyal medya düzenlemesi” olarak bilinen bu kanun dünyanın pek çok yerinde aslında vardır. Ülkemizi bu düzenlemeye kavuşturduğu için Meclisimize teşekkür ediyorum. Bu kanun keyfi ıstırap bir kanun değil, acil bir gereksinimdi. Ana muhalefet buna da karşı çıktı. Zira işlerine gelmiyor. Bizim maksadımız toplumsal medyada vatandaşlarımızın güvenlik ve huzurlarını temin etmektir. Adeta ağızlarından köpükler saçarak höykürenler toplumsal medya kaoslarından beslenenlerdir. Kimseden müsaade alacak değiliz.

Gazeteci, öğrenci diye çıkardıkları ya terörist ya kriminal hatalı olanlar hakikat ışığını istemez. Meclis’e, Lideri’ne, milletvekillerine hakaret edenlerin kederi özgürlük de demokrasi de hukuk da olamaz. Bunların tek karın ağrısı bir çöplüğü ıslah edecek adımların atılmasıdır. Hukukun sokakta, konutta, işyerinde olduğu üzere toplumsal medyada geçerli olması herkesin menfaatinedir.

KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ

Bu zat ABD’ye gitti. Akaryakıt istasyonuna gitmiş, hamburgeciye takılmış. 8 saat orada geçmiş. Ülkemizde de emsal fotoğraflar verilebilirdi. Burada da benzinlikte takılabilirdi. Bir de bu seyahatin şaibeli tarafları var. Oradaki TürkEvi’ne gittiğinde orası tüm fiyakasını siler süpürür. TÜRKEN’in yaptırdığı bina için çocuklarıma laf atıyor. Attığın bütün palavralarda, açtığım davaları kazanıyorum. Bununla ilgili davayı da açacağız buradan da bir şeyler gelecek.

Birkaç alt seviye ziyaretin dışında kapalı kapılar akabinde şaibeli kurum ve şahıslarla bir ortaya gelmektir. Bu zatın tamamı palavra, yanlış hezeyanlarını daima tekrar etmekten artık ben bıktım. Şayet siyaset yapmaktan anladığı buysa hem kendisine hem partisine hem ülkeye yazık. Siyasetin kirletilmesine razı olmuyor. Siyaset bu adamın yaptığı iş değildir. Siyasetin ne olduğunu görmek istiyorlarsa bizim 20 yıldır yaptığımız eser ve hizmetlere baksınlar.

Buradan Sayın Kılıçdaroğlu’na davet yapmak istiyorum; madem kendine güveniyorsun, madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsan öyleyse hodrimeydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin yetiyorsa seçimlerde çık karşımıza. Bırak kararı millet versin. Yok şayet aday olmak istiyor fakat birilerinin şantajına, tehdidine maruz kalarak ilan edemiyorsan da korkma.