Osmaniye’de STK, Muhtarlar ve Kanaat Liderleri Buluşması’nda konuşan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, “Vatanıyla ve bayrağıyla sorunu olmayan herkesin başımın üstünde yeri vardır. Kim olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun her beşere hürmet duyarım. Kâfi ki bayrağıyla ve vatanıyla sorunu olmasın. Bayrak ve vatan bizim kırmızı çizgimizdir.” dedi.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, Osmaniye’de STK, Muhtarlar ve Kanaat Başkanları Buluşması’nda konuştu.
“HALKIN CEBİ DOLSUN DİYE ÇABA EDEN İNSANLARA GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Giderek artan meselelerin olduğundan bahseden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Evlatlarınız var iş bulamıyorlar, siz yaşıyorsunuz ben görüyorum. O vakit bir çıkışa gereksinimimiz var. Var olan meseleleri çözmeye muhtaçlığımız var. Bunu çözmek için sahiden ülkeye hizmet etmeyi her şeyin önüne taşıyan bir siyasal anlayışa muhtaçlığımız var.
Cebini doldurmak için değil halkın cebi dolsun diye uğraş eden insanlara muhtaçlığımız var. Kim kimlik, inanç üzerinden siyaset yapıyorsa ülkenin sıkıntılarıyla ilgilenmiyor demektir.
Siyasetin misyonu millet şad mu değil mi, işi gücü var mı, eserin karşılığını alıyor mu almıyor mu? Sanayi çalışıyor mu? Hiçbir anne çocuğunu yatağa aç yatırıyor mu? Siyasetin konusu budur. Türkiye’nin tekrar raya oturması lazım.”
“İKİNCİ YÜZYILA GÜÇLÜ BİR İRADEYLE ÇIKMAMIZ LAZIM”
Cumhuriyetin yüzüncü yılını bitirdiğini, ikinci yüzyıla girileceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
“100 yılda büyük kasvetler yaşadık lakin artık ikinci yüzyıla güçlü bir iradeyle çıkmamız lazım. Türkiye’nin süratle büyümesi, kalkınması lazım. Bölgesinde başkan olması lazım. Kelamı dinlenen bir ülke olması lazım.
Eğer bunu yapamazsak meselelerimizi çözemeyiz. Önder olmanın yolu çalışmaktan, üretmekten geçer. Başkan olmanın yolu kişi başına ulusal geliri arttırmaktan geçer. Şayet milyonlarca kişi gelmiş bizim bu kadar işsizimiz varken onlar da bir biçimiyle yanımızda duruyorsa yani sığınmacılardan kelam ediyorum yani Suriyelilerden kelam ediyorum.
Onlara da aş, iş veriyoruz. Soru şu, Suriyeliler buraya niçin geldi ve nasıl gidecek? Bu soruların karşılığını devleti yönetenlerin vermesi lazım. Bu sorunun yanıtını vermiyorsa sizin onlara artı oy verme talihiniz yoktur. Ben kendi insanımın evvel karnını doyurmak zorundayım. Bu olmadığı taktirde sıkıntımız artar.”
“ÇİFTÇİYİ TOPRAĞA KÜSTÜRÜRSENİZ HER ŞEY DIŞARIDAN GELİR”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta yaşadığı meşakkatlere da değinerek şöyle konuştu:
“Osmaniye fıstık üretiminde Türkiye birincisi. Pamuk, buğday ekenlerimiz var. Hayvancılık yapanlarımız var. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Konya’dan küçük olan Hollanda’nın yıllık tarım eseri ihracatının neden 10’da 1’i lakin yapabiliyor? Neden et, hayvan, arpa, buğday, yem dışarıdan geliyor?
Hadi petrolü, doğalgazı anladık yok. Pekala neden başkaları dışarıdan geliyor? Çiftçiyi toprağa küstürürseniz her şey dışarıdan gelir.”
“ÇİFTÇİLERİN BORÇLARININ FAİZLERİNİ SİLECEĞİZ”
Tarımın stratejik bir dal olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu,“Pandemi bize tarımın stratejik bölüm olduğunu gösterdi. Çiftçiyi toprağa küstürürsen ne olacak? Sorun çıkacak. Yolu nedir? Allah nasip eder, Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde çiftçilerin Tarım Kredi yahut bankalardan aldıkları kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Çiftçi kardeşim bir nefes alacak. Esnaf ve çiftçi bir toplumun orta direğidir. Esnafın da kredilerinin faizlerini sıfırlayacağız. TARSİM hasebiyle büyük dertler var biliyorum. Bilhassa miras yoluyla parçalanan yerler var. Bu kanunu yine ele alacağız. Tarım Kanunu 21. Unsuru var. Bu yıl yani 2022’de çiftçiye 134 milyar lira yardım yapılması kanuna nazaran. Şu ana kadar yapılmadı. Çiftçinin alacağı var hükümetten.” halinde konuştu.
“ÇİFTÇİYE KDV VE ÖTV’SİZ MAZOT VERİLECEK”
Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları halinde atılacak adımları ise şu formda anlattı:
“Çiftçinin traktörü, hayvanı asla ve asla icra belgelerine bahis olmayacak. Bu düzenlemeyi yapacağız. Ayrıyeten çiftçiler için kırmızı mazot uygulaması düşünüyoruz. KDV’siz ve ÖTV’siz mazot verilecek çiftçiye.
Köylerimizde nasıl devletin bir vazifelisi imamı varsa tıpkı formda tarım yapılan yerlerde ziraat mühendisi, teknikeri, hayvancılık yapıyorsa veteriner olacak. Köyler boşalıyor. Köylerde nüfus kalmadı. Bir niyetimiz daha var. Köylerdeki bütün bayanları ve gençlerin toplumsal güvenlik primini devlet ödeyecek.”
“TÜRKİYE MUHTARLAR BİRLİĞİ KURULMALI”
Muhtarlara yönelik yapılacak çalışmalardan da bahseden Kılıçdaroğlu, “Muhtarları güçlendirmemiz lazım. Şayet muhtarlık kurumunu güçlendirirseniz demokrasiyi de güçlendirmiş olursunuz. Muhtarlara yardımcı işçi vereceğiz. Bütüncül bir muhtarlar kanunu yok. Bağımsız bir muhtarlık kanuna gereksiniminiz var. Bunun için çalışmalarımızı yaptık. Elimizin altında duruyor.. İktidar olursak muhtarlık kanunu çıkacak. Türkiye Muhtarlar Birliği kurulmalı. Birleşik oy pusulanız yok, bu kamunun size kıymet vermediğini gösterir.” dedi.
“BAYRAK VE VATAN BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
Osmaniye’de milliyetçi hissin çok güçlü olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Her birimiz milliyetçiyiz esasen. Altı okumuzdan biri de milliyetçiliktir. Vatanıyla ve bayrağıyla sorunu olmayan herkesin başımın üstünde yeri vardır. Kim olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun her beşere hürmet duyarım. Kâfi ki bayrağıyla ve vatanıyla sorunu olmasın. Bayrak ve vatan bizim kırmızı çizgimizdir.” diye konuştu.
“YÜREKTEN MİLLİYETÇİYİZ BİZ”
Kılıçdaroğlu, “Allah nasip eder iktidar olduğumuzda bu ulu ordumuzun elinden alınıp Katar’a verilen tank palet fabrikasını alıp ordumuza vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz kelamda değildir. Özünde milliyetçiyiz biz. Yürekten milliyetçiyiz biz. Sen nasıl olurda Avrupa’nın en büyük tank palet fabrikalarından birisini alacaksın Katar’a vereceksin. Benim dışımda itiraz eden var mı? O vakit niçin oy veriyorsunuz? İktidar olduğumuzda ordunun elinden alınan o bütün hastaneleri alıp yine ordumuza vereceğiz.” dedi.
SURİYE TESKERESİNE NEDEN HAYIR DEDİĞİNİ ANLATTI
Kılıçdaroğlu, CHP’nin Suriye teskeresine neden hayır dediğini de şu sözlerle anlattı: “Size gerçeği söyleyeyim. Kendi topraklarında yabancı bir askerin postalını isteyen bir arkadaşımız var mı? Yok. Biz de istemedik o nedenle hayır dedik. Biz nitekim bayrağını, vatanını seven bir gelenekten geliyoruz.”
“BİZE GÜVENMENİZİ İSTİYORUM”
Kılıçdaroğlu kelamlarını şu formda tamamladı:
“Bize güvenmenizi istiyorum. 20 yıldır iktidardalar. 20 yılda bu ülkenin öğrenci yurdu çözülemez mi? Bana çıkıp biriniz söyleyin. Şu fabrikayı devlet yaptı deyin. Bir fabrika ismi söyleyemezsiniz. E hani toplumsal devlettik biz? Her birinizin düşünmeye muhtaçlığı var.
Bu toplantının ehemmiyeti kanaat liderleriyle ben toplantı yapıyorum. Kanaat liderleri olarak oturup düşünmeniz lazım. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Katma bedeli yüksek eser üretmesi lazım. Akıllarında bile yok.
Katma bedeli yüksek eser üretmezseniz, katma kıymeti yüksek eser üreten ülkelerin pazarı olursunuz. Size büyük misyon düşüyor seçimlerde. Yalnızca bir şey istiyorum sandığa gittiğiniz vakit elinizi vicdanınıza koyup vicdanınızın sesini dinleyip ondan sonra oy kullanın.”
